Başlamakta olan hasat için ilk tahmin, 2023/24 sezonunda elde edilenden %8,3 veya 24,62 milyon ton daha yüksek, 322,47 milyon tonluk bir üretim hacmine işaret ediyor. Ekim ayının başında, alanlar hazırlanıyor ve ilk hasat ürünlerinin ekimi başlangıç aşamasında.

MISIR
Pandeminin başlaması ve ana emtia fiyatlarındaki artışla birlikte mısır piyasasında fiyatlar, kârlılık ve likidite açısından çok olumlu bir senaryo görülmeye başlandı. Bu bağlamda, özellikle Brezilya’da, büyük ölçüde ilk soya fasulyesi hasadıyla aynı alana ekilen ikinci hasada ağırlık verilerek, ülkedeki mahsul alanını artırmak için önemli bir teşvik vardı. Pandeminin sona ermesi ve küresel üretimin normalleşmesiyle birlikte, ana üretici ülkelerde yıllarca süren iklim istikrarsızlığının ardından, hem uluslararası hem de ulusal piyasalarda mısır fiyatlarında keskin bir düşüş yaşandı. Bu sebeple, mevcut ve öngörülen fiyatların, daha yüksek olmasına rağmen, alan için rekabet eden tahıllara kıyasla üretici için cazip bir kârlılığı garanti etmediğini belirtmek gerekir. 2023/24 hasadında ürün alanında %5,9’luk keskin bir düşüşün ardından, 2024/25 hasadında Brezilya’daki mısır alanıyla ilgili olarak istikrara yakın (+%0,1) bir davranış yansıtılmalıdır. Bu nedenle, ülkede verimliliğin %3,4 oranında artacağı tahmin edilirken, Brezilya Ulusal Tedarik Şirketi’ne (Conab) 2024/25 sezonunda 119,8 milyon ton mısır hasat edileceğini, yani 2023/24 sezonuna kıyasla %3,6 daha yüksek bir rekolte elde edileceğini öngörüyor.

2024/25 sezonu hasadı öngörülerine bakacak olursa, Brezilya’da mısır etanolü ve et ürünleri üretiminde öngörülen artışa bağlı olarak yurtiçi mısır tüketimindeki büyüme eğiliminin devam edeceği tahmin ediliyor (+%3,3). Ticaret dengesi ile ilgili olarak, daha düşük tahıl mevcudiyetinin öngörüldüğü ve zaman serisi ekonometrik modellere dayanan görünüm, ihracatın düşeceği ve 34 milyon tonluk bir hacme ulaşacağı yönünde. İthalatta ise 1,9 milyon tonluk istikrarlı bir ithalat öngörülüyor. Sonuç olarak, bir sonraki hasatta başlıca küresel üreticiler arasında önemli bir düşüş yaşanmaması halinde, diğer ulusal ve uluslararası değişkenlerle birlikte, nötr senaryo ile 2025’teki alt sınır arasında ekonometrik model tarafından tahmin edilenlere yakın fiyatlara yansıması gereken ulusal tahıl stokunda hafif bir düşüş olacağı tahmin ediliyor.
Conab’ın son raporuna göre, ilk mısır mahsulünün ekimi 6 Ekim’de planlanan alanın %25,9’una ulaşarak son hasada benzer bir hızda gerçekleşti. Şu ana kadar ekim, yağışların mahsulün ilk gelişimine ve iyi şartlarda uygulanmasına izin verdiği güney bölgesinde yoğunlaştı. İlk hasatta tahılın en büyük üreticisi olan Rio Grande do Sul’da planlanan alanın %73’ünde ekim gerçekleştirilmiş olup bu oran geçen hasatta ekilen %65’lik orandan daha yüksek. Orta-Batı ve Güneydoğu’da ise ekim, yağışların geri dönmesi ve normalleşmesinin ardından gerçekleşecek. Kuzey ve kuzeydoğu bölgelerinde ekim kasım ayında başlayacak ve Mart ortasına kadar devam edecektir. Son hasatta kaydedilenden %5,4 daha az olmak üzere 3.756,1 bin hektarlık alanda ekim yapılacağı tahmin ediliyor. Alandaki bu azalma, çiftçilerin diğer ürünleri yetiştirmeyi tercih ettiği mısır için mevcut pazar durumu ile gerekçelendiriliyor.
