BLOG

Tahıl vergisi, Rusya’yı buğday ihracatındaki liderlik tahtından edebilir

17 Mart 202115 dk okuma

Andrey Sizov

Andrey Sizov SovEcon Genel Müdürü

“Rusya’nın tahıl ihracatı üzerinde yeni bir gümrük vergisini kalıcı olarak uygulamaya başlaması halinde bu durumdan yeni mahsulün olumsuz etkileneceğine inanıyoruz. Rusya’da birçok çiftçi, buğday yerine başka ürünler ekmeyi tercih edecek. Bu da yeni mahsulün fiyatını artıran bir etki yapacak. 2022’deki üretimle ilgili büyük bir soru işareti söz konusu. Korkarım, kış buğdayı ekiminde bu yıl ciddi derecede düşüş göreceğiz ve bu da 2022’de üretimin ciddi oranda azaldığı anlamına gelecek. Rusya orta vadede dünyanın bir numaralı buğday ihracatçısı unvanını kaybedebilir.”

Dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya’nın bu ürünün ihracatına gümrük vergisi ile kota uygulayacağını açıklamasının ardından dünya genelinde buğday fiyatları son 6 yılın en yüksek düzeyine çıktı. Rusya, iç piyasadaki gıda enflasyonunu dizginlemek için, bu yıl buğday ihracatını 17,5 milyon ton ile sınırlandıracağını açıklamıştı. Bu duyurunun ardından Karadeniz buğdayının ton başına fiyatı 300 dolara fırladı. Global piyasalar bu fiyata ayak uydurmaya çalışırken, Rusya’nın buğday ihracatına formül bazlı gümrük vergisi uygulamaya karar vermesi ile çalkalandı. Rusya, bu kalıcı vergiyi 1 Haziran’dan itibaren yürürlüğe sokmayı planlıyor.

Rusya daha önce buğday için 15 Şubat’tan itibaren 25 Euro’luk sabit bir gümrük vergisi uygulayacağını açıklamış, ardından da 1 Mart-30 Haziran dönemi için bu vergiyi 50 Euro’ya çıkarmıştı. Rusya ayrıca arpa ve mısır ihracatına da gümrük vergisi getirmişti.

Şimdi tahıl piyasaları, ihracatı kısıtlayacak olan bu önlemlerin sonuçlarını tartışıyor ve bundan sonra ne olacağını anlamaya çalışıyor. Rusya’nın buğday ihracat politikası ile ilgili belirsizlikleri, Karadeniz tahıl piyasasındaki en güvenilir uzmanlardan biri olan Andrey Sizov’a sorduk. Tahıl sektörü tarafından yakından takip edilen kıdemli bir uzman olan Sizov, Karadeniz bölgesine odaklanan Moskova merkezli SovEcon tarım piyasaları danışmanlığı şirketinin genel müdürlüğünü yürütüyor.

Sizov, Rus hükümetinin aldığı söz konusu önlemleri ‘büyük bir hata’ olarak tanımlıyor. “Rus hükümeti, buğday fiyatlarının dünya genelinde artması için önemli bir iş yaptı ancak oluşacak bu kârdan Rus çiftçileri değil tüm dünyadaki rakipleri yararlanacak.” diyen Sizov, bu hamlelerin Rus çiftçisini buğday üretiminden uzaklaştıracağı görüşünde. Rusya’da buğday ekim alanlarının daralacağını tahmin eden Sizov, “Rusya orta vadede dünyanın bir numaralı buğday ihracatçısı unvanını kaybedebilir.” ifadelerini kullandı.

Rusya’nın tahıl ihracatına getirdiği vergilerle ilgili sorularımızı cevaplayan Andrey Sizov, Değirmenci’ye yaptığı değerlendirmelerle Karadeniz buğday piyasasında olup bitenlere ışık tuttu.

