İsviçre’nin Uzwil şehrinde ağustos ayı sonunda gerçekleştirilen Bühler Networking Günleri, daha sürdürülebilir bir gelecek için 80’den fazla ülkeden 800 sektör temsilcisi, bilim adamı ve uzmanı bir araya getirdi. Toplamda 4 milyar insanın gıda ihtiyacını karşılayan 500 şirketin temsil edildiği toplantıda, artan dünya nüfusunun beslenebilmesi için sürdürülebilir üretim sistemleri üzerinde tartışıldı. Endüstri içi ve endüstriler arası çok sayıda network oluşturma fırsatı sağlayan etkinlikte, Bühler Grubu CEO’su Stefan Scheiber, “Şimdi hedefimiz, gelecekteki çözümlerimizde enerji ve su kullanımı ile atıkları %50 azaltmak.” açıklamasını yaptı.
Dünya, önümüzdeki yıllarda iklim değişikliği ve artan nüfusun mevcut üretim sistemlerimizin çoğunu sürdürülemez hale getirecek olması nedeniyle kaçınılmaz zorluklarla karşı karşıya. 2050 yılında gezegenimizin sınırlı imkanlarına saygı duyarak yaklaşık 10 milyarlık dünya nüfusunun gıda ihtiyacını nasıl giderebiliriz? İşte bu hayatî soru, değirmencilik ve gıda işleme teknolojilerinde dünyanın öncü şirketlerinden olan Bühler’in, 26-28 Ağustos tarihleri arasında İsviçre’nin Uzwil şehrinde düzenlenen Bühler Networking Günleri’nde ele alındı. “Geleceği birlikte yaratmak” sloganıyla gerçekleştirilen etkinliğe, 80’den fazla ülkeden 800 uzman, üst düzey yönetici, bilim adamı katıldı. Üç gün süren etkinlik, üreticilere, sektör temsilcilerine, bilim insanlarına ve start-up’lara fikirlerini paylaşabilecekleri, birbirlerine ilham verebilecekleri ve temel sorunlara odaklanabilecekleri bir forum sağladı.
Etkinlikte konuşan Norveç’in eski başbakanı ve Dünya Sağlık Örgütü Eski Direktörü Dr. Gro Harlem Brundtland, “Geriye dönüş yok. Özel sektörün devreye girmesine olan ihtiyaç her zamankinden daha fazla. İş dünyasının kaynakları, uzmanlığı, teknolojisi ve beyin gücü olmadan bütün bu zorlukları çözemeyiz.” dedi. Bühler Grubu CEO’su Stefan Scheiber da, “Bu meydan okumayı kabul etmeye hazırız ve aslında bunun sürdürülebilir çözümler sunan sürdürülebilir işletmeler kurmanın bir yolu olduğuna ikna olmuş durumdayız. Ancak zamanımız azalıyor. Bu yüzden sürdürülebilirlik hedeflerimizi ileriye taşıdık: Hedefimiz, müşterilerimizin değer zincirlerindeki enerji ihtiyaçlarını, su tüketimini ve atıkları %50 oranında azaltmak. Hiçbir işletme bunu tek başına gerçekleştiremez. Her sektörden ve dünyanın her bölgesinden geniş çaplı işbirliğine ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.
ENDÜSTRİ ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI OLMALI Stefan Scheiber, “Zorluklar çarpıcı biçimde hızlanarak arttı. Günümüzde dünya, birçok bakımdan geçmişten daha iyi durumda. Yine de, kaydettiğimiz ilerlemenin bir bedeli var. Doğanın kaynaklarını, gezegenimizin ekosistemlerinin yenilenebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketiyoruz. İklim değişikliğinin geri dönüşü olmayan bir hasara neden olmasını önlemek için artık sadece 10 yılımız var.” uyarısını yaptı. Scheiber, “Fakat bugün gerçek bir fark yaratma ve değişim rotası oluşturma imkânımız var. İş dünyası, çözümün bir parçası olmak zorunda.” diye seslendi.