SOYA
Tahminler, Brezilya’nın 2024/25 hasadında ekili alanını ve soya fasulyesi üretimini artırarak dünyanın en büyük soya fasulyesi üreticisi ve ihracatçısı konumunu güçlendireceği şeklinde. Yurtiçi fiyatlar üzerindeki aşağı yönlü baskı ve kârlılık sorunlarına rağmen soya fasulyesi likiditesi yüksek ve kârlı bir ürün olmaya devam ediyor. Hem Brezilya’da hem de uluslararası alanda artan kırma işlemi ve biyoyakıt üretiminin genişlemesiyle artan küresel talep, ihracatta ve yurtiçi kırma işleminde büyüme beklentilerini beraberinde getiriyor.

Talebin oldukça üzerinde tahmin edilen arz ve 2024/25 hasadı için yüksek devir stokları sebebiyle uluslararası fiyatlar üzerinde aşağı yönlü bir baskı söz konusu. Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya ve Arjantin’de iklim sorunları yaşanması halinde fiyatların yeniden yükselebileceğini belirtmek gerekiyor.
Conab’a göre, 2024/25 soya fasulyesi mahsulünün ekimi bazı eyaletlerde başladı, ancak Güneydoğu ve Ortabatı’da düzensiz yağış miktarı ve mekansal dağılımı ile olumsuz hava şartları sebebiyle son döneme kıyasla programın gerisinde kaldı. Ekim, 6 Ekim’de planlanan alanın %4,2’sine ulaşırken, 2023/24 mahsulünde ekilen alanın %10,1’ine ulaştı. Paraná ekilen alanın %22’si ile en gelişmiş eyalet olurken, en büyük ulusal üretici olan Mato Grosso’da ekim daha çok sulama desteği olan alanlarla sınırlı kaldı ve 2023/24 mahsulünde aynı dönemde ekilen %19,1’e kıyasla ekilen alanın %3,7’sine ulaştı. São Paulo, Minas Gerais, Goiás ve Bahia da yağlı tohum ekimine başladı ancak bu ekim merkezi pivotlarla sulanan alanlarla sınırlı kaldı. Bu hasatta 47,331.8 bin hektar yağlı tohum ekilmesi bekleniyor. Bu rakam geçen hasada göre %2.8 oranında daha fazla. Bu artış esas olarak bozulmuş mera alanlarında ve mevcut yüksek kârlılığı sebebiyle mısırdan soya fasulyesi ekimine geçişte meydana gelecek. Tahmini üretim 166.053.900 ton olup 2023/24 hasadından %12,7 daha yüksek. Bu ilk rakamlar, başlamakta olan bu hasatta yeni bir rekor ihtimaline işaret ediyor.
Çin, 2024/25 sezonunda 109 milyon ton veya ithal edilen toplam miktarın %61,49’u ile en büyük ithalatçı konumunu elinde tutmaya devam ediyor. Dünya üretimindeki fazlalık ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ve dünya genelinde yüksek devir stokları sebebiyle, uluslararası fiyatların düşmeye devam etmesi bekleniyor. 2025 senaryosu, arzın talepten fazla olduğu ve dünya stoklarının yüksek olduğu rekor üretim olarak şekilleniyor. Bu eğilimin iç piyasa parite fiyatlarını olumsuz etkilemesi ve 2025 yılında daha dar kârlılık marjlarına yol açması bekleniyor. Yurtiçi fiyatlardaki düşüş tahminine rağmen soya fasulyesi kârlı bir ürün olmaya devam ediyor. Bu kârlılık senaryosu, 2024/25 sezonu için ekilen alanda %2,98›lik bir artış beklentisini destekliyor. Bu artışla birlikte toplam soya fasulyesi üretiminin 147,4 milyon tondan 166,3 milyon tona yükselmesi bekleniyor. Soya fasulyesine yönelik küresel talepteki artış, Brezilya üretimindeki büyümeyle birleştiğinde, Brezilya ihracatında önemli bir artışa işaret ediyor. 2025 yılında Brezilya ihracatının 104,8 milyon tona ulaşacağı ve bir önceki yıla kıyasla %13,33›lük bir artış göstereceği tahmin edilmekte. Buna ek olarak, dizele eklenen biyodizel oranında beklenen artış ve bitkisel proteine yönelik artan taleple birlikte soya fasulyesi kırma hacminde de bir artış öngörüsü söz konusu. Bu hacmin 2025 yılında 56,72 milyon tona ulaşması ve bir önceki yıla göre %7,9’luk bir büyüme göstermesi bekleniyor.
