“Ukrayna'daki savaş,
şimdiden dünya tahıl ticaretinin yaklaşık %25'ini etkiledi, küresel tahıl
fiyatlarının yükselmesine, gıda enflasyonunun artmasına ve ithalatçı ülkelerde
gıdaya erişimin azalmasına yol açtı. Birçok ülke tahıl arzı için alternatif
aramaya başladı. Ancak bugün Ukrayna tahılına alternatif bulmak mümkün değil.
Bu, fiziksel olarak önümüzdeki 3-5 yıl içinde bile başarılamaz. Savaş ve
limanlardaki abluka altı ay daha devam ederse, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki
ülkelerde tahıl kalmayabilir. Bu da açlık demek.”
Taras Vysotskyi
Ukrayna Tarım
Politikaları ve Gıda Bakanlığı
Birinci Bakan
Yardımcısı
Ukrayna, Rusya ile savaş öncesi yılda 90 milyon ton tarım ürününü dünya pazarlarına ihraç ediyordu. Bu ihracatın yüzde 49’u (13,7 milyar dolar) Asya ülkelerine, yüzde 30’u Avrupa Birliği’ne %30,1 (8,4 milyar dolar), yüzde 13’ü Afrika ülkelerine (3,7 milyar dolar) ve yüzde 5’i de (Baltık ülkeleri hariç) eski Sovyetler Birliği ülkelerine (1,4 milyar dolar) yapılıyordu.
Dünyanın en büyük ay çiçek yağı ihracatçısı olan Ukrayna, toplam tahıl ihracatında dünya ikincisi, arpa ihracatında dünya üçüncüsü, mısır ihracatında dördüncü ve buğday ihracatında da dünya beşincisiydi. Kanola, bezelye, darı, buğday unu ve bal gibi birçok tarım ürününde de dünyanın önde gelen üretici ülkelerinden biriydi. Ukrayna, et ihracatında da dünyanın en büyük 10 ihracatçısı arasında yer alıyordu.
Ukrayna'daki savaş, şimdiden dünya tahıl ticaretinin yaklaşık %25'ini etkiledi, küresel tahıl fiyatlarının yükselmesine, gıda enflasyonunun artmasına ve başta buğday ve ay çiçek yağı olmak üzere Ukrayna ile Rusya'dan tarım ürünleri tedarik eden ithalatçı ülkelerde gıdaya erişimin azalmasına yol açtı.
Dünyada 15 ülke yıllık buğday tüketiminin %10'undan fazlasını Ukrayna’dan tedarik ediyor. Endonezya, buğday ihtiyacının %28'ini; Bangladeş %21'ni ve Mısır yaklaşık %80'ini Rusya ve Ukrayna'dan ithal ediyor. Bundan dolayı da küresel bir gıda krizini önlemek için tüm
Dünya, Ukrayna’daki duruma çözüm bulmaya çalışıyor.
Ukrayna tahılının dünya piyasalarına gönderildiği limanlar şu an Rusya tarafından bloke edilmiş durumda. 24 Şubat’ta savaş başlamadan önce Ukrayna’nın ihracat için bekleyen 20 milyon tondan fazla tahılı vardı.
Karadeniz limanları dışında tahıl ihracatı yapılabilecek demiryolları, karayolları ve nehir limanlarının kapasitesi savaş öncesi ayda toplam 250 bin tondu. Şimdi, bu alternatif yollardaki taşıma kapasitesinin en az on kat artırılması gerekiyor. Mart-Mayıs döneminde tarımsal ihracatın %66'sı demiryolu, %25'i nehir limanları ve %9'u karayoluyla gerçekleştirildi.
Tahılların çoğu demiryolu ile Polonya, Slovakya ve Macaristan sınırlarına gidiyor. Avrupa demiryollarının altyapısı tahılımızı taşımak için hazır değil. Lokomotif, vagon, kapasite ve terminal eksikliği var. Ukrayna ile Avrupa raylarının genişliği birbirinden farklı olduğundan Ukrayna tahılının sınırlarda yeniden yüklenmesi gerekiyor.
Bugün AB liderleri, iç tüketim fazlası Ukrayna tahılının hızlı ve kesintisiz bir şekilde ihraç edilebileceği ‘yeşil koridorlar’ oluşturmak için çalışıyor. Bu noktada Ukrayna-AB sınırında tahıl yüklü araçların öncelikli olarak geçebileceği rotaların oluşturulması, gerekli kontrol ve dokümantasyonun 7/24 ivedilikle yapılması üzerinde duruluyor.