Rusya’nın global piyasalara satılacak buğdaya gümrük vergisi uygulamasının sonuçlarını konuşmadan önce şunu merak ediyoruz: Rusya bu kısıtlayıcı önlemlere niçin başvurdu? Bu önlemlerin, ulaşmak istedikleri hedefe gitme konusunda işe yarayacağını düşünüyor musunuz? Rusya’da iç piyasadaki buğday fiyatları birkaç ay önce ruble cinsinden rekor düzeye ulaştı. Ancak dolar cinsinden değerlendirildiğinde zirveden çok uzak olduğu ortada. 2007/08 sezonunda buğdayın tonu 450 dolar civarındaydı. Şimdi ise 300 ton civarında. Ama ruble, 2020’de hızla değer kaybetti. Son dönemde buğday fiyatlarında kısmi bir yükseliş oldu ancak rublenin değeri ciddi oranda düştü. Sonuç olarak, tüketiciler bu fiyat artışından rahatsız oldular. Rus tarım bakanlığına ve başbakanlığa dilekçeler vererek piyasaya müdahale edilmesini istediler. Ve sonunda Devlet Başkanı Putin hükümeti topladı ve artan gıda enflasyonu konusunda onları sert şekilde eleştirdi. Ardından hükümet iki ay içerisinde hızla kararlar aldı ve Rusya’da tarım sektörünü neredeyse mahvetti.

tahıl ihracatıPeki ne yaptılar? İlk olarak, tahıl ihracatına kota getirdiler. Buğday, arpa, mısır ve yulaf ihracatı toplamda 17,5 milyon tonu geçemeyecek. Ürünlere tek tek kota koymadılar. Ardından önce buğday için ton başına 25 Euro gümrük vergisi getirdiler. Sonra bu vergiyi iki katına çıkardılar. 15 Şubat ile 1 Mart arasında 25 Euro, daha sonra 30 Haziran’a kadar 50 Euro. Bunun yanında, arpa için 10 Euro, mısır için de 25 Euro gümrük vergisi getirildi.

Şimdi de işleri daha da kötüleştirecek yeni bir vergiyi hazirandan itibaren uygulamaya koyacaklar. Bu kalıcı verginin oranı dinamik olacak. 30 Haziran’a yani mevcut tahıl sezonu sona erene kadar konulan vergiler geçiciydi. Yeni vergi ayrıca çok kısıtlayıcı. Anlaşıldığı kadarıyla bir eşik fiyat söz konusu olacak. Bu fiyat 200$/ton. Bu fiyatın üzerine çıkıldığında %70 vergi ödenmesi gerekecek. Örneğin, ihraç fiyatı şimdiki gibi 300$/ton olursa, 70 dolar gümrük vergisi ödenecek.

Tüm bu faktörler buğday fiyatlarını ciddi derecede yükseltiyor ancak tek sebebin bu olmadığı anlaşılıyor. Yani Çin’in mısıra yönelik talebi gibi daha önemli faktörler de var. Ancak tabii ki Rusya’dan gelen haberler de çok önemli. Peki Rus hükümeti niçin bu yola başvurdu? Hükümet, bu yılki parlamento seçimleri öncesinde enflasyonu düşürmek istiyor. Ancak tahıl fiyatlarının gıda enflasyonu üzerinde belirleyici bir etkisi yok ve dahası enflasyon şu anda geçmişle kıyaslandığında çok daha düşük. 2020’de sebze-meyveyi çıkardığımızda gıda enflasyonu yüzde 5,4 olarak gerçekleşti. Bu son derece düşük bir oran. Örneğin 2014 ve 2015’te bazı aylarda %20’ye varan enflasyonlar gördük. Şimdi tüm ürünleri hesaba kattığımızda yüzde 6,7 gibi bir orandan bahsediyoruz. Yani, bu düşük orana rağmen hükümet tahıl üreticilerini umutsuzluğa sevke eden adımlarla büyük bir hata yapıyor.

Bu önlemlerle enflasyonun düşürüleceğine inanıyor musunuz? Bence enflasyon düşecek ancak bu önlemlerden dolayı değil. Hükümetin önlemleri, enflasyon üzerinde çok sınırlı bir etki yapacak. Çünkü gıda enflasyonu ve yağlı tohum, tahıl gibi hammadde fiyatları arasındaki korelasyonun çok düşük olduğunu geçmişteki araştırmalar ortaya koydu. Böyle bir korelasyon neredeyse yok. Bence Rusya’da harcanabilir gelirin yıllardır düşme eğiliminde olması, enflasyonu dizginleyen önemli bir faktör. Merkez bankasının politika faizi de %5 civarında ve geçmişe göre çok düşük. Aslında, gıda enflasyonu diğer ürünlerin fiyatlarındaki enflasyondan çok farklı değil. Ancak rublenin dolar karşısında değer kaybetmesi çok önemli bir faktör. Ruble, 2020 yılında çok hızlı bir şekilde değer kaybetti. Enflasyonu artıran asıl en önemli faktör de bu oldu.

