Depolama, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde tahıl endüstrisinde faaliyet gösteren kurum ve şirketler için hayatî önemdedir. Çünkü silolar, beslenmemizde büyük yer tutan tahılların kalitesinin uzun süre korunması için en iyi çözümdür. Güvenli tahıl depolama sayesinde ülkelerin gıda güvencesi garanti altına alınabilir.
Karan Singhal
Değirmen Teknolojisti
Hasat sezonu sona erdiğinde, değirmenciler nihai bir meydan okumayla – depolama ve taşıma – yüzleşmek zorundadır. Tahıl depolama ve işleme tesisi; ürün kabul, temizleme, depolama ve kurutma işlemlerini içerir. Bu, büyük bir yatırımdır ve tüm sistem dikkatlice planlanmalıdır. Depolama tesisleri, taşıma sistemleri ve hava şartları, tahılın kalitesini ve değerini önemli ölçüde etkileyebilir. Tahıllar genellikle uzun süre depolandığından, depolama operasyonu, hububat üretiminde uygun yönetim gerektiren hassas bir aşamadır. İnsan beslenmesinde son derece önemli bir yer tutan tahıl, tarladan depoya taşındıktan sonra hataya yer yoktur. Çünkü iyi muhafaza edilmeyen tahıllar, böceklenme, küflenme, çürüme, kızışma ve çimlenme gücü kaybı gibi zararlara uğrayabilir.
Birçok ülkede tahıl işletmeleri ve değirmenciler, depolama için çelik siloları tercih ediyor. Çünkü çelik silolar, size en az kayıpla yüksek kaliteli tahıl depolama imkanı sağlar. Sıcaklık izleme, karbondioksit izleme, nem algılama, fümigasyon ve havalandırma gibi takip ve kontrol ekipmanları tahılın depolama sırasındaki durumunun izlenmesini kolaylaştırır. Ayrıca, daha kolay dolum ve boşaltım yapma imkanı sağladıkları için tahılın taşınması daha ucuz ve hızlı olur.
Depolama sistemleri, tahılın kalitesini yeterince koruyacak ve muhafaza edecek şekilde tasarlanmalıdır. Tahıl taneleri belirli koşullar altında çimlenebilir, küflenebilir, böcekleri ve kemirgenleri çekebilir. Tahılın depolanması çeşitli güvenlik sorunlarını da ortaya çıkarabilir. Tahıl depolama sistemleri çeşitli şekil ve boyutlardadır. Bir tahıl depolama tesisinin tasarımında aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
• Depolama süresi – geçici veya uzun süreli
• Farklı tahıl türlerinin ayrılma derecesi
• Kimlik koruma gereksinimleri
• Yapının beklenen kullanım ömrü
Genel olarak uzun süreli depolamada, tahıl serin ve kuru tutulmalıdır. Bu noktada çelik silolar, tahıl için en yaygın uzun süreli depolama yöntemidir. Değirmenciler, tahıl depolama ömrünü en üst düzeye çıkarmak ve verimini korumak için tahıllarını silolarda muhafaza etmeyi tercih ediyor. Silolar, kalıcı tahıl depolama için kullanılan yüksek kapasiteli ticari veya endüstriyel yapılardır.
Çelik silolar, en uygun maliyetli, ekonomik ve uzun vadeli depolama sistemidir. Bu silolardaki tahıllar, kalitesi ve miktarı açısından çok verimli bir şekilde gerçek zamanlı olarak izlenebilir. Dökülme ve bozulma minimumdur. Çelik siloların diğer avantajlarını da tahılların yüksek hızda taşınması, etkili fümigasyon, iş gücüne daha az bağımlılık ve düşük işletme maliyeti olarak sıralayabiliriz.
Tahıl depolamak için çelik siloya yatırım yapmak büyük bir finansal ve stratejik karardır. Bundan dolayı bu siloların özellikleri tam olarak bilinmelidir. Çelik silolar için teknik özellikler belirlenirken aşağıdaki noktalar her zaman göz önünde bulundurulmalıdır:
• Düz tabanlı mı yoksa konik silo mu?
• Çelik sacların tasarım özellikleri
• Metal kaplı çelik sacların yapım malzemesi
• Çelik kalitesi ve sac kalınlığı
• Galvanizasyon standartları
• Sıcaklık izleme sistemi
Silo, statik değildir, dinamik bir sistemdir ve silo içindeki tahıl kalitesini korumak için düzgün bir şekilde çalıştırılmalıdır. Havalandırma, vantilasyon ve fümigasyon işlemleri, tahıl kalitesini korumak için silo içindeki ortamın kontrol edilebilmesi adına uygun şekilde gerçekleştirilmelidir.
Tahıl depolamada, diğer bir belirleyici unsur tanenin nem oranıdır. Uygun nem oranında olmayan tanenin karakteristik yapısı bozulur. Yığılı üründe nem, tanelerin arasındaki hava boşluklarına geçerek üründeki nem ve sıcaklığın yükselmesine, mikrobiyolojik etkinliğin oluşmasına, artmasına ve bunların yığın içerisine yayılmasına neden olur. Bu da ürünün kızışma noktasına gelip, bir takım biyolojik ve kimyasal zararlara uğramasına yol açar.
