BLOG

Küresel tahıl ticaretinde yeni denge arayışı: Çin pazarında ABD’nin yerini kim alacak?

27 Mayıs 20257 dk okuma

Kateryna Mudriian
ASAP Agri Baş Analisti


Inna Stepanenko
ASAP Agri Baş Analisti


ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının alevlenmesi, küresel tahıl piyasalarında kartların yeniden dağıtılmasına yol açıyor. ASAP Agri kıdemli analistleri Inna Stepanenko ve Kateryna Mudriian, bu özel analizde, ABD’nin Çin’in tahıl ithalatındaki payının azalması durumunda Karadeniz bölgesi ülkeleri Ukrayna, Rusya ve Romanya’nın bu boşluğu doldurup dolduramayacağını, yoksa Güney Amerika’nın, özellikle Brezilya ve Arjantin’in, talebin aslan payını kapıp kapamayacağını değerlendiriyor. 

Nisan başında ABD, başlıca tarım ticareti ortaklarına %10-34 oranında tarifeler uygulayarak cesur ama tartışmalı bir adım attı. Bu önlemler 90 günlüğüne askıya alınsa da, %10’luk baz tarife yürürlükte kalmaya devam ediyor ve daha yüksek oranların geri dönme ihtimali piyasaları tedirgin ediyor. ABD, kendi en büyük müşterilerini cezalandırarak, geniş çaplı misilleme önlemlerini tetikleme riskiyle karşı karşıya. Şu ana kadar yalnızca Çin, kararlı bir yanıt vererek dünyanın en büyük iki ekonomisini hızla tırmanan bir ticaret savaşına sürükledi. Avrupa Birliği ise, ABD mısırına uyguladığı %25’lik tarifeyi 14 Temmuz’a kadar askıya alarak müzakerelere zaman tanıdı. 

Çin’e yönelik en ağır darbe, 90 günlük erteleme olmaksızın uygulanan %145’lik tarife oldu. Çin, buna misilleme olarak ABD mısır ve buğdayına %140, soya fasulyesine ise %135 tarife getirdi. Bu durum, 2018/19 ticaret savaşını hatırlatıyor; o dönemde Çin’in ABD’den soya fasulyesi ithalatı, %25’lik tarife sonrası çökmüştü. Ancak bu kez riskler çok daha büyük: Tarifeler daha yüksek ve Çin, tedarik zincirlerini çeşitlendirerek, Brezilya ve Arjantin ile bağlarını güçlendirerek ve kendi tarım sektörüne büyük yatırımlar yaparak daha hazırlıklı bir pozisyonda. 

MISIR İTHALATINDA KARADENİZ’İN ŞANSI NE?

Çin’in mısır ithalatı bu sezon dramatik bir düşüşle Ekim-Şubat döneminde yalnızca 1,15 milyon tona geriledi; bu, geçen yıl aynı dönemde 18,5 milyon ton olan ithalatın çok altında. ABD, Çin pazarından tamamen dışlanırken, Ukrayna devam eden savaşa rağmen varlığını sürdürebildi. Brezilya ise, 2022 fitosanitari anlaşmasından sonra Çin’in birincil mısır tedarikçisi konumunu sağlamlaştırarak, düşük hacimlerle de olsa liderliği korudu. 

Çin’in mevcut düşük ithalat talebi, bu sezon ABD mısırına ihtiyaç duymadan idare edebileceğini gösteriyor. USDA’nın Nisan raporuna göre, Çin’in 2024/25 sezonunda mısır ithalatı 8 milyon ton olarak öngörülürken, Çin Tarım Bakanlığı bu rakamı 7 milyon ton olarak tahmin ediyor. Ancak bazı piyasa analistleri, gerçek ithalatın 2 milyon tona kadar düşebileceği konusunda daha temkinli. 

Artem Rozhkov
Kurucu Ortak
Atria Brokers

Atria Brokers’ın Kurucu Ortağı Artem Rozhkov, “Önümüzdeki sezona baktığımızda, Çin’in ABD mısırını tamamen ikame etme yeteneği büyük ölçüde talebin nasıl gelişeceğine bağlı. Talep düşük kalırsa, Çin’in ihtiyaçları esasen Brezilya tarafından, Ukrayna’nın da ikincil rolüyle karşılanabilir. Ancak ithalat hacimleri geçmişte olduğu gibi beklenmedik şekilde artarsa, yalnızca Brezilya ve Ukrayna’ya güvenmek yetersiz kalabilir; bu da tedarik çeşitlendirmesini daha karmaşık ve zorlu hale getirir.” diyor. 


Eğer Çin’in mısır ithalatı 10 milyon tonu aşarsa, Brezilya yine birincil tedarikçi olurken, Ukrayna ikincil kaynak olarak devreye girebilir. Ancak talep keskin bir şekilde artarsa, her iki ülkenin kapasite sınırları zorlanabilir. Bu durumda Çin, Karadeniz’deki diğer tedarikçilere yönelmek yerine, dünyanın üçüncü büyük mısır ihracatçısı Arjantin’e dönmeyi tercih edebilir. Arjantin’in Çin’e mısır ihracatı şu an sınırlı, ancak Mayıs 2024’te Çin’in Arjantin’de yetiştirilen iki herbisit-tolerant genetiği değiştirilmiş mısır çeşidini onaylaması, gelecekteki ticaret için kapıyı araladı. 

