“Değirmenciliği profesyonel bir anlayışla yapan firmalar, zaten proses kontrolünü ve otomasyonu tesislerinin olmazsa olmaz bir parçası olarak görmekte ve yatırımlarını bu doğrultuda yapmaktadırlar. Bundan dolayı işletmelerinde tecrübeli ve kalifiye personel istihdam etmekte, süreci usulüne uygun bir biçimde yönetmektedirler. Bunu yaparak işletmelerine kattıkları değerlerin fazlasıyla farkındadırlar ve avantajlarını da görmektedirler.”
İsmail Bahrem ODABAŞI
Özenir Değirmen
Genel Müdür
Bilindiği üzere, ülkemizde un fabrikalarının üretim kapasiteleri ihtiyacın çok üzerinde olup, mevcut kapasitelerin çok daha altında (yüzde 30-40) çalışmasına neden olmaktadır. Kaliteli un üretimi yapan güçlü firmalar ise kapasitelerinin yüzde 70’ine kadar çıkabilmekte ve ürünleri için pazar oluşturabilmektedir. Üretim tesisleri, bu durum karşısında varlıklarını sürdürebilmek için maliyetlerini düşürmek adına, kalite, modern makine parkuru ve personelden feragat etmek suretiyle çözüm bulmaya çalışmaktadırlar. Günümüzde değirmencilik endüstrisi kabuğunu kırmaya çalışsa da halen eskilerden gelme usullerle üretim yapılmaya devam edilmektedir.
OTOMASYONUN ÖNEMİ, ÜRETİCİLERİN BEKLENTİLERİ
Günümüzde prosesin kontrol altında tutulması işletmelerin sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. Proses, işletmenin giriş kapısından başlayıp, fırında veya unlu mamul tezgâhında müşteriyle buluşmasına kadar devam eden bir süreçtir. Hammadde numunesi alımından başlayarak, ön temizleme, depolama, paçallama, temizleme, öğütme, silolama, torbalama ve sevkiyat olarak ana başlıklar altında toplanabilen üretim prosesi sürecinin kontrol altında tutulması, kaliteli ürünün nihai müşteriyle buluşmasını sağlar. Sizin yüksek bir pazarda var olmanız ya da olmamanızın tek kıstası kalitedir, kalite ise başından sonuna gerçek bir proses kontrolü ile hayat bulur. Bu yüzden nitelikli firmaların pazardaki payı kalitesine, kalitesi ise güçlü bir proses kontrolüne bağlıdır.
Otomasyon ise prosesin ilgili bölümlerinde en ufak bir hataya meydan vermeden sağlıklı üretim yapılabilmesi için gerekli kritik noktaların izlenebilirliğidir ve kilit noktasıdır. Otomasyon sayesinde süreci kontrol altında tutmak hem daha sağlıklı hem de çok daha kolay olacaktır.
Değirmenciliği profesyonel bir anlayışla yapan firmalar, zaten proses kontrolü ve otomasyonu tesislerinin olmazsa olmaz anlayışla yapmaktadırlar. Bundan dolayı işletmelerinde tecrübeli ve kalifiye personel istihdam ederek süreci de usulüne uygun bir biçimde yaparak işletmelerine kattıkları değerlerin fazlasıyla farkındadırlar ve avantajlarını da görmektedirler.
UN FABRİKALARINDA OTOMASYONUN AVANTAJLARI
Un fabrikaları, günümüzün zorlu rekabet şartlarında pastadan daha fazla pay alabilmek adına müşterilerine her zaman kaliteli ürün sunmak zorundadırlar. Kalite çitasını düşürmemek ve müşteriye gönderecekleri ürünün hata payını sıfırlamak için işletmenin bütün evrelerinin kontrol altında tutulması ve insan kaynaklı hataları minimize etmek amacıyla otomasyonlu sisteme geçmek büyük önem arz etmektedir. Örneğin; herhangi bir personel buğday silosuna çekeceği ürünü yanlışlıkla farklı bir siloya vermiş ve işine son verilir endişesiyle bunu söylememişse yapılacak paçallama işlemi yanlış olacak ve sonrasında hatalı un üretilecektir. Aynı zamanda, laboratuvar üretim süreci dikkatli takip edilmezse müşteriye hatalı un gider, müşteri memnun kalmadığı unu iade eder ve dolayısıyla işletme maddi olarak zarar görecek ve piyasada itibarı zedelenir.
