Temmuz ayında kendisine yönelik gıda ve gübre ihracatı kısıtlamalarını gerekçe göstererek Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’ndan çekilen Rusya’yı, mutabakata yeniden dönme çabaları şimdiye dek sonuç vermedi. Ukrayna, Karadeniz'de tek taraflı olarak ‘insani koridor’ açtığını ilan ederken, ilk kuru yük gemileri geçici koridoru kullanarak Chornomorsk limanına ulaştı. Moskova ise alternatif bir ‘Afrika açılımı’ teklif etti. Buna göre 1 milyon ton tahıl, indirimli fiyatla Türkiye'ye gönderilecek ve ülkemizde işlendikten sonra un olarak Afrika ülkelerine sevk edilecek.
ABD, AB ve Çin başta olmak üzere uluslararası toplumdan gelen çağrılara ve Türkiye ile BM'nin yoğun arabuluculuk çabalarına rağmen Rusya, tahıl koridoru anlaşmasına dönmeye yeşil ışık yakmadı. Rusya, anlaşmadan çekilmesini ardından Ukrayna’nın Karadeniz ve Tuna nehri limanlarına yönelik hava saldırıları gerçekleştirirken, bölgede yükselen tansiyonun düşmesi ve Moskova’nın dünya gıda güvenliği açısından kritik önemdeki anlaşmaya dönme konusunda umutlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Soçi’de 4 Eylül’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeye bağlandı. Fakat tahıl piyasalarının merakla beklediği görüşme sonrası kameralar karşısına geçen Putin, geçen yıl tahıl anlaşması imzaladıklarında verilen sözlerin yerine getirilmediğini söyledi, mutabakata dönmek için Rusya'nın gıda ve gübre ihracatındaki engellerin kaldırılması şartını yineledi.
RUSYA’DAN AFRİKA AÇILIMI
Moskova, Soçi zirvesinden iki gün sonra yaptığı açıklamada, Türkiye ile birlikte Afrika ülkelerine tahıl ihracatı için işbirliğine gideceğini duyurdu. Prensipte varılan anlaşmaya göre, 1 milyon ton tahıl, indirimli fiyatla Türkiye'ye gönderilecek ve Türkiye’de işlendikten sonra Afrika ülkelerine sevk edilecek. Ancak Katar'ın da mali destek vereceği anlaşmayla ilgili teknik detaylar henüz bilinmiyor.
Rusya'nın tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesi sonrasında gündeme getirdiği Afrika açılımıyla ilgili olarak Ankara olumlu görüş bildirmişti. Ancak Türkiye’nin önceliği, bir yılda 33 milyon ton Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünya pazarlarına taşınmasına imkan tanıyan tahıl koridoru anlaşmasına dönülmesinde. BM Genel Kurul toplantıları için New York’a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlerle yapacağı görüşmelerde önemli gündem maddelerinden biri de bu olacak. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres de anlaşmayı yeniden canlandırmak amacıyla genel kurul toplantıları sırasında Türk, Ukraynalı ve Rus liderlerle bir araya geleceğini açıkladı.
KİEV’DEN GEÇİCİ KORİDOR HAMLESİ
Kiev ise anlaşmadan çekildikten sonra tüm gemileri potansiyel askeri hedef olarak görmekle tehdit eden Rusya’ya rağmen Romanya ve Bulgaristan yakınlarında Karadeniz’in batı kıyı şeridine doğru tahıl sevkiyatları için ‘insani koridor’ ilan etti. İlk etapta da eylül ayında iki kargo gemisi, 20 bin ton buğday almak üzere yeni bir rota kullanarak Karadeniz'den geçtikten sonra Ukrayna’nın Chornomorsk limanına ulaştı. Ancak uzmanlar, güvenlik kaygıları nedeniyle bu koridorun kalıcılığı konusunda şüphelerin bulunduğuna dikkat çekiyor.
KARADENİZ TAHIL ARZINDA RİSK FAKTÖRLERİ
Karadeniz’deki yüksek gerileme rağmen Rus ve Ukrayna tahılı küresel pazara ulaşmaya devam ediyor, fiyatlar düşüyor ve yakın gelecekte küresel bir açlık korkusu temelsiz görünüyor. Ancak uzmanlar bölgedeki durumun hızla değişebileceği uyarısında bulunuyor. Carnegie için kaleme aldığı analizde bu noktaya vurgu yapan SovEcon Genel Müdürü Andrey Sizov, tahıl anlaşmasında ilerleme kaydedilememesinin, Karadeniz'de gerilimi daha da tırmanması riskini artırdığını belirtiyor.
SovEcon Genel Müdürü Andrey Sizov, tahıl anlaşmasında ilerleme kaydedilememesinin, Karadeniz'de gerilimi daha da tırmanması riskini artırdığını belirtiyor.
Rusya’nın Tuna Nehri üzerindeki limanlara saldırılarını yoğunlaştırdığını hatırlatırken, Rus tahıl ihracatının yaklaşık yüzde 30'unun geçtiği Kerç Boğazı’nın Ukrayna saldırıları sonucu kapatılabileceğini belirten Sizov, şu değerlendirmeleri yaptı: “Ukrayna'nın Odesa bölgesindeki terminallerin bombalanmasının ardından Rusya, Tuna nehri üzerindeki limanlara insansız hava araçlarıyla saldırmaya başladı. Saldırıların yoğunluğu sürekli artıyor. Şimdiye kadar Ukrayna limanlarından tahıl taşıyan gemilerin trafiğinde gözle görülür bir azalma olmadı, fakat navlun maliyeti artıyor. Ancak saldırılar mevcut hızıyla devam ederse ya da bir gemi hasar görürse durum değişebilir. Olumsuz etki yaratabilecek bir diğer faktör de gemilere, Rusya tarafından el konulması ihtimali. Moskova defalarca Ukrayna limanlarına giden gemilerin meşru askeri hedefler olduğunu söyledi. Kiev de buna Rus limanlarının da risk altında olduğu uyarısıyla karşılık verdi. Bir Ukrayna füzesinin Rusya'nın liman kenti Taganrog'a ulaştığı bildirilirken, Azak Denizi'nde Rus tahılı için önemli bir nakliye merkezi olan Rostov-on-Don da drone saldırılarının hedefi oldu. Kiev, Azak-Karadeniz havzasında seyrüseferi etkileyebilirse, bu durum, Rus ihracatı için sorun yaratacaktır. Ukrayna'nın aksine Rusya'nın tahıl ihracatı için alternatif rotaları yok…Karadeniz’den yapılan tahıl ihracatında ciddi sorunlar yaşanması halinde, tahıl arzının azalması ve spekülatif fonların açık pozisyonlarını kitlesel olarak kapatması nedeniyle fiyatlarda bir patlama yaşanması muhtemel. Gerçekten de dünya böyle bir senaryonun gerçeğe dönüşmesinden sadece bir drone saldırısı uzakta olabilir.”