“Muhteşem Yedili” olarak adlandırılan dünyanın en büyük 7 tahıl tedarikçisi (ABD, Rusya, Ukrayna, Kanada, Avustralya, Arjantin ve Brezilya), son 6 yılın en düşük rekoltesiyle karşı karşıya. Ancak bu ülkeler, cazip fiyatlar karşısında maksimum ihracatı hedefliyor. Piyasadaki tüm oyuncular, buğday fiyatlarının son 5 yılın en yüksek seviyesinde olacağını zaten hissetmişlerdi… AB ve Avustralya’da da kuraklığın vurduğu buğday, aydan aya düşerek, AB için son 7 yılın en düşük seviyesi olan 137,5 milyon tona, Avustralya için son 12 yılın en düşük seviyesi olan 20 milyon tona geriledi.
“Büyük ekinler daha da büyür, küçükler de küçülür” diye eski bir deyiş vardır. Bu sezon piyasa analistleri, kuraklık sebebiyle gözden çıkarılan Avustralya ve Avrupa Birliği ekinlerinden ne kadar kayıp olacağına dair tahminlerde birbirleriyle yarışıp durdu. Rusya’daki tahıl rekoltesinin durumu, ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) tahminlerini bir aşağı bir yukarı sürekli değiştirmesiyle dalgalanıp durunca Chicago Ticaret Odası hareketlindi ve zaten karışık ola piyasa da alt-üst oldu. Şimdi yetkililerin Rus buğday ihracatının durulması için alternatif bir metot bulması ya da Arjantin’deki gibi tahıl ihracatına yeni vergilerle bütçeyi denkleştirmeye çalışan ülkeler sebebiyle durum daha da karmaşık hale geldi. Karadeniz menşeli buğdayın 2018/19 dönemindeki 1 numaralı rakibi Amerikan buğdayı. Amerikan buğdayının piyasada aralık ayından sonra bollaşması bekleniyor. Karadeniz buğdayı ise şimdiden tükendi bile. İşler çok hızlı gelişiyor ve bu yıl, yatırımcılar için sürekli odaklanmaları gereken bir aksiyon filmini andırıyor.
BUĞDAY PİYASASI
“Muhteşem Yedili” olarak adlandırılan dünyanın en büyük 7 tahıl tedarikçisi (ABD, Rusya, Ukrayna, Kanada, Avustralya, Arjantin ve Brezilya), son 6 yılın en düşük rekoltesiyle karşı karşıya. Ancak bu ülkeler, cazip fiyatlar karşısında maksimum ihracatı hedefliyor.
Piyasadaki tüm oyuncular, buğday fiyatlarının son 5 yılın en yüksek seviyesinde olacağını zaten hissetmişlerdi. ABD Tarım Bakanlığı, en büyük 7 ihracatçının hâlâ 2018/19 döneminde, bir önceki döneme göre sadece 1 milyon ton az ihracat yapacağını gösteriyor. Peki nasıl? Tüm peri masallarındaki gibi önceki yılın stoklarının kıyısından köşesinden eksilterek ve yerel tüketimde kemerleri sıkarak... Ne de olsa Asya ve Afrika’dan gelen taleplerin mahmuzladığı güzel paraların tadını çıkarmanın vakti geldi.
FİYATLARI ALEVLENDİREN
“SEZON KAHRAMANLARI”
AB ve Avustralya’da kuraklığın vurduğu buğday, aydan aya düşerek, AB için son 7 yılın en düşük seviyesi olan 137,5 milyon tona, Avustralya için son 12 yılın en düşük seviyesi olan 20 milyon tona düştü. Çiftçiler genellikle ambara girmeden ürünü ölçmezler. Analistler, Güney Yarımküre’de Batı Avustralya hasadının rekor seviyeye gelmesi ve ülkenin genel ihracatının 14 milyon tona ulaşacağını bangır bangır söylüyorlardı. Bu da geçtiğimiz yılki 14,5 milyon tona gerçekten çok yakındı. Ama ne demişler? “Dereyi görmeden paçaları sıvama!” Ülke genelindeki don, bu umutları baltaladı ve rekoltenin 19 milyon tonun da altına düşebileceği tahminleri yapılır oldu. Bu durumda ihracat da 10-11 milyon ton civarında kalacak. AB mahsulünde ise rekolte düşük de olsa yüksek kalite sayesinde Avrupalı değirmencilerin ihtiyaçları karşılanacak. Fakat yem sektörü için ithalat yapılması gerekeceğinden, Ukrayna’nın yemlik buğdayına talep artacak.
