BLOG

Tedarik zinciri boyunca böcek ilaçları nasıl tespit edilir?

09 Ekim 20184 dk okuma

“Lisanslı laboratuvarlarda örneklem ve analizlerin doğru şekilde yapılması, bir gıda ürününün Maksimum Kalıntı Limitinin (MRL) üzerinde böcek ilacı taşıyıp taşımadığını belirlemek adına kilit öneme sahiptir. Örnekleme ve analizi eksiksiz şekilde yaparak, tedarik zincirimizdeki pestisit düzeyini ölçebilir ve olumsuz sağlık etkilerini sınırlandırmak için önleyici veya düzeltici eylemler üzerinde çalışabiliriz. Pestisitlerin kullanımının azaltılması gereği açıktır. Bu, tesislerimizde ve ürünlerimizde daha fazla böcek göreceğimiz anlamına gelmez.”

Peter de Weert Uluslararası Haşereyle Mücadele Yöneticisi Control Union

Tedarik zinciri boyunca böcek ilaçlarının uygulandığı çeşitli aşamalar vardır. Tarla aşamasında bitki hastalıkları, yabani otlar ve zararları böceklerle mücadele çok yaygındır. Ancak hasattan sonra böcek ilacı kullanılan aşamaların sayısı daha da fazladır. Depoda, nakliyede, silolarda, fumigasyon odalarında ve daha birçok aşamada böcek ilaçlarının uygulanması söz konusudur.

Gıda ürünlerindeki ilaç kalıntılarının analizinin yanında, genel olarak böcek ilaçlarının kontrol altına alınması önemli global kuruluşların gündemini uzun zamandır işgal etmektedir. Kyoto Protokolü (1992), böcek ilaçlarının sera etkisine yönelik olumsuz katkısını ortaya koymakla kalmamış, insan sağlığı üzerindeki etkisine de dikkat çekmişti. Yıllar içerisinde çeşitli önemli global protokoller, bu duruma dikkat çekmeye devam etti. Örneğin BM’ye bağlı Dünya Sağlık Örgütü ile Tarım ve Gıda Örgütü tarafından 2014’te çıkarılan ‘Haşereyle Mücadelede Uluslararası İlkeler’ çalışmasında, böcek ilaçlarının özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde kendi kendini zehirleme vakalarının önde gelen sebepleri arasında olduğu vurgulanmıştır. Zira bu maddeler tabiatları itibariyle zehirlidir ve çevreye, gıda üretimi ve dağıtımına bilerek dağıtılmaktadır. Bu yüzden de böcek ilaçlarının kullanılmasına yönelik sıkı düzenleme ve kontroller getirilmesi gerekmektedir. Gıda üzerinde ve çevredeki ilaç kalıntıları da düzenli olarak takip edilmelidir. Sürekli büyüyen bir sektör olan biyolojik olarak üretilen mallarda ise böcek ilaçlarının kullanılması hiçbir şekilde kabul edilmemektedir.

Avrupa Birliği, 7 Eylül 2018’de aldığı kararla, dünyada en yaygın olarak kullanılan böcek ilaçlarının, arılara ciddi şekilde zarar vermesi sebebiyle tüm tarlalar için yasaklayacağını açıkladı. Neonikotinoidlere konan yasak da 2018 sonunda tam olarak yürürlüğe girecek ve bu ilaçlar sadece seralarda kullanılabilecek.

Tarım ürünlerinin üçte birinde tozlaşmayı sağlayan arılar ve diğer böcekler, global gıda üretiminde hayati öneme sahip. Bu böceklerin sayısının son yıllarda çok hızlı şekilde düşmesinin sebepleri arasında, böcek ilaçlarının yaygın olarak kullanılması gösteriliyor. Avrupa Birliği, kanola gibi arıları cezbeden çiçekli bitkilerde neonikotinoidlerin kullanılmasını 2013’te yasaklamıştı.

Lisanslı laboratuvarlarda örneklem ve analizlerin doğru şekilde yapılması, bir gıda ürününün Maksimum Kalıntı Limitinin (MRL) üzerinde böcek ilacı taşıyıp taşımadığını belirlemek adına kilit öneme sahiptir.

Örneklem Alma Bu işlem genellikle, gıda maddesi el değiştirdiğinde ve bunun sonucunda da farklı depoya taşındığında ya da bir gemiden kamyonlara yüklendiğinde yapılır. Aktarım sırasında, bütünü temsil eden numuneler, ISO ya da GAFTA kuralları takip edilmek suretiyle özel araçlarla alınabilir. Numune alma konusunda bağımsız ölçme şirketleri görevlendirilir. Nakledilen emtiayı temsil edebilmesi için numunenin alınacağı noktalar dikkatle seçilmek zorundadır. Örneğin, taşıma bandının sadece bir tarafından ya da depodaki bir ürünün sadece bir yerinden numune alınırsa, nihai analizde büyük farklılıklar ve/veya uyuşmazlıklar ortaya çıkabilir. Alınan numuneler, laboratuvarda analiz edilebilecek küçük birimlere bölünür. Örneğin, 5 bin tonluk bir buğday kargosundan yalnızca birkaç gram buğday laboratuvara gider ve analiz için kullanılır. Bu yüzden de gerçek kalite parametrelerini belirleyebilmek için örneklem alma süreci çok önemlidir.

