Türkiye’de ilk kez devlet ve özel sektör iş
birliği ile ekmeklik buğday projesi hayata geçiyor. Tarım Bakanlığı’na bağlı
Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ile Ulusoy Un’un iş birliği
kapsamında yürütülecek ekmeklik buğday tohumu ıslah projesinin protokol
anlaşması Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü
Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Hümeyra Yaman ve Ulusoy Un Yönetim Kurulu
Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy’un katılımlarıyla imzalandı.
Bu yıl 20 milyon ton buğday üretimi yapması tahmin edilen Türkiye, 3,5 milyon ton un ihracatıyla 9 yıldır dünyanın un ihracat şampiyonluğunu üstleniyor. Makarna, bisküvi gibi sektörlerde de önemli ihracatçı ülke konumunda olan Türkiye’de buğday üretiminin artırılması için buğday tohum çalışmaları yürütülüyor. Değişen iklim koşullarına uyum sağlayabilmek ve azalan ekilebilir tarım arazilerinden maksimum verim alabilmek adına Türkiye’de ilk kez devlet ve özel sektör iş birliği ile ekmeklik buğday projesi hayata geçiyor.
Türkiye’nin en büyük un üreticisi ve ihracatçılarından olan Ulusoy Un, Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ile ekmeklik buğday tohumu ıslah projesi protokol anlaşması imzaladı. Protokol anlaşması, Ankara’da Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Tarla Bitkileri Merkez Araştırma
Enstitüsü Müdürü Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Hümeyra Yaman ve Ulusoy Un Yönetim
Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy’un katılımlarıyla gerçekleşti. Proje kapsamında un sanayicilerinin istediği kalite değerlerinde değişen iklim koşullarına uyum sağlayabilecek, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı, yeterli su kaynağına ulaştığında verim artışı sağlayan, hastalıklara ve zararlılara karşı direnci yüksek ekmeklik buğday tohumunun ıslah edilmesi hedefleniyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Ulusoy Un Yönetim
Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Tüm dünyada etkisini göstermeye başlayan iklim değişikliği ilk olarak tarımda kendini gösteriyor. Türkiye, gıda tedariğinde dünyanın önemli ülkelerinden bir tanesi. Ancak diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de buğday üretimde seneden seneye farklılıklar meydana gelebiliyor. Kuraklığın baş gösterdiği yıllarda buğday üretimi 17 milyon tona kadar gerilerken bazı yıllar ise rekolte 22 milyon tona ulaşabiliyor. Dolayısıyla bu projeyi yürütmekteki ana amacımız, iklim şartlarının üretimde yaşattığı dalgalamaların önüne geçerken, küresel iklim değişikliği ve artan nüfus karşısında buğday verimliliğini artırabilmek. Ulusoy Un olarak Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü ile yürüttüğümüz proje Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Proje kapsamında pilot bölge olarak Ankara, Kırıkkale, Çorum ve Yozgat bölgesini belirledik” dedi.
Sürdürülebilir tarıma katkı sunacak
Türkiye’de ilk kez hayata geçecek projeyi üstlenmeyi kendilerine misyon edindiklerini belirten Dr. Eren Günhan Ulusoy, projenin detayları hakkında şu bilgileri paylaştı: “Proje kapsamında ilaç ve gübre kullanımı azaltılırken, verim artışı sağlanacak ve çiftçilerimizin maliyeti düşecek. Günümüzün gündem maddesi olan sürdürülebilirlik başlığı altında sürdürülebilir tarım uygulamalarına ve karbon ayak izini azaltma politikasına destek olmayı hedefliyoruz. Tohumlar kuraklığa dayanıklı olduğu için daha az su kullanımıyla daha fazla verim elde edilirken, ıslah edilen tohumlar Ulusoy Un tarafından sertifikalı olarak çoğaltılacak ve çiftçilerimizin kullanımına sunulacak. Aynı zamanda çiftçilerimize vereceğimiz teknik destek sayesinde onarıcı tarım uygularıma katkı sağlarken, çiftçilerimizin daha fazla gelir elde etmelerine, toplam buğday üretimlerini artırmalarına imkan sunmak ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamak hedeflerimiz arasında.”
Beş
yıllık işbirliği protokolü
Tarım Bakanlığı’na bağlı Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsünden
yapılan açıklamada “Enstitümüz ile UlusoyUn arasında beş yıllık karşılıklı işbirliği protokolü imzalandı. 1969 yılında beri un sanayinde etkin rol oynayan Ulusoy Un ile yüz yıla yakın yerli ve milli tohumculuk tecrübemizi paylaşarak ülkemiz gıda sanayisine katkı sağlayacağız. Protokol kapsamında sektörle işbirliği ile yerli ve milli tohumların ıslahı başta olmak üzere; tarladan sofralara gelen ekmeğe kadar yapılacak tüm çalışmalar da başlatılmış oldu” denildi.