BLOG

Değirmen sektörü konsolide oluyor, sadece en sağlamlar hayatta kalacak

07 Haziran 20183 dk okuma
 “Son on yılda, Avrupa Birliği’ndeki un değirmenlerinin sayısı yaklaşık 3 binden 2 bin 500'ün altına düştü. Ne yazık ki, bu düşüş eğilimi de devam ediyor. Bu düşüşün nedenleri çok yönlü. Ancak, ana faktörler ihracat piyasalarında düşüş, iç talepteki durgunluk, kar marjının azalması ve bu sektörde endüstriyel verimlilik eksikliğidir. Bugün, tüm sektör bir konsolidasyon süreci geçiriyor. Sadece en sağlam olanlar hayatta kalacak.”  Siegfried Meyer Tarım, Gıda ve Yaşam Ürünleri Geliştirme Danışmanı SGS Avrupa tahıl ticaretinin yeni baştan şekillenmesinde büyük rolü olan Cenevre merkezli SGS’den Tarım, Gıda ve Yaşam Ürünleri Geliştirme Danışmanı Siegfried Meyer, Değirmenci Dergisi’ne sektörün geleceğine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Gıda işleme  endüstrisinde 25 yılı aşkın bir uluslararası tecrübesi bulunan Meyer, Avrupa un sanayisi sektöründe rekabet gücünün yara aldığını ifade ederken, sektörün konsolidasyon sürecinden geçmekte olduğunu, sadece en sağlam yapıya sahip firmaların hayatta kalacağını ifade etti. İşte, tahıl sektörüne ilişkin uluslararası konferanların aranan ismi olan Siegfried Meyer’in Değirmenci’ye verdiği mülakat: Sayın Meyer, öncelikle bize şirketiniz ve faaliyetleri hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? SGS dünyanın lider gözetim, denetim, test ve belgelendirme kuruluşudur. SGS kalite ve doğruluk konusunda küresel bir referanstır. Müşterilerimize, 95 binden fazla çalışanımız, dünya geneline yayılmış olan 2 bin 400'den fazla ofis ve laboratuvar ağımızla hizmet vermekteyiz. SGS Türkiye de ülke çapında 9 birim, yaklaşık bin 100 çalışanı, 12 ofis ve 15 laboratuvarla faaliyet gösteriyor. Tahıl işleme sürecinin her aşamasındaki uzmanlığı ile SGS, uzun zamandır ülkenin değirmencilik endüstrisinde güvenilir ve profesyonel bir tedarikçi olmuştur. Hizmetlerimiz, hammaddelerin, üretimin ve nihai ürünlerin kaliten kontrolünden, fumigasyon ve en son olarak verimliliğin artırılmasına kadar uzanmaktadır. Avrupa’da un değirmenlerinin sayısının azaldığını gözlemliyoruz. Bu düşüşün nedenleri nelerdir? Bu noktada, “Avrupa değirmencilik endüstrisi yeniden yapılandırılıyor.” Diyebilir miyiz? Sektör için gelecek beklentilerin neler? Son on yılda, Avrupa Birliği’ndeki un değirmenlerinin sayısı yaklaşık 3 binden 2 bin 500'ün altına düştü. Ne yazık ki, bu düşüş eğilimi de devam ediyor. Bu düşüşün nedenleri çok yönlü. Ancak, ana faktörler ihracat piyasalarında düşüş, iç talepteki durgunluk, kar marjının azalması ve bu sektörde endüstriyel verimlilik eksikliğidir. Bugün, tüm sektör bir konsolidasyon süreci geçiriyor. Sadece en sağlam olanlar hayatta kalacak. AB’deki un değirmencilerinin karşılaştığı zorluklar nelerdir? Avrupalı değirmenciler bu zorluklardan çıkış için ne gibi adımlar atmalı? AB un sanayisi sektöründe rekabet gücü sakatlandı. Bu da hızlı bir şekilde harekete geçmenin çok önemli olduğu anlamına geliyor. Ulusal düzeyde, operasyon giderlerinin azaltılması ve marjın iyileştirilmesi için AB değirmencilerinin birim kapasitelerini daha da konsolide edip artırmaları önemli. Ayrıca, AB tek pazarı un değirmencilik şirketlerinin Avrupa genelinde çalışmasına izin veriyor. Bu, buğday alımında avantajlar ve endüstriyel