BLOG

COVID-19 sonucunda milyonlarca insan daha açlık ordusunun saflarına katılabilir

29 Mayıs 20202 dk okuma

COVID-19’un yol açtığı problemler sağlık alanıyla sınırlı kalmıyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün raporuna göre; ufukta resesyon görünürken, hükümetlerin açlık ve gıda güvensizliği ile ilgili uzun dönemli etkileri yumuşatmak için önlemler almaları gerekiyor.

Söz konusu olsa da hepsi tarihi bir küçülme oranına işaret ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre dünya genelinde gayri safi hasıla 2020 yılında yüzde 3,0 oranında azalacak. IMF’nin ocak ayındaki tahminler, %3,3’lük büyümeyi gösteriyordu. Bu küçülmenin etkilerinin ilk görüleceği yerlerden biri ise nüfusun dörtte birinin yetersiz beslendiği Sahra Altı Afrika olacak. BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2109 yılında yayınladığı Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme raporuna göre 2011 ile 2017 yılları arasında yetersiz beslenme oranlarının arttığı 77 ülkeden 65’inde ekonomik yavaşlama ve küçülme söz konusu. Dünya ekonomisinin küçüleceği de dikkate alındığında bu durum, açlık tehdidinin söz konusu olabileceğini ortaya koyuyor. FAO’nun hazırladığı raporda, 1995’ten bu yana gıda arzının, yetersiz beslenmenin tekrarlama sıklığı indikatörünün istatistiksel gelişimine bağlı analizi sunuluyor ve bunlar net gıda ithalatçıları olan ülkelerde geçmişteki yerel ekonomik trendlerle ilişkilendiriliyor. Raporda, zamanında ve etkili politikaların uygulanmaması durumunda, COVID-19’un tetiklediği resesyonun bir sonucu olarak, milyonlarca insanın açlık ordusunun saflarına katılabileceği uyarısı yapılıyor. Açlık çeken insanların sayısı ekonomik küçülmenin ne kadar şiddetli olacağına bağlı olarak değişecek. Tahminlere göre bu sayı 14,4 milyon ve 38,2 milyon arasında olabilir. Ancak net gıda ithalatçısı 101 ülkenin tamamında yüzde 10’u aşan küçülmeler söz konusu olursa 80,3 milyon insan bu duruma düşebilir. Rapora göre, gıdaya erişimdeki mevcut eşitsizliklerin daha da kötüleşmesi durumunda sonuç daha da ağır olabilir. Muhtemel senaryolar ve metodolojinin de yer aldığı raporla birlikte bu hususların daha detaylı şekilde açıklandığı teknik bir not da yayınlandı. FAO Tarımsal Kalkınma Ekonomileri Bölümü Başkan Yardımcısı Marco V. Sánchez, “Raporda, COVID-19 ile mücadelede alınacak ekonomiyi canlandırma yöntemlerinde açlıkla mücadelenin öncelikli olması gerektiği kanıtlarıyla ortaya konuluyor.” diyor.

FAO: GIDA TEDARİK ZİNCİRLERİ KOPMAMALI Şu anda dünya genelinde gıda kıtlığının söz konusu olmadığına dikkat çeken FAO, uluslararası sağlık krizinin devam ettiği bir ortamda hükümetleri; ticaretin sürmesi, gıda tedarik zincirlerinin korunması ve tarımsal üretimin artırılması için ellerinden geleni yapmaya çağırdı. Hükümetlerin ekonomik küçülmeye karşı aldıkları kapsamlı mali ve parasal önlemlerin, orta ve düşük gelirli birçok ülkede sağlıklı gıdaya erişimde uzun dönemdir görülen sorunlarla mücadelede bir fırsat olduğu da belirtiliyor. Rapora göre; ayni ve nakdi yardımlar, gıda sistemlerindeki önemli aktörler için yeni kredi hatları, güvenlik ağları, gelir desteği, gıda bankaları gibi dağıtım programları, okulda beslenme programları gibi projeler toplumun en dezavantajlı ve en fakir kesimlerine yönlendirilmeli. Bu hedeflere yönelik çaba gösterilmesi halinde insanların yıllar boyunca devam edecek bir fakirliğe düşmelerini önlenmesinin yanında gıdaya olan talebin de daha dinamik olması sağlanabilir. Düşük ve orta gelirli ülkelerde bu tür önlemler konusunda cesaret verici örnekler mevcut. Dünya Bankası ve Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre en az 106 ülkede COVID-19 salgını döneminde sosyal koruma önlemleri başlatıldı ya da uygulandı. Bununla birlikte, Afrika ülkelerinde nakdi yardımlar şu ana kadar zayıf kaldı. En fakir ve dezavantajlı ülkelere destek için uluslararası işbirliği ve yardımlaşma çok önemli. Bunun yanında, yardım alan ülkelerin de kaynaklarını gıdaya erişimde eşitsizliği engelleyecek şekilde kullanması gerekiyor. Salgın sırasında gıdaya erişimi güçlendirmek için uygulanan ekonomiyi hareketlendirme önlemleri, gıda sistemlerine daha kalıcı bir dayanıklılık kazandırmak ve bu sistemleri gelecekte yaşanabilecek ekonomik yavaşlama ve küçülmelere karşı korumak için bir fırsat teşkil ediyor.

Haberler Kategorisindeki Yazılar