Buğday ihracatını kısıtlayıcı önlemlerin ardından, Rus buğdayının ihraç fiyatları görülmemiş seviyelere ulaştı. Bu yeni kısıtlamaların hem Rusya hem de dünya buğday piyasaları üzerinde kısa ve uzun vadede oluşturabileceği etkilerden bahseder misiniz? Bence kısa vadede global piyasada fiyatları yükselten bir etki yapacak. Şubat ayı başında Rusya’daki önlemlerin piyasayı yükselteceğine dair birçok haber çıktı. Ayrıca, Çin’in ABD’den kısa süre içinde 6 milyon ton mısır ithal etmesi ile yükseliş eğiliminde bir piyasa söz konusu oldu. Yani tüm bunlar, kısa vadede fiyatların yükseleceğini gösteren işaretler. Bu kısa vade birkaç gün veya daha uzun sürebilir ancak 2020/21 sezonu için global piyasada arz-talep bakımından bu etkinin süreceğini söyleyemem.

tahıl ihracatı

Yeni getirilen dinamik (formül bazlı) gümrük vergisinden dolayı Rus çiftçilerin ellerindeki buğdayı bu sezon satmak zorunda kalacakları belirtiliyor. Bunun sebebi nedir? Çünkü tahılı yeni sezona kadar ellerinde tutmak için bir gerekçeleri yok. Şöyle anlatayım: İlk gümrük vergisi uygulanmaya başladığında, ihraç edilecek buğday miktarına yönelik tahminlerimizi 40,9 milyon tondan 36,3 milyon tona, yani %10 civarında düşürdük. Çünkü çiftçilerin, önümüzdeki yıl gümrük vergisi olmayacağı düşüncesiyle ürünlerini şimdilik ellerinde tutmayı tercih edeceklerini, geçmişte yaşanan tecrübelerden dolayı biliyorduk. Yeni sezon temmuz ayında başlıyor. Ancak dinamik vergi uygulamasının yürürlüğe girecek olması sebebiyle yeni sezonu beklemelerine gerek yok. Bu durum hem iç piyasadaki fiyatları düşürecek hem de Rusya’nın buğday ihracatını artıracak. Bu gelişmeyi beklediğimiz için ihracat tahminimizi 36,3 milyon tondan 37,8 milyon tona yükselttik. Ancak tabiki birkaç milyon tonluk bir fark, piyasada büyük bir değişikliğe neden olmayacaktır.

Daha da önemlisi, bu gelişmeler 2021’deki buğday üretimini nasıl etkileyecek? Dinamik verginin, gelecek sezondaki üretimi olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz. Çünkü birçok çiftçi, bu kısıtlamalardan dolayı baharda buğday yerine başka ürünler ekmeyi tercih edecektir. Rusya’da bu yıl 77,7 milyon ton buğday üretileceğini tahmin ediyoruz. Bu miktar, kısıtlamalardan değil ancak hava şartlarından dolayı geçtiğimiz yıla göre önemli bir düşüş anlamına gelecek. Formül bazlı yeni verginin onaylanmasıyla bu miktarın 1,5-2 milyon ton kadar daha düşeceğini söyleyebiliriz. Bu da başlangıçta fiyatı yükseltici bir etkide bulunabilir. Ancak sonbaharda ekim faaliyetleri ve 2022 üretimi üzerinde büyük bir soru işareti oluşacaktır. Bu sorunun cevabını sonbaharda alacağız. Ancak bu yıl ekim alanlarının ciddi şekilde düşeceğini ve önümüzdeki yıl da rekoltenin aynı şekilde azalacağını söyleyebilirim.

