“Akıllı üretim ve otomasyonu hızlı bir şekilde geliştirip, sisteme adapte etmek, hızla gelişen uluslararası pazara yetişmek için çok önemli. Bu nedenle, otomasyon sistemlerinin yüksek performansta olması, sek-tördeki rakip firmaların önüne geçmeyi ve rekabetçi yönün korunmasını sağlar. İnsan odaklı ve insana bağlı üretim yapılan tesislerde; üretim hızı ve sonucunda elde edilen ürün miktarı, akıllı üretim ve oto-masyon sistemleriyle çalışan tesislere göre çok daha düşüktür.”

Hasan Tarhan
Yönetim Kurulu Başkanı
Endüstriyel Elektrik Elektronik
Tic. ve A.Ş
Bugün artık dünün kuralları yeterliliğini kaybetmekte, küreselleşmenin şartlarına göre kurallar da revize olmaktadır. Her geçen gün, her alanda dünya üzerindeki entellektüel birikim artmakta, inovatif düşünce ve bilgi onu kullananlara üstünlük sağlamaktadır. Bu çağda hızlı cevap verebilme, daha kaliteliyi sunabilme ve daha ekonomik üretebilme rekabetin ana kuralları olmuş, bunları yapabilen de pazarda “kural koyan” duru-muna gelmiştir. Akıllı üretim bu saydıklarımın gerçekleşmesi için önemli bir öncü olacaktır.
Günümüzde gelenekselleşmiş üretim stratejileri ile daha çok yol alamayacağını anlayan ve bu fark edişin sonucunda üretime dijital dönüşümü dahil eden tüm şirketler, akıllı üretim sistemine geçiş yapmaktadırlar. Akıllı üretim, imalat sürecini optimize etmek amacıyla ortaya çıkan, imalat verimliliğini artırmak için bilgi-sayar, büyük veri, diğer otomasyon araçlarını kullanan bir süreç kontrol işlemidir.
Hammadde ve yarı mamul aşamalarını, ürünün firmadan çıkışına kadar geçen süreçte her aşamayı kontrol etmek önemlidir. Performans, kabiliyet, kalite ve standartlar burada ön plana çıkarken, özellikle firmaların dünya standartlarını yakalaması da bir o kadar önemlidir. Firma koşulları ne kadar olumlu olsa, nitelikli fır-satlar yakalansa bile gelişen teknoloji ve yazılım uygulamalarından faydalanmak yani gelişime açık olmak geleceğimizi etkileyecek en önemli faktörlerden biridir.

Gelişmiş teknolojileri daha fazla kullanmak, hem personel kadrosunu eğitmek hem de en güncel yenilikçi yöntemleri kullanmak firmalar arası rekabeti etkili kılacaktır. Akıllı üretim; değişkenlik gösteren piyasa ta-lepleri ve koşullarını karşılamak üzere tasarlanmış olup anlık olarak tepki verebilen bütünleşik ve işbirliği temeline dayalı üretim sistemleridir. Daha temel bir yaklaşımla açıklamak gerekirse; üretim süreçlerini takip etmek, üretim performansını arttırmak ayrıca süreçleri otonom hale getirmek için gereken şartları belirlemek amacıyla akıllı makinelerin kullanıldığı, teknoloji odaklı bir yaklaşımdır.
Mühendislik ve üretim becerilerinin gelişmesiyle birlikte ortaya çıkmış olan akıllı üretim, firmalar için ger-çekten üzerinde durulması gereken bir fırsatı işaret etmektedir. Otomasyon çalışmaları ile mevcut süreçleri takip etmek ve süreçler arasında oluşan sorunları gidermek oldukça önemlidir. Üretimi hızlandırmak oldukça önemli olduğu gibi, performans ve kaliteyi uyumlu bir bütünlük şeklinde değerlendirmekte bir o kadar önem arz etmektedir. Firma girdilerinin en etkili şekilde işlenip istenilen yüksek verimli çıktıları elde etmek için akıllı üretim gelecekte kaçınılmaz bir hal alacaktır.
OTOMASYON
Otomasyon, tasarruf sağlayıcı sistem olarak da bilinen ve insan gücü ile makine iş birliğinin bir yansıması olarak hayatımıza girmiştir. Temel olarak “kendiliğinden hareket eden” veya “insan etkileşiminden bağımsız” olarak adlandırılan otomasyon sistemi, sanayi devriminin etkisi ile birlikte önemini daha çok hissettirmeye başlamıştır. Özellikle endüstriyel alanlarda firmaların yönetimsel faaliyetlerde insan gücüne ihtiyaç olmadan ya da oldukça az insan müdahalesi ile işlerin yürütülmesi “Akıllı Üretim ve Otomasyon” işbirliği ile mümkündür. Bu tarz imalat sistemlerinde, insan ile makine arasındaki iş paylaşım yüzdesi otomasyon sevi-yesini belirlemektedir. Dolayısıyla insan ve insan kaynaklı ihtiyaçlar, insan kaynaklı oluşabilecek hataların oluşma ihtimali daha azdır. Ayrıca otomasyon sistemi herhangi bir mola ihtiyacı duymadığı ve çoğu işlemi insandan daha hızlı ve hatasız gerçekleştirebileceği için olmazsa olmaz bir yapıdır. Firmamız özelinde de bulunan otomasyon birimi bir fabrikanın isteği dahilinde değirmen sektöründe bulunan tecrübesiyle tüm ihtiyaçları karşılayabilmektedir. Firma bünyesinde hem otomasyon hem de elektronik Ar-Ge biriminin ortak çalışmalarıyla akıllı üretim için gerekli alt yapı mevcut hale gelebilmektedir. Gerekli kart tasarımları dona-nım, tasarım ve yazılım dahil sıfırdan yapılarak otomasyon birimi ile koordine bir şekilde sistem tasarlan-maktadır. Bu sayede teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek isteklere karşılık verebilmekteyiz.
AKILLI ÜRETİM VE OTOMASYON
Akıllı üretim teknolojileri için sadece otomasyon sistemlerinin yeterli olmayacağı durumlar oluşabilir. En-düstiyel Elektrik Elektronik Tic. ve A.Ş. firma bünyesinde gerekli olacak neredeyse tüm yeteneğe sahiptir. Ar-Ge Merkezi’yle elektronik ve yazılım anlamında, mekanik birimiyle tasarım ve üretim anlamında, dizgi hattı sayesinde kart seri üretiminde Türkiye ve global pazar taleplerini hızlı bir şekilde karşılayabilecek yete-nektedir.
Artan araştırma geliştirme faaliyetleri ve teknoloji odaklı rekabetin hızlı bir şekilde arttığı küreselleşen dünya pazarında akıllı üretim ve otomasyon birlikteliği çok önemlidir. Bu nedenle, sürekli büyüyen ve aktör sayısı-nın arttığı bir pazarın içerisinde değişen rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için güvenli, hızlı ve verimli olmak oldukça zordur. Ancak, akıllı üretim ve otomasyon ile endüstriyel sektörde bu zorluğun aşılması mümkün ve daha kolay olabilmektedir.

