Elena Faige Neroba
Kıdemli Ekonomist
İş Geliştirme Müdürü
Maxigrain
“Neredeyse tüm hükümetler, un ve makarna için süpermarketlere akın eden insanlar gibi stok yapmaya çalışıyor. Boş raflar sadece paniği artırıyor ve insanlar huzur içinde uyuyabilmek için fiyat etiketine bakmadan ne bulursa alıyor. İnsanoğlunun başlıca tahılı olan buğdayın fiyatı hızla artıyor. İhracatçı ülkeler bu durumdan önce memnun oldu. Ancak sonra endişe etmeye başladılar: Ya bize de yetmezse?”
Karantinada garip davranan sadece insanlar değil. Mısır ve buğday bugünlerde birbirinden tamamen farklı davranışlar sergiliyor. Bu da anlaşılabilir. Çünkü buğday daha çok gıda olarak tüketilirken, mısır etanol ve hayvan yemi kaynağı olarak kullanılıyor.
Konuya, geçtiğimiz ayın en sansasyonel gelişmesiyle başlayalım. WTI petrol fiyatlarının eksiye düşmesinin arkasında birkaç sebep var. Birincisi, petrol üretim miktarı çok fazlayken talep düşük kaldı. Örneğin uçuşların %70’i iptal oldu. Bunun yanında diğer alanlarda petrol kullanımı da azaldı. Bu da stokların artmasına neden oldu ve petrolü depolamak, ürünün kendisinden daha pahalı hale geldi.
İkincisi, petrol üretimini azaltma konusunda yapılan anlaşmanın 1 Mayıs tarihinde yürürlüğe girmesi kararlaştırıldı. 20 Nisan tarihinde, satın alınan WTI petrollerinin vadesi gelmiş ve ürün teslim alınmaya hazırdı. Ancak bu petrolü kimse fiziksel olarak satın almak istemiyordu. Ancak ertesi gün yapılan işlemlerde fiyatlar nispeten toparlanmıştı.
Üçüncüsü, Suudi Arabistan anlaşmaya rağmen petrol fiyatları ile ilgili savaşı sürdürüyor ve Avrupa ve Asya piyasalarındaki rakiplerini zor durumda bırakmaya çalışıyordu. Fiziksel kontratlar 11-13$ seviyesinden işlem görüyordu. Ancak Suudi hükümeti de bu tür işlemlere son verdi.
Talep düşük kaldığı sürece, depolarda yer açılana kadar fiyatlar da düşük kalmaya devam edecek. En iyimser senaryolarda bile talebin ancak 2020’nin üçüncü çeyreğinde toparlanması bekleniyor. Petrol fiyatlarının 2019 yılı sonundaki seviyesine çıkabilmesi için petrol arzının daha da azaltılması gerekiyor.
BUĞDAY
Neredeyse tüm hükümetler, un ve makarna almak için süpermarketlere akın eden insanlar gibi stok yapmaya çalışıyor. Boş raflar sadece paniği artırıyor ve insanlar huzur içinde uyuyabilmek için fiyat etiketine bakmadan ne bulursa alıyor. İnsanoğlunun başlıca tahılı olan buğdayın fiyatı hızla artıyor. İhracatçı ülkeler bu durumdan önce memnun olmuşlardır. Ancak sonra endişe etmeye başladılar: Ya bize de yetmezse?
Rusya, Avrasya Ekonomik Birliği dışına nisan ayında yapılacak buğday (ve diğer tahılların) ihracatını 7 milyon tonla sınırladı. Sevkiyat imkanları olmadığı için, ihracatçılar bu kotayı kullanmadı ancak rezerve ettiler. Gelişmeleri öngöremeyen ihracatçılar ise bundan memnun kalmadı ve şikayetlerini bakanlığa ilettiler. Kazakistan ise mayıs ayı için ihracat kotasını 250 bin tona çıkardı.
İhracatın Avrasya Ekonomik Birliği’ne serbest şekilde yapılabilmesi ve birlik dışına yeniden ihraç edilmesinin de yasaklanmaması, kotanın anlamlı olmayacağına dair eleştirilerin de dile getirilmesine neden oldu.
Ukraynalı ihracatçılar ise itaatkar davrandı. Buğday ihracatı yavaşladı ve öngörülen normlarda gerçekleşti. İhracatçıların stokları doldurma arzusu ve kotalardaki belirsizlik strese neden oldu, ancak taşlar yerine oturmaya başladı.
