“Hedging ve risk yönetimi, emtia fiyatlarının marjların ve işletmelerin operasyonları üzerindeki etkilerinin iyileştirilmesi ve kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Her şirketin içinde bulunduğu şartlar ve sahip olduğu bilgi birikimi, hedging işlemlerine olan yaklaşımını etkileyecektir. Ancak bir fiyat riskiyle karşı karşıya kaldıklarında bunu bir şekilde ele almaları gerekmektedir. Öyleyse bazen ‘ben haklı çıktım’ demenin keyfini çıkarmaktan vazgeçmeli ve bunun yerine çok daha az yanılmayı tercih etmeliyiz! Önemli olan, kendimizi risklere karşı koruma altına almak!”
Matt Ammermann
Emtia Risk Yönetimi
Doğu Avrupa/Karadeniz Bölgesi Başkan Yardımcısı
INTL FCStone Financial Inc.
Haklı olmak hepimizin hoşuna gider, öyle değil mi? Evet, insanın doğası gereği bu böyledir ancak hepimiz hata yaparız ve finansal risklerden korunmayı hedefleyen hedging (finansal korunma) işlemleri tam da burada devreye giriyor. Basitçe anlatacak olursak, hedging işlemlerinin amacı, öngöremediğimiz ya da kontrolümüz dışında olan risklerden korunmaktır. Hedging, fiyat risklerinin bir kısmını telafi etmek için bir pozisyonun tam aksi yönde ve ona eşit ya da yakın bir pozisyon daha almayı içerir. Tabii ki hedging işleminde, orijinal pozisyonunuzu avantajlı kılan piyasa şartları oluşması durumunda bazı kazançlarınızdan feragat edeceğiniz anlamına gelir. Bu sayede, olumsuz durumlara karşı kendinizi korumaya almış olursunuz. Yeni piyasa şartları aleyhinize işlerse, büyük kayıp yaşamaktan kurtulursunuz. Bu risk yönetiminde, ürünlerin birbirleriyle olan ilişkileri, forex çiftleri gibi sürekli olarak analiz edilir ve karşılaştırılır. Hedging işlemleri karmaşık gibi gelebilir ancak aslında günlük hayatta sürekli olarak hedging yapıyoruz.
Araba kullanıyor musunuz? Öyleyse kasko da yaptırıyorsunuz. Yarın hava yağışlı olacak gibi mi? Evden çıkarken yanınıza şemsiye alıyorsunuz. Hasta olmak ve doktora gitmek gibi bir hedefiniz yok ama yine de sağlık sigortanız var. Evinizin ya da eşyalarınızı yangında hasar görmesi gibi bir planınız yok ancak muhtemelen bunlar için de sigorta yaptırıyorsunuz. Tüm bunlar günlük hayatta ve iş hayatında yapılan basit hedging işlemleri gibi görülebilir. Yani fiyat risklerine karşı aldığınız önlemin bir benzerini uyguluyorsunuz. Fiyat risklerine karşı önlem almak için farklı kaynaklara başvurabilirsiniz. Bunlar arasında; spot piyasalar, vadeli işlemler piyasaları, çeşitli opsiyon stratejileri ve OTC stratejileri yer alır.
Hedge yöntemine başvurmaktan kaçınmanın daha iyi olduğunu söyleyenler de var. Ancak aldığınız pozisyonun her zaman avantajlı kalacağının garantisi yok. Şirketinizi öngörülemeyen gelişmelere karşı korumak için risk yönetimi uygulamalarına başvurmak her zaman en akılcı karardır. Küçük kârlarla çalışan tüccarların birkaç işten büyük zarar ettiklerinde zarar yazdıklarını dikkate aldığımızda, daha tutarlı operasyonlar için hedging işlemlerinin önemi de ortaya çıkıyor. Bu konuda konut sigortasını örnek verebiliriz. Evinizde hiç yangın çıkmazsa, sigorta için ödediğiniz para canınızı yakabilir. Peki sigortasız olan eviniz yangında harap olduğunda ne yapacaksınız? Ticaret diliyle konuşursak, büyük kazanmak için daha büyük bir kayıp riskini göze alacak mısınız?
