BLOG

Brezilya ve Çin kaynaklı talep artışı ve fiyatlara etkisi

07 Kasım 20135 dk okuma
Zafer Ergezen Eylül ayında Aralık vadeli buğday fiyatı, özellikle Brezilya ve Çin kaynaklı artan talep nedeniyle yukarı yönlü bir seyir izledi. Özellikle Eylül ayı sonunda başlayan güçlenme eğilimi, Ekim ayında da devam etti. Gecen ayki yazımda belirttiğim 640-710 cent/bushel bandının üst seviyesini bu dönemde gördük. Zaten 710 cent/bushel seviyesinde satışların arttığı ve daha dengeli seansların yaşandığı görülüyordu. Yüksek üretim beklentilerine rağmen buğday fiyatının güçlü bir seyir izlediği görüldü. Uluslararası Hububat Konseyi (IGC) verilerine göre; dünya buğday üretimi tahminleri bir önceki aya göre yükselirken, buğday stokları da artış göstermektedir. Bu açıdan bakıldığında Ekim ayı için buğday tahminleri ile fiyat hareketleri arasında ters bir korelasyon yaşandığı anlaşılıyor. Bunun başlıca nedeni ise Brezilya ve Çin kaynaklı artan talep olduğu görülmektedir.   Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), aylık olarak hazırladığı durum raporunda buğday üretim tahminini 5,2 milyon azaltarak 704,6 milyon tona düşürdü.  Bu rakam, son 5 yılın en yüksek rekoltesine işaret ediyor. Kısaca azalış beklentisi olsa bile halen rekor seviyede üretim tahminleri devam etmektedir. Aynı şekilde buğday stokları da dünya genelinde azalıyor. Tahminlere göre dönem sonu stokları, 10,4 milyon azalarak 558,8 milyon tona gerileyecek. Stokların yüksek orandaki azalışı, artan talep ile açıklansa da aynı üretimde olduğu gibi, rekor seviyede stok beklentisi devam ediyor. Bu veriler ışığında aslında buğday fiyatında marjinal değişikliğe neden olacak bir veri bulunmuyor. Fakat unutulmaması gerekir ki piyasa oyuncuları, mevcut verilere göre değil, gelecekte öngördükleri verilere göre hareket ediyorlar. Ve piyasada oluşan talep, asıl fiyat belirleyicisi olarak rol oynuyor. Kısaca Ağustos ve Eylül ayında görülen Çin ve Mısır talebi ile fiyatlar canlanırken, sonrasında Brezilya başta olmak üzere artan Güney Amerika talebi, fiyatlarda yükselişin devam etmesine yol açtı.   ABD Tarım Bakanlığı, hükümetin faaliyetlerinin durdurulması nedeniyle aylık tahmin raporunu yayınlamadı. Son olarak yayınlanan raporda 2013/14 sezonu için üretim tahmini 708,89 milyon ton olarak açıklanmıştı. Bu üretim artışında özellikle Kanada ve Avrupa Bölgesi'ndeki yüksek rekolte beklentileri öne çıkarken, dünya buğday tüketiminin 1,17 milyon ton azalması bekleniyordu. Kısaca ABD Tarım Bakanlığı'nın tahminlerini incelediğimizde, buğday rekoltesi artarken, talepte çok fazla değişim olmadığı görülmekteydi.   Uluslararası Hububat Konseyi (IGC), dünya buğday tüketiminin önceki aya göre 1,7 milyon artışla 692,6 milyon tona ulaşmasını bekliyor. IGC verilerinde, ABD Tarım Bakanlığı verilerinden farklı olarak üretimde artış öngörülüyor. Bunun nedeni olarak da Karadeniz ve Avrupa Bölgeleri’nde yaşanan yüksek buğday üretimi gösteriliyor. Dünya buğday ticaretinde ise bir değişim beklenmiyor. Buna rağmen buğday stoklarındaki artış 4 milyon tona ulaşacak. Çin kaynaklı talep ve artan buğday üretimi, stoklarda artış olarak karşımıza çıkıyor. IGC, Çin’in 2013-14 sezonu buğday üretiminin ortalamanın üzerinde olacağını tahmin ediyor. Bununla beraber elverişsiz hava koşulları nedeniyle buğday kalitesinin düşük olduğuna dair raporlar geliyor. Bunun sonucu olarak da buğday ithalatının ve buğday fiyatının yükseldiği ifade ediliyor. Çin’in buğday ithalatı 7,2 milyon tona ulaşmış durumda. Yılsonuna kadar ise buğday ithalatının 9,6 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu rakam ise son yıllarda görülen en yüksek buğday ithalatına işaret ediyor.   Sonuç olarak; hububat piyasalarında küresel tahmin gerçekleştiren üç kuruluşun tahmin ortalamaları göz önüne alındığında, dünya buğday üretiminin ortalama 702,3 milyon ton olması bekleniyor. Bu miktar, bir önceki aya göre ortalama 1,2 milyon tonluk bir düşüşe işaret ediyor. Geçen sene ortalaması ise 656,7 milyon ton olarak gerçekleşmişti. Tahmini veriler incelendiğinde, farklı yönde analizler olsa da, asıl farklılığın artan talep kaynaklı geliştiği görülmektedir. Bu noktada daha önce belirttiğim Brezilya ve Çin kaynaklı talebin, buğday piyasasında belirleyici bir rol üstlendiği anlaşılıyor. Bunun ne kadar kalıcı olacağı, fiyatların yönünü belirleyecektir. Bu çerçevede talep tarafındaki gelişmelere baktığımızda; Arjantin ve Rusya'da buğday üretiminin azalması ve güçlü seyreden Brezilya ve Çin talebi nedeniyle fiyatlardaki toparlanmanın devam ettiği görülmektedir. Çin kaynaklı talep Karadeniz Bölgesi'nde fiyatları yükseltirken, Brezilya kaynaklı talep ise ABD'deki fiyatların yükselmesine neden oluyor.   