Birçok AB üyesi ülke şu anda bizim ihtiyaçlarımıza karşılık verdi. G7 ülkeleri Ukrayna'da yeni tedarik zincirleri kurulmasını tam olarak destekliyor. Polonya gümrük prosedürlerini hızlandırıyor ve Ukrayna ürünlerini transfer ediyor. Avusturya yakın zamanda Ukraynalı nakliye şirketleri üzerindeki kısıtlamaları kaldırdı. Bu da bize, Slovakya ve İtalya tarafından daha önce kaldırılan kısıtlamalarla birlikte, tarım ürünlerimizi İtalya'ya ve limanlarına serbestçe ulaştırmamıza imkan tanıdı.
Tüm komşu ülkeler, Ukrayna'dan üçüncü ülkelere tahıl ihracatı sorununa çözüm için olumlu yaklaşarak ya navlun kayıt prosedürlerini önemli ölçüde basitleştirdi ya da aktif olarak bunun üzerinde çalışıyor. Romanya, Slovakya, Macaristan, Litvanya, Letonya, Estonya'nın yanı sıra İtalya, Türkiye, Bulgaristan, Gürcistan, Danimarka, Yunanistan ve daha yakın zamanda Avusturya tarafından Ukraynalı nakliyeciler için daha serbest şartlar getirildi.
Bu ortak çabalar, savaş öncesi Karadeniz limanlarımızdan gönderdiğimiz tahıl hacminin en az yarısını ihraç etmemizi sağlayacak. Bunun yanı sıra, siloların boşaltılarak Ukraynalı çiftçilerin yeni hasada hazırlanmalarına da yardımcı olacak. Çiftçilerimiz bu sayede genel olarak ekonomi üzerinde ve özelde döviz kurumuz üzerinde olumlu bir etkisi olacak likidite elde edecek. Ve elbette bu çabalar, dünyanın çeşitli ülkelerine önemli miktarda gıda arzını yeniden sağlayacağından küresel gıda güvencesine önemli bir katkı yapacak. Bu, hem gıda fiyatları hem de dünyanın birçok ülkesinde baş gösteren gıda arzı üzerindeki gerilimi azaltacaktır.
UKRAYNA TAHILINA 3-5
YIL İÇİNDE ALTERNATİF BULUNAMAZ
Ukrayna'dan yapılan buğday ihracatındaki yavaşlama nedeniyle Doğu Asya ülkeleri, Hindistan da dahil olmak üzere alternatif arz kaynakları aramaya başladı. Ve bu sadece ilk uyarı. Diğer ülkeler, özellikle Orta Doğu ve Afrika ülkeleri, Ukrayna tarım ürünleri olmaksızın gıda güvencelerini garanti altına almada zorlanacak.
Bugün Ukrayna tahılına alternatif bulmak mümkün değil. Bu, fiziksel olarak önümüzdeki 3-5 yıl içinde bile başarılamaz. Odessa ve Mykolayiv limanlarındaki abluka, tarım ürünleri fiyatlarında önemli bir artışa ve özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da tahıl arzında daralmaya neden oldu. Savaş ve limanlardaki abluka altı ay daha devam ederse, bu bölgelerde bulunan ülkelerde prensip olarak tahıl olmayacak. Ve bu da açlık demek.
Bu nedenle Ukrayna’ya, “gıda güvencesi garantörü” olarak uluslararası güvenlik standartları uygulanmalıdır. Rusya'nın başlattığı savaş, gıda güvencesinin garantörü olan Ukrayna'ya yönelik yaklaşımların değiştirilmesi gerektiğini göstermiştir.
Şu anda Ukrayna tarım ürünlerinin sistematik olarak tedarik edilmesine dair uluslararası bir garanti bulunmamaktadır. Tahıl ihracatçı ülkelerin güvenliğini ve ürünlerini taşıma kabiliyetini garanti altına alacak, liman ablukalarını ve ihraç ürünlerde gecikmeleri önleyecek mekanizmalar olmalıdır. Ukrayna olarak her yıl kendi nüfusumuza ek olarak, çoğu açlıkla karşı karşıya kalabilecek yaklaşık 400 milyon insanı besliyoruz.
Limanların bloke edilmesi sebebiyle tarım ürünlerimizin demiryolu veya karayolu ile taşınması nakliye maliyetlerini daha pahalı hale getiriyor. Örneğin, şu anda ürünlerimizin Polonya limanları üzerinden teslim edilmesi için üç ila dört kat daha uzun bir mesafe kat edilmesi gerekiyor. Bu da elbette ürün fiyatlarını daha da artırıyor. Şu an olduğu gibi tarım ürünlerinin demiryolu veya karayolu ile taşınması, dünya fiyatlarının bazı durumlarda yüzde 30'a kadar yükselmesine neden oluyor.
