BLOG

TMO Genel Müdürü Güldal: İç piyasadan çok güçlü stok oluşturduk

01 Ekim 202211 dk okuma

Tarım ve Orman Bakanlığı, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu’nun (TUSAF) desteklediği, Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği’nin Genişletilmiş Sektör Toplantısı kapsamında düzenlenen “2022 Hasat Sezonu Sonrası Sektörel Bakış ve Beklentiler” toplantısında konuşan TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, çok başarılı bir hasat sezonu geçirdiklerini söyledi.

Konya’da düzenlenen sektörün dev buluşmasında, sektörle ilgili bilgiler veren TMO Genel Müdürü, bu hasat döneminde stokların iç piyasadan başarılı bir şekilde gerçekleştiğini söyledi. Toplantı için bütün katılımcılara teşekkür eden Güldal, TMO olarak bu sektörle çok sıklıkla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

Sektörün dünya genelinde son birkaç yıldır çok zor sınavlardan geçtiğini ve ülke olarak aldıkları önlemler sayesinde başarılı bir sınav verdiklerini belirten Ahmet Güldal şunları söyledi:

Bu sene çok başarılı bir sezon geçirdik. Buğday üretimini artırmak için gerek fiyatlandırma, teşvik etme ve modelleme ile başarılı bir sezon geçirdik. TMO, 500’e yakın alım noktasındafaaliyetlerini sürdürerek rekor bir alım gerçekleştirdi. Hala bazı farklı bölgelerde alımlarımız devam ediyor. TMO aynı zamanda 12 üründe farklı bölgelerde alım gerçekleştirdi. Bu hasat döneminde Türkiye’yi baştan başa belki iki defa gezdim. Bütün paydaşlarımızla çok güzel bir sezon geçirdikve çok güçlü bir stok oluşturduk. Önümüzdeki dönemde bizleri çok rahat ettirecek önlemler aldık.


Şu anda biz normal bir süreci yönetmiyoruz. Olağanüstü hal sürecini yönetiyoruz. Türkiye’de bunlardan nasibini alıyor. Kuraklıktan en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyoruz. Savaşa yakın bir bölgedeyiz. Ancak bu süreci harikulade bir şekilde daha önce denenmemiş yöntemlerle başarıya ulaştırdık.

ÇİFTÇİ KESİNLİKLE MAĞDUR EDİLMEYECEK

Türkiye’de buğday ve arpa hasadı tamamlandı. Yurt içi üründen bu sene stoklarımızı oluşturduk.

Üreticimiz devletin, buğday ve arpaya göstermiş olduğu ilgi sebebiyle bundan sonra buğday ve arpa üretimini artıracaklarını söylediler. Buğday bizim için ve dünya için stratejik bir ürün.

Buradan tüm üreticilere çağrıda bulunmak istiyoruz: TMO’nun bu yıl uyguladığı yöntem bundan sonraki yıllarda da devam edecektir. Üreticinin girdi maliyetleri ne ise çiftçi kesinlikle mağdur edilmeyecek ve her türlü hakkı ödenecek.

MAKARNA SEKTÖRÜ İÇİN EN AZ 2 YIL SORUN YOK

Hem buğday hem de arpada fiyat istikrarını sağlandığını söyleyebilirim. Genel olarak bir dengeli fiyat seyri söz konusu. Makarnalık buğday konusunda sektörü 2 yılda domine edecek stok var.

Dün itibariyle 40 bin ton makarnalık ve 20 bin tonu bulgur sektörüne olmak üzere 60 bin ton buğdayı satışa çıkardık.

Bugün itibariyle un regülasyonu için 423 un sanayiciye ulaştık. Artık herkes un regülasyonu uygulamanın faydasını görüyor. Ekmeğe giden yolculukta un fiyatlarını regüle etmeye devam edeceğiz. Bu normal bir dönemde kabul edilemez bir uygulama ama bu dönem normal bir dönem değil. Bu, sektörle görüşerek yaptığımız bir uygulama. Uygulanan enflasyon programının kesintiye uğramaması için gelecek hasat dönemine kadar un regülasyonu uygulamasını sürdüreceğiz. Hasat sezonunda çiftçiden 6400 TL’ye aldığımız buğdayı, un regülasyonu kapsamında 4500 TL’ye un sanayicisine sattık.

TUSAF BAŞKANI TEZCAN: CANLA BAŞLA MÜCADELE ETTİK

Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Haluk Tezcan da Konya’da düzenlenen “2022 Hasat Sezonu Sonrası Sektörel Bakış ve Beklentiler konulu toplantıda yaptığı konuşmada son birkaç yılın dünyada ve ülkemizde zorlu geçtiğini söyledi. Tezcan, “Covid-19 pandemisi ile başlayan küresel çaptaki daralmaların etkileri devam ederken, emtia fiyatlarındaki yükselişler, yanı başımızda yaşanan

Rusya-Ukrayna Savaşı ve Küresel riskler gıda sanayinin en önemli parçalarından biri olarak bizleri başta olmak üzere birçok sektörü tedirgin etti. Bu küresel risklerin başında sektörümüzü en çok etkileyen iklim değişikliği ile başlayan kuraklık oldu. Geçirdiğimiz bu zorlu süreç kuraklığın artık yaklaşan bir tehdit olmadığını, tarımda ve gıda da tam karşımızda en büyük tehlikelerden biri olduğunu gösterdi” dedi.