Sunny Verghese, Olam International CEO’su
2050 yılında dünya nüfusunun 9,8 milyara çıkacağı ve bu nüfusun yüzde 70’inin kentsel bölgelerde yaşayacağı tahmin ediliyor. Bundan dolayı üretim modellerinde kökten değişiklikler yapılmazsa, gıda ve ulaşım sistemleri zorlanacak. Etkinlikte konuşan Olam International Limited’in Grup CEO’su ve Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi Başkanı Sunny Verghese, karşı karşıya kalınan bu zorlukların önemine dikkat çekerek, “Gezegeni tahrip edersek, hepimizin ihtiyaç duyduğu gıdayı üretemeyiz. Bunu daha sürdürülebilir bir şekilde yapmanın alternatif bir yolu olmalı. Mevcut iş yapma biçimi dünyayı artık taşıyamaz. Bu yüzden mevcut durumu kabullenmeyin.” çağrısı yaptı.
İYİMSER OLMAK İÇİN İYİ BİR NEDEN Bühler Networking Günleri’ne katılan şirketlerin somutlaştırdığı değişim potansiyeli muazzam. Etkinliğe katılan 500 şirket toplamda 4 milyar insanın gıda ihtiyacını karşılıyor ve her gün 1 milyar insana özgürce dolaşım imkanı sağlıyor. Bu da değişim için güçlü bir manivela anlamına geliyor. Geleceğin yiyecekleri, tarla ve okyanustan ziyade fermantasyon tankında yetiştirilebilir. Yeni kurulan birçok şirket, hem bugünün hem de geleceğin tüketici ihtiyaçlarını karşılamak için yeni üretim teknolojilerine yatırım yapıyor. Çevrenin sınırları içinde dünyanın beslenme gereksinimlerini sağlamak için tarımda devrim yapmak ve verimi artırmak için biyolojik üretim ve dijital ilerlemeleri kullanarak yeni teknolojiler geliştiriyorlar.
Etkinlikte yapı ve inşaat sektörünü temsil eden Saint-Gobain Northern Europe’un CEO’su Patrick Dupin de ağır sanayinin bakış açısını gündeme taşıdı. Dupin, inşaat sektörünün, dünyadaki CO² emisyonlarının üçte birinden sorumlu olduğunu ve en çok salınıma sebep olan sektörlerden biri olduğunu kaydetti. Dupin tarafından aktarılan Saint-Gobain’in CO²’yi yenilikçilik ve yatırım projelerinde fiyatlandırma yaklaşımı, diğer sektörlerden katılımcılar için de ilham kaynağı oldu. Hareketlilik (mobility) konusunda da katılımcılar, batarya teknolojisindeki gelişmeler, ortak hareketlilik ve yeni dijital teknolojilerin mümkün hâle getirdiği ve bağlanabilirliği artıran otonom araçların geliştirilmesi konusundaki fikirlerini paylaştı.
Bühler’in Baş Teknoloji Sorumlusu Ian Roberts etkinlikteki konuşmasında Bühler Networking Days’teki katılımcılar tarafından atılacak adımların sürdürülebilir bir üretim açısından önemli etkisi olabileceğini belirtti. Roberts, “Bu salonda, karbon emisyonlarında değişiklik yapmak için en önemli üç kolu etkileyen insanları bir araya getirdik. CO² emisyonlarının üçte biri binalar, üçte biri hareketlilik ve üçte biri de tarımdan kaynaklanıyor. Tüm bu sektörlerin ana oyuncuları Bühler Networking Günleri’ndeki yerlerini aldı.” vurgusu yaptı.
TEMEL BİLEŞENLER: DİJİTAL TEKNOLOJİ VE İŞBİRLİĞİ Dünyayı bekleyen zorlukların üstesinden gelmek için dijitalleşmenin gücü tüm etkinlik boyunca gündemden düşmeyen bir konu oldu. Ian Roberts, “Dijitalleşme dünyayı değiştirdi. Tamamen yeni teknik çözümlere izin veriyor ve işbirliği, iletişim ve yenilikçilik yöntemlerimizi değiştiriyor. Hayatımızı değiştiriyor. En hayati olan konu ise dijitalleşme, sürdürülebilirlik hedeflerimizi gerçekleştirmemizde bize yardımcı olabilir.” dedi. Bühler, hâlihazırda daha hızlı, daha akıllı ve daha iyi kararlar almak için IoT (nesnelerin interneti), Yapay Zekâ ve büyük verilerin (big data) gücünü sonuna kadar kullanıyor. Gıda ve yem endüstrisine özel ilk bulut platformu olan Bühler Insights, verimi artırmaya, israfı azaltmaya ve gıda güvenliğini artırmaya yardımcı oluyor.
