Cindy Brown
Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu Başkanı
“Baklagiller gerçekten de geleceğin gıdası. Çünkü baklagiller harika bir besin kaynağı. Gıda tedarik zinciriyle ilgili endişelere neden olan pandemi sürecinde daha fazla tüketicinin bitki temelli proteinlere yönelmesini bekliyoruz. Baklagiller de yeni bitki temelli ürünlerde giderek daha fazla kullanılacak. Baklagillerden üretilen sunî etten bezelye sütüne, atıştırmalıktan evcil hayvan mamalarına kadar birçok alanda baklagillerin gerçek potansiyelini yeni yeni keşfediyoruz.”
Değirmenci’nin yeni sayısında önemli bir konuğu ağırlıyoruz: Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu (GPC) Başkanı Cindy Brown. GPC, global bakliyat sektörünün çatı kuruluşu niteliği taşıyor. Sektörde üreticiler, araştırmacılar, lojistik hizmeti verenler, tüccarlar, ihracatçılar ve ithalatçıların yanı sıra devlet kurumlar, çok uluslu kuruluşlar, gıda işleme ve konserve şirketleri ile tüketiciler bu çatı altında temsil ediliyor.
Bakliyat sektörünün uluslararası ölçekteki tek konfederasyonu olan GPC; serbest ve adil ticareti ve dünya genelinde baklagil üretimi ve tüketimini artırmayı teşvik ediyor. Konfederasyona 24 ulusal dernek ve 500’ün üzerinde şirket üye.
Cindy Brown, GPC başkanlığına 2019’un Haziran ayında seçildi ve 30’un üzerinde uluslararası üyenin yer aldığı yönetim kuruluna başkanlık ediyor. Brown; GPC’nin misyonu, baklagillerin dünya genelinde gıda güvenliği için taşıdığı önem ve Covid-19’un bakliyat piyasasındaki etkisi ile ilgili sorularımızı cevapladı.
“Dünya genelinde karantina önlemleri altında yaşayan milyarlarca insan, tükettikleri yiyecekler konusunda bilinçlendi ve birçoğu da baklagiller gibi sağlıklı ve raf ömrü uzun gıdaları tercih ediyor.
Pandemi döneminde gıda tedarik zinciri ile ilgili endişeler artarken giderek daha fazla tüketicinin bitki temelli proteinleri talep edeceğini öngörüyoruz. Baklagiller de yeni bitki temelli ürünlerde giderek daha fazla kullanılacak.” diyen Brown, 2020 yılında dünya genelinde baklagil tüketiminin bir önceki yıla göre en az %10 artacağını tahmin ediyor.
Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu’nun ilk kadın başkanı olan Brown, daha fazla kadının tarım ve bakliyat sektörüne girmesini arzu ediyor.
Sayın Brown, öncelikle röportaj talebimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz...Bize kendinizden bahseder misiniz? Bakliyat sektörüne nasıl girdiniz?
Ben tarımın içinden geliyorum. Bir aile çiftliğinde büyüdüm ve daha küçücük bir çocukken bu işe başladım. Hâlâ da Chippewa Valley Bean şirketinin girişinde yer alan ve çocukluğumun geçtiği bu evde yaşıyorum.
Babam Russell Doane, Chippewa Valley Bean şirketinin ilk başkanıydı ve burada ilk barbunya hasadını 1969’da yaptı. Chippewa Valley Bean başkanlığını 10 yıl önce ben devraldım ve bu süre içinde şirketi %200’den fazla büyütmeyi başardık. Bundan dolayı gururluyum. Ayrıca, 2019 yılının Haziran ayında GPC’nin ilk kadın başkanı olduğum için de aynı şekilde gururluyum.
Bizel konfederasyonunuz hakkında da bilgi verebilir misiniz? GPC’nin misyonu nedir?
GPC global bakliyat sektörüne 50 yıldır hizmet veriyor. Konfederasyona 24 dernek ile 500 özel şirket üye. GPC’nin misyonu, baklagiller konusunda daha fazla farkındalık oluşturmak ve bu ürünlerin tüketimini artırmak, gıda güvenliğini ve çevresel sürdürülebilirliği artırmak ve global bakliyat sektörü ve baklagil tüketicileri için bilgiye ve uluslararası pazarlara erişimi daha iyi hale getirmektir.
