“Tahıl, hasat edilip depolara doldurulduğunda bile hâlâ canlılığını yitirmemiş, nefes alıp veren bir varlıktır. Tane, çok sağlam ve korunaklı bir yapısına rağmen birçok tehlikeye maruz kalmaktadır. Dolayısıyla tahılı sağlıklı bir şekilde muhafaza etmek için depolama öncesi tahıl temizliği, depo ve silolar üzerinde tam bir gözlem, doğru havalandırma sistemi, tahıl depolama konusunda yetkin personel ve hasattan sonraki ilk üç ay çok sıkı takip ve raporlama hayatî önemdedir.”
Ferhan Can
Genel Müdür
FMS Global Mühendislik.Ltd.Şti.
Tahıl Isı Kontrol ve Soğutma Sistemleri
Neredeyse varoluşumuzdan bu yana üretip tükettiğimiz başta buğday olmak üzere tüm tahıllar, insan hayatında tartışılmaz bir öneme sahip. Tahılların gıda güvenliğinin sağlanmasındaki hayatî önem düşünüldüğünde “Tahılınızı yok olmaktan kurtarırsanız, aslında insanoğlunun geleceğini kurtarırsınız.” görüşünün abartılı olmadığı görülecektir. Dolayısıyla üretilen tahılı sağlıklı bir şekilde korumak kritik bir görevdir.
Aslına bakarsanız yaşamda her şey bir tohumdan, bir çekirdekten türemiştir. Buğdayda da durum aynıdır. Tüm tahılların anası kabul edilen buğdayın, tane yapısını incelediğinizde adeta bir dünya ile karşılaşırsınız. Buğdayın tane yapısı ile terliksi hayvan gibi tek hücreli canlılarla arasındaki benzerlik dikkat çekicidir. Tanenin çok sağlam ve korunaklı bir yapısı vardır, ancak o da her canlı gibi birçok tehlikeye maruz kalmaktadır.
Tahıl, hasat edilip depolara doldurulduğunda bile hala canlılığını yitirmemiş, nefes alıp veren bir varlıktır. Her tahıl tanesinin içinde ortalama en azından yüzde 10 su vardır ki buna tahılın rutubet yüzdesi olarak tabir edilir.
Su ile herhangi bir gıda ürünü yan yana geldiği bölgelerde yeni yaşam alanlarının oluşması, zararlıların (haşere, küf ve mantarlar) üremesi çok kolaydır. Bu zararlıların çoğalması sonucu tahılda kızışma meydana gelir.
Siloya dökülen malın içinde toz ve çöp oranı arttıkça, daha havasız kalan tanelerin arasına yerleşmiş koloniler için daha uygun yaşam ortamı oluşur ve bozulma/kızışma daha da hızlanır. Bunu şu örnekle daha iyi izah edebiliriz: Bataklık gibi yerlerde duran suda oluşan bakteri ve yosunları suyun üstünde gözle görebilirsiniz. Oysa akan bir suda ya da güçlü akan bir su kaynağında böyle bir oluşumu çok kolay göremezsiniz. Bu sebeple tahıl depolara dökülmeden önce yabancı maddelerden ve tozdan arındırılmalı, yani tahıl temizlenmelidir. Tane aralarında havanın rahat geçmesini sağlamalı ve tahılın sürekli ve online olarak sıcaklığı takip edilmelidir. Tabi ki bu, tahılı kurtaracak tek çözüm değildir.
Tahılın sadece temiz olması onun sağlıklı muhafazası için tek başına yetmez. Tahılın döküleceği deponun temizliği, sanitasyonu yine iyi bir muhafaza için önemli etkenlerden birisidir. Bir önceki ürün boşaltıldığında depo ve silolarda detaylı bir temizlik yapılarak eski ürünün en ufak bir kalıntısının kalmamasına özen gösterilmelidir.
Tahılı doğru zamanda doğru miktarda havalandırmak riskleri azaltabilecek bir diğer çözümdür. Sıcaklık takip sistemleriyle izlenen sıcaklık yükselişlerinde silo ya da depolarda bulunan fanlar yardımı ile hava dış ortamdan silo/depo içine basılır. Böylelikle kızışma yaşanan bölgenin ateşi giderilmeye, silo veya deponun dışına atılmaya çalışılır. Fanla havalandırmak yavaş yavaş terk edilmeye çalışılan geleneksel bir yöntemdir. Tahıla faydası kadar zararı da vardır. En büyük faydası ve zararı aynı nedenden kaynaklanıyor; taneleri kurutarak etrafta oluşan zararlıların nemli ve kendileri için uygun ortamı bozuyor. Fakat tahılı hızlıca kuruttuğu için aynı zamanda kilogram kaybına yol açıyor.