Ian Roberts, “Teknolojinin oynayacağı rol büyük,” derken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak teknoloji, bu sorunları tek başına çözemez. Ayrıca değer zincirleri ve sistemleri üzerinde düşünmemiz ve çalışmamız gerekiyor. Kendi başımıza çalışarak hedeflerimize ulaşamayız. İşbirliği artık bir tercih olmaktan çıktı ve tüm işletmelerde olması gereken temel bir yetkinlik hâline geldi.” Bühler hâlihazırda bu zorlukların çözümüne odaklanmış bilgi ve uzmanlığı genişletmek ve derinleştirmek için endüstri ortakları, araştırma enstitüleri, üniversiteler, startup’lar ve kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla işbirliği yapıyor. 29 uygulama ve eğitim merkezi aracılığıyla inovasyon için dünya çapında bir network oluşturmuş durumda.
Ian Roberts’ın aktardığı görüşler, inovatif ürün ve sistemlerin geliştirilmesi için bilim adamı, öğrenci ve startup’ların kullanımına yönelik bu yıl bir Ar-Ge merkezi açan dünyanın en büyük gıda şirketi Nestlé Global’in Genel Müdür Yardımcısı ve Baş Teknoloji Sorumlusu Stefan Palzer tarafından da dile getirildi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ÇÖZÜM İÇİN İŞBİRLİĞİ Bühler Networking Günleri 2019, endüstri içi ve endüstriler arası çok sayıda network oluşturma fırsatı sağladı ve yeni işbirliklerinin itici gücü oldu. Etkinliğin ikinci gününde dünyanın en büyük startup hızlandırıcı programı MassChallenge ile Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi, iklim değişikliği çözümlerini belirlemek için işbirliği yapmayı kabul ettiklerini açıkladı. Genç liderleri teşvik etmek amacıyla kurulan kâr amacı gütmeyen One Young World girişimi de bu işbirliğine desteğini duyurdu. Bu işbirliğinin önemine dikkat çeken MassChallenge’nin kurucusu John Harthorne, “Her birimiz, bireysel teşekküller olarak elde edebileceğimizden daha fazla değer ve etkiyi işbirliğinden elde edeceğiz.” dedi. Sürdürülebilir Kalkınma için Dünya İş Konseyi Başkanı Sunny Verghese de, “Networking Günleri’ni sevme nedenim, bu etkinliğin sadece Bühler ile ilgili değil, hepimizi bir araya getirmekle ilgili olması.” şeklinde konuştu.
BÜHLER SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK HEDEFLERİNİ BÜYÜTTÜ Bühler, kendi çalışanlarındaki potansiyeli görüyor ve onlara şirketin B Nesli aracılığıyla gelecekte nasıl gelişmesi gerektiği konusundaki fikirlerini paylaşmaları için bir platform sağlıyor. Konuşmasında bu noktaya vurgu yapan One Young World’ün kurucu ortağı Kate Robertson, “Genç yeteneklerini ciddiye alan Bühler kadar etkili ve yenilikçi bir şirket gördüğünüzde, iş dünyasının gerçekte neler yapabildiğini görmeye başlarsınız.” şeklide konuştu.
Etkinliğin kapanış konuşmasını yapan Stefan Scheiber, gelecek nesillere daha iyi bir dünya teslim etme ihtiyacının altını çizdi. Scheiber, “Zorlukların aciliyetini kabul ediyoruz ve sürdürülebilirlik taahhütlerimizi çarpıcı bir şekilde artırıyoruz. Şimdi hedefimiz, gelecekteki çözümlerimizde enerji ve su kullanımı ile atıkları %50 azaltmak ve müşterilerimizin değer zincirlerinde önemli bir etki yapmak. Sanayiciler, şirketler ve bireyler olarak, bugün kendimize nasıl çözümün bir parçası olabileceğimizi sormamız gerekiyor. Bühler Networking Günleri 2019’un bu anlamda bir dönüm noktası olacağını umuyoruz. İşimiz oldukça zor, ancak bunu başarabiliriz.” ifadelerini kullandı.