Un fabrikaları, rakiplerinin arasından sıyrılıp pazar paylarını artırabilmek için çaba sarf ediyor. Müşterinin taleplerini karşılayan, kalitede istikrar yakalayan markalar bu konuda birkaç adım daha öne çıkıyor. Kalite istikrarının yakalanması ve markaya olan güvenin oluşması konusunda kalite kontrol hayatî önem taşıyor.

‘İnovasyon’ ve ‘dijitalleşme’ Sanayi 4.0 çağında iş yapmanın şifre kavramları. Bu iki kilit ifade kadar önemli bir diğer kavram da ‘sürdürülebilirlik’. İş hacmi her ne olursa olsun artık tüm şirketler bu anahtar sözcüğü felsefe ediniyor. Büyümenin, gelişmenin ve uzun vadede daha fazla kâr etmenin yolu sürdürülebilir olmaktan geçiyor. Bu noktada da devreye ‘kalite kontrol’ giriyor. Ürettiğiniz ürünlerin yüksek kaliteli olması, bunun süreklilik arz etmesi, markanızın piyasada önemli bir yer kazanması anlamına gelir. Bu husus, insanların temel gıda maddesini tedarik eden değirmencilik sektörü için daha da büyük önem arz ediyor. Hem gıda güvenliğinin temini hem de müşterinin güvenini kazanma açısından kalite kontrol ve laboratuvar, değirmencilerin ana faaliyetlerinden biri. İşte bu noktadan hareketle biz de yılın son sayısında bu konuya dikkat çekmek istedik. Bu çerçevede hem laboratuvar konusunda çalışmalarıyla dikkat çeken akademisyenlerden hem de sektörde tanınan markaların tesislerinde yıllarca kalite kontrol uzmanı olarak çalışan tecrübeli isimlerden makaleler aldık. Özellikle ABD’deki değirmencilerin yetiştiği Kansas Devlet Üniversitesi’nde Buğday Kalitesi Laboratuvarı Direktörü olarak görev yapan saygın akademisyen Rebecca (Miller) Regan’ın yazısı, değirmen laboratuvarlarındaki uzmanlar için başucu kaynağı olabilecek nitelikte.