BLOG

Siemer Milling: 140 yıla dayanan köklü un tedarikçisi

29 Mayıs 20206 dk okuma
Martha Siemer Stice Direktör ve Hissedar Siemer Milling

“Siemer Milling, ABD’deki en büyük onuncu değirmen şirketi. Ülkedeki unun %2,6’sını biz öğütüyoruz. 1882’de kurulan şirketimizin uzun geçmişi, gerçekten de çalışanlar ve yöneticiler tarafından ortaya konulan yenilikçi hamlelerle dolu. Siemer Milling, ısıl işlem görmüş mikro un ve yan ürünleri üreten ilk ABD şirketidir. Şirketimizin büyümesi, müşteriler ve tedarikçilerle kurduğumuz ilişkiler sayesinde oldu. Gelecekte de benzer bir büyüme trendinin süreceğini öngörüyorum.” 

Değirmencilik sektöründe binlerce şirket var. Ancak mazisi 150 yıla dayanan firma bulmak zor. Illionis merkezli Siemer Milling, köklü bir geçmişe ve güçlü bir kültüre sahip olan saygın un üreticilerinden biri. Hope Mills, Uptmor & Siemer, Proprietors adıyla 1882 yılında kurulan Siemer Milling, fırınlara ve ekmek miksi üreticilerine un sağlıyor. McDonald’s, Nestle ve KFC gibi dev gıda markaları da bu firmanı müşterileri arasında. Günlük 16 bin tonluk üretim kapasitesi ile ABD’nin en büyük onuncu un değirmencisi olan Siemer Milling, bir aile şirketi. Bununla birlikte, çalışanların da ortak olduğu bir yapıya sahip.

Siemer Milling’in bu uzun yolculukta kat ettiği mesafeyi, aynı zamanda firmayı kuran ailenin bir üyesi de olan şirket direktörü Martha Siemer Stice ile konuştuk. Firmanın onlarca yıl içinde nasıl gelişerek güvenilir bir un tedarikçisi haline geldiğini anlatan Stice, şirketin teknolojiyi önceleyen karakterine vurgu yapıyor ve “Bühler ile güçlü bir ilişkimiz var. Bir yumuşak buğday unu üreticisi olarak, ekipmanlarda yaptıkları son geliştirmeleri (en azından ABD’de) ilk uygulayan biz olduk.” diyor.

Martha Siemer Stice’ın, Siemer Milling’in misyonu, ABD’nin değirmencilik sektöründeki son durum ve bu ülkedeki tüketim trendleriyle ilgili görüşleri şöyle:

Siemer Milling, ABD’nin önde gelen değirmencilik şirketlerinden biri. 1882 yılından bu yana un tedarik ediyor. Bu köklü geçmiş ile ilgili bize kısaca bilgi verebilir misiniz? Siemer Milling, bu yolculuğa Hope Mills, Uptmor & Siemer, Proprietors adıyla başladı. Büyük büyük büyük büyükbabam Clemens Uptmor, ikinci değirmeninin damadı Joseph Siemer ve oğlu Clemens Jr ile birlikte kurmuştu. Bu yeni değirmende son teknoloji valsli değirmen ve buhar gücü kullanılıyordu. Tesisin günlük un üretme kapasitesi 15 ton civarındaydı. Şirket tarihi boyunca, sürekli gelişme prensibine bağlı kalınarak, birçok güncelleme ve değişime gitti. Değirmenin kapasitesi 1890’larda iki katına çıkarken, 1930’larda ise bir yem değirmeni kuruldu. 1950’lerde ise elektrik enerjisine geçildi. 1961 yılında pnömatik sisteme dönüşümü içeren kapsamlı değişimde Bühler’in imzası vardı. Bühler, 70’lerde şirket için yeni bir değirmen inşa etti. Bu geliştirmeler 80’lerde daha da hızlandı ve kurulan yeni fabrikalar arasında ısıl işlem tesisi de yerini aldı.

Tüm bu süre boyunca, Siemer ailesi şirketin yönetiminde aktif olarak yer aldı. Joseph ve oğlu Clemens J., 1906 yılında Uptmor’un şirketteki hisselerini satın almış ve şirketin adını Siemer Milling Co olarak değiştirmişti. Clem J. şirketi onlarca yıl yönetti. 1940 ile 1980 yılları arasında ise oğulları Quintin ve R. Siemer bayrak yarışını sürdürdü. Babam Rick Siemer, 1980’li yılların başından bu yana şirketin başkanı. Kardeşim Henry de kariyerini yaklaşık 10 yıldır SMC’de sürdürüyor ve bu geleneği yaşatıyor. Ben de 13 yıldır direktörlük görevini yürütüyorum. Bu süreçte aileden birçok kişi de şirkette çalıştı. Başından bu yana bir aile şirketiyiz. 2006’da ise Personel Hissedarlığı Planı’nı uygulamaya koyduk. Artık sadece bir aile şirketi olmadığımızı, aynı zamanda çalışanlarımızla ortak olduğumuzu da göğsümüzü gere gere söylüyoruz.

