Bangladeş İstatistik Bürosu, buğday ve buğday unu alımlarının, toplam gıda harcamalarının yaklaşık yüzde 1,5’ini oluşturduğunu tahmin etmektedir. Bu oran, yüzde 31.03 olan pirinç alımlarıyla kıyaslandığında bir hayli düşük kalmaktadır. Ancak buna rağmen buğday, toplam tahıl tüketiminin neredeyse yüzde 12’sini oluşturarak Bangladeş’teki en önemli ikinci temel gıda olma özelliğine sahiptir. Bu da ülkeyi değirmencilik sektörü açısından bir potansiyel haline getirmektedir.
Uzun yıllar dış yardımlara bağımlı bir ülke olan Bangladeş, yıllar içerisinde kaydettiği gelişmelerle ticarete dayalı bir yapıya kavuşmaya başlamıştır. Tarımsal üretim açısından değerlendirildiğinde özellikle pirinçte dünyanın önde gelen üreticileri arasında yer alan ülke, buğday da ise ithalata bağımlı bir yapı sergilemektedir. Artan buğday talebiyle dünya tahıl pazarında yükselen aktif bir katılımcı haline gelen Bangladeş, son 10 yılda buğday ithalatını neredeyse 2 katına çıkarmıştır.
Ayrıca ülkedeki fastfood restoranlarının artması ve ihracat odaklı gıda işleme sektörünün (şehriye, ekmek, bisküvi, kraker ve diğer atıştırmalıkların üretimi) büyümesi, Bangladeş’i yüksek proteinli buğday ve buğday bazlı ürünleri açısından gelişmekte olan bir pazar haline getirmektedir.
BANGLADEŞ EKONOMİSİ
Bangladeş ekonomisi, 20 yılı aşkın bir sürede yardıma bağımlı bir ekonomiden ticarete bağımlı bir ekonomiye dönüşmüştür. Bununla birlikte, Bangladeş’in orta gelir düzeyinde bir ülke olabilmesi için gerekli görülen yatırım odaklı büyümeye geçebilmesi henüz başarılamamıştır. Hazır giyim sektörü ve işçi gelirleri, ekonominin en dinamik olduğu alanlardır. Bangladeş, ülkenin tek bol kaynağı olan düşük ücretli, emek yoğun iş gücünü iyi bir şekilde kullanmaktadır.
Kişi başına ortalama gelir yıllık 1.500 Dolar’a yaklaşmıştır. Uzmanlar, GSYİH’nın yüzde 7 oranında büyümesinin ülkedeki yoksulluğu önemli oranda düşürebileceğini belirtmektedirler. Bu hedefe ulaşmadaki en önemli engel ise tasarruf ve yatırım oranlarındaki düşük büyüme hızı olarak görülmektedir. Bangladeş’te yurt içi tasarrufların GSYİH’ya oranı yaklaşık yüzde 20, yatırımların GSYİH’a oranı ise yaklaşık yüzde 25 oranındadır.
Son yıllarda, toplam yatırımın yüzde 75’inin inşaat sektörü ile ilgili olduğu ve özel sektörün bu yatırımların 2/3’ünü gerçekleştirdiği görülmektedir. Yurt içi kaynakların düşük kapasitedeki yatırım finansmanı gücü göz önüne alındığında, ülkenin, ihracat odaklı sanayileri teşvik ederek yurt dışı yabancı sermaye çekmeye öncelik vermesi gerektiği uzmanlarca belirtilmektedir. Ayrıca, yabancı sermayenin çekilebilmesi için bürokratik engellerin azaltılması ve zarar eden kamu şirketlerinin satılması da önemlidir. Bangladeş dünyada en düşük oranda kişi başına yabancı yatırım çeken ülkelerden biri konumundadır.
Bangladeş ekonomisinin 2011/12 döneminden 2015/16 dönemine kadar, istikrarlı bir şekilde büyümesi öngörülmektedir.
BANGLADEŞ’TE TARIM
Bangladeş topraklarının yüzde 62’si tarım alanı, yüzde 4’ü otlak, yüzde 15’i ormanlıktır. Pirinç, ülkede yetişen en önemli tarım ürünleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Diğer önemli tarım ürünleri arasında buğday, bakliyat ve yağlı tohumlar da yer almaktadır.