fırınlarda ve modern perakende pazarında büyümeyi yakalama fırsatları sunuyor. Bu, kıtanın her yerine yayılan bir durum. Son olarak, değirmencilerin durum, pirinç, mısır ve yulaf gibi niş ürünlerin işlenmesinde uzmanlaşmaları çok yararlı olacaktır. Böyle bir uzmanlaşma katma değer yaratma potansiyellerini artırır. Avrupa’da tahıl tüketimindeki yeni eğilimlerden bahsedebilir misiniz? Endüstriyel fırıncılık sektörü hızla büyüyor. Modern perakende en büyük dağıtım kanalı haline gelirken, bu da aynı zamanda geleneksel, endüstriyel olmayan fırınlar üzerinde ek bir baskıya yol açıyor. Bunun tek istisnası, yüksek kar marjları sağlayan premium ürünler üreten endüstriyel olmayan fırınlar. Ancak, bu sadece çok sınırlı bir pazar segmentine fayda sağlayacaktır. Büyümek için bir başka güç de ev dışı tüketimdir. Bu da geleneksel işletmeler arası un tedarik zincirini değirmenciden direk müşteriye doğru taşıyacaktır. RUSYA VE UKRAYNA BUĞDAY ÖĞÜTME KAPASİTELERİNİ ARTIYOR Verimlilik konusunda saygın bir uzmansınız. Değirmencilerin verimliliklerini artırmaları için neler önerirsiniz? İlk olarak, üretimin büyüklüğü, operasyon giderlerinin azaltılması için en büyük itici güçtür. Üretim kapasitesi ne kadar büyük olursa, bir ton un başına düşen maliyet de o kadar düşük olur. Bu, değirmenciye rakiplerine göre rahat bir pozisyon sağlar. Ancak, bu avantajı sürdürülebilir kılmak için müşterilerimize verim artışı, kayıpları azaltma, enerji tasarrufu, personel maliyetlerini ayarlama ve teknik bakımı geliştirme konularında tavsiyelerde bulunarak, fabrika kullanım oranlarını hedef seviyelere yükseltmelerine yardımcı oluyoruz. Dünya çapında değirmencilik sektöründe verimliliği artırmak için 25 yılı aşkın tecrübemiz ve 170'den fazla çok tecrübeli uzmanımız var.  Dünya buğday fiyatları, Karadeniz'de belirlenir oldu. Rusya ve Ukrayna, buğday üretiminde rekor üstüne rekor kırıyor. Üretimde artık bir ‘Karadeniz etkisi’ söz konusu. Peki siz bu iki ülkenin, dünya piyasalarına buğday tedariğinin sürdürülebilir olduğunu düşünüyor musunuz? Son yıllarda Rusya ve Ukrayna'da buğday üretimindeki artış gerçekten nefes kesici. Dürüst olmak gerekirse, dev ihracat pazarları Çin ve Hindistan'da talep hızla büyüdüğü için Rusya ve Ukrayna büyümeye devam edecektir. Yakın zamanda Rusya'da tarım ürünlerinin ihracatı ile ilgili bir konferansa katıldım. O konferansta Çin ve Hindistan ile ilgili gelecekteki ihracat potansiyellerini görmek gerçekten şaşırtıcıydı. Sonuç olarak, Rusya ve Ukrayna’daki üretim ve ihracat artışının sürdürülebilir olduğuna inanıyoruz. Ayrıca dikey olarak bütünleşmeye başladılar ve bu nedenle, şimdiden pazar için ciddi sonuçlar doğuracak olan büyük un öğütme kapasiteleri elde ettiler.
Röportaj Kategorisindeki Yazılar
10 Ağustos 20173 dk okuma

“En modern ekipman ve makineleri kullanıyoruz”

Mohammed Al-Hakimi, Yemen Co. Flour Mills & Silos: “Tesisimiz en modern ekipman ve makinelerden...

13 Ocak 20167 dk okuma

Alp ESKİYAPAN, AUSD: “Çin ve Afrika ülkeleri Türkiye için yeni ve gelişen pazarlar”

Alp ESKİYAPAN: “Endonezya'ya yapılan ihracat önemli ölçüde düşerken, Çin'e yapılan un ihracatının, ...

27 Temmuz 20206 dk okuma

‘Temmuzdan itibaren buğday fiyatlarında toparlanma bekliyoruz’

Sergey FEOFILOV Genel Direktör UkrAgroConsult “UkrAgroConsult’ın Karadeniz ve AB tahminleri ...