Firmaların mevcut sistemleri kullanmalarının yanında sürekli gelişimi takip etmekle birlikte pazarda söz sahibi olma konusunda önemli adımlar atmaktadır. Firmamızın takip etmiş olduğu akıllı üretim ve otomas-yon sistemi stratejileri, bu konuda önemli teknolojileri ve gelecek planlarını ortaya koymaktadır. Son derece avantajlı bir şekilde karşımıza çıkmış olan mevcut sistemler, globalde söz sahibi olmak isteyen firmalara ayrıcalıklar sağlamaktadır.
En değerli şey olan zamanı verimli kullanmak ve teknolojiyi en iyi şekilde değerlendirmek çok önemlidir. Zamanı değerli kullanmak bir yandan da mali yükleri dolaylı olarak azaltacaktır. Bununla birlikte firmaların şimdi içinde bulundukları teknolojilerini değerlendirmesi, kendi gelişimleri açısından büyük bir önem arz etmektedir. Bu nedenle akıllı üretim ve otomasyon firmaların kendi kabuklarını kırması ve hızlı bir şekilde gelişmeleri için bir fırsattır.
AKILLI ÜRETİM VE DEĞİRMEN
Tahıl endüstrisindeki işletmelerde veriyi toplayıp gerekli analizlerin yapıldıktan sonra kontrol amacıyla kul-lanabilecek teknik altyapı kurulabildiği ölçüde akıllı üretim de mümkün olabilmektedir. Kısaca, üretimin ana unsurları olan makineler veya süreç bileşenlerinin veri ile beslenip beslenmediği ve akıllı üretimin temelini oluşturan sistemler arası haberleşmeye dikkat edilmelidir.
Değirmen sektörü özelinde akıllı üretim teknolojisi incelenerek sistemi ana hatlarıyla ele aldığımızda; depo-lama, ürün alım ve temizleme, tavlama, öğütme, tartım ve paketleme gibi kısımlardan oluşmaktadır. Bu kı-sımlarları oluşturan temel bileşenler; makineler, motorlar, sensörler, mekanik aksamlar, pnömatik elemanlar, elektronik kartlar ve yazılımdır. Bu bileşenleri birbirine adapte ederek sistematik bir biçimde çalışması ise gereken algoritmalar kullanılarak oluşturulan yazılımlar ile sağlanmaktadır.
Sensörlerden alınan veriler merkezi bir yönetim sistemine girdi olarak verilir, algoritmalar yardımıyla isteni-len çalışma düzeni sağlanır ve oradan gelecek geri beslemeyle sistemde gerekli anlık gerekli müdahaleler yapılabiliyorsa otomasyon sistemi sağlanıyor demektir. Bu işlemin fabrika veya tesisteki bütün bölümler için sağlandığını ve bölümlerinde kendi aralarında veri transferi sağlıklı bir şekilde olduğunu düşünüldüğünde akıllı üretimin değirmen sektörü için mümkün bir olduğunu kabul edebiliriz.
Ancak, kurulacak akıllı üretim sisteminde dikkat edilmesi gereken birkaç etken bulunmaktadır. Bunlar; to-zuma, titreşim, statik elektrik, sıcaklık, nem ve elektriksel harmonikler şeklinde karşımıza çıkmaktadır. De-ğirmenlerde bu ve buna benzer etkenler kötü sonuçlar doğurabilmektedir. Örneğin; patlama, insan hayatının tehlikeye girmesi, haberleşme sisteminin kopması ya da donması, yanlış süreç kontrolü gibi olumsuz sebepleri beraberinde getirebilmektedir. Bu da akıllı üretim ve otomasyon sisteminin oluşturulmasında en büyük engel olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu engelleri gerekli mühendislik ve fizibilite çalışmaları yapılarak aşmak mümkündür. Firmamızın ürettiği ürünlerde bu sorunlarla karşılaşılmaması için Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi’nde sıcaklık, nem, titreşim, haberleşme sisteminin sağlamlığı, hat harmonikleri, EFT ve ESD testleri dahil olmak üzere gerekli olan mühendislik ve araştırma geliştirme faaliyetlerini, sektör ve saha tecrübesi ile harmanlayarak ortaya koymaktadır.