Değirmende üretim verimliliğinin artırılması, öğütme ekipmanının çalışmasında tutarlılık, un randımanının maksimize edilmesi, üretim kayıplarının azaltılması, ham maddenin hazırlanmasında iyileştirme ve nihai ürün kalitesinde istikrar sağlanması anlamına gelir.
Bir un değirmeninin performansı, fabrikanın spesifik kaynaklarına göre sağladığı verim ve ürettiği un ile ölçülür. Bu veriler ölçülebilir olduğundan, değirmenlerin saatlik performans değerlendirme raporlarının elle hazırlandığı günlerden bu yana üretim raporunun en kritik parçasını oluşturur. Un randımanının önemi, bir piyasada un veya yan ürünler arasındaki fiyat farkıyla yakından ilgilidir. Bununla birlikte, piyasadan bağımsız olarak da kârlılık, artan un miktarıyla da her zaman ilişkilidir.
Kaynakların verimli şekilde kullanılması her sektör için kritik bir husustur. Değirmencilikte, buğday maliyetleri toplam un maliyetinin yüzde 80’inden fazlasını oluşturduğundan, büyük önem taşımaktadır. Un randımanında sağlanan her bir ekstra kazanç, kâra yansır. Aynı zamanda, nihai ürünlerin kabul edilebilir olan optimum rutubet düzeylerine sahip olmsını sağlamak için yüksek düzeyde verimliliğin sürdürülmesi zorunludur. Buğdayda eleme sürecindeki ve uygun olmayan filtre sistemindeki kayıpların engellenmesi için verimliliğin sürdürülmesi zorunludur.
Değirmende verimliliğin artırılması konusunu işlediğimiz bu sayımız için iki önemli kuruluştan yazı aldık. Türkiye’nin en büyük un ihracatçılarından Doruk Un’un İşletme Direktörü Nevzat Erbap, Değirmenci için yazdığı analizde, un fabrikalarında üretimde verimliliğin artırılması için takip edilmesi gereken adımları detaylıca anlatıyor.
Strateji danışmanlık şirketi Value Gene Consulting Group’tan üç değerli uzmanın ortaklaşa kaleme aldığı makalede ise un üreticilerinin fırsatlara ve risklere hazır olmasını sağlamaya yönelik etkin kısa ve uzun vadeli planlama yaklaşımı oluşturmaya ihtiyaç duydukları belirtiliyor. Bu noktada da dijital S&OP’nin (Satış ve Operasyon Planlama) sağlayacağı katkılar üzerinde duruluyor.