Ukrayna tahılını, genel olarak fiyat odaklı, refah düzeyi düşük ülkeler ithal ediyor. Bu nedenle bu ülkeler hem ürün tedarikinde zorluk yaşıyor hem de artan fiyatlar yüzünden bu ürünlere daha az erişebiliyor.
Ukrayna, tahıl ihracatını durdurmadığını veya engellemediğini uluslararası arenada net bir şekilde ortaya koydu. İç tüketim için ihtiyacımız olmayan her şeyi tedarik etmeye hazırız. İhracatı artırmak için batı sınırımızda yeni kontrol noktaları, yeni terminaller ve yeni tesisler açılıyor. Son yıllarda oluşturduğumuz ortaklarımıza karşı, şimdiye dek asla başarısız olmadığımız tüm taahhütlerimizi yerine getirmek istiyoruz.
TAHIL İHRACATINDA
KİLİDİ AÇMA YOLLARI
Uluslararası arenada sıklıkla kullanılan askerî refakat uygulaması, Ukrayna limanları üzerinden tahıl ihracatının devam etmesi için seçeneklerden biri olabilir. Örneğin, askerî gemiler, korsanlık riskinin yüksek olduğu Somali kıyılarında kargo gemilerine koruma sağlıyor.
Diğer bir faktör de Ukrayna'ya yeterli sayıda gemisavar füzesi sağlayarak Rus donanmasının geri püskürtülmesini garanti etmek olabilir. Ukrayna hükümeti, Ukrayna tahılının deniz yoluyla ihracatı konusunda uluslararası ortaklarla aktif müzakereleri sürdürüyor.
Ukrayna tarım ürünleri ihracatı olmaksızın sağlanamayacak olan küresel gıda güvencesi konusu her gün tartışılıyor. Bunu, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşlarla, AB, İngiltere ve ABD ile müzakere ediyoruz, tahılımızı ithal eden ülkelerle görüşüyoruz. Herkes, askerî yollar da dahil olmak üzere limanların açılması ve tahıl ihracatının yeniden başlatılması için birkaç hafta kaldığını zaten anladı. Çünkü ihracat yapmanıza izin veren alternatifler olsa da bu yollar, limanlara kıyasla küçük hacimli sevkiyatlara imkan tanıyor.
UKRAYNA'NIN GIDA
GÜVENCESİ
Ulusal gıda güvencemiz, hükümetin tam kontrolü altındadır. Geçen yılı 106 milyon tonluk rekor bir tahıl, bakliyat ve yağlı tohum hasadı ile kapattık. Çiftçiler 86 milyon ton tahıl ve bakliyat ile 22,6 milyon ton yağlı tohum hasadı yaptı. 2020'de Ukrayna'da 15,3 milyon hektar alandan 65,4 milyon ton tahıl ve bakliyat üretimi gerçekleşti.
2021/2022 sezonu sonu itibariyle Ukrayna’nın bazı ürünlerdeki potansiyel stoklarını şöyle sıralayabiliriz:
5,6 milyon ton buğday; 6,7 milyon ton mısır; 11 bin ton karabuğday, 48 bin ton darı, 176 bin ton yulaf, 520 bin ton şeker. Süt ve süt ürünleri, hububat, bakliyat ve yağlar, yumurta, et ve et ürünleri ile yerel ihtiyaçlarımızı eksiksiz karşılıyoruz. Bazı ürünler için ülkede üretimin tüketimi karşılama oranları şöyle:
• Süt ve süt ürünlerinde %99,1
• Et ve et ürünlerinde %110.1
• Tahıllarda %323
• Yumurtada %125,
• Sebzelerde %104.6
Bugün Ukrayna'da yaklaşık 25 milyon ton tahıl ve yağlı tohum var. İşgal edilen bölgelerde de 1 milyon 300 bin ton tahıl bulunuyordu. Dolayısıyla 40 milyon Ukraynalının tamamına gıda tedariki için yeterli stokumuz var.
İşgal altındaki bölgelerde bulunan ekilebilir alanların, toplam ekilebilir alanımız içindeki payı yüzde 30. Yani, ekilebilir alanların yüzde 70’i Ukrayna hükümetinin kontrolünde. Ukrayna nüfusunu beslemek için yüzde 35’lik bir alanın yeterli olduğunu düşünürsek, elimizdeki ekilebilir alanların yarısı bile gıda güvencemizi sağlamak için yeterli.