Kaldı ki bazı coğrafyalar için(kuru ve soğuk iklimler gibi) için bu, çok kolay bir işlemken bazı bölgelerde fanla havalandırma neredeyse imkansızdır. Örneğin Akdeniz ve Karadeniz gibi yörelerde ya dış hava çok sıcaktır ya da bağıl nem çok yüksektir ve tahıl kızışsa dahi fanları kullanmak mümkün değildir. Fakat tecrübe ile sabittir ki iklim şartları ne olursa olsun, tahıl depolamada yaşanan riskler her tesisin ortak sorunudur. Mersin’deki bir işletmeci dikkatsiz depolama şartlarından dolayı tahılını bozabileceği gibi Bursa’da, Tekirdağ veya Konya’daki bir işletmeci de tahılını çok kolay heba edebilir.
Tahıl depolama süreci başladıktan sonra silolar ve depolar üzerinde dikkatler yoğunlaşmalı, bunların takibinde eğitim almış personeller kullanılmalıdır. Çünkü işletmenin milyonlarca liralık finans kaynağı bu siloların içinde bulunur.
Alınacak bir diğer önlem ise fümigasyondur. Sıvı ya da tablet kimyasallar ile haşereleri öldürmek ve tahılın hasta olmasını ya da bozulmasını önlemek gerekir. İlaçlama yapıldığı ilk dönem insan sağlığı için çok tehlikelidir. İlaçlanan depoların yanlarına insanlar yaklaşmamalıdır. Zaman içinde havaya karışıp uçan bu kimyasallar tahıl üzerinde herhangi bir tortu ya da kalıntı bırakmazlar.
Kızışma anında bir diğer alınabilecek önlem ise silodaki malı başka bir boş siloya aktarmaktır. Aktarım esnasında konveyör ve elevatörden geçen ve havalanan tahıl diğer siloya boşaltıldığında birkaç derece soğumuş olacaktır. Ancak aktarmanın, enerji giderlerinin yanı sıra tanelerin kırılması ve aşınmasından dolayı fireyi artıracağını unutmamak gerek.
Tahılın özellikle hasattan sonraki ilk üç ayı çok önemlidir. Tahıl bu dönemde daha taze, daha nazik ve tehlikelere daha açık olur. Bu dönemde haftada bir sıcaklık kontrolü yapmak ve alınan değerleri kaydederek haftalık mukayeseler yapmak, sıcaklığın haftada 2 derece artan bölgeleri tespit edip yukarıda saydığımız tedbirleri almak elzemdir.
İşin özeti tahılı sağlıklı bir şekilde muhafaza etmek için başlıca yapılacakları gerekenleri ve alınacak önlemleri şöyle sıralayabiliriz;
1. Depolama öncesi tahıl temizliği / Ön temizleme ve toz toplama sistemleri
2. Depo ve silolar üzerinde tam bir gözlem / Seviye ve sıcaklık takip sistemleri
3. Doğru havalandırma sistemi / Tahıl soğutma, tahıl iklimlendirme cihazları
4. Tahıl depolama konusunda yetkin personel / İlgili kurumlarda eğitim almış personel
5. İlk üç ay çok sıkı takip ve raporlama / 5 ile 7 gün aralığında raporlar alarak tahılın tepkimelerini yakından takip etmek.
Evlerde tükettiğimiz gıdayı, yaş sebze ve meyveyi daha uzun süre bozulmadan sağlıklı tüketebilmek için buzdolabı (+5, +6 derecede) kullanırız. Oysa tahıl ve bakliyatın sevdiği derece +13 derecelerdir. 13 dereceye soğuttuğunuz bir tahılda bir daha uzun süreler haşere, böceklenme küf, mantar ve çimlenme olmaz ve gıda değerleri ilk günkü gibi muhafaza olunur. Sadece bu amaçla üretilen tahıl iklimlendirme üniteleri bağlandıkları silo ya da depoları bir nevi buzdolabına çeviriyor, dış hava şartları ne olursa olsun depoların ve siloların içindeki tahılı +13 derecelere düşürerek tahılı bozabilecek tüm risklerden koruyor. Bu cihazlarla soğutmanın yanı sıra tahılın rutubetini de kontrol edebilirsiniz. Tahılı soğuk ve kuru bir hava veya soğuk ve orta nemde bir hava ya da soğuk ama nemli bir hava ile soğutabilir, rutubet değerleri ile %1-2 oynayabilirsiniz.
Dolayısıyla iyi bir ön temizleme, iyi bir sıcaklık ve seviye takip ile iyi ve doğru bir soğutma ve iklimlendirme cihazı ile tahılınızı sağlıklı muhafaza altına almak mümkündür.