Dünya Bankası'nın son açıkladığı Emtia Piyasaları Görünümü raporu, tarihi nitelikteki petrol fazlası ve iyileşen arz koşulları nedeniyle 2026 yılına kadar küresel emtia fiyatlarında yaklaşık %10'luk bir düşüş öngörüyor. Tahıl fiyatlarının da bu eğilimi izlemesi beklenirken, buğday ve mısır fiyatlarının, istikrarlı üretim ve dünya genelindeki dengeli stok seviyelerinin desteğiyle 2025 yılı boyunca gevşeyeceği tahmin ediliyor.
Dünya Bankası'nın son Emtia Piyasaları Görünümü raporuna göre, küresel emtia fiyatları, Orta Doğudaki daha geniş çaplı çatışmanın bile fiyat etkilerini sınırlayabilecek kadar büyük bir petrol bolluğu nedeniyle 2025 yılında son beş yılın en düşük seviyesine gerileyecek. Buna rağmen, genel emtia fiyatları COVID-19 salgınından önceki beş yıla kıyasla %30 daha yüksek kalmaya devam edecek.
Gelecek yıl küresel petrol arzının, talebi günde ortalama 1,2 milyon varil aşması bekleniyor. Bu rakam daha önce sadece iki kez aşılmıştı: 2020'de pandemiyle bağlantılı üretim kesintileri ve 1998'deki petrol fiyatlarındaki çöküş sırasında.
Raporda, 2026'ya kadar küresel emtia fiyatlarının yaklaşık %10 oranında düşeceği tahmin ediliyor. Küresel gıda fiyatlarının bu yıl %9, 2025'te ise %4 daha düştükten sonra dengelenmesi bekleniyor. Ancak bu, gıda fiyatlarının hâlâ 2015'ten 2019'a kadar olan ortalama seviyenin yaklaşık %25 üzerinde kalması anlamına geliyor.
KÜRESEL TAHIL FİYATLARI KADEMELİ DÜŞÜŞTE
Raporda, tahıl fiyatlarının, artan küresel tahıl arzının etkisiyle 2025 yılında yüzde 5 oranında gerileyeceği, 2026 yılında ise dengeleneceği tahmin ediliyor. 2024'te yüzde 21 düşmesi beklenen buğday fiyatlarının 2025'te yüzde 2 daha düşmesi öngörülüyor. 2024-25 sezonunda tahıl üretiminin bir önceki sezonun seviyesine ulaşması, stok/kullanım oranının azalması ancak yeterli düzeyde kalması bekleniyor. 2026 yılında, stokların bir miktar daralmasıyla buğday fiyatlarının yüzde 1 oranında sınırlı bir artış göstereceği öngörülüyor.
2024-25 sezonunda küresel mısır arzının 2023-24'e göre hemen hemen değişmemesi bekleniyor. Mısır fiyatlarının 2024'te beklenen yüzde 26'lık düşüşün ardından 2025'te sadece yüzde 1 düşeceği, 2026'da ise küresel arzın sabit kalmasıyla yüzde 2 artacağı tahmin ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde 2024-25 sezonu için ekili alandaki 4 milyon dönümlük azalmayı fazlasıyla telafi eden güçlü mısır verimi beklentileri, güneydoğu Avrupa ile Rusya ve Ukrayna'nın bazı bölgelerindeki zayıf üretim koşullarıyla dengelenecek.
2024'te beklenen yüzde 8'lik artışın ardından, 2024-25 sezonunda küresel üretimin yeni bir zirveye ulaşması ve Hindistan'ın pirinç ihracat kısıtlamalarını hafifletmesiyle pirinç fiyatlarının 2025'te yüzde 11, 2026'da ise yüzde 2 düşeceği tahmin ediliyor. Bol muson yağmurları Hindistan'da 2024-25 sezonu için pirinç ekimlerini artırırken, Güney Asya'ya genellikle daha fazla yağış getiren La Niña hava koşullarının olası görünümünün verimi iyileştirmesi ve stokları artırması bekleniyor. Asya ve ABD’deki diğer büyük ihracatçılarda üretimin 2024-25 sezonunda sabit kalması bekleniyor.
Raporda, enerji fiyatlarının 2025 yılında %6, 2026 yılında ise %2 daha düşmesi öngörülüyor. Gıda ve enerji fiyatlarının düşmesi merkez bankalarının enflasyonu kontrol etmesini kolaylaştıracak. Ancak silahlı çatışmaların tırmanması, enerji arzını kesintiye uğratıp gıda ve enerji fiyatlarını artırarak bu çabayı zorlaştırabilir.
