Elena Faige Neroba
Kıdemli Ekonomist
İş Geliştirme Müdürü
Maxigrain
Yeni bir yıla girdik ancak tahıl piyasaları kısa bir aradan sonra yeniden hareketlendi. Emtia fiyatlarındaki ani ani artış, endeksler ve kripto paralarının yükselişine ABD’deki siyasi tansiyon eşlik ediyor. ABD’de sular durulacak mı? Bunu zaman gösterecek. Bizim odaklanmamız gereken faktörler; Güney Yarımküre’deki hava şartları ve Çin’in ne yönde hareket edeceği olacak. Arjantin ve Brezilya ekonomisindeki gelişmeleri de endişeyle izleyeceğiz.
MISIR
Arjantin’in 1 Mart’a kadar getirdiği mısır ihracatı yasağı, piyasada 4,27 milyon tonluk açık oluşturdu. Çiftçi birlikleri, bu yasağı protesto etmek için 11-13 Ocak tarihlerinde tahıl satışlarının durdurulması çağrısında bulundu. Arjantin ve Brezilya’da üretimin 7 ila 14 milyon ton azalacağı tahmin ediliyor ve yağış miktarındaki düşüş de bu yöndeki endişelerin haklı olduğunu gösteriyor. Arjantin hükümetinin, sorunun çözüldüğü yönündeki açıklamalarına rağmen, bazı terminallerdeki grevler de sürüyor. Üç haftalık grevin etkilerini ortadan kaldırmak 25 ila 28 gün sürecek. Terminallerle mutabakata varmamız üç haft sürdü ancak çiftçiler serbest ticaret haklarından dolayı eylemlerini sürdürebileceklerini ifade ediyor. Mısır ihracatına gümrük vergisini geri getiren ve tepkileri üzerine çeken hükümet şimdi çiftçilerle müzakereye hazır olduğu mesajını veriyor. Ancak kış hasadının beklendiği gibi geçmemesi, mısıra yönelik gümrük vergisinin diğer tahıl türleri için de uygulanabileceği yönünde endişeler ortaya çıkarıyor. Arjantin’in mısır üretimi Rosario Borsası’na göre 16,5 milyon ton, ABD Tarım Bakanlığı’na göre 18 milyon ton olacak. İhracat ise Rosario’ya göre 9,6 milyon tona, ABD Tarım Bakanlığı’na göre ise 12,5 milyon tona ulaşacak. İki tahmin arasındaki 3 milyon tonluk makas çok önemli. ABD’nin tahminleri aşağı yönlü revize etmesi durumunda mısır fiyatları için ciddi bir destek söz konusu olabilir. AgResource’un raporuna göre, Arjantinli ihracatçılar 6,5 milyon tonluk ürünü satın almış durumda.
S&P Global Platts’ın bildirdiğine göre, Arjantin’de rafinasyon tesisleri için biyodizel fiyatlarının kademeli olarak %91, etanol fiyatlarının ise %56 oranında artırılması için izin verildi. Bu durumda, üretim ve lojistik maliyetlerindeki artıştan dolayı, 2021 yılı için rafinasyon tesislerinin kâr marjları çok düşük ve hatta negatif olabilir. Arjantin’de gıda işleme şirketlerinin de 2021’de soya fasulyesi arzına yönelik sorunlardan etkilenmesi bekleniyor. Çünkü hükümetin döviz piyasasına müdahalesi, çiftçilerin bu ürünü elden çıkarmasını engelliyor. Üretimin 46 milyon ton civarında olacağı tahmin ediliyor. Arjantin’in soya küspesi ve soya yağı ihracatının da bu sebeple revize edilmesi bekleniyor. Hükümet, soya fasulyesi için %33, küspe için %30 ve soya yağı için %31 oranında ihracat vergisini 1 Ocak tarihinden itibaren uygulamaya koydu.
Arjantin ve Brezilya’nın Soya Fasulyesi İhracatı ve Soya Kırma Kapasitesi
Conab verilerine göre, Brezilya’da 2019-2020 döneminde güçlü taleple karşılaşan rafinasyon tesislerinin işleme hacmi yüzde 10 artışla 48,9 milyon tona yükseldi. 2020-2021 döneminde de talebin 49 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Brezilya’da sığır ve domuz yetiştiriciliğinin hem Çin’den hem de iç piyasadan gelen güçlü talepten dolayı yeniden yükselişe geçmesi bekleniyor. Akaryakıtta harmanlama için biyodizel oranının yükseltilmesi ile bu alandaki talebin de 2021’de yükseleceği tahmin ediliyor. Mart 2021’de harmanlama oranı yüzde 12’den 13’e çıkarılacak. Brezilya’da üretilen bitkisel yağların yüzde 80’inden fazlası biyodizel olarak kullanılıyor. Analistler ayrıca, iç piyasadaki talebin artmasından dolayı 2021’de soya küspesi ve soya yağı ihracatı azalacak.