USDA tahminlerine göre, bu yılki buğday verimi bir önceki yıla göre düşük de olsa Ukrayna ve Rusya yine de etkileyici bir rekolte elde edecek. Ukrayna 25 milyon ton, Rusya ise 71 milyon ton üretim gerçekleştirecek. Şu ana kadar Ukrayna’daki durum Rusya’ya göre daha sakin, çünkü gelecekten daha umutlular. Ukrayna Tarım Bakanlığı, 2018/19 dönemindeki buğday ihracatının 16 milyon ton olmasını bekliyor ve bunun yarısını öğütmelik, yarısını da yemlik buğday oluşturacak. Bununla birlikte, Ukrayna tahıl piyasası, bitki sağlığı kontrolleriyle ilgili değişikliklerden endişeli (Mykolaiv bölgesinde izin belgesi için başvuru prosedürlerinde değişiklik sebebiyle başvurular 17 Ekim 2018’e kadar askıya alındı).
Rus piyasasını tanımlayan anahtar kelime ise “belirsizlik”. Rekolte konusundaki belirsizlik, ihraç edilebilir arzın sorgulanmasına neden oluyor. Bu yüzden de hükümetin nasıl müdahale edebileceğini bilen tecrübeli sektör paydaşlarının ihracata hız vermesi, “her şeyi bilen” adamlar muamelesi görmelerine yol açıyor. Ağustos ayı sonundaki söylentiler, Rusya’nın 2018/19 döneminde 30 milyon ton ihracata (25 milyon tonu buğday olmak üzere) ulaştığında yurtdışına tahıl satışına sınırlandırma getireceği yönündeydi. Bu ihracat hacmine aralık ayı sonunda ulaşılması bekleniyor. Eylül ayı sonunda ise Rusya Tarım Bakanlığı, tahıl rekoltesinin 30 milyon tonu buğday olmak üzere 105 milyon tonu aşması halinde 2018/19 döneminde tahıl ihracatının 35-37 milyon ton aralığında olmasını beklediklerini açıkladı. Fakat bakanlık daha önce 100 milyon ton üretim durumunda 40-45 milyon ton ihracat tahmininde bulunmuştu. Yetkililer, eylül ayı ortalarına doğru, daha sıkı kontrollerle ihracatı dizginlemekten bahsetmeye başladı. Buna ek olarak, Sibirya ve Ural bölgelerinde yağmur ve kar sebebiyle zamanında hasat yapılamamasından dolayı Rus buğdayında rekolte tahminleri 71 milyon tondan 67-69 milyon tona düşürüldü. Bu miktar, geçtiğimiz yılki 85,8 milyon tona göre düşük gibi görünse de Rusya’nın şu ana kadarki en iyi üçüncü hasadı. Bu yüzden Karadeniz ülkeleri avantajlı bir konumda gibi görünüyor. Piyasada, Rusya’nın bir yıl öncesine göre 10 milyon ton daha az ihracat yapacağını tahmin ediyor. Bahar buğdayı veriminin beklenenden yüksek olmasına rağmen, bunları Karadeniz limanlarına taşıma masrafının yüksek olması sebebiyle, Rus buğdayı ihracatının 30-32 milyon tonu fazla aşmayacağı belirtiliyor.
