BLOG

Buğday ekim alanı 7,5 milyon hektara düştü

24 Ocak 20192 dk okuma

Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, “Hububatta en önemli sorun, stratejik ürün olan buğday ekim alanlarının daralmasıdır. 15 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanı 7,5 milyon hektara düştü. Bu konuda acilen yeni politikalar üretilmeli ve uygulamaya konulmalıdır” dedi.

Ulusal Hububat Konseyi (UHK) 8. Olağan Mali Genel Kurul Toplantısı’nda sektörün sorunları masaya yatırıldı. Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, artan nüfus karşısında hububatın stratejik öneme sahip olduğunu, Türkiye’nin, ürüne katma değer katarak ihracattan çok daha fazla gelir elde edebileceğini belirtti. Taşpınar, şöyle devam etti: “Ürettiğimiz tarımsal ürünlere azami katma değeri sağlama yollarını aramalıyız. Planlarımızı ve hedeflerimizi tarımda dünyada ilk 5’e girmek üzerine kurgulamalıyız. Hububatta en önemli sorun, stratejik ürün olan buğday ekim alanlarının daralmasıdır. 15 yıl önce 9 milyon hektar olan buğday ekim alanı 7,5 milyon hektara düştü. Bu konuda acilen yeni politikalar üretilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Tohumluk miktarını da dikkate aldığımızda her yıl en az 18-20 milyon ton buğday üretmek zorundayız. 8 yıldır 5 kuruş olan buğday desteğinin geçtiğimiz günlerde 10 kuruşa yükseltilmesi de önemlidir. Fakat bu, bölgesel olarak yağış ve maliyetlere bakılarak yeniden ele alınmalı ve kilogramda 25-35 kuruş seviyelerine yükseltilmelidir” diye konuştu. Taşpınar, kontrollü tarıma geçilmesi gerektiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarımın iklim şartlarına bağımlılığının azaltılması gerekir. Nadasa bırakılan alanların suyla buluşturulması halinde yıllık tarımsal hasılamız 20 milyar lira artış gösterecektir. Sürdürülebilir bir tarım ve verimlilik için belli ilkeler çerçevesinde havzalar arasında su transferinin yapılması gerekir. Ayrıca sulama sistemlerinin modernizasyonu yapılmalıdır. Hükümetimizin, boş arazilerin kiralanması yönündeki almış olduğu karar gereği, bu arazilerin üretime kazandırılmasını da tarım sektörü açısından son derece önemsiyor ve destekliyoruz. Gerekirse Sudan’da kiralanan arazi örneğinde olduğu gibi diğer ülkelerde de arazi kiralanarak, un, makarna, bulgur gibi ihraç ettiğimiz mamul madde karşılığı ithal ettiğimiz hububatı da kendimiz üretmeliyiz.”

BUĞDAY DEVLET TARAFINDAN DESTEKLENMELİ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Ömer Zeydan da akaryakıt, gübre ve ilaçta yaşanan artışın buğday fiyatlarına yansıtılmamasından dolayı çiftçinin buğday üretiminden kısmen vazgeçtiğine değindi. Zeydan, “Buğdayda, dünya fiyatlarına bakıldığında fiyat olarak aynı olduğu görülebilir. Ancak ne olursa olsun stratejik ürün buğday devlet tarafından desteklenmeli. Bu noktada hükümetimizin attığı adımlar oldukça önemli. Ancak diğer taraftan kaliteli buğday ithal etmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla buğday üretimindeki verimliliğe ve kaliteye çok dikkatli ve istekli bir şekilde yönelmemiz gerekiyor. Türkiye, Avrupa ve dünyada tarım alanında parlayan bir ülke ama çok daha fazlasını yapabilme potansiyelimiz var. Bu noktada çalışmaların ivedilikle yapılması gerekiyor. İthalatı azaltmayı üretimi çoğaltmayı hedefleyen, sürdürülebilir, planlı, milli ve en az 15-20 yıllık ulusal tarım ve hayvancılık politikaları oluşturmalıyız ve bu politikaları sıkı sıkı uygulamalıyız” ifadelerini kullandı.

Haberler Kategorisindeki Yazılar
27 Temmuz 20202 dk okuma

‘Spekülatif amaçlı alımlara karşı tedbirimizi alacağız’

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, sektör dışı hububat alımları olduğunu belirterek, “Hasat ...

22 Şubat 20211 dk okuma

Rusya, tahıl ihracatında formül bazlı vergi sistemini onayladı

Rusya yönetimi iç piyasada gıda enflasyonu ile mücadele tedbirleri kapsamında; buğday, mısır ve...