Hepimizin bildiği gibi, piyasaların temel ve teknik taraflarını etkileyen birçok faktör söz konusu. Risk yönetimi kararlarında tüm bu faktörler üzerine çalışmalar ve araştırmalar yapılması şart. Para akışı faktörü ise günümüz piyasaları üzerinde büyük etkiye sahip. Jeopolitik olaylar, Twitter’da konuşulanlar, hava şartlarındaki sürpriz değişiklikler ve çeşitli Siyah Kuğu olayları bu akış üzerinde belirleyici etkilere sahip olabiliyor. İş hayatında ve günümüz piyasalarında, önceden hesaplanabilen olaylar mutlaka söz konusu. Ancak spekülasyonları tamamen ortadan kaldırmak da mümkün değil. Risk yönetimi planlarının amacı, bu konuya bilgi temelli yaklaşabilme imkanına sahip olmak. Zira, büyümeyi başaran şirketler işi şansa bırakmak yerine eylem planlarına bel bağlıyor.
Günümüzde tahıl piyasalarında dengeli kararlar vermek zor olabilir. Ancak şirketinizin daha iyi bir pozisyon almasını sağlamak için bir plan dahilinde hareket etmeniz çok önemli. Bunun için de duygusal davranmak yerine gerçekçi bir risk yönetimi planı takip etmek gerekiyor.
Yukarıda değinildiği gibi hedging, spot piyasalar üzerinden yapılabileceği gibi bu iş için türev piyasalardan da yararlanılabilir. Vadeli işlemler piyasaları ve opsiyon stratejileri gibi çeşitli yöntemler de değerlendirilebilir. Yenilikçi fiyatlandırma programları, ticari entitelerin çiftçilere ya da tüketicilere önerebileceği katma değerli hizmetlerdir. Böylece, değer zincirinin her iki tarafındaki paydaşlar kendi fiyat risklerini nakti aktiviteleriyle bir arada yönetebilir ve böylece sektördeki oyuncular arasındaki bağlar güçlendirilmiş olur.
Günümüz piyasalarında volatilitenin etkileri çok büyüktür; güzel kârlar bırakabileceği gibi tatsız zararlara da yol açabilir. Örneğin, Grafik 1’de 2019 yılındaki fiyat dalgalanması ve Grafik 2’de de 2010’da fiyatların aşırı derecede yükseldiği görülüyor. Piyasadaki oyuncuların, bu grafikleri dikkate almasını ve aşağıdaki soruya cevap vermelerini bekliyorum.
Eğer hedge işlemlerine başvurmamış olsanız, söz konusu fiyat hareketlerinde kendinizi rahat hisseder miydiniz? Cevabınız hayır ise burada basit bir hedge vakası görüyoruz.
Hedging ve risk yönetimi, emtia fiyatlarının marjların ve işletmelerin operasyonları üzerindeki etkilerinin iyileştirilmesi ve kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Benim odaklandığım Doğu Avrupa/Karadeniz bölgesinde dikkate alınması gereken çok sayıda emtia riski söz konusu. Bunları nasıl hedge etmek gerekir? Karadeniz buğdayı ile mi? MATIF ile mi? Yoksa Chicago ya da Kansas City ile mi? BCF ya da Chicago mısırı ile mi? Vadeli işlemler ya da opsiyonlarla ilgili korelasyonlar mevcut mu? Öyleyse, bu durum bir risk oluşturuyor ise FX sonuçlarını da dikkate almanız gerekecek. Her şirketin içinde bulunduğu şartlar ve sahip olduğu bilgi birikimi, hedging işlemlerine olan yaklaşımını etkileyecektir. Ancak bir fiyat riskiyle karşı karşıya kaldıklarında bunu bir şekilde ele almaları gerekmektedir. Öyleyse bazen ‘ben haklı çıktım’ demenin keyfini çıkarmaktan vazgeçmeli ve bunun yerine çok daha az yanılmayı tercih etmeliyiz! Önemli olan, kendimizi risklere karşı koruma altına almak!
Vadeli işlemler ve opsiyonlar gibi türev piyasalarına oynamak büyük kaybetme riskini de içerdiğinden herkesin harcı değildir.