Bu yıl avantajlı konumda olan diğer bir ülke ise Arjantin. USDA tahminlerine göre Arjantin bu yıl 19,5 milyon ton buğday üretimiyle ve 14,2 milyon tonluk ihracat ile iki rekor birden kıracak. Ancak gözlemciler, bitki gelişmesinin kritik döneminde nem yetersizliğine dikkat çekerek bu kadar parlak bir sonuca ulaşılamayabileceğini belirtiyor. Bunun yanında Arjantinli ihracatçılar, hükümetin buğday ve mısır ihracatına yüzde 10’luk ek vergi getirmesi sebebiyle satışların gecikebileceğini ve Aralık-Ocak döneminde yapılabileceğini belirtiyor. Dahası, yetkililer bu vergiye üçte bir oranında ek bir zam getirmeyi planlıyor.
USDA tahminlerine göre Kanada’da da buğday üretimi 31,5 milyon tonu bulacak. Kanada İstatistik Kurumu’na göre ise 29-30 milyon ton civarında olacak. Yüksek proteinli Kanada ve Avustralya buğdayını tercih eden Çin’in Rusya ve Kazakistan’dan da alım yapabileceği belirtiliyor. Rusya’nın buğday üretiminde hacim bakımından en büyük rakibi ABD ise bir önceki döneme göre 4 milyon ton artışla 51 milyon ton üretim yapacağını tahmin ediyor. Amerikalı ihracatçılar, genellikle Karadeniz arzının sıkılaştığı Aralık-Ocak döneminden sonra avantaj sağlıyor.
KALİTE SORUNLARI İHRACAT
ROTALARINI ETKİLEYECEK
Kuraklık sebebiyle buğday hasadının erken başlaması buğday fiyatlarını baskıladı. Ancak bu “fırtına öncesi sessizlikti.” Stokların az olması ve çiftçilerin ürünü bekletmeleri fiyatları fırlattı. Önceki yıl Rusya’da büyük bir hasat yapılmış olması sebebiyle ithalatçılar böyle bir gelişmeye karşı hazırlıksızdı. Yüksek fiyatla buğday satın almaktan kaçınan ithalatçılar “uygun olmayan kalite” bahanesiyle Karadeniz buğdayının fiyatından indirim yaptırmaya çalıştılar. Burada söz konusu olan kalite sorunları Fusarium (Endonezya, Mısır, Tayland, Japonya tarafından yasaklı), Tilletia (Endonezya, Mısır, Tayland, Japonya, İsrail, Suriye tarafından yasaklı) ve Alternaria (Malezya ve Suriye’ye gidecek kargolarda bulunmamalı) mantar kirlenmesinin yanı sıra miktarı kritik önemde olmasa da filiz vermiş buğdaylardı.
Öte yandan ihracat kısıtlaması her zaman gündemde olan Rus buğdayı, böylesi riskler için hazırlıklı olmadığından, gelişen Asya piyasalarına yapılacak arzı azaltabilirdi. APK-Inform ajansının araştırmasına göre, bu sezon Ukrayna buğdayının ortalama protein içeriği %11,9, Rus buğdayının ise %12,27 oldu (yıllık yüzde 0,3 düşüş). Rus buğdayının kalitesi genel olarak Avrupa buğdayı düzeyinde ve hatta yumuşak Amerikan çeşitlerinden daha iyi.
