Verimli topraklara ve bereketli buğday üretimine sahip olmasına rağmen Pakistan, geçen yıl dört milyon ton buğday ithal etmek zorunda kaldı. Güney Asya ülkesi, buğday ihracatçısı olmaktan büyük bir buğday ithalatçısı olmaya doğru tarihi bir değişim geçirdi. Başbakan İmran Han, tahıl üretiminin artmaması ve hızlı nüfus artışının devam etmesi halinde ülkenin önümüzdeki yıllarda kıtlık ve yoksullukla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.
Pakistan, yaklaşık 207 milyon nüfusuyla dünyanın en kalabalık beşinci ülkesi. Orta Asya ile Basra Körfezi arasında, Hürmüz Boğazı’nın stratejik öneme sahip ağzında yer alıyor. Sınır komşuları ise Çin, Hindistan, Afganistan ve İran.
Toplam GSYH’si yaklaşık 305 milyar dolar olan Pakistan, Satın Alma Gücü Paritesi (PPP) bakımından Orta Doğu, Afrika ve Güney Asya bölgelerindeki yedinci büyük pazar. Hindistan’dan sonra Güney Asya’daki en büyük ikinci ekonomiye sahip olan ülkenin ekonomisi son yirmi yılda yavaş yavaş büyüyordu. Ancak Covid-19 pandemisi kapsamında alınan caydırıcılık önlemleri ekonomik faaliyetlerde ciddi bir daralmaya yol açtı. Sonuç olarak GSYİH büyümesinin 2020 yılında yüzde 1,5 daraldığı, 2021 yılında ise Pakistan ekonomisinin yüzde 1,3 büyüyeceği tahmin ediliyor.
Tarım, ülkede ekonomiye en büyük katkı yapan sektörlerden biri. GSYH’ye oranı azalmasına rağmen, tarım hâlâ Pakistan’ın gelirinin beşte birine katkıda bulunuyor ve nüfusun neredeyse yarısı geçimini doğrudan veya dolaylı olarak tarımdan sağlıyor. 79.6 milyon dönümlük ekilebilir arazi ile ülke, tarım sektörünün verimliliğini artırmak için büyük bir potansiyele sahip.
Tarımsal endüstri, hızla büyüyen ülke nüfusuna gıda sağlayan ekonominin önemli sektörü konumunda. Ülkenin başlıca tarımsal ürünü beş ana üründen oluşuyor: Buğday, pirinç, şeker kamışı, mısır, nohut ve pamuk.
Buğday, ekilen alan bakımından Pakistan’ın en büyük ürünü. Farklı tarımsal ekolojik bölgelerde yetiştirilen buğday, beslenmenin ana unsuru. Buğday unu şu anda Pakistan’ın günlük kalori alımının yüzde 72’sine katkıda bulunuyor ve kişi başına düşen buğday tüketimi yılda yaklaşık 124 kilogram (kg) ile dünyanın en yüksek oranlarından biri.
Sulanan bölgelerde pamuk, pirinç ve şeker kamışından sonra buğday ekilirken, yağış alan bölgelerde buğday; mısır ve darı ile aynı anda yetiştiriliyor. Buğday ekimi, Ekim-Aralık ayları arasında gerçekleşiyor ve Mart-Mayıs ayları arasında da hasat ediliyor. Çiftçilerin yaklaşık yüzde 80’i kış aylarında yaklaşık 9 milyon hektarlık bir alanda (ülkenin toplam ekili arazisinin yüzde 40’ına yakın) buğday yetiştiriyor.
Pakistan’ın nüfus artış hızı, dünyanın en hızlıları arasında yer almakta olup, iklim değişikliğinin etkisi, yüksek verimli çeşitlerin geliştirilmesine yönelik araştırmalara yatırım yapılmaması ve son üç yılda destek fiyatındaki düşük artışlar nedeniyle yerli buğday üretimi ve verimi buna bağlı olarak artmamıştır. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve buğday üretimini artırmak için Ekim 2020 sonunda hükümet çeşitli politika girişimleri açıkladı. Bu girişimler arasında 2021 buğday mahsulü için asgari destek fiyatının yüzde 23 artışla ton başına 250 dolara çıkarılması, buğday üreticilerine gübre sübvansiyonları şeklinde destek verilmesi ve buğday araştırmalarına yeniden odaklanılması yer aldı.
ABD Tarım Bakanlığı (USDA), Pakistan’ın 2021/22 sezonu buğday üretiminin, geçen yılki 25,2 milyon tondan yüzde üç artışla 26 milyon tona çıkacağını tahmin ediyor. 2020/21 buğday tüketimi 25,8 milyon ton, 2021/22 tüketimi ise 26,3 milyon ton olarak tahmin ediliyor.
PAKİSTAN DEĞİRMENCİLİK ENDÜSTRİSİ
Pakistan’da un sanayi özel sektörün elinde. Ülkede, nüfusun yaklaşık yüzde 40’ının tüketim ihtiyaçlarını karşılayan 1.000 civarında un fabrikası mevcut. Yıl boyunca yeterli buğdayın bulunmasını sağlamak amacıyla devlete ait buğday, un değirmenlerine veriliyor.
Ülkede uzun yıllardır buğday tüketim alışkanlıkları büyük ölçüde değişmedi, ancak bazı zengin kentsel alanlarda tüketici tercihleri giderek daha yüksek tam tahıllıdan ve geleneksel pide tarzı ekmeklerden batı tarzı somun ekmeğine kayıyor. Geleneksel ev yapımı öğütülmüş unun oranı da endüstriyel olarak öğütülmüş un karşısında azalıyor. Kentsel alanlarda değişen yaşam tarzlarına uygun kahvaltılık tahıllar gibi özel ürünler de tüketiciler arasında gittikçe daha çok ilgi görüyor.
