Avustralya ve Yeni
Zelanda’nın genetiği değiştirilmiş buğday içeren gıdaların tüketimine onay
vermesinin ardından Brezilya da GDO’lu buğdayı tarlalarında test etmeye başladı.
Dünya buğday ihracatının yüzde 30’unu karşılayan Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, buğday arzında daralmaya ve fiyatlarda yükselmeye yol açtı. Buğday ithalatçısı ülkeler alternatif tedarik kaynaklarına yöneldi. Küresel gıda krizi endişelerinin yaşandığı bu dönemde bazı ülkeler ise üretim risklerini düşürecek, daha fazla verim sağlayacak genetiği değiştirilmiş (GDO) buğdaya yöneldi.
Mayıs ayında Avustralya ve Yeni Zelanda, GDO’lu buğdaylardan yapılan gıdaların tüketimine onay verdi. Bu buğdayların ithalatına geçen yıl yeşil ışık yakan Brezilya da Karadeniz’deki savaş sebebiyle küresel arzda daralmanın yaşanmasının ardından geçtiğimiz haftalarda GDO’lu buğday üretimi için ilk adımı attı. Brezilya, buğday üretiminde kendi kendine yeterli hale gelmek amacıyla kuraklığa dayanıklı genetiği değiştirilmiş buğdayları test etmeye başladı. Brezilya tarımsal araştırma şirketi Embrapa'dan bir yetkili, Reuters’e yaptığı açıklamada kurak havalarda yetişebilen GDO’lu bir buğday çeşidi geliştiren Arjantinli Bioceres ile ortaklık kurduklarını söyledi.
Avustralya ve Yeni Zelanda’nın Bioceres'in HB4 buğdayını içeren gıdaların satışı ve kullanımını onaylamasının ardından gelen bu adım, iklim değişikliğine bağlı aşırı hava koşullarının küresel kıtlık riskini artırdığı bir dönemde, kuraklığa dayanabilecek buğday ekimine dünya çapında artan ilginin son işareti olarak değerlendiriliyor.
Embrapa'nın Buğday Araştırmaları Birimi Direktörü Jorge Lemainski, Brezilya'nın biyogüvenlik kurumu CTNBio'dan, başkent Brasilia yakınlarında çiftçilerin geleneksel olarak soya ve mısır ektiği test tarlalarına genetiği değiştirilmiş buğday ekimi için onay alındığını kaydetti. Test üretimiyle ilgili olarak ağustos ayında rapor vereceklerini aktaran Lemainski, test sonuçları ve düzenleyici onay süreciyle birlikte GDO'lu buğdayın kapsamlı bir şekilde ekimi için önlerinde dört yıllık bir sürecin bulunduğunu kaydetti. Brezilya’da yakın bir zamanda yapılan bir anket, ülkedeki tüketicilerin %70'inden fazlasının GDO'lu buğdaya karşı olmadıklarını ortaya koymuştu.
Soya ve mısır, neredeyse tamamen genetiği değiştirilmiş tohumlarla yetiştirilmesine rağmen hayvanlardan ziyade doğrudan insanlar tarafından tüketildiği için bu teknolojinin buğdayda kullanılmasına şüpheyle bakılıyor. Ama son gelişmeler, bu durumun yavaş yavaş değişmekte olduğunu gösteriyor.
Brezilya’daki test ekimleri, buğday fiyatlarını rekor seviyelere çıkaran Rusya-Ukrayna savaşının hemen sonra başladı. Brezilya, soya fasulyesi ve mısırda en büyük küresel ihracatçılardan, ancak buğdayda net ithalatçı konumunda. Ülkede buğdayın yaklaşık %90'ı daha yağışlı olan güney eyaletlerinde üretiliyor. Buğdayın, ülkenin kuzey bölgelerinde de ekilebilmesi, Brezilya'daki buğday üretim miktarlarını önemli ölçüde artırabilir. Brezilya hükümeti, komşu Arjantin'den buğday ithalatına bağımlılığını azaltıp buğdayda ihracatçı bir ülke konumuna gelmek istiyor.