BLOG

Küresel tahıl ticareti liderlerinden çağrı: Ticaretin sürdürülebilirliği için mevzuat uyumu ve dijitalleşme şart

12 Haziran 20253 dk okuma

Londra’da düzenlenen Uluslararası Tahıl Konferansı’nda bir araya gelen küresel tahıl ticareti liderleri, gıda güvenliğinin sağlanması ve tahıl tedarik zincirinin dayanıklılığının artırılması için daha güçlü düzenleyici uyum, dijital dönüşümün hızlandırılması ve kamu-özel sektör iş birliğinin derinleştirilmesi çağrısında bulundu.

Jeopolitik belirsizliklerin arttığı, politika yapılarının parçalandığı ve teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlediği bir dünyada, tahıl sektörünün önde gelen isimleri, Uluslararası Tahıl Konseyi’nin (IGC) Londra’da düzenlediği konferansta gerçekleştirilen “Karmaşık Küresel Ortamda Verimli Ticaretin Yolunu Açmak” başlıklı üst düzey panelde bir araya geldi. Kanada Tahıl Konseyi Başkanı Erin Gowriluk’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda, küresel tahıl ticaretinin değişen koşullarda nasıl daha verimli ve dirençli hale getirileceği tartışıldı.

Panele katılan isimler arasında şu önemli temsilciler yer aldı:

  • Pat O’Shannassy, Uluslararası Tahıl Ticareti Koalisyonu (IGTC) Başkanı
  • Alejandra Castillo, Kuzey Amerika Tahıl İhracatçıları Birliği (NAEGA) Başkanı ve CEO’su
  • Rosalind R. Leeck, ABD Soya İhracat Konseyi (USSEC) Direktörü 
  • Edwini Kessie, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Tarım ve Emtialar Direktörü 


“Kurallara dayalı sistemler piyasaya öngörü kazandırır”

Panelin açılışında konuşan IGTC Başkanı Pat O’Shannassy, verimliliğin rekabetle geliştiğini ancak gıda güvenliğinin iş birliği ve kurallara dayalı ticaretle sağlandığını belirterek, “Risk yönetimi sadece lojistikle ilgili değil, aynı zamanda ekonomik bir meseledir. Zincirin sonunda bu belirsizliklerin bedelini ya çiftçi ya da tüketici ödüyor. Kurallara dayalı ticaret öngörü sağlar ve piyasanın adil işlemesini mümkün kılar.” dedi.

WTO: GIDA GÜVENLİĞİ ÖNCELİĞİMİZ OLACAK

Dünya Ticaret Örgütü Tarım ve Emtialar Direktörü Edwini Kessie, ticaretin gıda güvenliği için güvenilir bir araç haline getirilmesinin örgütün öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. WTO’nun ihracat kısıtlamalarını azaltmaya yönelik çabalarına ve sağlık ve bitki sağlığı (SPS) önlemlerinde şeffaflığı artırma çalışmalarına dikkat çeken Kessie, “Üyelerimizin çoğu net gıda ithalatçısı. Bu nedenle 2026’daki bir sonraki WTO Bakanlar Konferansı’nda gıda güvenliği merkezde yer alacak,” dedi.
Ayrıca, uluslararası ticaretin bilim temelli, orantılı ve risk esaslı olması gerektiğini belirterek SPS ve ticarette teknik engeller (TBT) anlaşmalarının bu anlayışla oluşturulduğunu vurguladı.

DİJİTALLEŞMENİN ÖRNEK MODELİ: E-PHYTO

NAEGA Başkanı Alejandra Castillo, kamu-özel sektör iş birliğinin başarılı bir örneği olarak e-Phyto sistemine dikkat çekti. 130’dan fazla ülkenin katıldığı sistem, geleneksel kâğıt bazlı bitki sağlığı sertifikalarının yerine güvenli elektronik versiyonların kullanılmasını sağlıyor. Castillo, “Tahıl ticareti hâlâ fiziksel evraklara fazlasıyla bağımlı. Ancak e-Phyto, özellikle pandemi döneminde değerini kanıtladı. Şimdi sırada bankacılık ve ticaret finansman sistemlerinin dijitalleşmeye ayak uydurması var.” diye konuştu.

PARÇALI DÜZENLEMELER TİCARETİN ÖNÜNDE ENGEL

ABD Soya İhracat Konseyi (USSEC) Direktörü Rosalind R. Leeck, ihracatçıların karşılaştığı bürokratik yükleri tüm açıklığıyla dile getirdi: “ABD soya fasulyesini 100’den fazla ülkeye gönderiyoruz. Ancak her biri farklı 75 ila 90 düzenleyici çerçeveyle çalışmak zorundayız. Bu da ticareti verimsiz ve adaletsiz hale getiriyor.” Leeck ayrıca regülasyon geliştirme süreçlerine özel sektörün daha fazla dâhil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “İnovasyona uygun, amaca hizmet eden düzenlemelere ihtiyacımız var. Bilim temelli olmak, her yerde aynı kriterlerin uygulanması demek değildir; şeffaflık ve orantılılık esas alınmalıdır.” dedi.

TEKNOLOJİ KOŞUYOR, MEVZUAT YETİŞEMİYOR 

Paneldeki tüm konuşmacılar, yapay zekâ destekli kalite sınıflandırma sistemlerinden lojistikte blockchain kullanımına kadar birçok yeni teknolojinin mevcut düzenleyici yapıları geride bıraktığını vurguladı. “Teknoloji, politikalardan daha hızlı ilerliyor,” diyen O’Shannassy, bu duruma karşı proaktif olunması gerektiğini belirterek, “Bizim görevimiz, inovasyonun ticareti zorlaştırmadan geliştirmesini sağlamak.” dedi.

Castillo ise tedarik zincirinin tamamında—iç bölgelerdeki silolardan limanlara kadar—dijital entegrasyonun artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunu kaydetti ve “Otomasyonu sadece kolay olduğu alanlarda değil, en büyük etkiyi yaratacağı yerlerde hayata geçirmeliyiz.” tavsiyesinde bulundu.

“MÜKEMMEL DEĞİL, UYUMLU SİSTEMLERE İHTİYACIMIZ VAR”

Panelin kapanışında, konuşmacılar çok taraflı kurumların (WTO, Codex, IPPC gibi) güçlendirilmesinin gerekliliği konusunda fikir birliğine vardı. “Mükemmel sistemler değil, değişime uyum sağlayan sistemler istiyoruz,” diyen Castillo, kamu-özel sektör iş birliğinin her zamankinden daha hayati olduğunu vurguladı. WTO Direktörü Kessie de, “Tahıl ticaretini destekleyecek düzenleyici ve dijital altyapıyı birlikte inşa etmeliyiz.” sözleriyle oturumu sonlandırdı.

Haberler Kategorisindeki Yazılar