‘BAKLAGİLLERİN GERÇEK PAZAR POTANSİYELİ YENİ YENİ ORTAYA ÇIKIYOR’
Baklagilleri “geleceğin gıdası” olarak tanımlıyorsunuz. Niçin böyle düşünüyorsunuz?
Evet, baklagiller gerçekten de geleceğin gıdası. Geleceğin gıdası çünkü muhteşem bir besin kaynağı. Araştırmacılar, düzenli olarak baklagil tüketen toplumlarda ortalama yaşam süresinin daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Yağ oranı düşük, lif oranı yüksek, vitaminler ve mineraller bakımından zengin. Baklagil içerikleri ve özellikle de baklagil proteinleri gıda imalatı sektörünün yeni yıldızı olmaya aday.
Bitki bazlı proteinlerden üretilen etlerden bezelye sütüne, atıştırmalıktan evcil hayvan mamalarına kadar birçok alanda baklagillerin gerçek potansiyelini yeni yeni keşfediyoruz. Ayrıca, baklagillerin daha fazla üretilmesi ve tüketilmesi, iklim değişikliği ile mücadeleye de yardımcı oluyor.
Çünkü baklagiller düşük bir karbon ayakizine sahip. Bunun yanında toprağı zenginleştiriyor ve diğer protein kaynaklarına göre daha az suya ihtiyaç duyuyor.
Baklagillerin ne kadar besleyici olduğu dünyada yaygın şekilde biliniyor mu? GPC bu konudaki farkındalığı artırmak için neler yapıyor?
2019’da yaklaşık 900 milyon insan ciddi derecede yetersiz beslenmeden muzdaripti. Ancak aynı zamanda 600 milyon insan obez ve 2 milyar insan ise aşırı kiloluydu. Yani dünya liderleri, baklagillerin besleyicilik ve sağlık konusundaki faydalarının farkında değil.
Ancak GPC ve üyeleri, bu alanda harika bir ilerleme kaydetti. Uluslararası Bakliyat Yılı, bu ürünlerin besleyiciliğine dikkat çekme konusunda çok faydalı oldu. 10 Şubat Dünya Baklagiller Günü, BM Gıda ve Tarım Örgütü ile birlikte dünyaya baklagillerin besleyicilik ve diğer alanlardaki muhteşem faydalarını hatırlatmak için çok önemli bir fırsat olacak.
COVID-19 pandemisi bakliyat piyasalarını nasıl etkiledi?
COVID-19’un bakliyat piyasaları üzerinde ciddi bir etkisi oldu. Dünya genelinde karantina önlemleri altında yaşayan milyarlarca insan, tükettikleri yiyecekler konusunda bilinçlendi ve birçoğu da baklagiller gibi sağlıklı ve raf ömrü uzun gıdaları tercih etmeye başladı.
Hem açık hem de paketli ve konserve baklagillere olan talep çok güçlü. Ancak otel, restoran ve kurumsal gıda gibi sektörlerden gelen talepte düşüş görüldü.
Vegan ve fleksitareyen insanların sayısı giderek artıyor. Baklagillerden yapılan bitki temelli et ürünleri popüler hale geliyor. Bitki temelli protein piyasasına ve bu sektörün geleceğine dair görüşlerinizi paylaşır mısınız?
ABD’de perakende gıda pazarı 2019 yılında sadece yüzde 2,2 büyüdü. Ancak Bitki Temelli Gıdalar Derneği’nin verilerine göre bu tür gıdaların satışı aynı dönemde yüzde 11 oranında arttı.
ABD’de bitki bazlı etlerin satışı özellikle son aylarda çok iyi bir performans sergiledi. Bitki bazlı et satışı, mart ayında özellikle stok amacıyla çok yüksekti.
Pandeminin bitki bazlı proteinlere yönelik talebi artıracağını düşünüyor musunuz?
Evet, pandeninin bitki temelli proteinlere olan talebi artırmasını bekliyoruz. Pandemiden önce bile bitki bazlı protein pazarının büyüklüğünün 2020 ile 2025 yılları arasında 10,3 milyar dolardan 14,5 milyar dolara çıkması bekleniyordu.
