BLOG

Koronavirüs salgını, tahıl depolamanın önemini artırdı

29 Mayıs 20208 dk okuma

Sefa SAATÇİOĞLU MYSİLO Genel Müdürü

“Genelde bütün devletlerin olağanüstü hallere karşı uzun süreli olarak belirli bir tahıl stoğu bulundurma politikası vardır. Ama birçok ülke koronavirüs salgını sürecinde ya stoksuz ya da stokları erimiş bir halde yakalandı. Şu anda ihracatçı ülkeler tahıl ticaretini durdurmuş durumda. Herkes kendi derdine düştü. Dolayısıyla gelecekte bütün devletler olağanüstü durumlara karşı stoklarını daha fazla tutmaya çalışacaktır. Bu kapsamda depoculuk faaliyetleri de önemini artıracak.”

Koronavirüs salgını sürecinde tahılda ihracatçı konumundaki birçok büyük üretici ülke, kendi halklarının gıda güvencesini garanti altına almak için yurt dışı satışlarını durdurdu veya kısıtlama getirdi. Başta Mısır olmak üzere tahılda ithalata bağımlı ülkeler ise panik halinde büyük alımlar yapmaya çalıştı. Gıda tedarik zincirinin kopma noktasına geldiği bu süreçte, tahıl depolama kapasitelerinin ne kadar hayatî olduğu anlaşıldı.

Biz de Değirmenci dergisi olarak tahıl depolama alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Mysilo’nun Genel Müdürü Sefa Saatçioğlu ile hem sektörün geleceğini hem de Türkiye’nin bu konuda ne durumda olduğunu konuştuk. İşte Sn. Saatçioğlu’nun değerlendirmeleri:

Sn. Saatçioğlu, öncelikle bize firmanız ve faaliyet alanlarıyla ilgili bilgi verir misiniz? Firmamız 2000 yılında tahıl depolama siloları ve taşıyıcı ekipmanları üretmek üzere SFA GROUP bünyesinde 40 yıllık sektörel üretim tecrübesiyle Aksaray’da kuruldu. Kurulduğumuz dönemden günümüze kadar geçen zaman içerisinde, 5 kıtada 80’den fazla ülkede, 2 bini aşkın müşteriye, 2500’ün üzerinde proje gerçekleştirerek genç, yenilikçi, sürekli gelişen, uzman ve lider bir kuruluşa dönüştük. Ortaya koyduğumuz istikrarlı performansımızla, sürdürülebilir bir büyüme örneği sergileyerek, Türkiye’nin ve dünyanın sektörel bazda güçlü ve saygın şirketleri arasındaki yerimizi aldık.

Kuruluşumuzdan bugüne kadar kurduğumuz, yurt içi ve dışı bütün tesislerde yıllık 40 milyon ton tahıl depolanıyor. Bu nerdeyse Türkiye’de bir yılda üretilen toplam tahıl hasadı demek. Bizim için inanılmaz bir gurur kaynağı.

Firmamızın en büyük rakiplerimizden ayıran hususlardan birisi Ar-Ge’ye verdiğimiz önemdir. Sektörümüzde Türkiye’de resmi Ar-ge’si olan tek firmayız ve yıllık ciddi bir bütçe ayırmaktayız.

Ar-Ge’mize ve çalışanlarımıza verdiğimiz değer sayesinde, bölgemiz ve pazarımız olan ülkelere hep en son teknolojiyle buluşturan firma olduk. Portföyümüze sürekli yeni ürünler katıyoruz. Bu çalışmalarımız hiç hız kesmeden 25 kişilik uzman mühendis kadrosuyla devam ediyor.

Kalite yönetim sistemlerimizi profesyonel kurumsal kimliğimizle yönetmekte ve kendi bünyemizde yazdığımız özel yazılımlarımızla, müşterilerimizden gelen taleple başlayan süreç, projelendirmeden fiyatlandırmaya, üretime, sevkiyata, montaja ve satış sonrası hizmetlere varıncaya kadar bize her şeyin izlenebilir halde olmasını sağlamakta. Bu da bize çok hızlı kararlar alarak iyileştirmeler yapabilme yetisi kazandırdı.

Silolarımızın en büyük avantajlarından birisi, dünyanın en dar oluklu sacından üretiyor olmamızdır. Silolarımızın duvar saclarındaki ondüle şeklindeki formu 65mm hatve ölçülerindedir. Bu ölçülerde üretim kabiliyeti sadece firmamızdadır. Bu da silolarımızın mukavemetinin rakiplerimize nazaran daha yüksek olduğu anlamına gelir.