Diğer potansiyel tedarikçiler ise yapısal sınırlamalarla karşı karşıya. Örneğin, Rusya’nın maksimum ihracat kapasitesi yaklaşık 7 milyon ton, ancak Çin’e sevkiyatları oldukça düşük; bu sezon Ekim-Mart arasında yalnızca 100 bin ton mısır gönderdi, bu da 2023/24’teki 156 bin tona kıyasla bir düşüş. Karadeniz’deki diğer oyuncular arasında, Bulgaristan Çin’e mısır ihraç etme iznine sahip ve 500 bin tona kadar sınırlı hacimler sağlayabilir. Ancak Romanya, coğrafi yakınlığına ve önemli üretim potansiyeline rağmen henüz yetkilendirilmiş değil. 

ÇİN DIŞINDA MISIR TALEBİNİ NEREDE ARAMAK GEREKİR?

Çin bu sezon ulaşılamaz olsa da ve gelecekteki beklentiler belirsizliğini korusa da, Karadeniz tahıl ihracatçıları Ukrayna, Romanya ve Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika (MENA) pazarlarında ve Türkiye’de güçlü konumlarını koruyor. Ukrayna mısırı, Türk alıcılar için temel bir ürün olmaya devam ediyor. Rusya, Romanya ve Bulgaristan ise zikredilen bölgelerde daha sınırlı bir çekim gücüne sahip. MENA ve Türkiye’de istikrarlı tüketim ve ithalat ihtiyaçları, önümüzdeki sezonda Karadeniz mısırına talebin güçlü kalmasını sağlayacak. 


Ukrayna mısırı için Avrupa Birliği, özellikle ABD mısırına yönelik tarife tehditlerinin gölgesinde, önümüzdeki sezon birincil pazar olmaya devam edecek. Normal koşullarda Ukrayna, AB’nin ithal mısır hacminin yarısından fazlasını sağlıyor. Ancak bu sezon beklenmedik bir değişim yaşandı: ABD’nin Avrupa’ya mısır ihracatı 2 milyon tona fırlayarak toplam AB mısır ithalatının %16’sını oluşturdu; bu, bir önceki yılki 182 bin tona kıyasla çarpıcı bir artış. ASAP Agri Analitik Direktörü Olivier Bouillet, bu sıçramanın büyük ölçüde Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü sonrası güçlenen ABD’nin fiyat rekabetçiliğinden kaynaklandığını belirtiyor. 

Olivier Bouillet
Head of Analytics
ASAP Agri.

Ancak ABD mısırının rekabet avantajı kısa ömürlü olabilir. AB’nin Ukrayna mısırına yönelik sıfır tarife politikasını 5 Haziran 2025’in ötesine uzatması beklenirken, ABD’nin gümrüksüz erişimi belirsizliğini koruyor. ABD-AB ticaret gerilimleri temmuz başına kadar duraklatılmış olsa da, ABD mısırına %25’lik tarife geri dönüşü tehdidi sürüyor. Bouillet, “Bu tarifeler geri gelirse, ABD mısırının maliyet avantajı ortadan kalkar. Aynı zamanda, 2025’te Ukrayna’da ekim alanlarının genişlemesi ve verim artışıyla büyük bir hasat potansiyeli, ihracat imkanlarını artırarak iç fiyatlar üzerinde düşüş baskısı yaratabilir. Bu kombinasyon, Ukrayna’nın AB pazarındaki rekabet gücünü keskin bir şekilde artırabilir.” diyor. Bu durumda Ukrayna, yalnızca kaybettiği zemini geri kazanmakla kalmayıp, yeni sezonda pazar payını daha da genişletebilir. 


ÇİN’İN BUĞDAY TALEBİ ZAYIFLIYOR

2023/24 sezonunda ABD, Çin’in buğday ithalatının %14’ünü (1,8 milyon ton) karşıladı. 2024/25 sezonunun ilk dokuz ayında (Temmuz-Mart), ABD’nin payı %22’ye yükseldi, ancak bu yalnızca 500 bin tona denk geldi; bu, bir önceki sezonun aynı döneminde %9 (yaklaşık 800 bin ton) olan paydan daha düşük bir hacim. Ancak dikkat çekici bir şekilde, 2024/25 döneminde Ocak-Mart arasında ABD’den buğday sevkiyatı kaydedilmedi, oysa bir önceki yıl aynı dönemde sevkiyatlar düzenli olarak devam etmişti. 

Ayrıca, Çin’in 2024/25 döneminde (Temmuz-Mart) toplam buğday ithalatı yalnızca 2,1 milyon tona ulaştı; bu, 2023/24’ün aynı döneminde 8,2 milyon ton olan ithalatın oldukça altında ve talebin zayıflığını ortaya koyuyor. Nisan WASDE raporuna göre, Çin’in 2024/25 sezonu için toplam buğday ithalatı 3,5 milyon ton olarak öngörülüyor; bu, bir önceki yılın 13,6 milyon ton tahminine kıyasla ciddi bir düşüş. Bu tahmine göre, Çin nisan itibarıyla ithalat ihtiyacının yaklaşık %60’ını karşılamış durumda. 

