“Dünyada, bakliyata olan ilgi büyük bir hızla artıyor. Yeni pazarlarda da tüketim artışı bekliyoruz. Giderek daha fazla insan et yerine baklagil tüketmeye başladı. İnsanlar çevrecilik ya da hayvanseverlik kaygılarıyla protein kaynaklarını değiştirme eğiliminde. Gelişmiş ülkelerde vegan ya da fleksitaryenliği tercih eden insanların sayısı artıyor. Toplam bakliyat üretiminde son 4 sezondur artış gösteren istatistikler bu eğilimi doğruluyor.”
Denis Plenkin
Tarımsal Emtia Analisti
Agropa Trading
dplenkin@agropatrading.com
Baklagiller hakkında konuşmaya başlarken, aklıma ilk gelen şey “Jack ve Fasulye Sırığı” adlı masal oluyor. Masal bize fasulyelerin sihirli gücüyle bir adamın göklere çıkması ve başka bir dünyayı keşfetmesini anlatıyor. Bugünlerde gerçek olmaya başlamasından dolayı bu masala hayranlıkla bakabiliriz.
Baklagillerin hayatımızda oynadığı muazzam rolü bir düşünün. Gıda kalitesinin düşmekte olduğu bugünlerde, bu gıdalar özellikle de glutensiz olmaları ve glisemik endeks değerleri dolayısıyla giderek daha popüler hale geliyor. Bunun yanında; kalp hastalıkları ve diyabet riskini azalttıkları, kan basıncını ve kolesterolü düşürdükleri, kilo vermeye yardımcı oldukları da kanıtlanmış durumda. Baklagillerin her derde deva olduğunu hiç çekinmeden söyleyebiliriz.
Önde gelen bakliyat ithalatçısı ülkelerin kısıtlayıcı önlemlerine rağmen, dünya genelindeki toplam baklagil ticareti son 4 dönemdir sürekli olarak arttı. Yıllar boyunca lider ihracatçılar neredeyse aynı kaldı: Kanada, Avustralya, ABD, Rusya, Myanmar ve Ukrayna. Ancak ithalatçı ülkeler değişiklik gösterdi. Bununla birlikte; Hindistan, Çin ve Pakistan ilk 3’teki yerlerini korudu. Ayrıca, bu ülkelerin yaptığı toplam ithalat miktarının sürekli olarak arttığına dikkatinizi çekmek isterim.
BAKLAGİL İHRAÇ EDEN ÜLKELER, MT. 2017-2018
BAKLAGİL İTHAL EDEN ÜLKELER, MT. 2017-2018
Hindistan, en önemli bakliyat tüketicisi ve ithalatçısı konumunda. Bu ülke üretim bakımından da dünya ikincisi. Hindistan 30 ülkeden ithalat yaparken, bunların başlıcaları Myanmar, Kanada, ABD, Rusya, Avustralya, Ukrayna ve Tanzanya.
Bakliyata olan ilgi, büyük bir hızla artıyor. Yeni pazarlarda da tüketim artışı bekliyoruz. Yeni pazarların başlıca rol oynayacak olması bir yana, mevcut trend de zikredilmeye değer. Dünya genelinde hükümetler ve sağlık kuruluşları, baklagillerin besin değerlerinin farkında ve sağlıklı beslenme kapsamında bu gıdaların tüketilmesini tavsiye ediyor. Diyabet, kalp hastalıkları ve kanser üzerine odaklanan sağlık kurumları, söz konusu kronik hastalıklara yönelik risklerin azaltılması için baklagil tüketimini teşvik ediyor.
Toplam bakliyat üretiminde son 4 sezondur artış gösteren istatistikler de bu durumu doğruluyor. Kuru fasulye, baklagillerin hacim bakımından en büyük, değer bakımından da ikinci büyük ürünü. Kuru fasulyeyi takip eden nohudun üretim miktarı son 4 sezon içinde %10 oranında arttı. Kuru fasulyenin baklagiller arasındaki miktarı ise yüzde 45’ten 39’a düştü. Bezelye ve yeşil mercimek üretimi oranları ise fazla değişmedi ve sırasıyla %24 ve %11 civarında.