Genelde her işletme otomasyona uygundur. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus işletmenin kontrol edilebilirlik seviyesidir. İşte otomasyon tam da burada devreye giriyor ki otomasyon sistemli bir işletmede kontrol edilebilirlik ve sonuç alma daha kolaydır. Örneğin; üretim esnasında imalat silosu yönünü değiştirmek için personel görevlendirmek yerine, bilgisayardan bir tuşla bu işi yapabilirsiniz. Günümüzde işletmeler, daha bilinçli olduklarından yeni yapılan tesislerde otomasyon sistemini tercih edip, üretim tesislerine uyguluyorlar. Bu da gün geçtikçe hata payını minimize edip rekabet ile birlikte çok daha kaliteli ürün elde etmemizi sağlıyor.
TEKNOLOJİLERİN OTOMASYONA ETKİSİ
Öncelikli olarak konunun başında söylediğim gibi kontrol, bir işletmenin kapısından başlayacak. Mesela, gelen üründen numune almak çok önemlidir. Eğer numunenizi personel el sondası ile alıyorsa ve o gün ruh hali iyi değilse, 6 yerden alacağı numuneyi 2 yerden; 1,5 metre derinlikten alması gereken numuneyi 1 metreden alıyorsa yanlış numune almış olur. Onun yerine otomatik sonda hatasız numune alır ve işletme sahibi maddi olarak zarar görmez. İşletmelerde diğer otomatik kontrol sağlayan sistemler ise paçallamada kullanılan hız kontrollü devir sistemleri, akar kantar sistemleri, randıman kantarları sistemi, silo dağıtıcı klape sistemleri, un paçallama sistemleri, silo otomatik seviye ölçüm sistemleridir. Bu kontrol sistemleri, tek bir noktadan bilgisayar yardımıyla deneyimli bir operatör sayesinde yapılabilir.
İşletme sahibi, içinde bulunduğu ekonomik koşullara göre ileriye dönük yatırım yapabilir. Makine parkını buna göre dizayn edip, otomasyonlu kontrol sistemine ileriki yıllarda geçebilir. İşletme sahibi yatırım sürecinde profesyonel makine üreticilerini tercih etmelidir. Maalesef şu an birçok değirmen makine üreticisi firma, yatırımcıları yanlış yönlendirmekte ve işletme sahibini maddi ve manevi açıdan zarara uğratmaktadır.
OTOMASYONUN FABRİKALARA MALİYETİ
Öncelikle belirtmeliyim ki, otomasyonu kesinlikle ekstra bir maliyet olarak görmemek gerekiyor. Nasıl bir valsi, eleği olmazsa olmaz görüp tesisimize koyuyorsak, otomasyonu da bu sistemin bir parçası olarak görüp sistemimize kesinlikle uygulamalıyız. Yukarıda belirttiğim birçok sebep, otomasyonu neden bir ekstra maliyet olarak görmememiz gerektiğinin önemli bir kanıtı niteliğindedir. Vizyon sahibi insanlar, her zaman uzun vadede düşünmek zorundadırlar bu da otomasyonun kısa vadede yükleyeceği maliyeti görmezden gelip, uzun vadede işletmeye sağlayacağı çok büyük avantajları ve kârları görmemizi sağlayacaktır. Onun dışında en düşük maliyeti hedefleyen işletmelerimiz, mutlaka profesyonel bir ekiple ve firmayla çalışmak zorundadır. Profesyonel insanlar yaptığı işe değer veren insanlardır bu yüzden işletmelere de çok büyük değerler katacaklardır.
En başında kaliteli üretim süreci ve müşteri memnuniyetini yakalamak geliyor. Diğer bir zorlayıcı etken ise bu sektörde yetişmiş eleman istihdam etme zorluğu. Artık günümüzde unun torbalama sürecinde bile insan gücünden daha az yararlanıyoruz. Robot teknolojisi sayesinde personele gerek kalmadan torbalama yapmak ve araca yüklemek mümkün hale geldi.
İşletmeler teknolojiyi yakından takip etmek, kaliteli ve hatasız üretim yapmak zorundalar. Aksi taktirde rekabet güçlerini kaybeder ve varlıklarını sürdüremezler. Bundan dolayıdır ki otomasyon ve prosesin kontrolü çok önemli bir etken.