Sektör için bir diğer sınavı yanı başımızda gerçekleşen, dünyanın tahıl ambarı olarak nitelendirilen bölgedeki Rusya-Ukrayna savaşı ile verdiklerini belirten Haluk Tezcan, “Bu süreçte sanayimizin hammaddesi olan buğdaya ulaşmada yaşadığımız endişe bizlere gıda güvencesi ve gıda güvenliğinin teorik birer kavram değil tüm dünyada gıda yoksunluğu ve akabinde gerçekleşecek gıda enflasyonu krizi anlamına geldiğini hatırlattı. Çok şükür ki bu sınavı da temmuz ayında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde bakanlıklarımızın da emekleriyle imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşmasıyla başarıyla verdik. Kısa süreli olsa da yaşanan fiyat artışlarını vatandaşlarımıza yansıtmadan hem ülkemizde hem de dünya sofralarında yerimizi almak için canla başla mücadelemizi verdik.” diye konuştu.

BUĞDAYDA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİMİ YAKALAMALIYIZ

TMO’nun un regülasyonu programına da değinen TUSAF Başkanı şunları söyledi: Gıdamızın ayrılmaz bir parçası olan una ve ekmeğe vatandaşlarımızın makul fiyatlarla ulaşması için bakanlıklarımız ve Toprak Mahsulleri Ofisi ile gerçekleştirilen un regüslasyonuna TUSAF olarak tüm üyelerimizle elimizden gelen tüm imkanları seferber edip, devletimizi bu adımını destekledik ve enflasyonla mücadelede sektörümüz adına çalışmalarımızı yaptık. Bu yaşadığımız süreçler bizlere tarımda üretimimizi her ne pahasına olursa olsun artırmamız gerektiğini bir kez daha gösterdi. Eğer ekim alanlarımızı artırıp buğday üretim miktarında artışı yakalarsak, üreticilerimizle birlikte uzun dönemdir hedeflediğimiz sürdürülebilirliği yakalamış olacağız. Eminim ki sektörümüz, sektör paydaşlarımız ve üreticilerimizin yoğunlukla yer aldığı Konya bölgemiz de üretimde hem kamu hem de özel sektör olarak işbirliği içerisinde hedeflerimizi gerçekleştirmede önemli yapı taşlarından birini oluşturacaktır.”

UN İHRACATI YÜZDE 33 ARTTI

2022 hasat sezonuna da değinen TUSAF Başkanı Tezcan, hasat sezonunun bereketiyle geldiğini ve tüm bölgelerimizde oldukça verimli geçtiğini söyledi. Açıklanan alım fiyatlarının hem üreticiler hem de sanayicilerin yüzünü güldürdüğünü belirten Tezcan, “Devletimiz ve ilgili kurumlarımızın desteği ile un sanayicileri olarak dünyada son 9 yıldır ihracat lideri konumundayız. İç piyasadaki ürün arzımızı sorunsuz bir şekilde gerçekleştirirken ihracatımızı da 2022 yılının ilk yarısında, 2021'in aynı dönemine göre %33’lük bir artışla 652 milyon dolara yükselttik ve şimdiye kadarki en yüksek Ocak-Haziran ihracat rakamına ulaştık” dedi.

ÜRETİMDE TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜMLER, TİCARET VE KÜRESEL RİSKLER

Bu tarz organizasyonların sektör paydaşları ve kamunun bir araya gelerek sektörün sorunlarının dile getirilip çözüm önerilerinin sunulması ve görüş alışverişinde bulunulması adına büyük önem taşıdığını kaydeden TUSAF Başkanı Haluk Tezcan şöyle devam etti: Biz de bu bilinçle hareket ederek her yıl düzenlediğimiz TUSAF 17.Uluslararası Kongre ve Sergimizi ‘’Üretimde Teknolojik Dönüşümler, Ticaret ve Küresel Riskler ‘’ temasıyla 9-12 Şubat 2023 Tarihlerinde Antalya’da gerçekleştireceğiz. Sektörlerin liderleriyle birlikte sorunların değerlendirilip çözüm önerilerinin ortaya konulacağı bu büyük buluşmada şahsım ve Yönetim Kurulu üyelerimiz adına sizleri aramızda görmenin bizleri onurlandıracağı belirtmek isterim.”

OAUSD BAŞKANI TEKBAŞ: TAHIL ANLAŞMASI, KONUMUMUZU GÜÇLENDİRDİ

Konya’daki toplantıya ev sahipliği yapan Orta Anadolu Un Sanayicileri Derneği (OAUSD) Başkanı ve Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkan Yardımcısı Hüseyin Emre Tekbaş da konuşmasında gıda güvenliğini tehdit eden risklere değindi. Dünyanın son dönemde küresel iklim değişikliği, Covid-19 pandemi süreci ve Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte iktisadi, sosyal ve politik olarak hızlı bir değişimin içerisine girdiğini anlatan Tekbaş, tarım ve gıda sektörlerinin bu değişimden etkilendiğini belirterek,

“Ezberler bozulmuştur.” dedi.