RUS ÇİFTÇİSİ BUĞDAY YERİNE BAŞKA ÜRÜNLERE YÖNELECEK

Rus buğday üreticileri vergilerden şikayetçi. Sizce nasıl bir tepki verecekler? Çiftçiler kesinlikle öfkeli. Ancak şu anda birçoğunun durumun vahametinin tam olarak farkında olmadığını düşünüyorum. Bu yüzden de şu anda sesleri cılız çıkıyor. Ancak er ya da geç bunu anlayacaklar. Kısıtlamalardan dolayı gelirleri %1 ya da %5 değil, %30’a varan oranlarda azalacak. Bu kadar ciddi bir durumu yani çiftçilerin cebindeki paranın hükümete ve tüketicilere aktarılmasını Arjantin dışında hiçbir yerde görmedim. Greve gelince... Yani traktörlerin Kremlin’e sürülmesi gibi bir durumun gerçekleşebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen daha ölçülü tepkiler olacaktır. Hükümete sesini yükseltenlerin sayısı az olacaktır.

Burada buğday üreticileri, çiftçiler büyük sorun yaşayacak. Bu kesimin çıkarlarını koruyacak güçlü bir lobisi yok. Şeker sektörünün, hayvan yetiştiricilerinin lobileri çok etkili. İhracat kısıtlamalarına karar verilmesinde de onların etkisi büyük oldu. Sebze yetiştiricilerinin de aynı şekilde güçlü lobileri var. Ancak tahıl yetiştiricileri bir araya gelerek böyle bir lobi oluşturabilmiş değil. Şimdi başlarına gelen şey de biraz bundan kaynaklanıyor.

Buğday Üretimi Rusya’nın Buğday Üretimi, MMT

TAHIL EKİMİ YAPILAN ALANLAR DARALACAK

Buğday üreticilerinden gürültülü bir tepki beklemiyorum. Buğday yerine başka ürünlere yönelmek isteyeceklerdir. Fakat kısıtlama sadece buğdayla kalmıyor. Mısır ve yağlı tohumlarda da ihracat kısıtlamaları söz konusu. Şeker piyasasına da müdahale ediliyor. Yani buğday yerine ne ekeceklerine karar vermeleri zor. Çünkü artık tüm piyasalara müdahale ediliyor. Ancak biz, en azından önümüzdeki sezon için çiftçilerin başta buğday olmak üzere tahıl ekmek yerine yağlı tohumlara geçiş yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu, mevcut şartlar altında, daha mantıklı bir kumar olacaktır. Tepkilere gelince... Hayır, en azından şu aşamada bir grev beklemiyorum. Çünkü ne bir lobi var ne de bir sendika. Bu tür eylemleri sürükleyebilecek bir örgütlenme söz konusu değil. Ancak, başta buğday olmak üzere, tahıl ekimi yapılan alanlar daralacaktır.

‘BU İŞTEN EN ÇOK ABD KÂRLI ÇIKAR’

Rusya’nın yaptığı açıklamadan sonra Mısır gibi bazı büyük buğday ithalatçıları ihaleleri erteledi. Türkiye de 400 bin ton buğday almayı planlıyordu ancak yalnızca 95 bin tonluk sipariş verdi. Rusya’nın en önemli müşterileri nereye yönelecek? Çünkü bu ülkelerden büyük bir talep söz konusu ve gıda güvenliğini sağlama almak istiyorlar. Rusya’nın bu kararından buğday ihracatçısı ülkelerden hangileri kârlı çıkar? Rus buğdayının müşterileri için bu sezon zor geçecek. Özellikle de Türkiye, Mısır ve Ortadoğu-Kuzey Afrika ülkeleri. Daha önce de belirttiğim gibi, kısıtlamalara rağmen Rusya ihracat yapmayı sürdürecek. Yani tahıl piyasaları bu duruma katlanacak. 25 Euro’luk gümrük vergisine rağmen ihracat devam etti. Yani mart ayında sıfır ihracat gibi bir durum söz konusu olmayacak. Fakat sezon içerisinde ihracat hacmi düşecek. Buğday ihracatının 40,8 milyon tona ulaşacağını tahmin ediyorduk ancak yeni vergilerin ardından bu tahminimizi 37,8 milyon ton olarak revize ettik.

Ukrayna’da ihracat kotasına neredeyse ulaşıldı. AB ülkelerinde de arz talep dengesi hassas bir noktada. Sonuç olarak, buğday ithal eden ülkeler daha uzak bölgelere yönelmek zorunda kalacak. Bundan en çok yararlanacak olan ülke ABD olabilir. ABD’de stok seviyeleri iyi durumda ve bu sezon stokların bir kısmını iyi bir fiyata elden çıkarabilir. Yani, işten en çok ABD kâr edebilir.