BUĞDAY
Eylül 2024’te, Paraná’daki olumsuz hava şartlarının yol açtığı hasarla beraber yeni hasattan elde edilen buğdayın az olmasıyla birlikte, Paraná’da aylık ortalama 60 kiloluk çuval başına 78,94 R$’dan işlem görerek aylık %3,76›lık bir artış gösterdiğinden, iç piyasa değer artışı gösterdi. Rio Grande do Sul’da ise aylık ortalama %0,02 artışla 60 kiloluk çuval başına 69,21 R$ oldu. Uluslararası piyasada, Rusya, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Arjantin gibi önemli küresel üretim bölgelerindeki olumsuz hava şartları ve Kuzey Yarımküre’de hasadın tamamlanması, ton başına aylık ortalama 268,21 ABD Doları ile fiyatların %6,18 oranında değer kazanmasında etkili oldu. Eylül 2024’te Brezilya 592,1 bin ton buğday ithal etti. Conab, 2024/25 hasadı için verimlilik ve üretim rakamlarını revize etti. Tahminlere göre 8.263.700 ton hasat edilecek (+%2,1) ve verimlilik 2.693 kg/ha (+%15,5) olacak. Yurtiçi arzdaki azalmayla birlikte hasadın 877.100 tonluk nihai stokla sona ereceği tahmin ediliyor.
LOJİSTİK REKABET
Farklı bir coğrafyaya ve zorlu bir araziye sahip olan dünyanın beşinci büyük ülkesiyiz. Karayolları, demiryolları ve limanlar önemli iyileştirmelere ihtiyaç duyuyor. Birçok bölge, sınırlı bağlantı ve yüksek nakliye maliyetleri ile yeterli ulaşım ağlarından mahrum durumda. Kötü yol şartları, trafik sıkışıklığı ve düşük liman kapasitesi gecikmelere ve verimsizliklere yol açabiliyor.
Daha önce de defalarca belirttiğim üzere, şeker sevkiyatı yapan liman terminalleri aynı zamanda hububat da sevk etmektedir ve hububat ve şeker ihracatı akışı nedeniyle, her iki üründe de sadece gemilere yükleme işlemini değil aynı zamanda terminallerdeki boşaltma işlemini de etkileyebilecek bir çakışma söz konusu.

Brezilya’daki başlıca mısır üretim bölgesi olup üretimin %31’ini gerçekleştiren Mato Grosso (MT) eyaletini %13 ile Paraná (PR) takip ediyor. Ancak MT ile Santos arasındaki 2.000 km’lik mesafeye rağmen mısırın %30’undan fazlası bu liman üzerinden ihraç ediliyor. Aynı durum soya fasulyesi için de geçerli. MT toplam soya fasulyesinin %33’ünü üretirken, onu %14 ile Goiás (GO) takip ediyor ve %30’dan fazlası Santos üzerinden ihraç ediliyor. Soya fasulyesi ihracatının çoğu mart ve haziran ayları arasında gerçekleşirken (%70), mısır ihracatının çoğu temmuz ve kasım ayları arasında gerçekleşiyor (%75). Bu da orta ve güney Brezilya’nın şeker hasadı dönemine denk geliyor.

Santos terminalleri tren ve kamyonlarla şeker ve tahıl alıyor. Dolayısıyla rekabet, karayolu taşımacılığını ve vagonların şeker ve tahıl arasında dağılımını etkiliyor. Son yıllarda Santos’a trenle tahıl taşımacılığının arttığını, şekerin payının ise geçen yıl %30’dan %25’e düştüğünü görüyoruz. Şeker için kullanılan vagonların azalması, iç bölgelerden liman terminallerine olan akışı geciktirerek kamyon gibi alternatiflerin aranmasına ve karayolu taşımacılığının artmasına sebep olabilir.
AMAZON HAVZASI’NDAKİ LİMANLARININ GENİŞLETİLMESİ
Sektör, başta mısır ve soya fasulyesi olmak üzere kuru yük ihracatında da çok önemli bir rol oynadı. Bugün 52 milyon ton kurulu kapasitemiz var ve ayrıca 48 milyon ton daha dökme yük için yatırımlar da devam ediyor. Başka bir deyişle, önümüzdeki beş yıl içerisinde yaklaşık olarak 100 milyon ton tahıl taşıma kapasitesine sahip olacağız. Ulusal Tedarik Şirketi (CONAB) tarafından hazırlanan bir rapora göre, sadece yılın ilk çeyreğinde, ülkedeki toplam mısır ihracatının %43,3’ü Amazon Havzası’ndaki limanlarından yapıldı.