Tüm bu gelişmeler neticesinde gıda arz güvenliği ve gıda milliyetçiliği, lojistik sorunlar, enerji ve gübre krizi ile birlikte tarım ve gıda sektörlerinde yaşanan sorunların, sadece günümüzü değil geleceği de tehdit eder haline geldiği uyarısını yapan Emre Tekbaş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünya genelinde ve bilhassa Avrupa’da tarım ve gıda sanayi sektörleri çeşitli zorluklar yaşamış, üretim gerilemeye, yer yer durma noktasına gelmiştir. Arz güvenliğinin olmadığı bir ortamda tüketicinin korunmasından ve gıda güvenliğinden bahsedemeyiz. Bu bağlamda, arz güvenliğini sağlamak adına Türkiye’nin çabalarıyla, Birleşmiş Milletler gözetiminde Rusya ve Ukrayna arasında Türkiye’de imzalanan Tahıl Koridoru Anlaşması hem dünya piyasalarına olumlu yansımış, hem de Türkiye’nin konumunu fazlasıyla güçlendirmiştir. Bu vesile ile başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, söz konusu anlaşmada emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkürlerimi arz etmek isterim.

Türkiye, jeopolitik konumu gereği, enerji ve birçok hammaddenin geçiş güzergahında yer alması, krizlere dirençli ve dinamik özelliği olan tüccar ve sanayicisi, zor koşullarda bile üretme becerisine sahip çiftçisi ile küresel eksende ülkemiz, tarım ve gıda sektöründe inanılmaz fırsatlar yakalayabilecek bir ülkedir. Söz konusu fırsatların iyi değerlendirilmesi, Tahıl Koridoru Anlaşmasında yakalanan başarıyı küresel ölçekte taçlandırma fırsatı sunacaktır.

Gıda güvenliğinin en önemli bileşeni olan un sanayisinin Türkiye’de oldukça aktif ve dinamik bir yapıda olduğunu ifade eden Tekbaş, Türk un sanayisinin önemine ilişkin olarak şöyle konuştu: “Gerek çiftçisi gerekse fırıncısıyla, yarattığı geliri, istihdamı ve tüketicisiyle birlikte milyonlarca kişinin hayatını doğrudan etkilemektedir. Tarihteki ilk değirmenler Anadolu topraklarında kullanılmış ve bu köklü geçmiş, günümüz Türkiye’sini hem un hem de değirmen teknolojileri üretimi ve ihracatı noktasında dünyada ilk sıralara taşımıştır. Dünyada yaşanan tüm olumsuz gelişmelere rağmen, bir ülke düşünün ki kendi insanının un ihtiyacını karşılasın, dünya un ihracatında zirvede yer alsın, gönül coğrafyamızdaki ihtiyaç sahibi insanlara yardım etsin, dünyanın her tarafına son teknoloji değirmencilik çözümleri ihraç etsin.

TÜRK UN SANAYİCİSİNE DÜŞEN SORUMLULUK…

Türk un sanayinin yurt içinde ve dünya pazarlarında gösterdiği bu başarı, bulunduğumuz yeri korumak ve geliştirmek adına bizlerin sorumluluğunu artırmaktadır. Bu sorumluluğunun farkında olan Türk un sanayicisi, ülkesine daha çok döviz kazandırmak için var gücüyle çalışmaya devam edecektir.

Söz konusu başarı aynı zamanda ciddi bir emek ve sektörel birliktelik istemektedir. Dünyanın örnek aldığı bu başarıda; öngörüsü yüksek ve isabetli politikalarla üreticiyi, sanayiciyi, tüccarı ve tüketiciyi koruyan, sektörü dinleyen, buğday piyasalarında istikrarı sağlamak için gerekli stokları oluşturan, stratejik ürün olarak belirlenen buğdayın ekim alanlarının, veriminin ve kalitesinin arttırılmasına yönelik politikaları hayata geçiren, Tarım Bakanlığımıza, Ticaret Bakanlığımıza, Toprak Mahsulleri Ofisimize, huzurlarınızda teşekkürlerimizi iletiyorum.

Haberler Kategorisindeki Yazılar
08 Haziran 20181 dk okuma

Avrupa, Rus buğdayıyla rekabet etmenin yollarını arıyor

Avrupalı buğday ihracatçıları, Karadeniz bölgesindeki düşük maliyetli üreticilerin yüksek miktarda ...

03 Ocak 20181 dk okuma

Yerli buğday ‘sorgül’ Mardin’de toprakla buluştu

Mezopotamya’nın en eski buğday tohumu olarak bilinen ‘Sorgül’, Mardin’de toprakla buluştu. İlk sene...