KUR SORUNLARI, İTHALATÇILARI
YEREL ÜRETİME ODAKLANMAYA İTİYOR
Türk lirasındaki değer kaybı, Türk ithalatçıların piyasaya girmeyi ertelemesine yol açtı. USDA tahminlerine göre buğday üretimi, geçtiğimiz yıla göre 2 milyon ton düşerek 19 milyon ton civarında gerçekleşecek. Yerel danışmanlık firması Sunseedman ise bu konuda daha kötümser ve 17-18 milyon tonluk rekolte bekliyor. TMO’nun stoktaki 2 milyon ton buğdayı ağustos ayında indirimli fiyattan satışa çıkarması ve hükümetin de 5 Eylül’de sadece ithal edilen buğdaydan elde edilen unun ihraç edilebileceği kararı alması, değirmencileri zor durumda bıraktı. Çünkü artık TMO rezervlerinden yararlanmaları mümkün değildi. Türkiye, 14 Ağustos’ta TMO’ya 31 Mayıs 2019’a kadar sıfır gümrükle 750 bin ton buğday ithal etme izni verdi. Daha önce buğday ithalatında %45’lik gümrük vergisi uygulanıyordu. Bu kararın üzerinden sadece bir ay geçmişken, TMO 252 milyon tonluk bir ihaleye çıkmak zorunda kaldı ve anlaşmayı ruble cinsinden imzalamaya da hazır olduğunu belirtti. Türkiye, buğdayı daha çok un üretimi için ithal ettiğinden, Rus menşeli buğdayın bu piyasayı domine etmesi bekleniyor.
“DEVASA” MISIR
Mısır piyasasında fiyatlar, ABD’nin en yüksek 2. rekolte olan 376 milyon tona ulaşacağı ve Ukrayna’da 31 milyon tonluk üretim gerçekleşeceği yönündeki tahminler sebebiyle düşmeye en çok yatkın olan piyasa konumunda. Burada da çiftçiler stokları elde tutup daha iyi fiyatların oluşmasını bekliyor. Bunun yanında Romanya ve Sırbistan’dan sert bir rekabet bekleniyor. Ayrıca Brezilya’nın 2018/19 döneminde 100 milyon tonluk mısır üretimini tarihinde ilk kez aşması bekleniyor. Arjantin’de 2018/19 üretimi için tahminler 2-3 milyon ton kadar düşürülerek 43 milyon tona indirilse de bu miktar da üretim rekoru anlamına gelecek. Arjantinli çiftçiler, dolar başına 4 pesoluk ek gümrük vergisine hızlı bir şekilde tepki verdi. Bu verginin, ekim ayında başlayacak Ukrayna ihracatına avantaj sağlaması bekleniyor. Amerikan menşeli mısıra %25 oranında gümrük vergisi koyan Çin ve AB’nin de Ukrayna mısırına yönelik talebi artıracağı öngörülüyor. Diğer
ARPA PİYASASI DAHA GÜVENLİ
USDA verilerine göre, global stokların 18 milyon tona inerek 35 yılın en düşük seviyesine gelen arpa piyasası şu ana kadar buğday ve mısıra göre daha güvenli bir şekilde seyrediyor. AB’deki hasat tahmini önceki yıla göre yüzde 2’lik düşüşle 57,65 milyon ton ve Avustralya’daki hasat tahmini yüzde 12 düşüşle 7,8 milyon ton seviyesine işaret ediyor. Ukrayna’da ise yüzde 12 düşüşle 7,6 milyon ton hasat bekleniyor. USDA, şu ana kadar Türkiye’nin 2018/19 döneminde sadece 100 bin ton arpa ithal etmesini bekliyordu. Fakat TMO’ya 31 Mayıs 2019’a kadar sıfır gümrükle 700 bin ton arpa ithal etme izni verildi. (Normalde arpa ithalatına %35 gümrük vergisi uygulanıyor). TMO, 9-30 Ekim’de yüklenmek üzere 246 bin tonluk arpa alımı için teklif istedi.
Öte yandan, Çin’deki domuz yetiştiriciliği sektörünü vuran domuz vebası sebebiyle bu ülkenin arpa ithalatı da daha önce beklendiği kadar yüksek olmayabilir. Suudi Arabistan ithalatı düşürmeye çalışırken, daha ucuz alternatiflere yöneliyor. 19 Eylül itibariyle Ukrayna 1,82 milyon ton arpa ihraç etti. Bu miktar, 2018/19 ihracat tahminlerinin %42’sine ulaştı. Zaten dar olan stoklar daha da azaldı.