BLOG

Buğdayda piyasa beklentileri

14 Kasım 20195 dk okuma

“Buğdayda küresel talep bu yıl artıyor. Dünya buğday ihracatçılarının 2019/20 sezonunda tedarik etmesi gereken ek tüketim miktarı neredeyse 20 milyon ton. Artışın yarısı hayvan yemi, geri kalanı da değirmencilik, nişasta ve etanol endüstrileri kaynaklı. Buğday fiyatları ise son birkaç aydaki düşüşün ardından daha da düşme potansiyeline sahip değil. Rusya’da bile, fiyatlar çiftçiler için üretim marjlarının önemli ölçüde azalacağı seviyelerde geziniyor.”

Andrée DefoisAndrée Defois Başkan Stratégie Grains / Tallage Dünya fiyatlarının daha da düşmesi için ümitlenen buğday tüccarlarının bu ümitlerini kestiği görülüyor. Bugünün fiyatları zaten düşükken, talebin yüksek olması bekleniyor ve arz ile ilgili bazı belirsizlikler de mevcut.

Bununla birlikte, küresel buğday üretimi, bu sezon Avrupa’daki (+ yüzde 12) çok iyi hasadın akabinde ve Karadeniz ülkelerinde (esasen Ukrayna) Hindistan, Çin ve Ortadoğu’da geçen yıla göre daha iyi bir verimin alınmasının ardından güçlü bir şekilde toparlandı. Avustralya’da, bu yılki hasadın geçen yılki felaket sonucu geçmesi gerekiyor. Ancak devam eden kuraklık sebebiyle özellikle de ülkenin doğu bölgelerinde şiddetli olmasından dolayı görünüm pek muhteşem değil. Arjantin’de, geçen yıla göre daha büyük buğday ekim alanı ile potansiyel üretim, şimdiye kadar geçen yılın seviyesini aşma şansı yakalamıştı. Ancak, eylül ayındaki kurak hava ve sıcaklıklardaki düşüş nedeniyle bu olumlu görünüm kayboldu. Ayrıca Kuzey Amerika’daki durum da endişe kaynağı. Sonuçta küresel buğday üretiminin, 35 milyon ton artarak 735 milyon tona çıkması beklenmektedir (+ yüzde 5). Bununla birlikte bu artış, beklenenden düşük kalmakta ve son birkaç haftada üretim tahminleri gitgide düşmektedir.

GÜÇLÜ TALEP Buğdayda küresel talep bu yıl artıyor. Bu durumu ele almak gerekiyor. Çünkü dünya buğday ihracatçılarının 2019/20 sezonunda tedarik etmesi gereken ek tüketim miktarı neredeyse 20 milyon ton. Artışın yarısı hayvan yemi ile ilgili iken geri kalanı da öğütme, nişasta ve etanol endüstrileriyle ilgili.

Nişasta ve etanol endüstrilerinde buğday için artan sanayi talebi, çoğunlukla Avrupa kaynaklı. Buğday fiyatlarının düşmesi, buğday bazlı etanol üreticileri için maliyet üzerinde kazançları canlandırdı. Özellikle bu durum İngiltere için geçerlidir. Bu ülkedeki yüksek hasat ve ticaret yönetmelikleri belirsizliğini korurken (Brexit nedeniyle suların iyice bulanıklaşmasından önce) yeni sezon ilk döneminde mümkün olduğunca fazla malı paraya çevirme gerekliliği ile buğday fiyatları önemli ölçüde düştü. AB’nin kuzey ve doğu bölgelerinde üretim kapasitelerinin yükselmesi nedeniyle de nişasta üretiminde buğday talebi artıyor.

Avrupalı değirmencilere yönelik görünüm oldukça kötü. Çünkü birçok ülke (çoğunlukla Afrika’da) kendi un sanayilerini geliştirirken Avrupa’dan un ithalatını azaltıyor. Aksine öğütmelik buğday ihtiyacının, 2018/19 sezonundaki düşüşün ardından Sahra-altı Afrika’da (+1 milyon ton), Ortadoğu’da (+0.8 milyon ton), Güneydoğu Asya’da (+1.6 milyon ton), Hindistan’da (+1.3 milyon ton) ve Güney Amerika’da (+0.7 milyon ton) artması beklenmektedir. Bunun nedeni kısmen, bazı ülkelerin çatışmalar veya ekonomik sorunlar nedeniyle olağan tahıl üretimini sağlayamamalarından kaynaklanmaktadır.

Ayrıca, bazı Asya ülkeleri (örneğin Bangladeş’te) maliyet nedenleriyle buğday yerine pirinç tüketimine öncelik verdi. Afrika’daki artan nüfus ve Asya’daki beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle birlikte oluşan insan tüketimindeki yapısal büyüme ile bazı Ortadoğu ülkeleri ve Afganistan gibi kısıtlı ithalat kapasitesine sahip ülkelerdeki büyük buğday hasadı, bu yıl büyümeyi tekrar tesis edecek.

