BLOG

Hindistan: Dünyanın baklagil merkezi

14 Eylül 20204 dk okuma
Guruswamy ChandrashekharGuruswamy Chandrashekhar Ekonomist Global Tarım ve Emtia Piyasaları Uzmanı gchandrashekhar@gmail.com

“Baklagil ürünlerinde dünyanın en büyük üretici, ithalatçısı ve tüketicisi olan Hindistan’da baklagil işleyen değirmenler gerek yurt içinden gerek yurt dışından yatırımcıları kendine çekiyor. Hindistan, öğütülmüş ya da katma değerli baklagil üretiminde mükemmel bir merkez olabilir ve ürünler yurt içinde pazarlanabileceği gibi yurtdışına da satılabilir.”

ük üretici, işlemecisi, ithalatçısı ve tüketicisi olan Hindistan, global baklagil pazarı oyuncularının dikkatini her zaman çekmiştir. Son dönemde Hindistan’da bazı önemli gelişmeler oluyor ve dominant pozisyonu sayesinde, Hindistan’daki gelişmeler global piyasayı etkiliyor. Son yıllarda ülkede üretilen baklagil miktarı önemli ölçüde arttı. 2015-16 döneminde 16,3 milyon ton olan üretim miktarı, 2016-17 döneminden itibaren büyük ivme kazanarak 22-24 milyon ton düzeyine yükseldi.

baklagil üretimi

Hindistan’da baklagiller iki sezonda yetiştiriliyor. Kharif grubunda değerlendirilen ürünler Haziran/Temmuz aylarında ekiliyor ve Eylül/Ekim döneminde hasat ediliyor. Güvercin bezelye, siyah matpe fasulyesi ve maş fasulyesi bu grupta yer alıyor. Kasım/Aralık aylarında ekilen ve Mart/Nisan dönemine toplanan ve Rabi olarak adlandırılan başlıca baklagiller arasında ise nohut ve mercimeğin yanı sıra az miktarda matpe ve maş bulunuyor.

Ülkede üretimin artması, bazı problemleri de beraberinde getirdi. Örneğin ülke içinde fiyatlar düştü ve çiftçiler bu durumdan zarar gördü. Hükümetin her sezon için açıkladığı taban fiyat, çiftçiler ve tüm piyasa için fiyat belirlemede mihenk taşı işlevi görüyordu.

Ancak son iki yıldır, taban fiyatın altında şekillenen fiyatlar hükümet müdahalesini gerektiriyor. Devlet kurumları, fiyatların artması için çiftçilerden bakliyat ürünleri satın alıyor. Buna rağmen söz konusu müdahale çoğu zaman yetersiz kalıyor ve piyasa fiyatları taban fiyatın da altında oluşuyor.

Son iki yıldır ülkenin baklagil üretiminin 22-23 milyon ton seviyesine takıldığı ve hükümetin belirlediği hedefe ulaşılamadığı görülüyor.

Üretimdeki artış ve fiyatların düşmesinden dolayı, baklagil ithalatında düşüş görülüyor. 2016-17 döneminde 6,6 milyon tonluk rekor ithalatın ardından, 2019-20 döneminde ithalat 3 milyon tona düştü.

Ancak Hindistan, ülke içindeki yüksek üretim ve nispeten düşük ithalatbakliyat ithalatı rakamlarına rağmen; Kanada, Avustralya, Myanmar, Ukrayna, ABD ve Doğu Afrika ülkeleri gibi önde gelen ihracatçıların radarında yer almaya devam ediyor. Bu ülkelerden bazıları ise Hindistan’ı hedef pazar olarak görüyor. Ancak hükümet, kota ve gümrük vergileri ile baklagil ithalatını kısıtlıyor.

Hindistan’da 2017 yılından bu yana güvercin bezelye, siyah matpe (urad) ve maş fasulyesi (moong) ithalatına kota uygulanıyor. 2020/21 döneminde bu ürünlerin ithalatı için 1,1 milyon tonluk kota belirlendi. Mercimek ve nohut ithalatında bir kota olmasa da gümrük vergisi söz konusu. Sarı bezelye ithalatı ise hem kota hem gümrük vergisi ile kısıtlanıyor.

Bazı ihracatçı ülkeler, Hindistan’ın koyduğu kotaları Dünya Ticaret Örgütü’ne şikayet etti. Hindistan hükümeti ise kotaların ülkedeki çiftçileri korumak için geçici bir önlem olduğunu savunuyor.

Hindistan’da Covid-19 pandemisinden dolayı 25 Mart’ta ülke genelinde başlayan karantina önlemleri kapsamında hükümet önemli bir karar aldı. Ülkede mali durumu iyi olmayan 180 milyon aileye dokuz ay boyunca her ay bir kilogram bakliyat ücretsiz olarak dağıtılacak. Bu program kapsamında başta nohut olmak üzere yaklaşık 1,6 milyon ton bakliyat dağıtılacak. Bu insani yardım programı, özellikle toplumun en yoksul kesimlerinde baklagil tüketimini artırmayı hedefliyor.

bakliyat üretimi

Hindistanlı siyasetçiler, ülkenin bakliyat üretiminde kendi kendine yeten bir düzeye ulaştığına inanıyor. Ancak bunun bir efsane olduğunu söyleyebilirim. Ülkede kişi başına düşen yıllık baklagil tüketimi sadece 14 kilogram. Diyetisyenler ise bu ürünlerin yılda 20 kilogram tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu düzeye ulaşılabilmesi için Hindistan’daki baklagil üretiminin yüzde 25-30 artarak 30 milyon tona ulaşması gerekiyor.