Ülkede meydana gelen ciddi sel felaketleri tarımsal üretimi kötü etkilemekte, ürünlere, insanlara zarar vermekte, özellikle pirinç rekoltesinin düştüğü dönemlerde ihracatı da olumsuz etkilemektedir.
Bangladeş’in toplam alanlarının 2/3’ü ekilebilmekte olup, şehirleşme ve nehirlerin sebep olduğu erozyonlar her yıl ekilebilir arazileri küçültmektedir.
HUBUBAT ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ
Yukarıda da belirtiğimiz gibi pirinç, Bangladeş’te üretilen en önemli tarım ürünleri arasında ilk sırada yer almaktadır. ABD Tarım Bakanlığı Dış Tarım Servisi’nin (USDA FAS) tahminlerine göre; Bangladeş’in 2012/13 sezonunda ürettiği pirinç miktarı 34 milyon tondur. Bangladeş, bu üretim miktarıyla dünya pirinç üretiminde ilk dört ülke arasında yer almaktadır.
Ülkedeki son 10 yıllık pirinç üretim miktarlarına bakıldığında ise, üretimin yüzde 36 civarında arttığı görülmektedir. USDA verilerine göre; 2002/03 sezonunda 25,1 milyon ton olan Bangladeş’in pirinç üretimi, sonraki yıllarda düzenli bir artış kaydetmiş ve 2012/13 sezonunda 34 milyon tona ulaşmıştır. Ancak ülke pirinç üretiminin tamamına yakınını kendi iç tüketimi için değerlendirmekte, hatta üretimi iç tüketimi tamamen karşılamamaktadır. USDA verileri incelendiğinde 2002/03 sezonunda 25,1 milyon ton olan üretime karşılık 26,1 milyon tonluk pirinç tüketimi gerçekleştirilmiştir. Sonraki yıllarda da benzer bir tablo sergileyen üretim ve tüketim miktarı arasındaki açık, 2012/13 sezonunda da 0,5 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir. USDA, 2013/14 sezonunda 34,2 milyon tonluk üretime karşılık 34,7 milyon tonluk tüketim gerçekleşeceğini öngörmektedir.
Bangladeş, buğday üretimi ve tüketimi açısından değerlendirildiğinde, üretimin yalnızca 1 milyon ton civarında kaldığı görülmektedir. USDA verilerine göre; 2002/03 sezonunda 1,5 milyon ton buğdayın üretildiği ülkede, son 10 yıllık buğday üretim miktarı çok dalgalı bir seyir izlemektedir. Bu dalgalı seyrin en önemli nedeni ise ülkenin karşılaştığı doğal afetler olarak ifade edilmektedir. 2007/08 sezonu hariç genel olarak düşüş eğiliminde olan Bangladeş’in buğday üretimi, 2012/13 sezonunda 1,1 milyon ton civarında gerçekleşmiştir. Buğdaydaki üretime karşılık tüketim yüksektir ve sürekli artış kaydetmektedir. 2002/03 sezonunda 3 milyon ton olan buğday tüketimi, 2012/13 sezonunda 4 milyon tona ulaşmıştır. 2013/14 sezonunda yine 1,1 milyon tonluk buğday üretimine karşılık 4,1 milyon tonluk tüketim olacağı öngörülmektedir.
Bangladeş’te, pirinç ve buğday dışındaki diğer tahıl bazlı ürünlerde ise üretim ve tüketim miktarları sınırlı kalmaktadır.
DEĞİRMENCİLİK VE SEKTÖR POTANSİYELİ
Yukarıda da değindiğimiz gibi Bangladeş buğday üretiminde kısıtlı bir üretime sahip olan, buna karşı buğday ihtiyacının artmaya devam ettiği bir ülke. Bangladeş İstatistik Bürosu’na (BBS) göre kişi başına düşen ortalama buğday alımı, 2005 ve 2010 yılları arasında neredeyse yüzde 115 büyüme gösterdi. Bu büyüme, en fazla 2005 yılında 8 gram olan günlük ortalama buğday alımının 2010 yılında 23.3 grama ulaştığı kırsal hanehalkları arasında belirginlik göstermektedir (bu büyümeye ekmek ve bisküvi tüketimi dahil edilmemiştir).
