Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Mardin’de düzenlenen Ulusal Hububat Konseyi 2025 Hasat Öncesi Kongresi’nde konuştu. Güldal, 2024 yılında yağış eksikliğine rağmen rekolte beklentilerinin olumlu olduğunu belirterek, TMO'nun güçlü stok yapısıyla her türlü senaryoya hazır olduğunu vurguladı. Güldal, "Türkiye'de hububat arzında sıkıntı yaşanmayacak" dedi.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Mardin’de düzenlenen Ulusal Hububat Konseyi (UHK) 2025 Hasat Öncesi Hububat Kongresi’nin kapanışında yaptığı konuşmada, sektör temsilcilerine ve katılımcılara önemli mesajlar verdi. Güldal, toplantının verimli geçtiğini belirterek, sektöre ve ülke tarımına ışık tutacak önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sektör için çok değerli olan kongreyi ilgiyle takip eden katılımcılara teşekkür eden Güldal, Ulusal Hububat Konseyi’nin tüm paydaşları bir araya getiren önemli bir platform sunduğuna dikkat çekti. Güldal, "Bu kongre, ülkemizde ve dünyada hububat sektörünün mevcut durumunu, gelişmeleri, beklentileri ve çözüm önerilerini yılda bir kez kapsamlı şekilde değerlendirme fırsatı sunuyor. Bugün burada dile getirilen görüşler, Tarım ve Orman Bakanlığımızın çalışmalarına yön verecek " dedi.
"Sektörün Güncel Fotoğrafı Yansıtıldı "
Güldal, kongrenin zamanlamasının da son derece isabetli olduğunu vurguladı. Hasat dönemine 15-20 gün kala düzenlenen toplantıda maliyetler, fiyat beklentileri ve devlet destekleri gibi güncel konuların ele alındığını belirten Güldal, "Bugün burada sektörün güncel bir fotoğrafı çekildi. Bizler de bu değerlendirmelerden çok istifade ettik " ifadelerini kullandı.

Mardin’deki ev sahipliği için Kızıltepe Ticaret Borsası, Mardin Ticaret ve Sanayi Odası, Mardin OSB, Kızıltepe TSO ve Dicle Un Sanayicileri Derneği’ne teşekkür eden Güldal, "Bereketli Hilal’in kalbinde, böyle bir organizasyonu başarıyla gerçekleştirdikleri için tüm kurum ve sponsorları kutluyorum " dedi.
"Her Yıl Ayrı Bir Krizi Yönettik "
“Son yıllarda hep birlikte zor süreçler yaşadık. Sık sık değerlendirmeler yaptık, TMO olarak aksiyonlarla kendimizi anlattık” diyen TMO Genel Müdürü Güldal, yaşanan küresel krizlere ve alınan önlemlere dikkat çekti. Güldal, “Piyasa düzeni ve istikrarı için elimizde birçok enstrüman var. Son 5-6 yılda bunların çoğunu uyguladık, hâlâ da uyguluyoruz. İlgili tedbirler, piyasanın, dünya konjonktürünün ve jeopolitik gelişmelerin ihtiyaçlarına göre alındı. Her yıl aynı stabil rekolteyle karşılaşmadık. Dünyada huzur, sağlık, güven ve savaşsız bir dönem olmadı. Her yıl ayrı bir senaryoyu yönetmek zorunda kaldık. Döviz krizi, pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı, 2021’deki ağır kuraklık gibi olaylar, her yıl yeni tedbirler ve uygulamalar gerektirdi. Devletimiz, Tarım ve Orman Bakanlığı ve TMO eliyle bu uygulamaları hayata geçirdi” dedi. 2021 yılında yaşanan kuraklık nedeniyle 8,1 milyon ton hububat ithalatı yapıldığını hatırlatan Güldal, Ukrayna-Rusya savaşı ve pandemi gibi faktörlerin de piyasalarda ciddi etkiler yarattığını söyledi. Güldal, "TMO olarak her yıl yeni bir senaryoyu yönetmek zorunda kaldık. Ancak her krizi devletimizin kararlı adımlarıyla başarıyla yönettik " dedi.
Pandemi döneminde dünya genelinde artan stok korumacılığına rağmen Türkiye’de fiyatların sabit tutulduğunu hatırlatan Güldal, "Bu başarıda sektör paydaşlarının çok büyük katkısı var. Hiçbir üründe eksiklik yaşanmadı, vatandaşımıza stres yaşatmadık " şeklinde konuştu.