Pandemi döneminde gıda tedarik zinciri ile ilgili endişeler artarken giderek daha fazla tüketicinin bitki temelli proteinleri talep edeceğini öngörüyoruz. Baklagiller de yeni bitki temelli ürünlerde giderek daha fazla kullanılacak.
GPC’nin bu yılki baklagil üretimi ve tüketimine dair öngörülerini paylaşır mısınız?
Kesin rakamlar henüz elimizde değil. Mercimek, bakla, barbunya, kuru fasulye ve siyah fasulye üretiminde artış bekliyoruz. Kuru bezelye üretiminde önemli bir değişiklik beklenmiyor.
Kabuli tipi nohut üretimi, önceki yıllardan aktarılan stoklardan dolayı düşük olacak. Talebe gelirsek, dünya genelinde baklagillerin tüketiminin en az %10 artmasını bekliyoruz. Kuru fasulye gibi ürünler için talep daha da yüksek olabilirdi ancak stokların yetersiz olmasından dolayı talep üzerinde baskı oluşacak.
Baklagiller için hangi bölgeleri/ülkeleri potansiyel yeni pazarlar olarak görüyorsunuz? Hangi ülkelerde talep artıyor?
Bitki bazlı protein pazarındaki yıllık büyümenin en yüksek kaydedileceği bölge Asya-Pasifik olacak. Bölgenin birçok kesiminde genç nüfusun ağırlığı ve bitki temelli proteinlere yönelik artan ilgi, üreticilerin bölgeye yönelmesini sağladı.
Baklagillere yönelik yeni talebin, ürün inovasyonlarına ve yeme-içme alışkanlıklarındaki globalleşmeye bağlı olarak geleceğini düşünüyoruz.
Örneğin Japonya’da baklagilleri tuzlu yemeklerde yemek gibi bir gelenek yoktur. Ancak ülke genelindeki binlerce 7-Eleven mağazasında Batı tarzı fasulye soslu hotdoglar satılıyor.
Starbucks da Japonya’daki mağazalarında fasulyeli Tex-Mex dürümlerini satışa sundu. Baklagillerden süt taklidi ürünler, yoğurtlar, atıştırmalıklar ve hatta deniz ürünleri benzeri yiyecekler gibi yeni gıdaların sunulması sayesinde sadece Asya’da değil tüm dünya pazarlarında büyük bir potansiyelin ortaya çıkacağını tahmin ediyoruz.
ABD, en büyük baklagil ihracatçıları arasında yer alıyor. Amerikalıların günlük beslenmelerinde baklagil tüketimine ne kadar ilgi gösterdiğini merak ediyorum. ABD’deki baklagil tüketim trendi ile ilgili neler söylersiniz?
ABD’de kişi başına düşen baklagil tüketimi ciddi oranda arttı. Ancak bu, geleneksel ev yemeklerinden ziyade katma değerli ürünler sayesinde oldu. Humus gibi nohutlu ürünler şu anda çok popüler. Bunun yanında baklagilden yapılan makarnaların ve atıştırmalık nohutların satışında da son birkaç yıldır inanılmaz bir artış kaydedildi.
Bunun yanında, ABD’deki Hispanik nüfus giderek artıyor. Bundan dolayı da siyah fasulye ve pintos fasulyesinin büyük gıda üreticileri tarafından satışa sunulduğunu görüyoruz. Son olarak, birçok yeni üründe kullanılmasından dolayı bezelye tozuna yönelik astronomik bir talep artışı da söz konusu.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Daha fazla sayıda kadının tarım ve baklagiller sektöründe çalışmasını arzu ediyorum. Bu, sınırsız potansiyel sunan harika bir meslek. Ulusal dernekler ile şirketlerin, baklagillerin pazara erişiminin sürdürülmesi ve günlük beslenme düzenindeki ağırlığının artırılması adına GPC ile yakından çalışmaya devam etmesi önemli.
Ayrıca hükümetlere de şunu hatırlatmak isterim ki, gıda dağıtım programlarına baklagillerin dahil edilmesi hem vatandaşların sağlığı hem de sağlık harcamalarının azaltılması bakımından faydalı olacaktır.