Buğday İhracatı Rusya’nın Buğday İhracatı, MMT

Avustralya buğdayının da bölgeye geldiğini görebiliriz. Avustralya öncelikle Güneydoğu Asya’ya satış yapacaktır ama bu bölgedeki talep karşılanamıyorsa Avustralya da devreye girebilir. Arjantin’e gelince... Daha önce bu ülkeden Mısır’a buğday satışı olmuştu. Ancak bu yılki mahsulü çok kötü. Bu yıl daha çok Brezilya’ya satış yapmalarını bekliyorum. Bu arada, bu ülkenin de ihracat programı neredeyse tamamlanmış durumda.

Sonuç olarak, bu durumdan en çok ABD’nin yararlanacağını söyleyebiliriz. Ancak Rusya haricindeki tüm buğday ihracatçısı ülkeler avantaj sağlayacaktır. Rus hükümeti, buğday fiyatlarının dünya genelinde artması için önemli bir iş yaptı ancak oluşacak bu kârdan Rus çiftçileri değil tüm dünyadaki rakipleri yararlanacak.

RUSYA’NIN BUĞDAY ÜRETİMİ DÜŞECEK

Bu kısıtlamaların, Rusya’nın global piyasalardaki rekabet gücünü azaltacağını ve güvenilir bir tedarikçi olma konusundaki kredibilitesine zarar vereceğini söyleyebilir miyiz? Eğer dinamik gümrük vergisi devam ederse, Rusya’nın buğday üretiminin önümüzdeki yıllarda düşmesi kuvvetle muhtemel. Çünkü Rus çiftçileri, tıpkı Arjantin’deki meslektaşları gibi büyük güçlüklerle karşılaşacak. Çünkü tohum, ilaç, gübre ve makine gibi tüm girdilerin fiyatları artıyor ancak ürününüzün fiyatına müdahale ediliyor. Bu durumda kâr marjları düşecek ve ya işi tamamen bırakacaksınız ya mümküne başka ürüne geçiş yapacaksınız ya da toprağı nadasa bırakacaksınız.

Yani söz konusu vergi yürürlükte kalmaya devam ederse ekim alanlarının daralacağını ve üretim miktarının azalacağını söyleyebiliriz. Kâr oranı düştüğünde ise maliyeti düşürmek için özellikle gübreye yatırımdan kısılıyor. Bu da verim için hava şartlarının elverişli olmasına daha fazla bel bağlanması anlamına geliyor. Sonuç olarak, Rusya orta vadede dünyanın bir numaralı buğday ihracatçısı olma unvanını kaybedebilir. Sezona bağlı olarak; AB, ABD ya da Kanada en büyük ihracatçı ülke olabilir. Evet, bu Rus çiftçileri ve tahıl sektörü için çok acıklı bir hikaye. Evet; Mısır, Türkiye ve Bangladeş gibi birçok pazar için Rusya iyi bir tedarikçi olmaktan çıkacak. Ancak bazı müşterilerinin Rusya’yı Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet etmesini de bekliyorum.

Bu kısıtlamalardan dolayı Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) yaptırım uygulayabilir mi? Dünya Ticaret Örgütü yaptırım uygulayan bir kuruluş değil ve resen karar almıyor. Birilerinin DTÖ’ye başvurması ve konuyu görüşmesi için talepte bulunması gerekiyor. Örneğin, bu önlemlerden ötürü para kaybeden ya da zarar eden bir taraf, yani Rusya’dan büyük miktarda buğday alan bir ülke fiyatların bu önlemlerden ötürü arttığını ve yeterince buğday alamadığını kanıtlarsa DTÖ tarafları dinleyerek bir sonuca varıyor. Ancak bu süreç aylar değil yıllar alıyor. Örneğin Çin ve Avustralya arasındaki ticaret savaşları başlayalı bir yıl oldu ancak Avustralya daha altı ay önce DTÖ’ye başvurdu. Karar sürecinin de birkaç yıl süreceğini düşünüyorum. Yani bu, vakit alan bir süreç. Bence Rusya’dan buğday alan bazı ülkeler de bu süreci işletecek. Ve buna hakları da var. Çünkü Rusya bu önlemlerle DTÖ nezdindeki yükümlülükleri ve taahhütlerini açıkça ihlal ediyor. Savaş, sel afeti gibi mahsullerin yok olduğu durumlarda ihracatı kısıtlama kararı alabilirsiniz. Acil durumlarda hükümetler bu konuda çeşitli önlemler alabiliyor. Ancak şu anda herhangi bir acil durum kesinlikle söz konusu değil. Neredeyse rekor düzeyde buğday elde edildi. Ülke içinde stoklar çok iyi durumda ve Rusya ihracatı ciddi şekilde kısıtlıyor. Bence bu yüzden DTÖ kuralları ihlal edilmiş oluyor ve Rusya’dan buğday satın alan bazı ülkelerin DTÖ’ye gitme ihtimali yüksek.