Ürün portföyünüzden de bahseder misiniz? Ürün yelpazemiz çok geniş. Tahıl depolama tesislerinde ihtiyaç duyulabilecek ekipmanların neredeyse büyük bir kısmını kendi tesisimizde üretiyoruz. Hiçbir firmaya bağımlılığımız yok.

Çelik tahıl depolama silolarından, dolum ve boşaltımda kullandığımız taşıma ekipmanlarına, silo içlerindeki sıcaklık görüntüleme sistemlerinden tesisin kontrol otomasyon sistemlerine, ön temizleme makinalarından toz toplama sistemlerine kadar gerekli tüm ekipmanı kendi bünyemizde üretebilmekteyiz.

Bunun yanında ‘Silopark’ şirketimizle profesyonel anlamda projelendirme hizmeti sunmakta ve satış sonrası hizmetlerimizle de anahtar teslimi iş ortaklarımızın her aşamada yanında bulunmaktayız.

SFA GROUP bünyesinde 4 şirketimiz faaliyet gösteriyor: • Siloport Tahıl Depolama Sistemleri Sanayi A.Ş., üretim şirketimiz, • Silopark Tahıl Depolama Sistemleri Sanayi A.Ş., yurt içi satış ve pazarlama operasyonlarını yöneten şirketimiz, • Mysilo Tahıl Depolama Sistemleri Sanayi A.Ş., yurt dışı satış ve pazarlama operasyonları yöneten şirketimiz, • Mysilo Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş., lisanslı depoculuk faaliyeti gösteren şirketimiz.

Bu sektöre girmeye nasıl karar verdiniz? Sizi bu alanda yatırım yapmaya iten faktörleri anlatır mısınız? Firmamızı kurduğumuz tarihlerde Avrupa ve Amerika dışında çok fazla silo üreticisi yoktu. Çelik silolarda tahıl depolamanın avantajları çok iyi bilinmiyordu. 2000’li yıllarda çelik silo üreticilerinin az olmasıyla birlikte, ithal gelen ürünlerin maliyetleri de çok yüksekti. Benim yaptığım şey pazardaki eksikliği ve ihtiyacı tespit etmiş olmamdı.

Peki Mysilo’nun tahıl depolama ve taşıma sistemleri sektöründe şu an geldiği yeri nasıl tanımlarsınız? Mysilo, Güney Amerika, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Asya’nın en büyük kapasitedeki silo ve taşıma ekipmanlarını üreten firmasıdır. İhracatımızla, hizmetlerimizle, bayi ağımızla dünyanın birçok noktasına ulaşabiliyoruz.

Bütün ekibimizle 2025 hedeflerimize, “Var olan yetmez, daha iyi neler mümkün” sloganımızla inanılmaz bir coşkuyla ilerliyoruz. Hedefimiz sadece bahsettiğimiz kıtalarda değil, dünyada bir numara olmak. Mazur görürseniz hedeflediğimiz rakamı burada dile getirmek istemiyorum. Ancak 2025 yılında açıklayabilirim.

Türkiye’de ilk 600 ihracatçı firma içerisinde her yıl yerimizi almakta ve her geçen gün ihracatımızı artırarak daha ön sıralara ilerliyoruz. Sektörün en fazla ihracat yapan firması Mysilo’dur.

Bize üretim kapasiteniz ve kullandığınız teknolojiler konusunda da bilgi verir misiniz? Aksaray’da bulunan fabrikamızda, 100.000 m2’lik alanda, yaklaşık 150’si beyaz yaka olmak üzere 600 personelimizle, yıllık 3 milyon ton tahıl depolama kapasitesinde çelik silolar ve ekipman üretim kapasitesine sahip. Tamamen robotik sistemler, özel CNC tezgahlarla üretim yapmaktayız.

Mühendis, tekniker, teknisyen ve deneyimli operatörlerden oluşan, konusunda uzman ekibimiz, silo ve ekipmanlarının üretimini, satışını, kurulumunu, satış sonrası hizmetlerini profesyonelce, kurumsal bir şekilde gerçekleştirmektedir.

Üretimi, Avrupa’nın ve Türkiye’nin en kaliteli çelik üreticilerinden tedarik edilen hammaddelerle ve dünya standartlarındaki üretim normları ile gerçekleştiriyoruz. Çelik siloların dizaynında dünyada kabul görmüş 3 tane standart vardır: ANSI, EUROCODE ve DIN normları. Mysilo bu üç norma göre de dizayn yapabilme kabiliyetine sahip.