Hindistan’da yetersiz beslenme ve akut protein eksikliği hâlâ yaygın. Araştırmalarım, baklagillerin en ekonomik bitkisel proteinleri sağladığını gösteriyor. Bu yüzden de bakliyat üretiminin uygun politikalarla aktarılması gerekiyor. Daha fazla bakliyat tüketimi protein eksikliği ile mücadeleye yardımcı olurken ülkenin besin güvenliğini de artıracaktır.

Hindistan’da genel olarak tarım ve özel olarak da baklagil yetiştiriciliği kırılgan ve dış etkilere açık bir durumda. Ürünlerin elde edilebilmesi, hava şartlarının insafına bağlı. Tek bir muson yağmuru bile felakete neden olabiliyor. Bu durumun dikkate alınması gerekiyor.

Bu yüzden de ülkenin 2015-2016 yılındaki gibi şoklardan izole edilebilmesi için Hindistan’ın global değer zincirinde kalması ve kendini tamamen dışa kapatmaması gerekiyor. Yani baklagil ithalatı kısıtlamalarının hafifletilmesi mantıklı olacaktır.

Hindistan’da bu sezon baklagil ekim alanları 12 milyon hektar olacak. Güneybatı bölgelerinde muson yağmurlarının zamanında başlaması ve şu ana kadar tatmin edici bir ilerlemenin sağlanmış olmasından dolayı çiftçiler ekim işlemlerine erken başladı. Rekolte konusunda şimdiden tahminde bulunmak için biraz erken olsa da, yüzde 5’lik hata payı ile 8 milyon tonluk bir üretim elde edileceğini söyleyebiliriz. Son iki yıldır da Kharif olarak ekilen mahsullerde bu miktarda ürün elde edilmişti.

Hükümetin son dönemde tarım ürünlerinin pazarlanmasıyla ilgili açıkladığı bir dizi reform sayesinde çiftçiler ürünlerini pazarlama konusunda daha özgür olabilecek. Devlet kontrolündeki geleneksel pazarların yanında çiftçilerin ürünlerini özel pazarlarda da satışa sunması mümkün olacak.

Bunun yanında, sözleşmeli çiftçilik için de yasal çerçeve oluşturuldu. Bu sayede; tüccarlar, gıda işleme tesisleri, ithalatçılar vb. çiftçi gruplarıyla anlaşma yapabilecek. Böylece çiftçiler bu pazara erişim sağlarken, işleme tesisleri de hammaddeye daha hesaplı bir şekilde ulaşabilecek.

Tarım sektöründe, önümüzdeki dört yıl için, hasat sonrası pazarlama altyapısı için 14 milyar dolarlık yatırım planlanıyor. Bu kapsamda depolar, silolar, işleme tesisleri ve soğuk zincirler gibi projeler hayata geçirilecek.

Corporate India, iş yapmayı kolaylaştıracak olan bu reformları memnuniyetle karşılıyor. Kaynakların özel pazarların kurulması, altyapının geliştirilmesi, hasar sonrası lojistik ve tedarik zinciri imkanlarının güçlendirilmesi için harcanması bekleniyor.

Reformlar sayesinde, Hindistan’da tarım ticareti ve gıda işleme sektörüne hem yurtiçinden hem de yurtdışından yatırımcıların büyük ilgisi söz konusu. Baklagillerle ilgili olarak; öğrenciler, kadınlar, yaşlılar ve sporcular için baklagil temelli gıdalar ve atıştırmalıkların üretimiyle ilgili fırsatlar bulunuyor.

Büyük bir nüfus barındıran Hindistan’da gelirlerin de yükselmesiyle gıda tüketimi artıyor. Hindistan’da ortalama bir vatandaşın tabağında baklagil ürünleri çoğu zaman yer alıyor ve tahıllarla birlikte karıştırılarak besin değeri yüksek yiyecekler tüketiliyor. Baklagil ve ekmek (dal-roti) ya da baklagil ve pirinç (dal-chawal) en çok tercih ettiğimiz yiyecekler arasında.

Hindistan’da baklagil işleyen değirmenler de gerek yurt içinden gerek yurtdışından yatırımcıları kendine çekiyor. Hindistan, öğütülmüş ya da katma değerli baklagil üretiminde mükemmel bir merkez olabilir ve ürünler yurt içinde pazarlanabileceği gibi yurtdışına da satılabilir.

Dosya Kategorisindeki Yazılar
17 Mayıs 20237 dk okuma

Uluslararası Tahıl Konseyi’nin, 2023/24 sezonu tahminleri

03 Ocak 20185 dk okuma

Unun gücü: Beslenme yetersizliğinin temel gıda maddelerinin zenginleştirilmesiyle önlenmesi

“Un zenginleştirme teknolojisindeki gelişmeler sayesinde günümüzde dünya çapındaki gıda üreticileri...