Rusya, tarım ürünleri ihracatında 2030 yılı için 45 milyar dolar hedefi koymuştu. Bu tür ihracat kısıtlamaları, Rusya’nın tarım ürünlerinde büyük güç olma hedefinden vazgeçtiği anlamına mı geliyor? Muhtemelen haklısınız. Tamamen vazgeçme söz konusu olmasa da şimdi bu konuya eskisi kadar önem verilmediği anlaşılıyor. Rusya aslında bu hedefe 2024 yılında ulaşacaktı ancak bunu birkaç ay önce 2030’a erteledi. Yani, bu hedefin eskisi kadar önemsenmediği görülüyor. Başkan Putin’in kişisel olarak tahıl ihracatı konusundaki başarıdan hoşnut olduğunu biliyoruz ancak Rus makamları için bu hedef önemini biraz kaybetmiş gibi. Putin, buğday ihracatındaki liderlikle övünmeyi seviyordu. Fakat birkaç yıl sonra bunu yapamayacak gibi.

Rusya’da kışlık buğday kuraklıktan olumsuz etkilendi. Rusya’daki ürünün son durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bir sonraki ekim faaliyetleri hakkında da görüşlerinizi paylaşır mısınız? Daha önce de belirttiğim gibi, üretim miktarını 77,7 milyon ton olarak tahmin etmiştik. Geçtiğimiz yılın 85,9 milyon tonluk üretimini düşündüğümüzde, bu yıl önemli bir düşüş söz konusu. Önceki sonbaharda kışlık buğday için rekor düzeyde ekim yapılmıştı. Buğdayla ilgili net bir rakam yok ama tahıl ekilen alanların toplam genişliği 1 milyon hektardan fazlaydı. Ancak sonbahar geçtiğimiz seneye göre bile daha kurak geçti. Ve bunun öncesindeki yaz da kuraktı. Sonuç olarak, kışa girildiğinde buğday mahsulü, son on yılda görülen en kötü durumdaydı. Rus Meteoroloji ve Hidroloji Merkezi’ne göre, sonbaharda kötü durumda olan bitkilerin oranı %22’ydi. Bir önceki yıl ise bu oran yalnızca %4 civarındaydı. Yani, ekim alanlarındaki artışa rağmen mahsulün çok kötü durumda olmasından dolayı üretim miktarı düşecek. Aslında, önceki tahminimiz 76,8 milyon tondu. Fakat kış aylarının nispeten elverişli olmasından dolayı bu tahminimizi biraz yükselttik. Aralık genel olarak biraz kuraktı ancak ocak gayet iyi geçti. Ocak ayında ortalamanın üzerinde kar yağdı ve nem oranlarını artırdı. Ayrıca, kar örtüsü sayesinde bitki dondan da korunmuş oldu. Ancak şimdi dikkate almamız gereken başka bir faktör var. Bu da kalıcı olması planlanan dinamik gümrük vergisi. Bu vergi yürürlüğe girerse tahminlerimizi 1,5-2 milyon ton kadar düşürmemiz gerekecek. Böylece geçtiğimiz yıla göre 10 milyon tonluk bir azalma söz konusu olacak. Bu da yeni mahsulün fiyatını yükselten bir etki yapacak.