Siloların kurulacağı yerin deprem bölgesi olup olmadığı, rüzgar ve kar yüklerinin ne olduğu, silolara gelen ekstra yüklerin ne olduğu gibi durumlar, dizaynı yapan mühendislerimiz tarafından büyük bir hassasiyetle göz önünde bulundurulur.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük üçüncü emirliği olan Sharjah’ta mega bir projeye imza attınız. 12 silodan oluşan, bölgenin en büyük bakliyat depolama tesisini kurdunuz. Bize bu proje konusunda bilgi verir misiniz? Bu proje gerçekten çok özeldi. Müşterimiz bölgenin en büyük bakliyat tedarikçilerinden biriydi. Müşterimiz o bölgede sadece depolama yapmıyor, aynı zamanda ithal olarak getirdiği bakliyatı temizleme, işleme ve paketleme prosesleriyle son tüketiciye buluşturacak şekilde hizmet veriyor. Bu tesiste silolarımızı, tamamıyla sandviç panellerle kapladık. Böylelikle çölün sıcağından ve kum fırtınalarından koruduk. Tesiste dolum ve boşaltımlar tamamıyla bant konveyörlerle yapılıyor. Hedefimiz sıfır fire, sıfır kırık.

Mysilo şu an başka hangi ülkelerde projeler yürütüyor? “Şu bölgede yoğunluk var” demek yanlış olur. Çeşitlendirilmiş bir pazarımız var. Aslında bu da bize avantaj sağlıyor. Her yıl farklı pazarlar aktif veya pasif olabiliyor.

Tahıl depolamada, birçok alanda olduğu gibi veri izleme ve otomasyon sürecinin giderek daha fazla önem kazandığını görüyoruz. Bu konuda sunduğunuz çözümleri ve çalışmalarınızı bizlerle paylaşır mısınız? Mysilo olarak bu konuda çok çalışıyoruz. Müşterilerimizden her geçen gün bu konularda daha fazla soru geliyor. Ar-Ge bünyemizde yaptığımız yazılımlar ve otomasyon sistemleri sayesinde artık klasik yöntemlerin dışında uygulamalarımız var. Depolanan ürünlerin kalitesini, sıcaklık ve nem takibini yaparak, otomatik havalandırma sistemi sayesinde operatör hatalarını en asgari düzeye indiriyoruz.

Seviye ve hacim verilerinin izlenebilmesi ve raporlanması, depolanan ürünün tesise girdiği andan tesisten çıkacağı ana kadar, tahılın bozulma veya kalite kaybı olmadan daha uzun süre depolanmasını sağlayan fumigasyon sistemleri ile birlikte gelişmiş akıllı sistemler ve otomasyon sistemlerini müşterilerimize sunmaktayız.

Dünyayı adeta esir alan koronavirüs uluslararası ticareti vurdu. Ülkeler arası dolaşıma kısıtlamalar getirildi. Bu nokta iki soru sormak istiyorum. Birincisi, bu kısıtlamalar, hammadde temininizi nasıl etkiledi? İkincisi, yurt dışı projeleriniz, alınan bu tedbirlerden dolayı nasıl etkilendi? Üretimin plana uygun ilerlemesinde ve hammadde stok yönetim süreçlerimizde hiçbir sıkıntımız olmadı. Birincisi, bu süreçte fabrikamız hiçbir zaman kapanmadı. Aynı kapasitede ve planda üretime devam ettik. İkincisi, hammadde stoğumuz güçlü. Teslim tarihlerine, plana bağlıyız. Fakat sevkiyatlarda seyahat engellemelerinden kaynaklı, özellikle kara sevkiyatlarında kısa süreli rötarlar oldu.

Müşterilerimize sağladığımız güven sayesinde takibini sürdürdüğümüz çok sayıda projemizin anlaşmalarını, bu kritik dönemde olumlu şekilde sonuçlandırdığımızı da ayrıca belirtmek isterim.

Koronavirüs salgınının ardından başta Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkenin, kendi halkının gıda güvencesi garanti altına almak için panik halinde tahıl ithal ettiğini gördük. Bu süreçte tahıl depolama kapasitelerinin hayati önemde olduğu anlaşıldı. Bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız? Bu salgın, sektörünüzün geleceğini nasıl etkiler? Genelde bütün devletlerin olağanüstü hallere karşı uzun süreli olarak belirli bir stok tutma politikası vardır. Bu salgınla birlikte şu ortaya çıktı: Hükümetler bu politikanın ne kadar gerçekçi ve olmazsa olmaz bir durum olduğunu gördü. Ama birçok ülkenin stokları erimiş, ya stoksuz ya da az bir stokla yakalandı. Şu anda ülkeler birbirlerine tahıl ticaretini durdurmuş ve herkes kendi derdine düşmüş durumda. Dolayısıyla gelecekte bütün devletler olağanüstü hal durumlarına karşı stoklarını daha fazla tutmaya çalışacaklardır. Bu kapsamda depoculuk faaliyetleri de önemini artıracaktır.