Bangladeş Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan 2012 araştırması, kişi başına düşen günlük buğday unu tüketimi ortalamasının, şu anda günde 46 gram (kent tüketicilerinde 83 gram ve kırsal tüketicilerinde 25 gram) olduğunu göstermektedir. Bangladeş İstatistik Bürosu ise buğday ve buğday unu alımlarının, toplam gıda harcamalarının yaklaşık yüzde 1,5’ini oluşturduğunu tahmin etmektedir. Bu oran, yüzde 31.03 olan pirinç alımlarıyla kıyaslandığında bir hayli düşük kalmaktadır. Ancak buna rağmen buğday, toplam tahıl tüketiminin neredeyse yüzde 12’sini oluşturarak Bangladeş’teki en önemli ikinci temel gıda olma özelliğine sahiptir. Bu da ülkeyi değirmencilik sektörü açısından bir potansiyel haline getirmektedir.
Bangladeş’teki değirmencilik sektörüne baktığımızda, modern valsli değirmenlerin, hızla yaygın olan “chakki” değirmenlerinin yerini aldığı görülmektedir. Ancak sayısal üstünlük hala “chakki” tipi değirmenlere aittir. Ülkede 2000 civarı “chakki” değirmeni bulunduğu tahmin edilmektedir. Küçük ve orta ölçekli değirmen sayısı 300-350 arasında kalırken, büyük ölçekli değirmenlerin sayısı ise 20 civarında kalmaktadır. Büyük değirmenlerin günlük buğday işleme kapasitesi 100 ile 500 milyon ton arasında kalırken, küçük ve orta ölçekli değirmenlerin kapasitesi 10 ile 100 milyon ton arasında kalmaktadır.
Tipik Bangladeş buğday değirmenleri, yarı sert buğday unu olan ve genellikle “chapati” ve “roti” gibi pide ve ayrıca “singara” ve “puri” gibi geleneksel atıştırmalıkların yapımında kullanılan “atta”nın bir veya iki çeşidini üretmektedir. Daha gelişmiş araçlara sahip değirmenler ise çok amaçlı beyaz buğday unu olan ve hamur işleri ile somun ekmek yapımında kullanılan “maida”nın iki veya üç çeşidini üretebilmektedir. Ancak son yıllarda değirmenlerin buğday alımlarında ve işlemede, son kullanım amacına daha fazla dikkat ettiği göze çarpmaktadır.
Ülkedeki fastfood restoranlarının artması ve ihracat odaklı gıda işleme sektörünün (şehriye, ekmek, bisküvi, kraker ve diğer atıştırmalıkların üretimi) büyümesi, Bangladeş’i yüksek proteinli buğday ve buğday bazlı ürünleri açısından gelişmekte olan bir pazar haline getirmektedir.
DIŞ TİCARET
Bangladeş, 2010 yılında 20 milyon dolarlık ihracat ve yaklaşık 26 milyon dolarlık ithalat değeri ile 46 milyar dolar seviyesinde bir dış ticaret hacmine ulaşmış ve 2010 yılı itibariyle yaklaşık 6 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı vermiştir. Bangladeş’in özellikle temel ürünlerde ithalata bağımlı olması nedeniyle dış ticaret açığının 2016’ya kadar artması ve ortalama 11 milyar dolar olması, 2016 yılında ise 12,3 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.
Bangladeş’in en çok ihracat yaptığı ilk 10 ülke arasında ABD ilk sırada yer almaktadır. 2010 yılında ABD’ye 4,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Bangladeş, aynı dönemde Almanya’ya 3,1 milyon dolarlık, İngiltere’ye 1,8 milyon dolarlık, Fransa’ya ise 1,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.
Bangladeş’in en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında ise ilk sırada Çin yer almaktadır. İthalatın çok önemli bir bölümünü Çin’den gerçekleştiren Bangladeş’in, 2010 yılında Çin’den gerçekleştirdiği ithalat miktarı 6,7 milyon doların üzerinde. İthalatta Çin’i Hindistan, Singapur ve Kore takip etmektedir.
DIŞ TİCARETTE TAHILLARIN YERİ
Artan buğday talebiyle dünya tahıl pazarında yükselen aktif bir katılımcı haline gelen Bangladeş, son 10 yılda buğday ithalatını neredeyse 2 katına çıkarmıştır. USDA verilerine göre; 2002/03 sezonunda 1,3 milyon ton olan Bangladeş’in buğday ithalatı, sonraki yıllarda artmaya devam etmiş ve 2010/11 sezonunda 3,9 milyon tona kadar ulaşmıştır.