TAHIL PİYASALARI İÇİN DİKKATLE İZLENMESİ GEREKEN FAKTÖRLER

Sizinle daha önce yaptığım röportajda, büyük emtia tüccarlarının kâr marjlarının azalmakta olduğunu söylemiştiniz. Covid-19 salgını ile bu trend tersine dönüyor gibi. Buna katılıyor musunuz? Evet, gerçekten de trend tersine döndü ve fiyatlar yükseliyor. Piyasada ciddi bir dalgalanma var ve bu durumlarda tüccarlar yüksek kârlar elde etmezlerse bu piyasadan çekilmeliler.Sonuç olarak, büyük uluslararası şirketlerin büyük kârlar elde ettiklerini görüyoruz. Ancak 10 ya da 20 yıllık uzun vadeli projeksiyonlar yaptığımızda, tahıl piyasasının çok daha şeffaf hale geldiğini görebiliriz. Artık çiftçiler daha güçlü. Pazarlık güçleri arttı, bilgiye ulaşma maliyeti artık daha düşük. Çiftçiler, dünyada neler olup bittiğini artık daha iyi anlıyor. Tüccarlar da çoğu durumda yalnızca teknik işlemler yapıyor. Spekülasyon yapmıyorlar. Tahılın taşınması, navlun, sigorta gibi teknik işlerle uğraşıyorlar. Bu yüzden de kâr marjları düşük. Bu yıl istisnaydı. Dalgalanmadan dolayı iyi kazançlar elde ettiler ancak bana göre uzun vadede manzara değişmiş değil.

Son soru... Rusya’daki kısıtlamaların dışında global buğday piyasaları ile ilgili hangi faktörleri izlememiz gerekiyor? Rusya’daki kısıtlamalar hikayenin önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu konuya yeterince değindik. Muhtemelen, izlenmesi gereken üç-dört önemli faktör daha var. Global tahıl piyasasında, sadece buğday değil, mısır da çok önemli ve iki ürün birbirini yakından etkiliyor. Global arz-talep dengesi açısından baktığımızda, Güney Amerika’daki mısır üretimini izlemeliyiz. Arjantin ve Brezilya’daki mahsullerin durumu önemli. Brezilya’da ikincil mahsulün durumunu henüz bilmiyoruz. Ayrıca, Çin’in büyük miktarda mısır satın alması söz konusu. Bu sevkiyatların ne kadar büyük olacağı da izlenmesi gereken ikinci önemli faktör. ABD’nin tahminlerine göre, Çin’in 17,5 milyon ton mısır ithal etmesi bekleniyor. Çin’de faaliyet gösteren yabancı tüccarlar ise 22 milyon tondan bahsediyor. Hatta 25 milyon ton diyenler bile var. Çin’e giden kargolar, mısırda global arz talep dengesini haftalık bazda bile etkiliyor. Ancak önümüzdeki sezon da bu trendin devam edip etmeyeceği bilinmiyor. Bazılarına göre, Çin birkaç yıl daha 20 milyon ton, 15 milyon ton gibi büyük miktarlarda mısır ithal etmeye devam edecek. Bunlar gerçekten çok büyük miktarlar. Ancak bazılarına göre ise Çin şu anda stokları dolduruyor ve bundan sonra bu kadar agresif bir oyuncu olmayacak.

Çin’in talebi, Güney Amerika’daki üretim, Rusya’daki kısıtlamalar... Bunların dışında, Kuzey Yarımküre’deki hava şartları ve mahsulün durumu yakından takip edilecek. Hava şartlarından dolayı Rusya’da durum çok iyi görünmüyor. Ukrayna fena değil. Yani felaket bir durum yok. Ukrayna’da geçtiğimiz sezon 25 milyon ton buğday üretilmişti. Bu sezon 27,2 milyon tonluk rekolte bekleniyor. AB ülkelerinde de durum nispeten iyi. Gelecek yıl üretimin 14-15 milyon ton kadar artması bekleniyor. ABD’de La Nina gibi hava olaylarından dolayı ürünlerin durumu iyi görünmüyor. Mart ve Nisan aylarındaki hava şartları yakından takip edilecek.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Sizov Report adlı servisimize göz atmanızı tavsiye ederim. Bu hizmetimize sizov.report adresinden kolayca erişebilirsiniz. Karadeniz çevresinde olup bitene ışık tutarak global tahıl piyasasını daha etkin ve şeffaf hale getiriyoruz. Bu sayede; çiftçiler, fonlar, tüccarlar ve değirmenciler risklerini daha iyi yönetmek adına ihtiyaç duydukları güvenilir, tarafsız ve doğru bilgilere ulaşabiliyor. Bu siteye girebilir ve servisimizi ücretsiz olarak deneyebilirsiniz.

Röportaj Kategorisindeki Yazılar