Ukrayna hükümeti mısır ihracatını 29,3 milyon ton ile kısıtlama yönündeki düşünceyi benimsemiş olsaydı bu adil olmayacak ve buğday hikayesinde olduğu gibi ortalığı karıştıracaktı. Ancak hükümet, piyasadan gelen itirazlara kulak verdi ve bu fikri dışladı.
Avrupa ve Karadeniz bölgesine bu yıl yeterince yağış düşmemesi, buğday piyasalarında ateşe benzin döktü. Arjantin ve Avustralya’da bu yıl ekilecek buğdayda verimin düşeceği tahmin ediliyordu. Ancak Avrupa ve Karadeniz’deki durumun bundan daha da kötü olabileceğinden endişe ediliyor.
Ancak mayıs ayı başı itibariyle alıcılar zaten toktu. Avrupa ve Karadeniz bölgesi ile Brezilya’da yağmur mevsimi zaten geçtiği için kuraklık sebebiyle ürün kaybı ihtimali azaldı. Kuru ve sıcak hava Arjantin’de soya fasulyesi ve mısır hasadını kolaylaştırırken, ABD’de ise bu ürünlerin ekimine yardımcı oldu.
Avrupa’nın kuzeyinde ve orta kesimlerinde görülen aşırı yağışlar, kış ve bahar ürünlerinde nem artışına yol açtı. Ayrıca Avrupa’nın güneyinde ve Ukrayna’da 10 ila 30 mm yağış bırakan bir hava dalgası etkili oldu ve kış buğdayının kalitesini artırdı. Ukrayna’nın yanı sıra Rusya’nın Stravrapol ve Krasnodar bölgelerindeki yağışın kış ürünlerindeki nem açığını gidermesi bekleniyor. Odessa bölgesinde ise kış ve bahar ürünlerinin bir kısmı kuraklıktan dolayı kurudu. Mutedil yağışların kış buğdayının kalitesini artırması ve bahar buğdayının gelişmesine katkı sağlaması bekleniyor.
Brezilya’da tüccarlar, haftalardır yağmur düşmemesinden endişeli. Bazı bölgeler için öngörülen yağışlar, mısırda tozlaşma ve dolgunluğa yardımcı olacak. Dünya genelinde mısır stoklarının yüksek olmasından dolayı fiyatlarda artış beklenmiyor.
Arjantin’de yağışların yerini sıcak ve kuru havanın almasıyla soya fasulyesi ve mısır hasadı yeniden başlayacak. Bu ürünlerin ihracatı, Parana nehrinin seviyesinin düşmesi nedeniyle yavaşladı.
Batı Avustralya’da yağışlar topraktaki nem oranını ve kış buğdayının verimini artırıyor. Doğu Avustralya’da yeterli yağışlar, yeni bir kış buğdayı mahsulü ihtimalini yükseltiyor.
Fransa limanlarından buğday ihracatı aktif şekilde devam ediyor, ancak alıcıların yeni mahsul tahıllara rağbet gösterdiği belirtiliyor.
AB ve Karadeniz bölgesindeki hava şartlarının iyileştiğine ve yeni bir mahsul ihtimalinin arttığına dair haberler Amerikan buğday piyasalarında düşüşe neden oluyor. Chicago borsasında vadeli buğday fiyatları, 19 Mart’tan bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Arjantin’in %11,5 proteine sahip eski mahsul haziran ayı çıkışlı buğdayının ton fiyatı 235$ FOB, aralık ayı çıkışlı
yeni mahsul buğdayının ton fiyatı ise 200$ FOB ile satışa sunuluyor.
İhracat vergilerinin artacağına yönelik endişelerden dolayı, Arjantinli çiftçiler bir haftada 485 bin ton yeni mahsul buğday satışı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl aynı dönemde yapılan haftalık buğday satışı ise 46 bin ton civarındaydı.
Moldova’da Tarım Bakanlığı, kuraklık nedeniyle buğday mahsulünün %40 ila 50’sini kaybedebileceklerini açıkladı. Romanya’da da ürünler kuraklıktan büyük ölçüde etkilendi. Son yağışlar durumu bir miktar iyileştirse de yaz aylarının çok sıcak ve kurak geçmesi bekleniyor.
MISIR
Sıkı karantina önlemleri, buğdayın aksine mısır fiyatlarını vurdu. Mısır üretimi miktarı her geçen yıl artıyor. ABD ve Ukrayna ekim alanlarını genişletti. Etanol piyasası öldüğü için tüketim ise rekor seviyede düşüyor. Amerika’daki vadeli mısır piyasaları üzerinde baskı oluşturan bir faktör daha söz konusu. Fabrikalarda çalışmaya ara verildiği için et üretimi düşüyor. HO-RE-CA (Otel-Restoran-Cafe) sektörü fiilen durduğu için canlı hayvana talep bıçak gibi kesilmiş durumda. Bu da yem tüketimini azaltıyor. ABD’nin mısır ihraç etme potansiyeli beklentilerin üzerine çıkarken, yeni sezona dünya genelinde büyük stoklarla giriliyor.