Son 10 yılın en yüksek değeri olan 3,9 milyon tonun ardından bir miktar gerileyen ithalatın, 2012/13 sezonunda 2,6 milyon olduğu tahmin edilmektedir. 2013/14 sezonuyla ilgili öngörü ise buğday ithalatının 3 milyon tona ulaşacağı yönünde.
Bangladeş’in 2011/12 sezonunda buğday ithal ettiği ülkelerin başında Kanada gelmektedir. Ülkenin bu sezonda Kanada’dan ithal ettiği buğday miktarının 800 bin ton civarında olduğu tahmin edilmektedir. Aynı sezonda Avustralya’dan 260 milyon ton, Ukrayna’dan 119 milyon ton, ABD’den 118 milyon ton buğday ithal edilmiştir. Adı geçen bu ülkeler, farklı sezonlarda farklı miktarlardaki ihracatlarıyla, Bangladeş’in buğday ithalatındaki başlıca tedarikçileri konumundadır.
Ülkede, 1990’ların başlarına kadar neredeyse tüm buğday ithalatı Bangladeş Kamu Gıda Dağıtım Sistemi adı altında gıda yardımı ya da devlet alımları olarak nitelendiriliyordu. Fakat 1991/92’den beri özel sektör ticari ithalat hacmi durmadan yükseliyor ve şu anda toplam ithalatın yüzde 75’ini oluşturuyor.
Bangladeş’in ithalatındaki diğer tarımsal ürünler arasına kuru baklagiller, pirinç ve mısır da yer almaktadır. Kuru baklagiller, buğdaydan sonra en fazla ithal edilen tarımsal ürünler arasında ikinci sırada, ithal edilen tüm ürün grupları arasında ise 13. sırada yer almaktadır. Ülkenin 2010 yılında ithal ettiği kuru baklagillerin 335 milyon 577 bin dolar değerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Pirinç ve mısır ithalatı ise diğer ürünlere kıyasla çok daha düşük seviyelerde kalmaktadır.
İHRAÇ POTANSİYELİ OLAN ÜRÜNLER
Pirinç ülkede kullanılan en önemli hububat konumunda olup, buğday ikinci önemli tüketilen hububat çeşididir. Toplam hububat tüketiminin kişi başı 238 kg olduğu tahmin edilmekte olup, buğday bu miktarın yüzde 7’sini oluşturmaktadır.
Ülkede gelir düzeyinin artması sonucu ekmek çeşitleri ve unlu mamuller ülkenin büyük yerleşim yerlerinde bulunan süpermarketlerde yer almaya başlamış ve bu bağlamda bu ürünlerin hammaddelerine ve diğer katkı çeşitlerine olan talebin önümüzdeki dönem artacağı düşünülmektedir.
Bangladeş, üretiminin kısıtlı olması nedeniyle bakliyatta da ithalata bağımlı konumunda bulunmaktadır. Bakliyat ithalatında en önemli ürün mercimektir ve Türkiye, bu üründe Kanada ve Avustralya ile birlikte önemli tedarikçiler arasında yer almaktadır.
İthalatta bu sektörde ikinci önemli ürün bezelye olup, bu ürünün tedarikinin tamamına yakını Kanada tarafından gerçekleştirilmektedir. Nohut ithalatı ise ağırlıklı olarak Avustralya’dan yapılmaktadır. Bangladeş, dünya bakliyat ithalatından yüzde 4,39 pay almakta olup, en büyük üçüncü ithalatçıdır. Türkiye’nin ülkenin ithalatından aldığı pay ise yüzde 6,2’dir.
Bisküvi, ülkeye ihraç potansiyeli olan ürünler arasında gösterilmektedir. Çünkü Bangladeş’te artan gelir seviyesi ve süpermarketlerin yaygınlaşması, tüketicilerin ithal ürünlere daha fazla ilgi göstermesine neden olmuştur. Ülkede faaliyet gösteren bisküvi firmalarının başlıcaları arasında Haque Brothers, Bengal Biscuits, Bangas Limited, Alamin Biscuit ve Nabisco yer almaktadır.