Şirketinizin Amerikan değirmencilik sektöründeki konumu hakkında neler söylersiniz? ABD’deki en büyük onuncu değirmenciyiz. Ülkedeki unun %2,6’sını biz öğütüyoruz.

ABD genelinde kaç değirmene sahipsiniz ve bu tesisler nerelerde kurulu? Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz? Üç farklı konumda değirmenlerimiz var. Birincisi Illionis eyaletindeki Teutopolis’te. Kapasitesi 4500 ton civarında. Burada ayrıca ısıl işlem tesisimiz de bulunuyor. 1995’te inşa ettiğimiz ikinci tesisimiz Kentucky eyaletindeki Hopkinsville’de. Buradaki dört değirmenin toplam kapasitesi 7 bin 250 ton. 2015’te hizmete giren son tesisimiz de günlük 4500 ton kapasiteye sahip ve Indiana eyaletindeki West Harrison’da bulunuyor. SMC 180 kişiye istihdam sağlıyor.

Değirmenlerinizin toplam kapasitesi ve kullandığınız teknolojiler hakkında da bilgi verebilir misiniz? Üç tesisin toplam kapasitesi 16 bin ton civarında. Un değirmenciliği, temel valsli değirmen teknolojiyle yapılmaya devam etse de verimi artırmak ve enerji tüketimini azaltmak için çeşitli yeni teknolojileri devreye aldık. Bühler ile güçlü bir ilişkimiz var. Bir yumuşak buğday unu üreticisi olarak, ekipmanlarda yaptıkları son geliştirmeleri (en azından ABD’de) ilk uygulayan biz olduk.

Hangi firmalara un tedarik ediyorsunuz? Yumuşak buğday unu üretiyoruz. Unu fırınlara ve gıda işlemesi yapan şirketlere toptan satıyoruz ve onlar da kurabiye, pasta miksleri, bisküviler ve krakerler gibi çeşitli ürünler üretiyor. Bizim ürünümüzü kullanan en tanınmış markaları şu şekilde sıralayabiliriz: McDonald’s (bisküvi), Nestle (kurabiye hamuru), KFC, Duncan Hines (pasta miksleri) ve Krusteaz (pankek miskleri). Bunun yanında yenilecek kalitede olmayan unu inşaat sektöründe kontrplak yapımı için yapıştırma içeriği olarak satıyoruz.

ABD dışına da satışınız var mı? Isıl işlem görmüş özel içerikleri, az sayıda uluslararası müşterimize sunuyoruz. Ürünümüzü Birleşik Krallık, Brezilya ve Güney Afrika’ya gönderiyoruz.

ABD dışına açılma konusunda herhangi bir planınız var mı? Şu anda ABD dışında açılma gibi bir planımız yok. Ancak ticari bakımdan avantajlı olabilecek fırsatlara her zaman açığız.

Siemer Milling inovasyona öncelik veren bir şirket. Değirmencilik sektörüne getirdiğinizi yenilikler ve çözümler hakkında neler söylersiniz? Şirketin uzun geçmişi gerçekten de çalışanlar ve yöneticiler tarafından ortaya konulan yenilikçi hamlelerle dolu. Örnek vermek gerekirse, 1984’te Duncan Hines markası için yüksek fonksiyonlu pasta unu üretim süreci oluşturmayı başardık.

Siemer Milling Co., ısıl işlem görmüş mikro un ve yan ürünleri üreten ilk ABD şirketidir. Isıl işlem görmüş ürünlerin çeşitli fonksiyonel farklarını müşteriler sunmak için yıllar boyunca büyük gayret gösterdik. Farklı sorunlara karşı tahıl bazlı çözümler geliştirirken büyük heyecan duyduk. Örneğin, hayvan yemindeki enzim için bir taşıyıcı olacak bir ürün geliştirdik. Ses yalıtımı sağlayacak bir buluşumuz da var. Diğer bir inovasyon örneği olarak, inşaat sektörü pazarına hitap eden ürünlerimizi gösterebiliriz.