Ancak bu durum sonsuza kadar sürecek değil. Karantina önlemlerinin biraz gevşetilmesi, ekonomiye de hareket getirmeye başladı. Akaryakıt talebinde hafif artış görüldü. Petrol fiyatlarının nispeten toparlanması, Amerikan borsalarında mısır fiyatlarıyla kısmen desteklendi, ancak fiziksel piyasalarda fiyatlar hâlâ düşük seyrediyor.
Mayıs ayının ilk haftası için petrol fiyatları, ABD’nin bazı eyaletlerinde fabrikaların yeniden çalışmaya başlayacağı beklentisi ile artmıştı. Etanol üretimindeki düşüş ve Asya pazarlarında daha düşük fiyatlar, vadeli mısır işlemlerini baskılasa da sezon sonuna doğru petrol fiyatlarının toparlanması ile mısır fiyatlarında da iyileşme görüldü.
ABD’de etanol üretimi bir haftada %5 düşüşle günlük 537 bin varile geriledi. Etanol üretimi için kullanılan mısır miktarı ise haftalık 1,43 milyon tonda kaldı. Geçtiğimiz yıl bu miktar haftalık ortalama 2,8 milyon ton civarındaydı.
Tayvan merkezli MFIG şirketinin ağustos ayı çıkışlı Brezilya mısırını 171$/ t C&F fiyatla satın alması, piyasalar üzerindeki baskıyı artırdı. Brezilya mısırının fiyatı $ 152 / t C&F ve Amerikan mısırının fiyatı ise 141$ / t C&F fiyata geriledi.
Ukrayna’da mısır fiyatlarında bir dengesizlik söz konusu. Mayıs-Haziran çıkışlı FOB fiyatlar kademeli olarak düşerken, daha önce yapılan anlaşmaları kapatmak isteyen tüccarlar ise limanlardaki stokları yüksek seviyede tutuyor. Üreticiler ise iç piyasadaki fabrikaların yüksek fiyat verdiği bir ortamda fiyatların daha da yükseleceği beklentisiyle satış işlemlerini yavaşlatmış durumda.
Global mısır piyasası üzerinde baskı yapan faktörler arasında; düşen petrol fiyatları, AB ülkelerinde mısır ithalatında vergilerin artması, ABD ve Ukrayna’da elverişli hava şartlarından dolayı ekim faaliyetlerinin olumlu seyretmesi yer alıyor. ABD’nin Ortabatı eyaletlerinde sıcak hava ve mutedil yağışlar, mısır ekiminin yoğun şekilde yapılmasına izin verdi. 3 Mayıs itibariyle ekimin yapıldığı alanların oranı %51’i buldu. Son beş yılın aynı tarihteki ekim oranı ortalaması ise %39 civarındaydı. Beklenen şiddetli yağışlardan önce ekim işlemlerinin hızla tamamlanması bekleniyor.
Avrupa Birliği’nin mısır, sorgum ve çavdar ithalatında gümrük duvarlarını önce ton başına 5,27 €’ya ve ardından da 10,4 €’ya yükseltmesi, ABD’de mısır fiyatlarını düşürdü.
Bu durum, Avrupa Birliği’ne buğday ihracatını geçtiğimiz yıla göre %14 oranında düşürdü. Gümrük duvarları, Ukrayna mısırının da rekabet gücünü kırıyor ve fiyatların düşmesine yol açıyor. Ancak rakiplerin gümrük ve lojistik masraflarına rağmen Romanya mısırına diğer AB ülkelerinden gelen talep düşük. Çünkü Temmuz-Ağustos aylarında Brezilya’dan sevk edilecek mısırın fiyatı çok daha makul.
Ukrayna’da 5 Mayıs itibariyle 3,96 milyon hektar alana mısır ekildi ve planlanan alanların %73’ü için ekim işlemleri tamamlandı. Son dönemdeki yağışların da mahsule olumlu etki yapması bekleniyor.
Güney Kore merkezli NOFI, mayıs ayı başında Ekim ayı çıkışlı iki sevkiyat sipariş etti ve bu da arz fazlası nedeniyle tahıl fiyatlarının kademeli olarak düşeceğini gösterdi.
Piyasaların zaten hasta olduğuna veya yakında iyileşeceğine inanmak istiyorum.