SİLODA NEM VE SICAKLIK TAKİBİ
Tahıllar, yapıları gereği neme hassasiyet gösterir. Tahıllar, kendilerini çevreleyen havanın sıcaklığına ve rutubete bağlı olarak bir dengeye ulaşana kadar nemi emer veya geri çıkarır. Tanenin bu son nem içeriğine, Denge Nem İçeriği (EMC) denir. EMC değeri, nem ve çevredeki havanın sıcaklığına bağlı olarak her tahıl için farklılık gösterir. EMC kavramını anlamak, tahılların çeşitli sıcaklık ve nem şartlarında nasıl davranacağını öngörebilmek için çok önemlidir. Genel olarak, %65 veya daha düşük nem oranı, tahılların depolanması için güvenli kabul edilir. Tahılların depolama süresi, tanelerin nem içeriğine bağlıdır. Genel bir kural olarak, yüzde 9 ila 13 arasındaki bir nem oranı, tahıla 8-11 aylık bir depolama ömrü verir. Ancak yine de etkili fümigasyon ile üstesinden gelinmesi gereken böcek istilası sorunları olabilir. Taneler, %14 ila %18 nem seviyesinde olduğunda ise küf oluşumu sorunları nedeniyle depolama süresi 4-8 haftaya düşer. Yüzde 9 nem oranının altındaki tahıllar bir yıldan fazla güvenli bir şekilde muhafaza edilebilir.
Sıcaklık ve nem takibi, silo içindeki tahıl yönetiminin çok önemli iki yönüdür. Haftada 5,5 °C'den fazla sıcaklık değişimi oranı, tahıl silosunun içinde bozulma olduğunu gösterir. Tahıllar bozulmaya başladığında, silo içindeki tanenin soluma hızı katlanarak artar, küf/böcek oluşumu meydana gelir.
Solunumdaki artış, durumu daha da kötüleştiren ek nem üretir. Bu nedenle, silo içindeki sıcaklık ve nemin sürekli izlenmesi, tahılı güvende tutmak için çok önemlidir.
FUMİGASYON
Tahıl silosu içindeki haşarat istilası, insanların farkında olmadığı bir şey değil. Silo içinde böceklenmeye karşı tahılı kurtarmak için fümigasyon yapılmalıdır. Fümigasyon, tahılın silo içinde güvenli bir şekilde depolanması için en önemli faaliyetlerden biridir. Bundan dolayı bir tahıl deposu, uygun şekilde tasarlanmış fümigasyon sistemine sahip olmalıdır.
Fosfin veya Hidrojen Fosfit (pH3), tahıl silosundaki zararlıları öldürmek için en yaygın olarak kullanılan fümiganttır. Fosfin, katı halde bulunur ve fosfin gazı yayar. Fosfin pahalı olmayan bir gazdır ve ozon tabakasına zarar veren bir gaz değildir. Dolayısıyla çevre açısından güvenli kabul edilir. Fosfin, 15 ºC'de 1.45 Kg/m3 yoğunluğa sahiptir. Fosfin gazı, 17900 ppm üzerindeki bir konsantrasyonda kendiliğinden tutuşabilir, bu nedenle dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. İnsanların, bu gaza 0,3 ppm'den fazla maruz kalması sağlık açısından risklidir. Bakır, altın, gümüş ve pirinç gibi metaller, bu gazla reaksiyona girdiği için fosfine maruz bırakılmamalıdır.
Tahıl temizleme, depolama ve öğütme öncesi yapılması gereken önemli bir aşamadır. Tahılı siloya aktarmadan önce ön temizlemeden geçirdiğimizde aşağıdaki faydaları elde ederiz:
•Toz ve yabancı maddeler, havalandırma akışına karşı direnç oluşturur. Bunların depolama öncesi temizlenmesi havalandırma maliyetlerini düşürür.
•Depolama sürecinde kuru tane kaybı azalır.
•Küf oluşumuna ve kötü kokuya sebep olan tozların temizlenmesi sayesinde tahıl, daha yüksek nem oranında depolanabilir.
•Taşıma maliyetleri düşer.
•Temizleme, silo içindeki yoğunluğu homojen hale getirir. Bu da fümigasyonun etkinliğini artırır.
•Tahılları karıştırma gereksinimini azaltır.
TOZ PATLAMASI
Tahıl taneleri, bir noktadan diğerine taşınırken toz üretme özelliğine sahiptir ve bu toz, doğası gereği oldukça yanıcıdır. Hatta tahıl tozu, kömür tozundan bile daha kolay tutuşabilir. Mevcut verilere göre, atmosferde yeterince yüksek konsantrasyonlarda herhangi bir tahıl tozu bulutunun mevcut olduğu, –en düşük konsantrasyon sınırı 0.050-0.100 kg/m3 ve en yüksek konsantrasyon sınırı 2.0-3.0 kg/m3 –yerlerde toz patlamaları meydana gelebilir. Bu konsantrasyon koşulları oluştuğunda, tahıl tozu bulutu 300 ºC kadar düşük bir sıcaklıkta tutuşabilir.
Depolama, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde tahıl endüstrisinde faaliyet gösteren kurum ve şirketler için hayatî önemini korumaktadır. Çünkü silolar, tahıl kalitesinin uzun süre korunması için en iyi çözümdür. Güvenli tahıl depolama sayesinde ülkelerin gıda güvencesi garanti altına alınabilir.