Pakistan, iç arzı artırmak ve fiyatları düşürmek için son aylarda dış piyasalardan düzenli olarak buğday satın aldı. Pakistan’ın 2020/21 buğday ithalatının 3,4 milyon ton, 2021/22 buğday ithalatının ise 1 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Mevcut sezonda buğday ithalatının tamamına yakını Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı. Hükümetin Haziran 2020’de buğday ithalatındaki yüzde 60’lık vergiyi askıya alma kararı halen yürürlükte. Sonuç olarak, tüm buğday ithalatı şu anda gümrüksüz olarak devam ediyor.
Başbakan İmran Han, tahıl üretiminin artmaması ve hızlı nüfus artışının devam etmesi halinde ülkenin önümüzdeki yıllarda kıtlık ve yoksullukla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. Han, geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir konuşmada, Pakistan’ın gıda ürünlerinde kendi kendine yeterli hale getirilmesinin önemine dikkat çekti. Başbakan, çok verimli topraklara ve bereketli buğday ürünlerine sahip olmasına rağmen, ülkenin geçen yıl dört milyon ton buğday ithal etmek zorunda kaldığını söyledi.
BUĞDAY ÜRETİMİ NEDEN DÜŞTÜ?
Geçtiğimiz yıl Pakistan, buğday ihracatçısı olmaktan büyük bir buğday ithalatçısı olmaya doğru tarihi bir değişim geçirdi. Bunun temel nedeni, başta iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ve tarımsal araştırmalara yatırım yapılmaması nedeniyle buğday üretimindeki artışların nüfus artışına ayak uyduramaması.
Pakistan’ın 2 milyon ton civarında buğday ihraç ettiği 2018/19 döneminde başlangıç stokları 4,7 milyon tondu. O zamanlar, bu kadar büyük stokları yönetmek zor bir işti. Devlet buğday alım operasyonu, yatırımlarına karşı bir fiyat artışı talep eden bankalar tarafından finanse ediliyordu. Bu kadar büyük stokları koruma maliyetini azaltmak için, 2018/19 sezonunda stokları yaklaşık 2 milyon tona düşürmek ve böylece Pakistan’ın 2 milyon ton buğday ihraç etmesini sağlamak için bir politika kararı alındı. O dönemde hükümet, ülkenin gelecekteki buğday üretiminin önümüzdeki yıllarda tüketim gereksinimlerini karşılayacağından emindi. Ancak bu gerçekleşmedi ve daha sonra buğday arzındaki düşüş, hükümeti yüzde 60’lık vergiyi düşürmeye ve buğday ithalatını başlatmaya zorladı.
Rekor ithalata katkıda bulunan bir diğer faktör de hükümetin talepteki pandemiye bağlı ani artışlar sonrasında stratejik rezervlerini yeniden inşa edememesi ve çekirge saldırılarından kaynaklanan üretim kayıpları oldu. Pakistan’ın hedeflenen buğday stoklarının büyüklüğünü belirlemek için koordineli bir yaklaşıma ve sürdürülebilir bir politikaya ihtiyacı var. Mevcut özel yaklaşıma devam edilmesi halinde, ülkenin arz ve talep durumunu zorlaştıracak belirsiz piyasa koşullarıyla karşı karşıya kalma ihtimali bulunuyor.
İklim değişikliğinden, buğday araştırmalarına yatırım yapılmamasından ve kaliteli tohum eksikliğinden kaynaklanan zorluklara cevap vermek için sürdürülebilir politika müdahaleleri yapılmadığı sürece Pakistan’ın buğday ithalatçısı olarak kalması muhtemel.
Pakistan’ın 2021/22 sezonu buğday ihracatının, 300 bin ton civarında olacağı tahmin ediliyor. Bu ihracat rakamı, Pakistan ve Afganistan arasındaki sınır ötesi ticareti temsil ediyor. Afganistan geleneksel olarak Pakistan için büyük bir pazar oldu. Ancak stokların tükenmesi ve fiyatların yükselmesi nedeniyle Pakistan, Afgan buğday pazarını yavaş yavaş Hindistan ve Orta Asya cumhuriyetlerine kaybediyor.
Ülkede buğday üretimi toparlanma mücadelesi verirken, pirinç ve mısır üretimi artmaya devam ediyor. ABD Tarım Bakanlığı, 2021/22 pirinç üretim ve ihracatını, uygun üretim koşulları ve ihracat için daha büyük, daha uygun fiyatlı arz nedeniyle sırasıyla 8,3 milyon ton ve 4,5 milyon ton seviyesinde öngörüyor. Pirinç, ekilen alan bakımından Pakistan’ın buğday ve pamuktan sonra üçüncü büyük ürünü. Pakistan, pirinç ihracatçısı olarak dünya çapında önemli bir rol oynuyor ve her yıl dünya ticaretinin yüzde 10’una denk gelen yaklaşık 2 milyon ton ihracat yapıyor.
Buğday ve pirinçten sonra mısır Pakistan’daki en önemli ürün. Son on yılda mısır üretimi neredeyse iki katına çıktı. Mısır üretimindeki mevcut büyüme eğilimi devam ederse, önümüzdeki yıllarda pirinç üretimini geride bırakması muhtemeldir.