"TMO Rekor Stok Seviyesine Ulaştı "
Güldal, 2023 yılında tarihi bir rekolteye ulaşıldığını ifade ederek, “Özel sektörün alıma ilgisizliği ve iştahsızlığı nedeniyle TMO’ya yoğun bir teveccüh oldu. “Alacağız” dedik ve aldık. O yıl 13,1 milyon ton hububat aldık, 101 milyar TL ödeme yaptık. Üreticimizi mağdur etmedik. 2024’te de 5 milyon ton alım yaptık. O dönem dünyada en çok stok tutan kurumlardan biriydik, 17,3 milyon ton stokumuz vardı. Bu stoklar, dünya piyasalarını bile etkiledi. Örneğin, aldığımız bir karar, Şikago Borsası’nı %2-3, bazı senaryolarda %7 oranında etkileyebiliyor. 2024 hasat döneminde, ithalatı kademeli olarak sınırlandırdık. 21 Haziran’dan 12 Eylül’e kadar dahilde işleme rejimi kapsamında ithalatı durdurduk. Ardından, %15 ithalat, %85 TMO kaynakları şeklinde bir düzenleme yaptık. Ocak 2025’ten itibaren bu oran %25 ithalat, %75 TMO kaynakları olarak devam etti. Ancak, meteorolojik kuraklığın tarımsal kuraklığa dönüşme riski nedeniyle, 19 Mart’ta bu uygulamayı sonlandırdık ve 21 Haziran 2024 öncesine döndük. Sektör temsilcilerimize, ihracatı kesmemek için gösterdikleri çaba için teşekkür ediyorum. Eylül 2024 itibarıyla stoklarımız 10,6 milyon tona geriledi, bu da bir rekor” şeklinde konuştu.

Geçmişte stoksuzluğun maliyetlerini yaşadık, bir daha yaşamak istemiyoruz
2025 hasat sezonu beklentilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güldal, kuraklık riskine rağmen en kötü senaryoda dahi Türkiye’nin hububat sıkıntısı yaşamayacağını vurguladı.TMO Genel Müdürü Güldal, “2024 Ekim-2025 Mart döneminde %30’luk bir yağış eksikliği yaşandı. Mart ve Nisan’ta alınacak yağışlar, rekolteyi büyük ölçüde etkileyecek. 2023’te, Şubat’taki depremlerin ardından yoğun yağışlar gelmiş ve yüksek bir rekolte elde edilmişti. Geçen yıl da Mart sonu ve Nisan başında yağışlar alındı. TMO olarak, kuraklık riskini öngörüyor, ancak en kötü senaryoda bile hububat sıkıntısı yaşanmayacağını garanti ediyoruz. Nisan ve Mayıs yağışları rekolteyi belirleyecek, ama biz tüm senaryolara hazırlıklıyız. Stok muhafaza tedbirlerimizi buna göre alıyoruz. Geçmişte stoksuzluğun maliyetlerini yaşadık, bunu bir daha yaşamak istemiyoruz. 2025 hasat dönemi için personel, depo ve finansman planlamalarımızı tamamladık. Mali açıdan son yılların en hazır dönemindeyiz. Bereketli bir hasat sezonu diliyorum” diye konuştu.
"Stoklarımızın Kalitesi Dünya Standartlarının Üzerinde "
Son dönemde kamuoyunda gündeme gelen stok kalitesi tartışmalarına da değinen Güldal, "17,3 milyon tonluk stokumuzun %87’si yüksek ve orta kalitede. Kaybımız ise sadece %0,058 oranında. Bu, dünya standartlarının oldukça altında bir kayıp oranıdır " dedi. Açık yığınlarda depolanan ürünlerin de güvenle korunduğunu belirten Güldal,
“Buğday mezarları” gibi söylemler kullanıldı. 10,6 milyon ton buğday sattık, bunun yaklaşık 5 milyon tonu açık yığınlardaydı. Şu anda 1 milyon tonu kaldı. Kayıp oranımız, %1’in altında, binde 58. Bu, dünya standartlarında bir başarı. Sektör temsilcileri de bu konuda kamuoyunu aydınlattı, kendilerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Çiftçilere Tavsiyeler: Sertifikalı Tohum, Dengeli Gübreleme
Üreticilere de önemli tavsiyelerde bulunan Güldal, özellikle sertifikalı tohumluk kullanımı, dengeli gübreleme, zamanında ilaçlama ve hasat kayıplarının önlenmesi konularına dikkat çekti. Pas hastalığı nedeniyle 2023 yılında bazı bölgelerde ürün kayıpları yaşandığını hatırlatan Güldal, ilaçlamanın zamanında yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Lisanslı depoculuk sisteminin gelişimi için de çalışmalar yürütüldüğünü belirten Güldal, "Lisanslı depolar özel sektör yatırımlarıdır. Üreticilerimizin bu sistemden daha fazla yararlanmasını istiyoruz" dedi.