BLOG

ABD’de rekor hasat, tahıl zincirinde baskı artıyor

15 Ekim 20254 dk okuma

ABD, bu sonbaharda 21,5 milyar bushel ile mısır, soya fasulyesi ve sorgumda tarihin en yüksek hasadına hazırlanıyor. Bu, geçen yıla göre %10’luk bir artış anlamına geliyor. Ancak CoBank ekonomistleri Tanner Ehmke ve Emmie Noyes tarafından hazırlanan yeni rapora göre bu bolluk, depolama yetersizlikleri, taşımacılık darboğazları ve belirsiz ihracat talebiyle çakışıyor. Uzmanlar, tüm bu etkenlerin 2025 hasat dönemini “son yılların en karmaşık tahıl sezonlarından biri” haline getirebileceği uyarısında bulunuyor.

“Tahıl Lojistiği Görünümü: Rekor Hasat, Ticarette Belirsizlikle Karşı Karşıya” başlıklı raporda, bu yıl ABD’nin toplam depolama kapasitesinin 73 milyon bushel açık vereceği tahmin ediliyor. Bu, geçen yılki 1,8 milyar bushel’lik fazlanın tam tersine işaret ediyor. ABD’nin en büyük 12 mısır üreticisi eyaletinde açık 1,4 milyar bushel’e kadar genişliyor. Bu durum, birçok tahıl işletmesini (elevator) açık depolama alanları, yer üstü tahıl yığınları ve diğer geçici depolama çözümlerine yöneltiyor.

Rapora göre, “tahıl alım-satım firmaları, sınırlı depolama kapasitesi ve baskı altındaki altyapı nedeniyle daha yüksek depolama ücretleri uygulayacak.” Bu sıkışıklık, çiftçiler için ek maliyet anlamına gelirken; tahıl işletmeleri ise vadeli piyasalardaki fiyat farklarından (carry) ve düşük yerel fiyatlardan (zayıf baz) yararlanarak kâr marjlarını artırabilir.


İHRACAT CEPHESİ İKİYE BÖLÜNMÜŞ DURUMDA

ABD’de mısır ve buğday ihracatı tarihi olarak güçlü bir başlangıç yaptı. Bekleyen mısır satışları yıllık bazda %94, sevk edilmemiş buğday satışları ise %41 artmış durumda. Düşük fiyatlar, zayıf dolar ve elverişli navlun oranları, bu ürünlerin ihracat akışlarını destekliyor.

Buna karşılık, soya fasulyesi ve sorgum ihracatı, Çin talebinin zayıflaması nedeniyle çökmüş durumda. Soya satışları %51, sorgum satışları ise %58 azaldı. Raporda, “Zayıf soya ve sorgum ihracat temposu, mısır ve buğday için taşıma ve yükleme kapasitesini serbest bırakarak dolaylı bir avantaj yaratabilir,” değerlendirmesi yer alıyor.

LOJİSTİKTE DARBOĞAZ BÜYÜYOR

Rapora göre ABD’de lojistik kısıtlar, tahıl akışını daha da karmaşık hale getiriyor:

Demiryolu: Batı ve Orta ABD’de demiryolu kapasitesi genişletilirken, Doğu’da kesintiler planlanıyor. Demiryolu taşıma ücretlerindeki düşüş, Meksika ve Körfez limanlarına ihracatı artırıyor, ancak Pasifik Kuzeybatı bölgesine yönelik zayıf soya talebi nedeniyle bu koridorda hizmet azaldı.
Ehmke ve Noyes, “ABD–Çin ticaret anlaşmazlığında bir çözüm sağlanırsa, Çin’in yeniden yüksek hacimli soya alımları demiryolu kapasitesini hızla sıkıştırabilir,” uyarısında bulunuyor.

Nehir taşımacılığı: Mississippi Nehri’ndeki düşük su seviyeleri, Mississippi Nehri’ndeki düşük su seviyeleri, gemilerin tam kapasiteyle yüklenmesini engelledi ve barç navlun oranlarını Eylül sonu itibarıyla bir ayda %31 artırdı. Yine de, ortalamanın altındaki soya sevkiyatları, mısır ve buğdayın güney yönlü taşınmasına daha fazla olanak tanıyabilir.

Okyanus taşımacılığı: Dökme yük gemisi navlunları yıllık bazda %6,8 (Pasifik Kuzeybatı) ve %12,7 (Körfez) oranında düşük seyrediyor. Ancak mevsimsel talep bu oranları yukarı çekiyor.
Çin gemilerine yönelik Section 301 tarifeleri konusunda devam eden siyasi belirsizlik, yoğun ihracat sezonunda taşımacılık kapasitesini etkileyebilir.


BAZ BASKISI VE ÇİFTÇİ STRATEJİLERİ

Baz seviyeleri, her ürünün arz-talep dengesi, ihracat temposu ve lojistik koşullarına göre farklı bir tablo ortaya koyuyor.

Mısır: Zayıflayan baz, devasa hasadın etkisini gösteriyor. Ancak etanol ve yem talebinin istikrarlı seyretmesi ile güçlü ihracat temposu, tahıl işletmelerine güven veriyor. Mısırın soya fasulyesine göre depolanmasının daha kolay olması da önemli bir avantaj.

Soya fasulyesi: Raporda, “Çin’den gelen alımların kaybı, ihracat talebini zayıflattı ve baz seviyesini tarihsel olarak düşük seviyelere çekti” deniliyor. Çiftçiler, ürün kalitesinde bozulma riski taşısa da soya fasulyesini kendi çiftliklerinde depolamaya yönelebilir.

Buğday: Son beş yılın en büyük hasadının ardından tahıl işletmeleri depolama ücretlerini artırıyor. İhracat şu an güçlü seyretse de, Karadeniz ve güney yarımküre tedarikçilerinden gelen rekabet, önümüzdeki aylarda ABD buğdayını baskılayabilir.

Sorgum: Tarihsel olarak ABD sorgum ihracatının %90’ını Çin alıyordu. Ancak bu ticaretin çökmesiyle baz aşırı düşük seviyelere indi. Bazı tahıl işletmeleri, sorgum teslimatlarını tamamen reddedebilir.


FİNANSAL RİSKLER VE FİYATLAMA PROGRAMLARI

Tahıl işletmeleri için risk oluşturan unsurlardan biri de, çiftçilere ürünü teslim edip fiyatı daha sonra belirleme olanağı tanıyan “Delayed Pricing (DP)” programları. Bu uygulama, vadeli fiyat farklarının açık olduğu dönemlerde piyasa yükselişe geçtiğinde yüksek teminat çağrıları (margin call) riskini artırıyor. Bu nedenle bazı tahıl işletmeleri, yalnızca nakit alım veya alternatif sözleşme modellerine yöneliyor.

Ehmke ve Noyes, raporun sonunda şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu rekor sonbahar hasadı, tahıl işletmeleri için daha geniş vadeli farklardan, düşük baz seviyelerinden ve yüksek depolama ücretlerinden kâr etme fırsatı sunuyor. Ancak aynı ölçüde büyük riskler de var: dalgalı ihracat, sıkılaşan kredi koşulları ve kısa vadeli işlemlerden gelebilecek ani teminat çağrıları.”

Etiketler
#ABD tahıl
Haberler Kategorisindeki Yazılar
01 Haziran 20232 dk okuma

BM’den Karadeniz tahıl anlaşması için yeni teklif

20 Şubat 20243 dk okuma

Kızıldeniz’de tahıl gemisine saldırı