Derneğin görevinin, endüstriyel işlerin gelişimi için elverişli koşullar yaratmak olduğunu düşünen Kazakistan Tahıl İşleme Derneği Başkanı Evgeniy Albertoviç, ağırlıklı olarak buğday unu ve kısmen makarna ürünleri üreten işletmeleri birleştirdiklerini vurguladı. Evgeniy Albertoviç ile Kazakistan Tahıl İşleme Derneği’nin görevleri, ülkedeki buğday üretimiyle ilgili verileri ve ülkedeki firmaların teknolojik altyapı durumu hakkında konuştuk.
Sayın Evgeniy Albertoviç, ilk olarak bize “Kazakistan Tahıl İşleyicileri Derneği” ile ilgili bilgi verir misiniz? Derneğiniz ne zaman kuruldu? Dernek üyelerinize sunduğunuz misyon, amaç ve hizmetlerinizle ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Derneğimiz 16 yıl önce kuruldu. 2001 yılında kurulan Kazakistan Değirmencileri Derneği, 2002 yılında “Kazakistan Tahıl İşleyicileri ve Fırıncılar Derneği” olarak adlandırıldı. 2012 yılında yapılan düzenlenme sonucunda “Kazakistan Tahıl İşleyicileri Derneği” adı verildi.
Kazakistan Cumhuriyeti’nin “kar amacı gütmeyen kuruluşlarla ilgili” mevzuatına istinaden, derneğin temel görevi dernek üyelerini yasama ve yürütme organlarında temsil etmek ve onların haklarını savunmaktır. Ancak biz görevimizi daha geniş çapta algılıyoruz. Dernek görevinin, endüstriyel işlerin gelişimi için elverişli koşullar yaratmak olduğunu düşünüyoruz. Söz konusu göreve istinaden, bizim faaliyetimizi yöneten yasal ve düzenleyici çerçevelerin oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz. Bu amaçla derneğimiz, Kazakistan Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı ve ATAMEKEN (Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Sanayi Odası) tarafından akredite edilmiştir.
Belirlediğimiz ikinci görevimiz, dernek üyelerine bilgi desteği sağlamaktır. Tüm dernek üyelerine, elektronik posta yoluyla günlük, haftalık, aylık ve aktüel haber bültenleri içeren veri paketi iletiliyor. Bilgi desteği, şirketlerimizin operasyonel bilgi aramaları için harcayacağı maliyetlerden tasarruf etmesini sağlıyor, böylelikle daha tarafsız bir şekilde pazara odaklanmalarına ve daha uygun kararlar almalarına yol açıyor. Üçüncü görevimiz ise şirketlerin yenilikçi çözümler uygulamasına yardımcı olmaktır.
Dernek üyeleriniz hangi sektörlerden ve hangi düzeyde kendi sektörlerini temsil ediyor, son olarak siz onlara ne gibi hizmetler sağlıyorsunuz?
En son 2012 yılında yeniden düzenleme yapıldıktan sonra ekmek ve unlu mamuller üreten işletmeler üyeliğimizden çıkmıştır. Ağırlıklı olarak buğday unu ve kısmen makarna ürünleri üreten işletmeleri birleştiriyoruz. Ne yazık ki, dernek personelimizin az sayıda olması nedeniyle bazı faaliyet türlerini (gevrek, hayvan yemi üretimi, tahıl derin işleme vs.) kapsamıyoruz.
Şu anda üreticilerimiz Orta Asya ve Afganistan piyasalarına un ihraç ediyor. 2013-2015 yıllarında, un ihracatının üretime oranı neredeyse yüzde 50’yi oluşturuyordu. Daha doğrusu ülkemizde üretilen un hacminin yarısı ihraç edilmiştir. Bu kadar ihracat satışlarının olduğu bir ülkede Birliğimizin daha çok dış piyasa eğilimlerine, tarife ve ulaştırma politikasına, ithalatçı ülkelerin yasal ve düzenleyici çerçevelerine önem verdiği ortadadır. Un ticaretinde bizim ithalatçıların uyguladığı tarife dışı kısıtlamalarla ilgili “ayna” (yanıt) önlemlerine yönelik analiz-talep sonuçlarına ve ihracatı teşvik eden ve yaygınlaştıran tekliflere istinaden birliğimiz sorunların incelemeye sunulduğu ve çözüm yollarının önerildiği devletlerarası komisyonun işlerinde yer almaktadır. Özellikle belirtmek gerekirse, Birliğimizin etkili pozisyonu sayesinde Özbekistan, ithal edilen unun ÖTV oranını yüzde 15’ten 11’e kadar indirmiştir. Benzeri çabalar Kırgızistan ve Tacikistan için de yapılmaktadır. Birliğimizin de katılımıyla Kazakistan’ın yeni ticaret politikasının temelleri oluşmaktadır.
Bize Kazakistan’da tohum üretimi ve işlenmesi hakkında bilgi verebilir misiniz? Kazakistan’daki tohum sektörünün mevcut durumu ve gelişimi nasıldır?
Tarım sektörü, ülkenin gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 5’ini oluşturmaktadır. 2015 yılında tarım ürünlerinin gayri safi üretimi 3,3 trilyon tenge olup, 2011 yılına kıyasla yüzde 21,6 artış göstermiştir.
