Değerli katılımcılar ve ziyaretçiler! İDMA fuarlarını düzenleyen HAGE Group’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak, tüm değerli sektör liderlerini, profesyonellerini ve tutkunlarını İDMA’nın 10. fuarı vesilesiyle en içten duygularımla selamlamaktan onur duyuyorum. 60’ın üzerinde dernek, birlik ve federasyonun destek verdiği bu fuar, küresel değirmencilik endüstrisi için bir dönüm noktası olmayı hedefliyor.
Muhammet Ali Kalkan
HAGE Group Yönetim Kurulu Başkanı
Burada toplanmamızın merkezinde binlerce yıldır medeniyetleri ayakta tutan tahıl, yani buğday yer alıyor. Anadolu’daki kadim kökenlerinden küresel çapta yaygın bir besin maddesi haline gelmesine kadar buğday, yalnızca beslenmeyi değil aynı zamanda bereketi, geleneği ve yeniliği de temsil ediyor.
İnsanlık tarihiyle iç içe geçmiş buğdayın yolculuğu, tahıl işlemenin geleceğini şekillendirmeyi amaçlayan zihinlerin ve teknolojilerin bir araya geldiği İDMA İstanbul’un değerleriyle derinden örtüşüyor. Buğdayın ilk ekildiği Bereketli Hilal topraklarında tarımın başlangıcından küresel ticaretin günümüzdeki karmaşıklığına kadar buğdayın hikayesi, taş değirmenlerden son teknoloji valsli değirmenlere kadar değirmenciliğin geçirdiği dönüşümü yansıtıyor.
Küresel değirmencilik endüstrisi için bir kavşak noktası niteliğindeki bu etkinlik de buğdayın bu kesintisiz yolculuğunda inovasyon, işbirliği ve ticaret için bir katalizör olmayı amaçlıyor. Öncelikli hedefimiz açık: Sektörü ileriye götürecek bağlantılar ve işbirliklerini teşvik etmek. Değirmen makineleri endüstrisindeki en son yeniliklerin sergilendiği bir merkez olarak hizmet veren İDMA’da 500 milyon dolarlık ihracat değerine ulaşılmasını bekliyoruz.
İDMA İstanbul’un kapılarını aralarken, sektörde ilerleme ve inovasyonu teşvik etmedeki rolümüze de dikkat çekmek istiyorum. Hızlı teknolojik ilerlemeyle tanımlanan bir çağda gıda güvenliği, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi konular ön plana çıkıyor. Sektörümüz de bu acil konuları ele almanın zorunluluğunun bilincinde olarak yatırımlarını ve Ar-Ge çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Tüketicilerin gıdanın menşei ve üretim süreçleri konusunda giderek daha hassas hale gelmesiyle birlikte sektör, yüksek gıda güvenliği standartlarına doğru bir paradigma değişimine tanık oluyor. Çevre bilincinin arttığı ve sınırlı kaynakların baskı altında olduğu günümüzde, tedarikçiler karbon ayak izlerini en aza indirmeyi, kaynak kullanımını optimize etmeyi ve döngüsel ekonomi ilkelerini teşvik etmeyi amaçlayan çevre dostu çözümlere öncülük ediyor.
Eş zamanlı olarak dijitalleşme, tahıl işleme alanında devrim yaratarak benzeri görülmemiş bir verimlilik ve optimizasyon döneminin kapılarını açıyor. Yapay zeka destekli kestirimci bakımdan IoT özellikli akıllı fabrikalara kadar dijital teknolojiler, endüstrinin sınırlarını yeniden şekillendirerek onu daha birbirine bağlı ve veri odaklı bir geleceğe doğru yönlendiriyor.
Bu çerçevede, İDMA İstanbul daha da büyük bir önem kazanıyor; yenilik, işbirliği ve dönüştürücü diyalog için bir platform oluşturuyor. Dinamik fuar alanı, aydınlatıcı sunumlar, interaktif tartışmalar ve eğitim programı aracılığıyla İDMA İstanbul, sektör paydaşlarının tahıl işlemenin geleceğini keşfetmeleri, etkileşimde bulunmaları ve geleceği tasarlamaları için bir kavşak görevi görüyor.
Çünkü İDMA, bir ticaret fuarından çok daha fazlası; bir diyalog, eğitim ve gelişim platformu. Fuarla eş zamanlı olarak, 5. Uluslararası TABADER Zirvesi, sektör uzmanlarını endüstrideki son gelişmeleri, yenilikleri ve üretim teknolojilerini tartışmak üzere bir araya getirecek. Dijitalleşme ve yapay zekadan lojistiğe kadar, bu ufuk açıcı oturumlar önümüzdeki yıllarda sektörün gidişatını şekillendirecek. Ayrıca, sektörde çeşitlilik ve kapsayıcılığa olan bağlılığımızın altını çizerek ‘Değirmencilikte Kadın’ konusuna özel bir oturum ayırmaktan gurur duyuyoruz.
Bugün İstanbul’da bir araya gelirken, şehrin kıtalar, kültürler ve pazarlar arasında bir köprü olan stratejik önemini de vurgu yapmak istiyorum. Türkiye’nin dünya un ihracatındaki liderliği, küresel buğday ihracatının yüzde 30’unu karşılayan Rusya ve Ukrayna ile bu iki tedarikçinin buğdayına ihtiyaç duyan Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun kesişme noktasındaki merkezi konumu, İstanbul’u böylesine dönüştürücü bir etkinlik için ideal bir ev sahibi yapıyor.
Önümüzdeki döneme baktığımızda, İDMA’nın bir sonraki fuarının 10-12 Nisan 2025 tarihleri arasında Rusya’da düzenleneceğini duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. Dünya buğday ihracat lideri Rusya’da yapacağımız bu fuar, tahıl endüstrisinin geleceğini küresel ölçekte şekillendirme yolculuğumuzda bir başka önemli dönüm noktasına işaret ediyor.
İstanbul’da, kadim mirasının ihtişamı ve modernliğinin dinamizmi etrafında toplanırken, değirmencilik sektörü için daha sürdürülebilir, güçlü ve müreffeh bir geleceğe doğru bir rota çizmek üzere bu önemli fırsatı değerlendirelim.
Bir kez daha, geleneğin yenilikle buluştuğu ve değirmenciliğin geleceğinin gözlerimizin önüne serildiği İDMA İstanbul’a en içten dileklerimle ‘hoş geldiniz’ diyorum.