Savaşın başlamasından hemen sonra ihracatı kontrol altına almak için lisans uygulamasına geçtik. Buğday, yulaf, şeker, yumurta, kümes hayvanları gibi ürünler ancak hükümetin onayından sonra ihraç edilebiliyor. Ukrayna hükümeti, bilançoyu yakından takip ederek, iç tüketim için hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğunu belirliyor ve ürünün türüne bağlı olarak 3 ila 6 aylık bir stok tahmininde bulunuyor. Söz konusu ürün belirlenen oranın üzerindeyse ancak o zaman ihracat lisansı veriliyor. Bu uygulama, en azından savaşın sonuna kadar ve bittikten sonra da piyasalar istikrar kazanana de belli bir süre sürecektir.
ÇİFTÇİLERE MALÎ
YARDIM İÇİN AB İLE MÜZAKERE
Şu anda Ukrayna topraklarının %30'dan fazlası, ya işgal altında ya da tarımsal üretim için tehlikeli. Tarım arazilerinin bir kısmı zarar gördü, mayınlandı. Tarımsal üretim altyapısına zarar verildi. Limanlar abluka altında, lojistik ve ekonomik zincirler sekteye uğramış durumda. Ukraynalı çiftçilerin üretim için kesintisiz bir şekilde yakıt, tohum, gübre, ilaç, yedek parça vb. girdi tedarikine ihtiyaçları var. Tarımsal üretim işletmeleri çalışanları, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nde hizmet veriyor, topraklarımızı savunuyor veya gönüllü çalışmalarda yer alıyor. Ukrayna Tarım Politikaları ve Gıda Bakanlığı, Ukraynalı çiftçilere malî yardım sağlamak için Avrupalı ortaklarla görüşüyor.
TAHIL EKİMİNDE SON DURUM
26 Mayıs itibariyle, Ukrayna hükümetinin kontrol ettiği bölgelerde ana bahar mahsulleri için öngörülen ekili alan toplam olarak 14.15 milyon hektar. Bu geçen yıla göre 2.75 milyon hektar daha az. Bahar mahsullerinin ekimi, çatışmaların neredeyse tüm bölgeye yayıldığı Luhansk hariç, Ukrayna'nın 23 bölgesinde gerçekleşti.
Ukrayna’nın yeni sezonda, 33.9 milyon tonu buğday, 44.4 milyon tonu mısır olmak üzere toplam 90.9 milyon ton tahıl ve bakliyat üreteceğini öngörüyoruz. Bunun, 19 milyon tonu iç tüketim, 49.2 milyon tonu ise ihracat için kullanılacak.
İŞGAL ALTINDAKİ
BÖLGELERDEKİ DURUM
Ne yazık ki bu bölgelerdeki çiftçilerin ekim için çok sınırlı imkanı var. Birçok çiftçi, işgalci ülkeye bağlı yasadışı silahlı grupların kuralları altında yeniden kaydolmaya ve çalışmaya zorlanmakta. Bu nedenle de bu bölgelerde ekili alan, geçen yıllara göre çok daha az olacaktır. Ancak bu bölgelerin kurtarılacağına ve Ukraynalı çiftçilerin ürünlerini kendileri ve devletimiz için yeniden güvenli bir şekilde hasat edebileceklerine yürekten inanıyoruz.
Rus birlikleri, özellikle Ukrayna'daki ekim sürecini sekteye uğratmak için yakıt depolarını bombaladı. Rusya'nın amacı, Ukrayna ekonomisini yok etmek, Ukrayna'da ve dünyada gıda noksanlığına ve kıtlığa yol açmak.
Ukrayna, işgal altındaki topraklardaki tahıl ve gıda ürünlerinin Rus dostu terör örgütlerini desteklemek üzere kullanılmayacağını garanti edemez. Savaştan önce işgal altındaki topraklarda (Luhansk, Donetsk, Kherson ve Zaporizhia) 1,3 milyon ton tahıl vardı. Bu tahıl, Rusya’ya ve işgal edilen Kırım’a ihraç ediliyor. Bugüne kadar işgalcilerin Kherson, Zaporizhia, Luhansk ve Donetsk bölgelerinden 500 bin tondan fazla tahılı ihraç ettiği tespit edildi. Bunun yanında on binlerce ton ay çiçek yağının ihraç edildiği de biliniyor. Eşi görülmemiş hırsızlıklar devam ediyor. Durumu izliyoruz ve her şeyi belgeliyoruz. Kesinlikle çalınanların iadesi ve hasarın tam tazmini için tüm cephelerde savaşacağız.