Peki, Türkiye’nin tahıl depolama kapasitesi konusunda da bilgi verir misiniz? Türkiye yeterli kapasiteye sahip mi? Bu konuda elbette Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) bilgilerine dayalı konuşabiliriz. Bildiğim kadarıyla yıllık ortalama 34 milyon ton tahılın üretildiği ve bunun yüzde 70’inin piyasaya arz edildiği Türkiye’de, lisanslı 5 milyon ton, özel sektörün ise 13 milyon ton olmak üzere toplam 18 milyon ton tahıl depolama kapasitesi bulunuyor. Bu verilere bakıldığında Türkiye’nin depolama açığının olduğu görülmektedir. Devletimiz bu açığın kapanması için gerek kırsal kalkınma desteklerinde, gerekse de lisanslı depo teşviklerinde bulunmaktadır. Bu açık, bir iki yıl içinde kapanacaktır.

TMO, lisanslı depoculuk sisteminin geliştirilmesine büyük önem veriyor. Bu proje kapsamında gelinen son nokta hakkında bilgi verir misiniz? Tahıl siloları kurulması konusunda belirlenen hedeflerde ne durumdayız? Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, TMO ile birlikte arz-talep dengesini ve ürünlerin sağlıklı depolanması sağlamak amacı ile lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsasını aktif hale getirdi. Şu an bildiğim kadarıyla 183 firma lisans izni almış, 91 firma aktif olarak depolama yapmaktadır. Toplamda 91 firmanın 4,8 milyon ton kapasitesi bulunmaktadır. Şu an bir çok firma kapasite artışlarını yapmakta ve yeni yapılan, bu sezona yetişecek bir çok proje var. Devletimizin bu konudaki hedefi 10 milyon ton diye biliyorum. Önümüzdeki 2-3 yıl içinde bu kapasite yeterli aşamaya gelecektir.

Bizim de MYSiLO LİDAŞ olarak Aksaray, Yozgat-Yerköy, Yozgat-Şefaatli, Eskişehir ve Kırklareli tesislerimizde toplamda yaklaşık 300.000 ton tahıl depolama kapasitemiz var. Türkiye’nin en büyük kapasiteye sahip lisanslı depoculuk firmalarından biriyiz. Bundan sonra da yatırımlarımız hız kesmeden devam edecek.

“ÜRETİM KAPASİTEMİZİ ARTIRMA KARARI ALDIK” Mysilo, sektörde 20 yılı geride bıraktı. Bu süreçte önemli işler başardı, sektörün önemli bir oyuncusu haline geldi. Peki, önümüzdeki 10 yıllar için hedefleriniz neler? Şu an için 2025 hedeflerimiz öncelikli durumda. Daha önce bahsetmiştim: 2025’te elbette yeni bir on yıl hedefi daha belirleyeceğiz. Sektörümüze ve ekibime inanarak istikrarlı bir büyüme hedefliyoruz. İşimize, markamıza ve en önemlisi ekibime olan inancım ile yeni yatırım kararları almaya devam ediyoruz. Sürekli gelişim stratejimizin bir parçası olarak kapasite artışı için fabrikamıza ek olarak 30.000 m2’lik kapalı bir alan ekleme kararı aldık.

Hedeflerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Kapasitemizdeki katlanarak devam eden büyük artışla birlikte dünyada en büyük silo ve ekipmanları üreticisi olacağımıza inanıyorum. İlave yatırımlarımızın projelendirmesi bitme aşamasında. Çok kısa süre içinde inşaatımıza başlamış olacağız.

Eklemek istediğiniz başka bir husus var mı? Son olarak bizleri yıllardır destekleyen ve tercih eden müşterilerimize sizin aracılığınız ile bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Yakın zamanda gerçekleştireceğimiz stratejik iş birliklerimizle, yeni ürünlerimizle sürekli yeni duyurularda bulunacağımızı belirtmek isterim. Mysilo’yu takibe devam…

Herkese kolaylıkla, sağlıkla, neşeyle, bereketle geçecek bir hasat diliyorum.

Teknoloji Platformu Kategorisindeki Yazılar
08 Kasım 20184 dk okuma

“Golfetto Sangati, GEA ile küresel mevcudiyetini güçlendirdi”

Sergio PASSARO, Golfetto Sangati İtalya, Rusya ve Balkan Bölgesi Sorumlusu: “Golfetto Sangati artık...

27 Mart 20236 dk okuma

Uzak Doğu’nun dampingli makinelerinin haksız rekabetinden korunmalıyız