2015-2016 sezonunda dünyada toplam baklagil üretimi 50 milyon tona ulaşırken, bir sonraki yıl ise 54 milyon tonu aşmıştı. Geçtiğimiz yıl 57,5 milyon ton olarak gerçekleşen üretim bu sezon da yine 54 milyon tonu aştı. Üretimdeki kısmî düşüş, hem dünya genelinde baklagil fiyatlarındaki gerileme hem de ithalatçı ülkelerde yerli üreticiyi destekleme adına getirilen önlemlerden kaynaklandı. Örneğin, Hindistan hükümeti geçtiğimiz sezon için bezelye ithalatına %50, nohuta %60 ve yeşil mercimeğe %30 oranında gümrük vergisi getirdi.
DÜNYA BAKLAGİL ÜRETİMİ, MT. 2018 – 2019
Bunun yanında, giderek daha fazla insan et yerine baklagil tüketmeye başladığı için baklagillerin et ürünlerine savaş açtığı da söylenebilir. İnsanlar çevrecilik ya da hayvanseverlik adına protein kaynaklarını değiştirme eğiliminde. Müreffeh ülkelerde vegan ya da fleksitaryenliği tercih eden insanların sayısı artıyor. Bu durumun da, Mr. Bob’un tüm dünyada meşhur ve önemli biri olmaya başladığına yol açtığını söylemeye gerek yok.
Bunun yanında, baklagillerden elde edilen sunî etler de giderek daha popüler hale geliyor. Startup şirketler bu yenilikçi eti üretmeye yöneliyor. ABD’de Beyond Meat adlı şirket, mayıs ayında 241 milyon dolarlık yatırım çekmeyi başardı. Impossible Foods adlı Amerikan şirketine de 450 milyon dolarlık yatırım yapılırken, yatırımcılar arasında Microsoft’un kurucusu Bill Gates de yer aldı. Yani, sebze temelli proteinin beslenmemizde daha büyük bir yer tutacağını tahmin etmek hiç de zor değil. Bu besinler hem daha kolay sindiriliyor, uzun raf ömrüne sahipler, trans yağ içermiyorlar ve aynı zamanda maliyetleri de düşük.
Startup şirketlerinin et üretimini tamamen değiştirme girişimi, birçok yatırımcı için cazip bir alan. Nielsen araştırma şirketine göre, Eylül 2018’de et yerine geçen ürünler piyasası 3,7 milyar dolara ulaştı. Leonardo DiCaprio gibi ünlüler ve Sergey Brin ve Lee Kachin gibi milyarderler, laboratuvarda et benzeri ürünler geliştirilmesi için yatırımlar yaptı.
Dev gıda şirketleri de bu oyundaki yerlerini “Forever Pulses” adıyla aldı. Nestle veganlara yönelik ilk ürünlerini “Incredible Burger”markası altında piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Böylece, insanları etli yemeğe gerçekten ihtiyaç duyup duymadıkları konusunda yeniden düşünmeye sevk etmeye çalışıyor -özellikle de çevrenin hayvan yetiştirme konusunda mükemmel olmadığı günümüzde. Almanya’nın en büyük beyaz et üreticisi PHW Group, kendi ürünlerinin yanında Beyond Burger’i de satıyor. ABD’nin en büyük et üreticisi Tyson Food da Beyond Meat’e yatırım yapmıştı. Ancak hisselerini elden çıkarmayı tercih etti. Şimdi de alternatif protein kaynağı olan kendi ürünlerini piyasaya sürmeyi planlıyor.
Artık Mr. Bob’a “Hayırlı işler. Bill Gates de yatırım yapmış. Haydi yine iyisin.” diyebiliriz.