Namık Kemal Parlak
Editör
Olumsuz hava koşulları, birçok önemli buğday üreticisi ülkede rekolteyi düşürdü. Bundan dolayı 2021/22 sezonunda küresel buğday stokları açılış seviyelerinin altına düştü. Düşüşlerin çoğunun başlıca buğday ihracatçısı ülkelerde yoğunlaşmasıyla birlikte, stokların son 20 yirmi yılın en düşük seviyesine inme ihtimali var. Dünya piyasalarında arz sıkışıklığı konusunda endişe verici bir işaret olan bu gelişme buğday fiyatlarında daha fazla artışa neden oluyor. Cezayir, Türkiye ve Pakistan gibi ülkeler son zamanlarda büyük miktarlarda buğday ithal etti. Ancak buğday ithalatçıları fiyatlar sebebiyle endişeli. Peki bu endişe ne kadar gerçekçi?
Bu soruyu, Wall Street Journal, Financial Times, Bloomberg ve Reuters gibi uluslararası basın tarafından özellikle Karadeniz tahıl piyasasıyla ilgili olarak görüşüne başvurulan en güvenilir uzmanlardan biri olan SovEcon Genel Müdürü Sizov’a sorduk. Buğday piyasalarına dair son dinamikleri değerlendiren Rus analist, önümüzdeki süreç için pek de umutlu konuşmadı.
Sizov, yüksek talebe rağmen Kuzey Yarım Küre’de buğday arzında sorunlar olduğuna dikkat çekti. Navlun ve konteynerlerle ilgili sorunların hâlâ aşılamadığını aktardı. Kötü hava koşullarının ve buğday ihracat vergisinin dünya buğday ihracat lideri Rusya’da üretimi olumsuz etkilediğini de aktaran Sizov, şu önemli uyarılarda bulundu: “2022’de, nüfusu büyük ve yoksul tahıl ithalatçısı ülkelerde gıda güvencesi konusunda bazı büyük sorunlar görebileceğimizi düşünüyorum. Çünkü gıda masrafları önemli ölçüde artacak. Ve bence bu durum 2022 hasadına kadar devam edebilir. Bu büyük bir problem. Dünya 2020’de pandemiden ötürü endişeliydi ve şimdi durumlar iyiymiş gibi geliyor. Covid-19 hâlâ büyük bir mevzu ancak hayatta kalmayı başardık. Fakat korkarım ki önümüzde büyük sorunlar var. FAO’ya göre, gerçek anlamda küresel gıda fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyelerine geri döndü. 2010’un sonunda benzer yüksek gıda fiyatları görmüştük. 2011’de Arap Baharı başladı.”
Dünyada ekonomik faaliyetler kademeli olarak pandemi öncesi seviyelere dönerken, artan enerji, gübre ve nakliye maliyetleri ile gıda talebi üzerindeki yukarı yönlü baskı, küresel gıda sistemindeki belirsizliği daha da artırabilir. Dolayısıyla Sizov’un gıda güvencesi konusundaki uyarısına kulak verip bu yönde tedbir almakta fayda var.