Ukrayna savaşı ve
iklim değişikliği, dünya gıda kaynaklarını giderek daha savunmasız hale
getirirken, olumsuz hava şartlarına karşı daha dayanıklı ve daha yüksek
rekolteye sahip hibrit tohum alanındaki gelişmeler hız kazanıyor. Dünya tohum
devlerinden Syngenta, yeni hibrit buğday tohumunu bu yıl ABD’de toprakla
buluşturacak. Alman BASF ve Bayer de bu on yılın sonunda yeni tohumlarını
piyasaya sürmeyi planlıyor.
Küresel tohum üreticisi Syngenta, karmaşık çapraz çiftleştirme teknikleriyle geliştirdiği yeni bir buğday tohumunu bu yıl ABD’de piyasaya sürecek. Şirket, küresel tahıl arzının daraldığı bir dönemde daha yüksek verimli buğday tohumu geliştirmeye çalışan rakip şirketleri geride bırakmayı hedefliyor.
Syngenta, iki buğday türünün olumlu özelliklerini birleştiren hibrit buğdayı, olağanüstü hava koşullarının tahıl rekoltesini azalttığı ve Ukrayna savaşının buğday ithalatçılarına yapılan sevkiyatları kesintiye uğratıp fiyatların rekor seviyelere çıktığı bir dönemde piyasaya sürüyor.
Reuters, 2010 yılından bu yana hibrit buğday üzerinde çalışmalar yapan Syngenta’nın yeni tohumunun, ilk olarak bu yıl ABD’de yaklaşık 5 bin ila 7 bin dönümlük bir alanda ekileceğini kaydetti. Bu, ABD’deki buğday ekimlerinin çok küçük bir kısmını oluştursa da şirketin şimdiye kadarki en büyük hibrit buğday ekimi olacak.
Hibrit buğday çeşidinin, çiftçilerin büyük ilgisini çektiğini söyleyen Syngenta, AgriPro markası altında satılacak bu tohumun, verimi %12 ila %15 kadar artırabileceğini ve mahsulleri daha istikrarlı hale getirebileceğini kaydediyor.
Ancak Reuters’in haberine göre yeni tohumun kesin faydaları konusu henüz net değil. Syngenta ile birlikte bu yıl hibrit buğday üreten üç bağımsız tohum şirketi Reuters'e, bu tohumların üreticiler için ezber bozan sonuçlar sunacağından emin olmadıklarını söyledi. En iyi tohumların maliyet etkin bir şekilde nasıl üretileceğini belirlemenin daha uzun zaman alacağı ifade ediliyor.
Mısır ve arpa üreticileri, verimi artıran hibrit tohumlardan uzun yıllardır faydalanıyor. Ancak geliştirme sürecinin mısır ve arpaya göre daha maliyetli ve zor olması, şirketlerin daha düşük getiri potansiyeli görmeleri nedeniyle hibrit buğday piyasası daha yavaş ilerliyor.
Çiftçiler, hibrit mısır tohumlarını 1930'lu yıllardan bu yana kullanıyor. Yer fıstığından domatese birçok tarım ürünü üretiminde hibrit tohumlardan yararlanılıyor. Hibrit mısır, 1930'larda dönüm başına verimin 20 kile olduğu ABD’de, 1990'larda ortalarında bu rakamın 140 kileye çıkmasına yardımcı oldu.
BAYER VE BASF DA
HİBRİT BUĞDAY TOHUMU GELİŞTİRİYOR
Tohum ve bitki koruma alanındaki küresel iki dev Alman Bayer AG ve BASF SE de dahil olmak üzere diğer büyük tohum şirketleri de hibrit buğday geliştiriyor, ancak bu şirketler geçtiğimiz yıllarda Çin’in satın aldığı Syngenta'nın birkaç yıl gerisinde gözüküyor. BASF, 2025 sonrasında Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'da Ideltis markasıyla hibrit buğday tohumlarını piyasaya sürmeyi planlıyor. Aynı şekilde Bayer de son üç yılda hibrit tohum geliştirme çalışmalarını hızlandıran şirketlerden. Hibrit buğdayını bu on yılın sonunda piyasaya sürmeyi planlayan şirket, denemelerde yeni çeşidin yaklaşık %15 veya daha fazla verim artışı sağladığını söylüyor. Syngenta, 2015 yılında yıllık hibrit buğday tohumu satışının 2032 yılına kadar potansiyel olarak 3 milyar dolara ulaşabileceğini öngörüyordu.
Hibrit tohum şimdiye kadar genetik modifikasyon kadar tüketiciler arasında tartışma ve endişelere yol açmadı. Genetik modifikasyon, hayvan yemi olarak kullanılan soya fasülyesi ve mısırda uzun yıllardır uygulansa da ekmek ve makarna gibi temel gıda ürünlerinin ham maddesi olan buğday üretiminde bir tabu olarak kabul ediliyor. Buna rağmen aşırı atmosfer olaylarının rekolteye olumsuz etkileri ve artan dünya nüfusunu beslemenin zorlaşması gibi etkenlerin tüketicilerin genetiği değiştirilmiş buğdayı kabullenmesini kolaylaştıracağını düşünen Arjantin merkezli Bioceres şirketi, Brezilya, Nijerya, Avustralya ve Yeni Zelanda'da kuraklığa dayanıklı GDO’lu buğday için değişik seviyelerde onay almayı başardı.
ABD Tarım Bakanlığı (USDA) verilerine göre, dünyadaki buğday stoku 2022/2023 sezonun sonunda, son sekiz yılın en düşük seviyesi olan 98 günlük seviyeye inecek.