Rusya'da son dönemde artan yağışlar ve soğuk hava, hasatta gecikmelere neden oldu.  Yoğun yağışlar nedeniyle 2013/14 sezonunda 4 milyon hektar ekili alan azalışı ile karşılaşabileceği belirtiliyor. Bu rakam, geçen seneye göre yüzde 20 azalışa işaret ediyor. Rusya Tarım Bakanlığı’na göre; şimdiye kadar 12,1 milyon hektar alanın ekimi yapılmış durumda. Bu sene için hedeflenen ekili alan miktarı, 16,4 milyon hektar seviyesinde bulunuyordu. Fakat bu sene ekili alan miktarının 13 milyon hektara düşebileceği ifade ediliyor. Bu rakam, son 20 yılın en düşük ekimine işaret ediyor. Bu yazı yazıldığında, SovCon analiz şirketine göre; Rusya çıkışlı buğday fiyatı ton başına 272,5 dolara yükselmişti. Karadeniz Bölgesi genelinde ise buğday ihraç fiyatı, 294 dolara kadar yükseldi. Kısaca analiz, buğday fiyatında yüzde 17'lik bir artışa işaret ediyor. Ekili alan kaybı nedeniyle buğday fiyatının arttığı gözleniyor.   Ayrıca Arjantin'de buğday üretiminin 8,8 milyon ton olacağı tahmin ediliyor. Yani ABD Tarım Bakanlığı tahmininden 3,2 milyon ton daha düşük bir seviyeye işaret ediliyor. Toplam ekili alan kaybının ise 100 bin hektara ulaşabileceği açıklandı. Bunun sonucu olarak Arjantin'in buğday açığı ile karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor. Arjantin, toplam 6,05 milyon ton buğday tüketiyor. Ayrıca 700 bin ton buğday stoku bulunuyor. Fakat Arjantin, aynı zamanda kendi bölgesi için önemli bir buğday tedarikçisi. Zaten bu nedenle Güney Amerika'da buğday talebi ve fiyatları hızlı bir artış gösterdi. Arjantin’de buğday fiyatı, ton başına 350 doların üzerinde işlem görüyordu.   Brezilya, normalde buğday ihtiyacını Arjantin kaynaklı buğday ithalatı ile karşılıyor. Fakat Arjantin’deki buğday açığı nedeniyle ABD çıkışlı buğdaya yönelmiş durumda. ABD’den yapılan ithalat ise vadeli fiyatların yükselmesine neden oluyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre; Brezilya’da buğday üretimi 5,1 milyon ton seviyesinde. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre ise toplam 7,7 milyon ton buğday ithalatı var. Bu ithalatın büyük bir kısmı da Arjantin tarafından sağlanıyor. Veya sağlanıyordu! Simdi bu ithalat ABD’ye yönelmiş durumda.   Ekim ayında Avrupa'da buğday ihracatı için yapılan başvuru miktarı 759 bin tona ulaştı. Yazı yazıldığında ise toplam sezon ihracatı ise 7,3 milyon tona ulaşmıştı. Bu rakam, geçen seneye göre yüzde 68'lik bir artışa işaret ediyor. Avrupa kaynaklı buğdayın alıcısı Çin ve Kuzey Afrika ülkeleri olarak bilinmektedir. Bu sebeple bu ülkelerdeki buğday talebinin yüksek seyrettiği anlaşılıyor. Ayrıca Avrupa buğdayının üretim maliyetleri nedeniyle göreceli yüksek seyrediyordu. Fakat fiyatlardaki son yükseliş ile beraber Avrupa kaynaklı buğday ihracatının rekabetçi konuma gelmesi bekleniyor.   Şikago Ticaret Borsası'nda Aralık vadeli buğday fiyatı, Eylül ayında 710 cent/bushel direncine doğru yükseliş gösterdi. Özellikle 640 cent/bushel seviyesinde başlayan yükseliş hareketi, Ekim ayında da gücünü korudu. Kritik 710 cent/bushel seviyesinin geçilmesi durumunda teknik görünüm, çok daha güçlenecektir. Bu durumda 710 cent/bushel seviyesi üzerinde yeni bir taban oluşumuna yönelik yatay hareket izlenebilir.  Aksi taktirde ise dalgalı ve zamanla gevşeyen fiyat hareketleri görebiliriz. Dört yıllık yükselen trend çizgisi, 635 cent/bushel seviyesinden geçiyor.   Kasım ayı içerisinde buğday fiyatlarının 710-640 cent/bushel bandı içerisinde dalgalanacağı öngörülmektedir. Dünya buğday talebinin güçlü kalmaya devam etmesi ve/veya buğday rekoltesinde meydana gelecek bir azalış, 710 cent/bushel seviyesinin geçilmesine yol açabilir. Fakat genel eğilimin, dalgalı bir bantta aşağı yönlü eğilim olacağı tahmin edilmektedir. Talep haberlerini ve üretim tahminlerini de takip etmeye devam edeceğiz.
Makale Kategorisindeki Yazılar
17 Mayıs 20234 dk okuma

Un değirmenlerinde verimliliği ve kaliteyi artırma

05 Mayıs 20213 dk okuma

Değirmende öğütme performansını nasıl artırabiliriz?

“Bir değirmende öğütme performansını belirleyen en önemli faktör, fabrikanın diyagramı ve vals topl...