TARIMSAL FİYATLARA YÖNELİK İKLİM VE POLİTİKA RİSKLERİ
Önemli ihracatçı ülkelerdeki kötü hava koşulları nedeniyle eylül ayında ve ekim ayının ilk yarısında birçok tarımsal emtianın fiyatları hafif artış gösterdi. Dünya Bankası'nın tarımsal emtia fiyat endeksinin, 2024 yılının üçüncü çeyreğinde yüzde 3 oranında gerilemesine rağmen, içecek fiyatlarındaki yüzde 58'lik ve ham maddelerdeki yüzde 4'lük artışın gıda fiyatlarındaki yüzde 9'luk düşüşle kısmen dengelenmesinin etkisiyle 2024 yılında yüzde 2 daha yüksek olması bekleniyor. Tarım fiyat endeksinin, önemli ihracatçılardaki olumlu büyüme koşullarına bağlı olarak 2025 yılında yüzde 4 azalacağı, 2026 yılında ise arz ve talebin daha dengeli hale gelmesiyle istikrar kazanacağı tahmin ediliyor. Gıda fiyatlarının 2025 yılında yüzde 4 daha geriledikten sonra 2026 yılında dengelenmesi bekleniyor. Ham madde fiyatlarının önümüzdeki iki yıl boyunca genel olarak sabit kalacağı öngörülüyor.
Raporda, bu tahminlere yönelik riskler ise genel olarak ‘dengeli’ olarak niteleniyor. Yukarı yönlü riskler arasında sıcak hava dalgaları, daha yüksek oranda karışım zorunluluklarını destekleyen biyoyakıt politikaları, enerji ve gübre fiyatlarını yükseltebilecek jeopolitik gerilimler yer alıyor. Aşağı yönlü riskler arasında ise biyoyakıt ham maddelerine olan talebi azaltabilecek olan düşük ham petrol fiyatları ve güçlü bir La Niña'nın ortaya çıkması yer alıyor.
Dünya Bankası Grubu Baş Ekonomisti ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill, raporla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Düşen emtia fiyatları ve daha iyi tedarik koşulları jeopolitik şoklara karşı bir tampon sağlayabilir. Ancak bunlar, gıda fiyatlarındaki enflasyonun gelişmiş ekonomilerdekinin iki katı olduğu gelişmekte olan ülkelerde yüksek gıda fiyatlarının meydana getirdiği sıkıntıyı hafifletmek için çok az işe yarayacaktır. Yüksek fiyatlar, çatışmalar, aşırı hava koşulları ve diğer şoklar 2024 yılında 725 milyondan fazla insanı gıda konusunda güvencesiz hale getirdi.” dedi.
2025'TE PETROL FİYATLARINDA İSTİKRAR BEKLENİYOR
Geçtiğimiz yıl Orta Doğu'daki çatışmalar, özellikle de çatışmaların şiddetlenmesi halinde büyük emtia üreticilerinin petrol ve gaz altyapısının zarar görebileceği endişeleri nedeniyle petrol fiyatlarında önemli bir dalgalanma meydana getirdi. Çatışmaların şiddetlenmeyeceği varsayımıyla, Brent petrolün yıllık ortalama fiyatının bu yıl varil başına 80 dolardan 2025 yılında son dört yılın en düşük seviyesi olan 73 dolara düşmesi bekleniyor.
Ancak rapor aynı zamanda çatışmanın tırmanması halinde, özellikle de küresel petrol arzının bu yılın sonuna kadar %2 ya da günde 2 milyon varil azalmasıyla sonuçlanması halinde neler olabileceği senaryosunu da değerlendiriyor. 2011'deki Libya iç savaşı ve 2003'teki Irak savaşında da benzer bir kesinti yaşanmıştı. Rapora göre bunlara benzer bir kesintinin tekrarlanması halinde Brent petrol fiyatları başlangıçta keskin bir yükselişle varil başına 92 dolara kadar çıkabilir. Ancak çatışmadan etkilenmeyen petrol üreticileri, petrol üretimini artırarak yüksek fiyatlara hızlı bir şekilde yanıt verebilir. Sonuç olarak, fiyat artışı nispeten kısa ömürlü olabilir ve petrol fiyatı 2025 yılında varil başına ortalama 84 dolar olabilir. Bu rakam, 2025 yılı için ana tahminin %15 üzerinde ancak 2024 yılı ortalamasının sadece %5 üzerinde.
Bu tahminleri değerlendiren Dünya Bankası Grubu Baş Ekonomist Yardımcısı Ayhan Köse, “İyi haber şu ki küresel ekonomi önemli bir petrol şokuyla başa çıkmada eskisinden çok daha iyi durumda görünüyor. Bu durum gelişmekte olan ekonomilerdeki politika yapıcılara bazı ender fırsatlar sunuyor: Birincisi, düşen emtia fiyatları enflasyonu hedeflere geri getirmek için para politikasına yardımcı bir tamamlayıcı etki sağlayabilir. İkincisi, politika yapıcılar pahalı fosil yakıt sübvansiyonlarını geri çekmek için bir pencereye sahipler.” yorumunu yaptı.
Raporun özel bir bölümünde, küresel emtia fiyat hareketlerinin pandemi sırasında ve sonrasında neden bu kadar senkronize olduğu inceleniyor. Rapor, 2020-23 döneminde emtia fiyatlarının, salgının küresel ekonomik yansımalarının yanı sıra Rusya'nın Ukrayna'yı işgali gibi emtiaya özgü büyük ölçekli şoklar nedeniyle birlikte hareket ettiğini ortaya koyuyor. Senkronize fiyat artışları daha yüksek küresel enflasyona ve daha düşük ekonomik büyümeye yol açma riski taşıyor. Ancak raporda, geçtiğimiz yıl içinde fiyat hareketlerinde senkronizasyonun giderek azalış gösterdiği ifade ediliyor.