Analiz Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA), 2016’da AB dışından gelen numuneler üzerinde yaptığı analizde, MRL’yi aşma oranının AB ve Avrupa Ekonomik Alanı (EEA) içerisinde yer alan ülkelerin gıda ürünlerine göre ciddi ölçüde yüksek olduğunu belirlemiştir. Yani dışarıdan gelen ürünlerin yüzde 7,5’i yasal limiti aşarken AB ve EEA ülkelerinde üretilen gıdada bu oran %1,4 olarak ölçülmüştür. MRL’yi aşan ürünler arasında buğday özellikle zikredilmiştir. Buğdayda daha çok klormekuat kalıntısına rastlanmıştır.

Miktoksinler, diyoksinler, ağır metaller ve pestisitler (fungisit, herbisit ve biyositler) için çok çeşitli türde onaylanmış analizler mevcuttur. Tahıl ürünlerinde doğru analizler yapılarak 1000’in üzerinde pestisit tespit edilebilmektedir. En yaygın olarak kullanılan yöntemler, solvent ekstraksiyonu ve katı-faz ekstraksiyonudur. Çeşitli örneklem matrislerinde çok sınıflı pestisit kalıntısı yöntemlerini geliştirmek için QuEChERS (Hızlı, Kolay, Ucuz, Etkili, Sağlam, Güvenli) yaklaşımı, giderek daha fazla benimsenmektedir. Pestisitler ve metabolitlerinin bulunması/miktarının belirlenmesi ve/veya tespiti/doğrulanması adına güçlü analitik araçlar olarak MS dedektörleri (QqQ), iyon kapanları, uçuş zamanı (TOF) sıralanabilir. Analiz araçlarındaki son gelişmeler sayesinde, Ultra Performanslı Sıvı Kromotografisi (UPLC) ve Hızlı Gaz Kromotografisi (GC), MS dedektörleriyle birlikte kullanılmakta ve daha fazla pestisit daha çabuk analiz edilebilmektedir.

Ticari ve pratik açıdan QuEChers yaklaşımının benimsenmesi yerindedir. Bu yöntemde, numune homojenize edilmekte ve bir ayraçla santrifüjlenerek sadece 1 dakika boyunca çalkalanır. Ayraç, analiz edilecek numunenin türüne bağlı olarak değişir. Bunun ardından numune, ayırıcı bir katı faz ekstraksiyonuna konulur ve gaz-sıvı ya da sıvı-sıvı kromatografisi yöntemiyle analiz edilir. QuEChers yöntemiyle hazırlanan numuneler, bir homojenleştirici yardımıyla daha kolay işlenebilir. Bu gereçler, gıda numunesini bir santrifüj tüpü üçerisinde homojenize eder, seçilen ayraç ile çalkalar ve özütü alınan numuneyi santrifüjleme için hazır hale getirir. Böylece numuneler QuEChERS yöntemi kapsamında çok hızlı bir şekilde analiz edilebilir.

Ph-bağımlı bileşiklerin (örneğin fenoksialkanoik asit) etkin şekilde ekstraksiyonunun sağlanması, hassas bileşiklerin (örneğin baz ve aside karşı dayanıksız pestisitler) bozulmasının en aza indirilmesi ve kapsanan matrislerin spektrumunun genişletilmesi için QuEChERS metodu üzerinde bazı değişiklikler yapılması gerekmektedir.

Örnekleme ve analizi eksiksiz şekilde yaparak, tedarik zincirimizdeki pestisit düzeyini ölçebilir ve olumsuz sağlık etkilerini sınırlandırmak için önleyici veya düzeltici eylemler üzerinde çalışabiliriz. Pestisitlerin kullanımının azaltılması gereği açıktır. Bu, tesislerimizde ve ürünlerimizde daha fazla böcek göreceğimiz anlamına gelmez. Böceklerin doğal yollarla öldürülmesine yönelik alternatif metotlar üzerinde önemli ilerlemeler sağlanmıştır:

-Üretim bantları ve boş silolarda ısıl işlem çok başarılı bir metottur. Zira 50 derecenin üzerinde hiçbir böcek hayatta kalamaz.

-Yığın ya da paket halindeki ürünlerin haznelerde ya da silolarda denetimli atmosfer uygulamalarına tabi tutulması da başarılı bir alternatiftir. Zararlılar, %1’in altındaki ortamlarda yaşayamaz.

Değirmencilik sektöründe gıda kalitesi ve güvenliği en önemli hedeflerdir. Dahası, sürdürülebilir ve güvenli bir tedarik zincirine yönelik çabalarda hepimize sorumluluk düşmektedir.
Makale Kategorisindeki Yazılar
09 Eylül 20145 dk okuma

Üretimdeki artış beklentisi satış baskısını arttırıyor

“Piyasadaki genel eğilim ve tahmin raporları, yüksek üretim ve satış baskısına işaret ediyor. Fakat...

05 Mart 20181 dk okuma

Eski buğdayın, unun işlevsel özelliklerine etkisi

“Bu araştırmanın amacı doğrultusunda, farklı buğday numuneleri, kontrollü koşullar altında on altı ...