Çin’de hava şartlarının mısır üretimini ve stoklarını etkilemediği öne sürülüyor. Ancak domuz yetiştiricilerden gelen güçlü talep fiyatları yükseltiyor. Bloomberg’e göre, mısır ekili alanların genişlemesine rağmen Çin, dünyanın en büyük mısır ithalatçısı olabilir. Ayrıca, Çin’in Brezilya’dan sevkiyatları önemli ölçüde artıracağı söylentileri de dolaşıyor. Şu anda, Çin’in bitki sağlığı ile ilgili şartlarından dolayı yıllık ihracat 70 bin tonu aşmıyor. Chicago borsasındaki fiyat artışından dolayı, Çin pazarında ABD mısırı Ukrayna mısırının fiyatını yakalamış durumda.
Meksika, 2024’te itibaren GDO’lu mısırın ithalatını yasaklayacak. Bu adımın, yemlik mısırı da kapsayıp kapsamayacağı netleşmedi. Dünyada önemli Mısır müşterileri arasında yer alan Meksika’nın bu kararı ABD’yi rahatsız etti.
Çin’in mısır ithalat fiyatları
10-20 Ocak 2021 tarihleri arasında Avrupa ve Karadeniz civarında etkili olan soğuk havanın, kış ürünlerinin ekiminde aksamalara yol açabileceğinden endişe ediliyordu. Yılın hemen başında, Karadeniz, kış ürünlerinin ekimi için oldukça elverişliydi. Hem Rusya hem de Ukrayna’da görülen 3 ila 7 derecelik hava sıcaklıkları, mevsim normallerinin üzerindeydi. Ukrayna’nın bazı bölgelerinde normalin üzerinde yağış görülürken, Rusya’nın güneyi kurak bir dönem geçirdi. Rusya’da ekim alanlarının genişlemesi ve ürünlerin iyi durumda görünmesine rağmen, bir sonraki hasat için öngörüler fazla iyimser değil. Ukrayna’da ise buğday ekim alanları daraldı. Yaklaşık 200 bin hektarlık alanın bahar aylarında ekilmesi bekleniyor. Buna karşın; mısır ve ayçiçeği ekilen alanlar genişleyecek. Ancak şu anda kesin rakamlar vermek için çok erken.
Öte yandan, Çin ile ABD arasındaki anlaşma kapsamında uygulanmaya başlanan Faz 1’in akıbetinin Joe Biden döneminde ne olacağı merak konusu. Bir yıldır uygulanmakta olan bu anlaşma kapsamındaki hedeflere henüz ulaşılamadı ve daha yapılacak çok şey var.
Çin’de mısır fiyatları
Önümüzdeki haftalar için, piyasada mısır ve soya fasulyesinde arz talep dengesinin sağlanamaması, yeni buğday hasadı ile ilgili belirsizlikler ve alıcılı piyasadan dolayı fiyatların daha da yükselmesi bekleniyor. Çin yeni yılı tatili sırasında piyasalarda durulma söz konusu olabilir. Halen Çin’den gelecek mısır talebinin kesinleşmesini bekliyoruz ve bu talebin 17 milyon tonun çok üzerinde olabileceği belirtiliyor.
Yukarıda anlatılanlardan bağımsız olarak, dünya ekonomisinin krizden nasıl çıkacağı konusundaki tartışmalar da sürüyor. Piyasadaki oyuncular, yüksek fiyatların kalıcı olacağına inanıyor.
Ekonomistler, ekonominin toparlanmasını alfabedeki harflere benzeterek açıklamayı seviyor. Daha önce V şeklinde, yani dibe vurduktan sonra hızlı bir toparlanma bekleniyordu ancak şimdi bu toparlanmanın U şeklinde olmasından, yani krizin en kötü aşamasının bir süre daha devam etmesinden endişe ediliyor. Daha kötümser olanlar ise L şeklinde uzun süren bir kriz ihtimalinden söz ediyor. W gibi olan ya da Latin alfabesindeki harflere benzetilemeyen çalkantılı dönemlere atıf yapanlar da var. Ancak son dönemde yeni bir harften de bahsedilir oldu: K harfi. Bu harfin başındaki düz çizgiyi krizin başlangıcı olarak hayal edin. Ardından da dünya ekonomisini; zengin ve fakir ülkeler olarak ayrı ayrı değerlendirin. Zengin ülkeler, hükümetlerinin de desteğiyle toparlanırken, yolsuzluk ve yönetim sorunlarının yoğun olduğu fakir ülkelerde her şeyin daha da kötüye gideceği bir durumla da karşılaşabiliriz. Böyle bir durum gerçekleşirse, uzun vadede gıda güvenliğine yönelik sorunlar şiddetlenebilir. K harfinin yukarıya bakan çizgisindeki gibi yükselen ülkeler kaliteli gıdayı temin edebilecek ve organik gıda lüks tüketim maddesi haline gelecek. Fakir ülkeler ise GDO’lu gıdalara talim edecek.
Galiba yeni yılla birlikte yeni bir sayfaya geçerken, kitabın yeni bir bölümüne de adım attık.