İHRACAT RAKAMLARI
SA Commodities Agro tarafından yayınlanan son rapora göre Brezilya şeker, soya fasulyesi ve mısır ihracatında aşağıdaki seviyelere ulaştı:
1 Ocak - 28 Ekim tarihleri arasında 25,9 milyon ton şeker ihracatı gerçekleştirildi. Bu rakam bir önceki yıla kıyasla 5 milyon ton daha fazla.
Aynı dönem karşılaştırıldığında, 2023 yılının aynı döneminde 99,6 milyon ton olan soya fasulyesi ihracatı, 2024 yılında 95 milyon tona geriledi. Mısırda da 2023’teki 32,6 milyon tona kıyasla 2024’te 22,4 milyon tonla düşüş gözleniyor.
Brezilya’nın soya fasulyesi ihracatının, yağlı tohum üretiminde öngörülen artışla birlikte 2025 yılında 100 milyon ton sınırına geri dönmesi bekleniyor. Conab’a göre, yabancı soya fasulyesi satışları önümüzdeki yıl %13,3 artarak 104,7 milyon tona ulaşacak. 2024 yılında ise %9,2’lik bir düşüşle 92,4 milyon tona gerilemesi bekleniyor.
GÜNCEL DURUM

Brezilya şeker hattımız hâlihazırda 363.697 ton yüklenen, 1,4 milyon ton yüklemeye hazır bekleyen ve 461.499 ton gelmesi beklenen kargo ile oldukça büyük bir hacim gösteriyor. Mısır hattında, 544.454 ton yüklenen, 749.086 ton yüklemeye hazır bekleyen ve 1,1 milyon gelmesi beklenen yük ile hacim daha da yüksek seviyede. Son olarak, soya kompleksi 496.922 ton yüklenen, 1,6 milyon ton yüklemeye hazır bekleyen kargo söz konusu iken 1,2 milyon tonun da gelmesi bekleniyor. Diğer bir deyişle, ekim ayı ihracatı dikkate alındığında 2,2 milyon ton şeker, 2,4 milyon ton mısır ve 3,5 milyon ton soya ihracatı öngörülüyor. Özetle, Brezilya’nın ekim ayında 8 milyon ton civarında soya ihraç edeceğini söyleyebiliriz.
HAVA VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ
Tahıl piyasasını doğrudan etkileyen dört güçten biri olan iklim konusu, bu yıl Brezilya’da, özellikle de ülkenin orta batısında meydana gelen yangınlarla önemli bir etki yaptı. Soya fasulyesi ve mısır üretiminde en önemli eyaletlerden biri olarak bilinen Mato Grosso eyaleti, 2024 yılında yangınlardan en çok zarar gören eyaletlerden biri oldu. Ulusal Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün (INPE) BDQueimadas Programı verilerine göre Mato Grosso, 24 bin 800 yangınla Brezilya’da bu yılın ocak ayından bu yana en çok yangın çıkan eyalet oldu. Sadece ağustos ayında kayıtlara geçen 13 bin 600’den fazla salgın bu yılın ocak ayından temmuz ayına kadar olan rakamların toplamını aştı. Yanma, topraktaki besin maddelerinin miktarını azaltır ve hümik asitler ve fulvik asitler gibi organik bileşenler azaldığı için sonuç orta vadede mahsuller için olumsuzdur. Yıllar geçtikçe toprak erozyona karşı daha duyarlı hale gelir ve bu durum tarımsal üretime zarar verir.
Hava ve iklim dengesizlikleri gıda güvensizliği sorunlarını daha da artırıyor. WMO raporuna göre, akut gıda güvensizliği mağduru insanların sayısı dünya genelinde beş yıldan kısa bir süre içinde iki kattan fazla artarak Covid-19 salgını öncesinde 149 milyon kişi iken 2023’te 333 milyon kişiye yükselmiş durumda. Üstelik bu rakamlar yalnızca Dünya Gıda Programı tarafından izlenen 78 ülkenin verileri dikkate alınarak hesaplandı.
Brezilya’nın karşı karşıya kaldığı iklim sorunlarına, ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan şiddetli kuraklık ve yangınlara rağmen Conab, ekimine başlanan 2024/25 tahıl sezonunun bir önceki sezonu geride bırakma potansiyeline sahip olduğunu tahmin ediyor. Tarihsel süreçte yeni bir rekor potansiyeline sahip olduğumuzu söylemek riskli olacaktır.