Kazakistan hasat açısından en zor yıllarda bile hububat konusunda kendi ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte ihracat için yeterli rezervlere sahipti. Son yıllarda azami hasat 2011 yılında gerçekleşmiş olup, hububatın toplam hasadı 26.960,5 milyon tenge, ayrıca buğday hasadı 22.732,1 milyon tenge olmuştur. 2011-2015 yıllarında hububat ürünlerinin ekim alanı 16,2 milyon hektardan 14.9 milyona kadar düşmüştür. Ortalama olarak son beş yıl içerisinde ülkemizde 18,8 milyon ton hububat üretilmiş olup, bu rakam 2006-2010 yıllarına göre yüzde 10,1 fazladır. Ayrıca hububat ürünlerinin ortalama verimi 12,3 zentner/ ha (yüzde 10,4 fazla) olmuştur.
Ülkenizde kaç işletme tohum üretmektedir? Bu işletmeler daha çok hangi ürünlere ağırlık vermektedir?
Ülkede tarım ürünlerinin tohum üretimi ve satışını 362 lisanslı tohum üreticisi firma gerçekleştirmektedir. Bunların büyük çoğunluğu (yüzde 74) hububat ürünlerinin tohum üretimini yapmaktadır. Yağ ürünleri konusunda lisansı olan 66, yem ürünleri tohumu üreten 55, mısır tohumu üreten 9, şeker pancarı tohumu üreten 2 şirket bulunmaktadır.
Tarım ürünlerinin son 5 yıldaki ekim alanı 21 milyon hektar olup, önemsiz derecede değişiklik göstermiş, ana değişiklikler yapısında belirtilmiştir. Ekim alanlarının önemli kısmı buğday için ayrılmış, ancak monokültürü önlemeye ve yem, yağ ürünleri, baklagiller, yem bitkileri alanlarını genişletmeye yönelik ekin çeşitlendirme politikasına göre, 2011 yılından 2015 yılına kadar buğday ekimi 13,8 milyondan 11,7 milyon hektara kadar azalmıştır.
Buğday payının azalması baklagillerin, gevreklerin, yem ürünlerinin, sebze-meyvelerin, yem bitkilerinin, patatesin ekin alanının artmasına neden olmuştur. Belirtilen yıllar içerisinde arpa alanı 579,5 bin hektar (yüzde 37,6), yulaf alanı 63,2 bin hektar (yüzde 42,3), mısır alanı 39,4 bin hektar (yüzde 39,6), yağ ürünleri alanı 190,2 bin hektar (yüzde 10,5), yem alanı 1,1 milyon hektar (yüzde 41,7), sebze-meyve alanı 38,6 bin hektar (yüzde 19,6), patates alanı ise 6 bin hektar (yüzde 3,3) artış göstermiştir.
Kazakistan’da tohum üreticilerinin teknolojik altyapı durumu nedir? Gelişmiş teknolojiler için yeterli yatırım olduğunu söyleyebilir misiniz? Bu nasıl gelişir ve nasıl dönüşür?
Genel olarak tarım ürünleri üreticilerinin sahip olduğu teknoloji, hububat üretimiyle ilgili tüm işlemleri yapabilecek kapasitededir. 2016 yılının başında Kazakistan tarım teknolojisi 152 bin traktörden, 42 bin hasat biçerdöverinden, 3,5 bin ekim kompleksinden, 86 bin ekim makinesinden, 15,6 bin biçerdöverden oluşmuştur.
Tarım makineleri yerel üreticilerden alındığı gibi yurt dışından da ithal edilmektedir. Yerel tarım makine üretimi hacminin yüzde 93’ü traktör ve biçerdöver parçalarına, yüzde 7’si de ek parçalara düşmektedir.
2015 yılının sonuçlarına bakıldığında ortalama olarak satın alınan tarım makinelerinin yüzde 30’u Kazakistan’ın yerel üreticilerinden alınmış olup: onların yüzde 49,5’i biçerdöver, yüzde 34,8’i traktör, yüzde 20’si diğer teknolojilerdir. Tarım makinesine olan talebin kalan kısmı ithalat sayesinde karşılanmaktadır.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Kazakistan’da Tarım-Sanayi kompleksinin gelişimiyle ilgili devlet programı oluşturulmaktadır. Konseptinde bir takım önemli noktalara değinilmiştir. Özellikle, tarım ürünleri üretimi ideolojisinde artık “Üretilen değil, satılan ürünler üretilir” ilkesine dayanılmaktadır. Bu da hem mahsul üretiminde, hem hayvancılıkta üretimin planlı yapılmasına yönelik yaklaşımları temelinden değiştirir. Programda üreticilerin ürettiği tarım ürünlerinin satış sisteminin gelişmesine dikkat edilmiştir, hem yurtiçinde hem de ihracatın yapıldığı piyasalarda. Ayrıca ana vektörü yüksek verimli ürünleri ve gelişim alanlarını destekleyen sübvansiyon şeması da temelden değişmektedir. Ancak Tarım-Sanayi Kompleksiyle ilgili program hakkında ayrıca konuşulması gerektiğini düşünüyorum.