Türkiye değirmencilik endüstrisinin usta diagramcılarından Noyan Erik, yılların birikimini ve tecrübesini, 1-9 Temmuz 2017 tarihleri arasında İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde düzenlediği gönüllü “Diyagram Teknolojileri” eğitimiyle, değirmencilik sektörünün genç temsilcileriyle paylaştı.
Noyan Erik, Türkiye değirmencilik sektörünün en önemli temsilcilerinden biri. Usta diagramcı, Alman Değirencilik Okulu’nda gördüğü eğitimi ve değirmencilik sektöründeki uzun yıllara dayanan tecrübesini, sektörün hizmetine sunmaya devam ediyor. Bir ustanın bilgi ve birikimine değer veren birkaç öğrencinin de talebiyle İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Yaşam Merkezi’nde sektörün genç üyelerine 9 günlük yoğun bir eğitim veren Noyan Erik, bir kez sektöre örnek oldu.
Çok uzun yıllar boyunca gerek teknoloji üreticileri gerekse un değirmencileriyle birlikte çok sayıda tesisin başarıyla hayata geçirilmesine katkı sağlayan Erik, özellikle eğitim konusunda özel bir duyarlılığa sahip. Gerek Değirmenci Dergisi’ne verdiği demeçlerde gerekse diğer platformlarda sık sık değirmencilik eğitiminin önemine vurguda bulunan Erik, 1-9 Temmuz 2017 tarihleri arasında gönüllü olarak düzenlediği eğitimlerde sektörün genç beyinlerine ışık tuttu.
DEĞİRMENCİLİK ÖĞRENCİLERİNDEN GELEN TALEP…
Konuyla ilgili kendisiyle görüştüğümüz Erik, bu eğitim fikrinin nasıl oluştuğunu şu sözlerle anlattı: “Değirmencilik Meslek Yüksekokulu’ndan mezun olan birkaç genç bana ulaştı ve 2 yıllık eğitimleri boyunca meslekleri konusunda yeterli bilgi edinemediklerini söyleyerek un sanayinde tutunabilmek için kendilerine eğitim konusunda yardımcı olmamı ısrarla istediler. Evvelden beri değirmencilik mesleğinde öğrenimin gerekliliğini ve ülkemiz için önemini savunduğum, fakat duyuramadığım ve gerekli farkındalığı sağlayamadığım için bu konuda hiç olmazsa bir örnek oluşur düşüncesiyle konuyu tekrar ele almaya karar verdim.
Bu düşüncemi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yemenici’ye açtım. Eksik olmasın, çok olumlu karşıladı ve beni yüreklendirdi. Bulunduğumuz Yaşam Merkezi’nin gerek konaklama gerekse diğer imkanlar açısından böyle bir çalışma için ideal bir ortam sunması ve idarenin de destek vermeyi kabul etmesi üzerine uygulamaya giriştim. İlk iş olarak konuyu Türkiye Un sanayicileri Federasyonu Başkanı Günhan Ulusoy’a duyurdum. O da olumlu karşılayarak eleman göndereceğini söyledi. Akabinde programın detaylarını belirlemeye, verilecek notları hazırlama ve duyurma işlemine giriştim.”
ÇAĞDAŞ MESLEKİ ÖĞRENİME ÖRNEK…
Tüm eğitim sürecini tek başına planlayan, gerçek anlamda sektördeki hiçbir kurum ve kişiden destek almayan, sadece kendi giderlerini karşılayan gönüllü öğrencileriyle birlikte bu eğitim projesini hayata geçiren Erik, eğitimin amacının katılımcılara bir değirmen diagramı hazırlayabilecek bilgiyi kazandırmak olduğunu anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Diagram yapabilme becerisi kazandırma amacına erişebilmek için en az 54 saatlik bir çalışma süresi gerekliydi. Neticede günde 6 saatlik ve 9 günlük bir program hazırladım.
Yaptığım hazırlığın amacı, meslek öğreniminde ülkemizde henüz rastlayamadığım, çağdaş bir mesleki öğrenime örnek oluşturmaktı. Burada hareket noktam, öğrenme sürecinin ancak kişinin kendisinde yer alacağı esası oldu. Bu süreçte, yönetici varsayımlara dayalı bilgi yerine, yaşanmışlığa dayalı bilgiyi yansıtarak interaktif bir çalışmayı iştirakçiler arasında özendirmeye gayret ettim. İştirakçilerin, bu çalışmadan zevk aldıklarını ve memnuniyetle ayrıldıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.”