Bu sezon beklenen buğday ithalatındaki keskin düşüş, Çin’in genel talebinin önemli ölçüde azaldığını gösteriyor; bu durum yalnızca ABD buğdayı için değil, tüm kaynaklar için geçerli. Bu nedenle, sezonun geri kalanında ABD buğdayını ikame etmek, sınırlı sayıda yetkilendirilmiş tedarikçi olmasına rağmen nispeten kolay. 

Avustralya, Kanada ve Fransa, geleneksel olarak Çin’in en büyük buğday tedarikçileri olurken, Kazakistan ve Rusya daha mütevazı hacimlerle takip ediyor. 2023/24’te Kazakistan 700 bin ton, Rusya ise yalnızca 300 bin ton buğday sağladı. Bu beş ihracatçı, ABD ile ticaret gerilimleri devam ederse tedarik açıklarını kapatmak için en olası adaylar. Bazı analistlerin öngördüğü gibi, gelecek sezon Çin’in ithalat ihtiyacı 10 milyon tona sıçrarsa bile bu ülkeler talebi karşılayabilir. 


ABD ile devam eden ticaret çatışması, Çin’in Rus kışlık buğdayı ithalatına yönelik 1970’lerden kalma yasağını kaldırma kararını hızlandırabilir ve bu, Rusya’nın tedarik hacimlerini artırabilir. Bu yasak, bazı Rus üretim bölgelerinde verim ve kaliteyi düşüren bir mantar hastalığından kaynaklanıyor. Kaldırılması için görüşmeler yapılmış olsa da, yasak şu an için devam ediyor ve Çin yalnızca Rus baharlık buğdayı ithalatına izin veriyor. 

Karadeniz’deki diğer tedarikçiler, yani Ukrayna, Romanya ve Bulgaristan, düzenleyici ve fitosanitari kısıtlamalar nedeniyle Çin buğday pazarında yer almıyor. 

KÜRESEL BUĞDAY TALEBİNDE KARADENİZ’E YÖNELİM OLASI MI?

ABD buğday ihracatına yönelik misilleme önlemleri olsa bile, küresel talebin Karadeniz buğdayına kayması pek olası görünmüyor. Ukrayna, Rusya ve Romanya buğdayının en büyük beş alıcısı ile ABD buğdayının başlıca alıcıları karşılaştırıldığında, bu ihracatçıların büyük ölçüde farklı pazarlara hizmet verdiği ve örtüşmenin minimum olduğu görülüyor. 

Bu nedenle, ABD buğdayının büyük ithalatçıları tarifeler uygulayarak veya alımlarını azaltarak tepki verirse, Karadeniz bölgesine yönelmek yerine Avustralya ve Kanada gibi yerleşik tedarikçilere dönmeleri daha muhtemel. 


Bu eğilimi güçlendiren bir gelişme olarak, dünyanın en büyük buğday alıcılarından Endonezya, ABD ile ticaret fazlasını azaltmak ve Trump yönetimi altında olası tarifelerden kaçınmak için ABD ürünleri, özellikle buğday, ithalatını artırmaya hazır olduğunu belirtti. Endonezya Un Üreticileri Derneği, piyasa fiyatları ve rekabetçilik uygun olduğu sürece bu geçişi destekleyeceğini açıkladı. 2024/25 sezonunun Temmuz-Şubat döneminde Endonezya, 256 bin ton ABD buğdayı ithal ederek ABD tarım ticaretinde giderek daha stratejik bir konuma geldi. 

KARADENİZ, ÇİN PAZARINDA ABD’NİN YERİNİ ALABİLİR Mİ?

Özetle, Karadeniz bölgesinde Ukrayna mısırı, ABD tarife savaşlarından en çok faydalanma potansiyeline sahip görünüyor, ancak bu iki koşula bağlı: Birincisi, Çin’in ithalat talebinin önümüzdeki sezonda artması; ikincisi, AB’nin temmuzda ABD mısırına %25 tarifeyi yeniden uygulaması. 

Diğer Karadeniz tedarikçileri için, özellikle buğday tarafında, ihracat akışlarında önemli değişiklikler beklenmiyor. İstisna, Çin’in Rus kışlık buğdayına yönelik uzun süredir devam eden yasağı kaldırması durumunda Rusya’nın kazanabileceği zemin olabilir. 

*Tahıl ticaretindeki gelişmeleri anbean izleyen ASAP Agri, küresel piyasalara dair derinlemesine analizler sunuyor. Günlük canlı veri yorumlarına ulaşmak için ASAP Premium Raporları’na abone olun!

Piyasa Analizi Kategorisindeki Yazılar
10 Kasım 20215 dk okuma

Piyasalarda yukarı yönlü artış durdurulamıyor

23 Mayıs 20224 dk okuma

IGC, dünya tahıl ihracatı tahminini 9 milyon ton düşürdü