Giderek kalabalıklaşan dünyamızın nüfusu günümüzde 7 milyara ulaşmıştır. Artan nüfus, beraberinde gıdaya olan ihtiyacı da artırmakta, ancak ihtiyaç duyulan gıda miktarını üretebilmek için gerekli tarım arazileri ve kaynaklar aynı oranda artmamaktadır. Bununla birlikte tüketilen gıdaların insan sağlığı için risk oluşturmaması da günümüzün en önemli konu başlıklarından birisidir. Bu durum, özellikle son yıllarda, uzmanları gıda üretiminde “verim”, “biyogüvenlik” ve “kalite” gibi kavramlar üzerinde araştırma yapmaya itmiştir. Ancak üretimi arttırmanın yanı sıra mevcut üretimdeki kayıpları azaltmak ve mevcut üretimin güvenliğini sağlamak da elzemdir.
Her insan hayatını sağlıklı ve etkin bir şekilde devam ettirebilmek için belirli miktarda ve güvenli besin maddelerine ihtiyaç duymaktadır. Ancak günümüzde, dünya nüfusu ve bununla birlikte gıda ihtiyacı hızla artarken, gıda üretimi için kullanılan tarım arazileri ve kaynaklar aynı artış hızını gösterememektedir. Aynı şekilde üretilen gıdalardaki güvenlik riskleri de, biraz da sanayileşmenin etkisiyle, giderek artmaktadır. Dolayısıyla hem artan ihtiyacı karşılayacak gıdayı üretmek (gıda güvencesi) hem de bunların güvenliğini sağlamak (gıda güvenliği) artık gündemimizdeki yegane konuların başında gelmektedir. Bu ayki sayımızda, gıda güvencesi ve gıda güvenliği konularını, hem insan hem de hayvan beslenmesinde son derece önemli olan tahıl ürünleri üzerinden ele aldık.