KATILIMCILARDAN TAM NOT
Usta diagramcının da belirttiği gibi eğitime katılanlar, 9 günlük eğitimin kendilerine kattıklarından son derece memnun. Eğitimin ardından gönüllerin birkaçıyla konuyla ilgili kısa görüşmeler yaparak fikirlerini aldık:
Elçin Bilgin, Eti Gıda: “Değirmencilik hakkında daha öncesinden çok fazla bilgim olmamasına rağmen benim için bu eğitim çok faydalı oldu. Noyan Erik, konuları çok etkili bir şekilde anlattı. Üniversitelerde değirmencilik eğitimi alan gençlere yönelik bu tür eğitimlerin devlet tarafından da desteklenmesi gerektiğini, bu eğitimlerin süreklileştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Devletin yanında özel sektör de bu eğitimleri desteklemeli.”
Hüseyin Yalçın: “Sektörde 30 yıllık tecrübem olmasına ve konuya hâkim olmama rağmen eğitim çok faydalı oldu. Burada almış olduğumuz bilgileri un sektöründe insanlara faydalı olabilmek için kullanacağız. Eğitime katılan herkes çok memnun kaldı. Bu eğitimlerin artmasını istiyorum. 30 yıldır bu işi bilen birinin elindeki diyagrama bakmak istediğimizde bunları göremiyoruz çünkü kimse diyagramını gösteremiyor. Henüz Türkiye’de değirmencilik bir meslek olarak tanınmıyor. Halihazırda değirmencilik sektöründe çalışan 45-50 yaşlarındaki yetişmiş, deneyimli çalışanlar da emekli olduktan sonra kaliteli ve maliyeti düşük üretim yapacak personel kalmayacak. Firma sahibimizden bu tür eğitimlere katılmayı talep ettik, ayrıca Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy’a da bu talebimizi ileteceğiz.”
Selman Ün: “Bence 9 günlük süre diagram eğitimi için çok yeterli olmadı. Sektördeki tecrübemiz ve Noyan Erik’in 9 günde anlattığı konularla eksiğimizi tamamladık. Bence Türkiye değirmencilik sektöründeki en önemli eksikliklerden birisi diyagram eğitiminin olmamasıdır. Üniversitelerde değirmencilik alanında 2 yıllık meslek yüksekokulları mevcut ancak bunlar hem öğrencilere cazip gelmiyor hem de buralarda diagram konusunda verilen eğitim yetersiz kalıyor. Hem üniversitelerin hem de özel sektörün bu konuyu yeterince önemsemesi nedeniyle yurtdışında diyagram eğitimi almış değerli ustamın Noyan Erik, bize destek verdi. Bu tür eğitimler profesyonel anlamda artık önemli bir ihtiyaç haline geldi. Bu eğitimlerin sıklığı artırılmalı. Ayrıca, sektörde bu eğitime katılanlar haricinde kimsenin eğitimden haberi yoktu. Bu nedenle, eğitimlerin mutlaka duyurulması gerekiyor.”
Şadan Erol: “Türkiye’de diyagram eğitimi alacağımız kurum yok ve kimse buna öncülük etmezken Noyan Erik gönüllü olarak eğitim verdi. Üniversitelerin tahıl ve gıda işleme bölümlerinin de bu eğitimleri destekleyerek öğrencilere ve firmalara yönelik eğitimler düzenlemesi gerekiyor. Buğdaydan yüksek randımanlı unu nasıl elde ederiz konusunda yapılacak çalışmalar, hem işletmelerin karlılığını etkiler hem de çalışanlar ne yaptığını bilerek çalışırlar. Bu eğitim bizler için ilk adım, önümüzdeki süreçte bu eğitimler sıklaşır ve duyurulursa birçok kişi eğitimden faydalanabilir. Bence diyagramın yanında makine ve ekipman kullanımına yönelik eğitimler de verilebilir. Özellikle temizleme bölümünde çok fazla buğday kaybı yaşanıyor ve bu kaybın çoğu hayvan yemi olarak kullanılıyor.”
Tacettin Tan, Tanış Değirmen: “Noyan Erik’in Türkiye’de diyagram alanında bir numaralı kişi olduğunu düşünüyorum. Noyan Erik, bizlere detaylı bir şekilde diyagramı anlattı, sektörün içinde olan katılımcılar da anlatılanları çok iyi kavradı. Ben şahsen diyagram yapmadım, sadece fabrikada çalıştım. Bence eğitim süre olarak yeterli değildi, eğitim 15-20 gün olsaydı tecrübesi az olan kişiler için daha faydalı olurdu. Eğitimin daha kapsamlı hale getirilmesi ve daha büyük salonlarda gerçekleştirilmesi gerekir. Özel sektör de bu eğitimlere destek vermeli, kendi bünyesindeki çalışanlarını da eğitimlere göndermeli. Çalışanlar bildiklerini saklayabiliyor ve yeni gelen gençlere öğretmiyor. Biz Tanış Değirmen olarak eğitim konusunda elimizden geleni yapacağız. Devlet de eğitimlere destek vermeli. Ayrıca önümüzdeki yıl bu eğitim bir un değirmeninde uygulamalı olarak verilse bence çok daha faydalı olacaktır. Böylece un fabrikaları ve makineciler de bu eğitimler için teşvik edilmiş olur.”