Amerikalı tüketicilerin lezzet standartları yüksek. Bu ihtiyaçları nasıl karşılıyorsunuz? Müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamak ve istedikleri ürünleri onlara sağlamak bizim başlıca önceliğimiz. Elimizden gelen en iyi müşteri hizmetlerini sağlamak için de çaba gösteriyoruz. Değirmencilerimiz, elimizdeki buğdayı müşterilerin ihtiyaçlarına özel şekilde öğütme konusunda uzmanlaşmış durumdalar.

ABD’de değişen un tüketim alışkanlıkları ve trendlerinden bahsedebilir misiniz? ABD’de un tüketimi 2007 yılında zirveyi görmesinden bu yana birkaç kilogram düştü. Basit şekerler ve beyaz un tüketimini keserek hızlı şekilde kilo vermeye dayanan diyetler, onlarca yıldır Amerikan kültürünün bir parçası. Bununla birlikte; kraker, pasta ve bisküvi üretimine yönelik sağladığımız un ürünlerine talep sürüyor. Un tüketimiyle ilgili trendler, medyanın bu tür diyetlere gösterdiği muazzam ilgi ile tam olarak örtüşmüyor. Son dönemde sağlık uzmanlarının tam tahılların tüketilmesine yönelik tavsiyeleri daha çok göze çarpsa da bu ürünlerin tüketiminde büyük bir artış görmüyoruz.

Rafine edilmemiş una yönelik bir ilgi var. Bunun yanında un fonksiyonlarını değiştirmeden mikrobiyal sayımı azaltmak için yenilikçi bir çözüm arayışı sürüyor.

Un, genellikle yüksek kalorili yemeklerde kullanılıyor. Unun besleyici özelliği de çok önemli. Koronavirüs salgını gibi krizlerde iyi bir kalori kaynağı olan, uzun raf ömrüne sahip ve fiyatı gayet makul olan bir gıda maddesini üretiyor olmak da gurur verici.

Amerikan un değirmenciliği sektörünün karşı karşıya olduğu başlıca zorluklar neler? Son yıllarda hükümetin düzenlemeleri sürekli olarak artıyor. Bu düzenlemelere uyum sağlamak o kadar da zor değil. Ancak bunların dokümanlarını hazırlamak ve bürokratik işlemleri yerine getirmek gerçekten stresli süreçler. Müşterilerimiz de bu tür düzenlemelerden bir adım ileride olmak için çaba gösteriyor. Bu yüzden de müşteri denetimlerinin arttığını görüyoruz. Kapılarımızı müşterilere memnuniyetle açıyoruz. Ürünlerimizin üstün kalitesiyle ilgili sık sık övgüler alıyoruz.

Nakliye masrafları ve zorlayıcı düzenlemeler, lojistik ile ilgili sorunları daha da derinleştiriyor. Ancak bu durum değirmencilik sektörüne özel bir sorun değil. Bazı müşterilerin vadeleri uzatması ise başka bir ticari zorluk oluşturuyor.

İleriye dönük hedefleriniz neler? Şirketimizin büyümesi, müşteriler ve tedarikçilerle kurduğumuz ilişkiler sayesinde oldu. Gelecekte de benzer bir büyüme trendinin süreceğini öngörüyorum.

Değirmencilik sektörüne makine ve teknoloji sunan tedarikçilerden neler bekliyorsunuz? Hangi alanlarda yenilikçi çözümlere ihtiyaç duyuyorsunuz? Temelde ortak değerler arayışında olduğumuzu düşünüyorum. Sürekli geliştirme ve tutarlı müşteri hizmetleri bekliyoruz. Başkalarına nasıl muamele ediyorsak, bize de öyle muamele edilmesini bekliyoruz.

Sürekli olarak yenilik peşinde olan, kendini geliştiren ve değirmencilik sektöründeki teknolojik gelişmelere en iyi şekilde adapte olan tedarikçileri tercih ediyoruz. Tecrübeli ve bilgili mühendislerin mükemmel düzeyde servis ve destek sağlamasını istiyoruz. Tabii ki değirmen süreçlerinde en yeni bilgisayar ve internet teknolojilerini sağlamaları da çok önemli.

Etiketler
#buğday unu #vals
Röportaj Kategorisindeki Yazılar
08 Kasım 20227 dk okuma

Rusya, tahıl ihracatı için alternatif rota oluşturuyor

11 Temmuz 20177 dk okuma

“Bakliyatlar gezegenin korunmasında kilit rol oynayacak”

Gordon BACON, Pulse Canada: “Yeni yatırım dalgası muhtemelen bakliyat unu öğütme tesislerine ve b...