YEM SEKTÖRÜNDE BUĞDAY TALEBİ ARTTI

Buğday arzının artması ile birlikte özellikle de hayvan tüketimi açısından buğday daha da kolay ulaşılabilir hale geliyor. Ancak buğdayın endüstriyel hayvan yemlerinde bir içerik maddesi olarak konumu da gelişiyor. Çünkü fiyatı - mısır fiyatından daha yüksek olmasına rağmen - diğer karma yem içeriklerine karşı geçen yıla göre daha rekabetçi. Asya’daki Afrika domuz vebası salgınının toplam hayvan yemi ihtiyacını ciddi şekilde azaltmasına karşın dünya genelinde bugünden 2020’nin ortalarına kadar hayvan yemi sektöründe ek 10 milyon ton buğday tüketimi bekleniyor.

GÜÇLÜ TİCARET VE DÜŞÜK STOK

Sonuç olarak, küresel buğday ticareti 2019/2020 döneminde artacak (yaklaşık 9-164 milyon ton). Bu şekilde Karadeniz ülkelerinin yanı sıra Arjantin, Avustralya ve Avrupa Birliği ülkeleri ellerindekini ihraç edeceklerdir (tabii ki kendi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra).

Diğer yandan ABD buğdayı, Afrika ve Ortadoğu ülke pazarları için Karadeniz ve Avrupa Birliği’ne göre çok pahalı kalmaktadır. Bu yüzden ABD’nin var olan fiyatlar çerçevesinde geçen yıla göre daha fazla ürün ihraç edeceğine yönelik ümitler düşük.

Rusya’nın 34.5 milyon ton ve Ukrayna’nın da 19.1 milyon ton buğday ihraç etmesi, bu iki ülkede de devreden stokların düşük olması bekleniyor. Bu durum Kazakistan, Avustralya, Kanada ve Arjantin için de geçerli. Avrupa Birliği’ndeki stoğun ise geçen yıla göre küçük bir oranda yükselmesi bekleniyor.

Bu yüzden ABD’deki ciddi stoğa rağmen başlıca buğday ihracatçıları tarafından tutulan stoklar, küresel talebin artması nedeniyle 2020 yılında düşecek. 30 Haziran 2020’de küresel stoğun 105 günlük tüketime denk olması bekleniyor. Bu rakam Haziran 2019’da 115, 2018’de 122 gün ve 2017’de 130 gündü. Tüm dünya ülkeleri dahil edildiğinde, küresel stok biraz daha yavaş bir şekilde daralacak.

Buğday fiyatları ise son birkaç aydaki düşüşün ardından daha da düşme potansiyeline sahip değil. Hele ki Rusya limanlarındaki fiyatların, bu ülke içindeki fiyatlardan daha düşük olduğu günlerden geçtiğimizi göz önüne alırsak…Rusya’da bile fiyatların gezindiği seviye, çiftçilerin üretim kazançlarının önemli ölçüde düşeceği bir yerde. Fransa’da 168 € / ton’luk mevcut FOB Rouen fiyatı 150-155 € / tonluk üreticiden alış fiyatına tekabül ediyor. Bu da üretimin değişken giderlerini (gübre, ekin koruma ve tohumlar gibi) ancak karşılıyor manasına gelmektedir. Bu nedenle, önümüzdeki aylarda fiyatlar artabilir. Karadeniz’deki buğday fiyatlarının artması, başka yerlerde de fiyatın yukarıya doğru çıkması için baskıyı tetikleyebilir. Arjantin ve Avustralya’da hasat görünümleri daha da kötüye giderse, potansiyel fiyat artışı yükselecektir.

Ayrıca, buğdayın mısırla şiddetle rekabet ettiği düşünüldüğünde, mısır fiyatlarındaki herhangi bir artış, buğday fiyatlarındaki artış potansiyelini artıracaktır. Olumsuz olaylar ile Güney Amerika’da mısır ekimi ve / veya hasadında zarar olursa veya ABD Tarım Bakanlığı ülke için mısır üretim tahminlerini daha da azaltırsa, böyle bir ihtimal daha da güçlenir. Arjantin’in, ülkedeki ekonomik krize karşı daha da müdahaleci bir siyasi çerçeve ile getirdiği önlemlerin de yakından takip edilmesi gerekmektedir. Şu anda dünya pazarında anahtar konumda bir ihracatçı olan Arjantin, ihracatını azaltırsa, dünyanın diğer bölgelerinde buğday fiyatları yükselebilir. Son olarak, Ortadoğu’daki gerilimler petrol fiyatlarında kalıcı bir yükselişe neden olursa, etanol için talep artabilir - bu da buğday fiyatlarındaki yükseliş potansiyelini güçlendirir.

Yine de 2019/2020 sezonunda küresel arpa ve mısır fiyatının – talebi yakalamak için mücadele halindeler – düşük kalacağı gerçeği (hasadı etkileyecek kötü bir hava durumu olmayacağı varsayımı) gibi piyasayı düşürme eğilimi olan faktörlerin olabileceğini göz ardı etmemek önemlidir. Arpa ve mısırın, buğday fiyatları üzerinde ılımlı bir etkisi olacaktır. Ancak buğday fiyatlarının artmasını engelleyemeyecektir. Bu süreçte eğer ithalatçı ülkelerdeki mevcut ekonomik ve finansal sıkıntılar daha da kötüye giderse, buğday fiyatlarındaki artış da düşebilir.

Konuk Yazar Kategorisindeki Yazılar