BLOG

2022, Avustralya buğdayı için zorluklar ve fırsatlarla dolu

09 Mart 20225 dk okuma

Avustralya, yine büyük bir buğday rekoltesi elde etme yolunda ilerliyor. Herhangi bir felaketle karşılaşmaması durumunda Avustralya, ortalamanın oldukça üzerinde buğday üretecek. Ancak ülkedeki çiftçiler, artan girdi fiyatları nedeniyle maliyet bedeli sıkışıklığıyla karşı karşıya. Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali, bu girdilerin çoğunun maliyetini daha da karmaşıklaştırabilir ve şişirebilir.

On iki yıldır Avustralya'da yaşıyorum ve burada bulunduğum her bir yıl birbirinden oldukça farklıydı! Bu kıtada tarımı en iyi özetleyen tek kelime ‘değişkenlik’! Burada bulunduğum süre boyunca ülke sel, don, kuraklık, yangın ve fare istilalarından nasibini aldı.


Son dört yıl ise gerçekten unutulmaz olarak öne çıkıyor: İki yıl şiddetli kuraklık yaşadık ve bunu iki yıl üst üste rekor buğday üretimi izledi. Bu son iki sezon, Avustralyalı çiftçilerin kötü yılların kayıplarını telafi etmelerini ve Avustralya buğdayının yeniden küresel pazara dönüşünü sağladı. 

Grafik 1, 2022 mahsulü için ilk tahminlerimizle birlikte 2010'dan bu yana Avustralya'daki buğday üretimini gösteriyor. Buğday rekoltesi için şu anki tahminimiz 30 milyon ton (+/-2.5). Ancak bu tahminimiz önümüzdeki süreçte büyük bir değişiklik gösterebilir, çünkü ekime henüz iki ay, hasata da dokuz ay var. 

Hasata kadar çok sayıda iklim sorunuyla karşı karşıya kalabiliriz. Ama şu an için tarımsal üretim koşullarının son derece elverişli olduğunu söyleyebiliriz. Yaz yağmurları, doğu eyaletlerinin büyük bölümlerinde toprağın nemlenmesini sağladı.

Herhangi bir felaketle karşılaşmaması durumunda Avustralya, ortalamanın oldukça üzerinde buğday üretecek ve dünya pazarının ihtiyacını karşılayacak bol miktarda buğday fazlası elde edecek.

Elbette şu anda her şey güllük gülistanlık değil. Çiftçiler, zorulu  tarımsal koşullar ve son yıllardaki en yüksek girdi maliyetleriyle karşı karşıya

Avustralya'daki mazot piyasası, mazotun ham petrolün rafine edilmiş bir türev ürün olması nedeniyle ham petrol piyasasını çok yakından takip ediyor. Ham petrol fiyatı yükselirse, mazot da yükseliyor.


Ham petrol piyasası, artan talep nedeniyle son aylarda yükseldi. Bu yükseliş, 2022 yılında jeopolitik kaygılar nedeniyle daha da şiddetlendi. Yani Rusya/Ukrayna ve BAE/Yemen arasında gerilimler devam ederken piyasadaki risk de artıyor. Rusya ve BAE, küresel ekonomiye büyük miktarlarda petrol ve gaz katkısında bulunan iki önemli ülke.

Söz konusu gerilimler akaryakıt fiyatlarının 2008'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasına neden oldu. Tahıl üreticileri ekime yaklaşan aylarda satın alma kararlarını vermeye başladığından, fiyatların geçtiğimiz sezonlara kıyasla yüksek seviyelerde kalması muhtemel.Çiftçi, tahıl üretmek için büyük miktarda mazota ihtiyaç duyar. Mazot, Avustralya'daki çiftçilerin karşı karşıya olduğu en büyük ilk beş maliyetten biridir.


Tahıl üreticilerinin karşılaştığı en yüksek girdi kalemi ise gübredir. 2021'in ikinci yarısında dünya genelinde gübre fiyatlarında büyük artışlar görüldü. Gübre fiyatları, rekor seviyedeki en yüksek nominal fiyata çıktı. Gübre fiyatlarındaki artış, doğrudan enerji maliyetindeki artışa bağlanabilir. Gübre üretimi oldukça enerji yoğundur ve enerji maliyeti arttıkça gübre fiyatı da artar. Bu ilişki, hem Hollanda gazının hem de Ortadoğu’dan gelen ürenin ortalama aylık fiyatını gösteren Grafik 3'te görülebilir.

Daha yüksek enerji maliyeti, dünya çapında daha yüksek gübre fiyatlarına yol açarak ikincil etkilere yol açtı. Bunların en büyüğü Ekim 2021 ile Haziran 2022 arasında Çin'den gübre ihracatına getirilen yasaktı.


Yasağın amacı, yerli gübre üreticilerinin küresel pazara erişim kapasitesini sınırlamak, böylece ülke içinde fiyatları düşürmek ve Çinli çiftçilere arz sağlamaktı. Çin, önde gelen bir küresel gübre üreticisi ve ihracatçısı olduğundan ihracat yasağının mevcut arz üzerinde olumsuz sonuçları oldu. 

Avustralya aylık ortalama olarak ihtiyacı olan üre gübresinin yaklaşık %14'ünü Çin'den ithal ediyor. Ancak, bu hacmin yüzde 83 kadar yüksek ve yüzde 1 kadar düşük olduğu aylar da oldu. Avustralya, MAP/DAP gübresinin tedariki için Çin'e çok daha fazla güveniyor. Aylık ortalama olarak MAP gübresi ihtiyacının %65'ini Çin'den ithal ediyor. Bazı dönemlerde ise Çin’in payı yüzde 70'den fazla oldu.

Avustralya’da ekim döneminin başlamasından önce gübre fiyatlarının önemli ölçüde düşme olasılığı pek mümkün değil. Gübre fiyatları 2022'nin ilk iki ayında denizaşırı ülkelerde önemli ölçüde düşerken, Avustralya fiyatlarının denizaşırı pazarların gerisinde kalması muhtemel.


Gübreye benzer şekilde, Avustralyalı tahıl yetiştiricileri tarafından kullanılan başlıca kimyasallar, oldukça enerji yoğun süreçlerde üretiliyor. Yaygın olarak kullanılan yabani ot öldürücü Glifosat bu kimyasallardan biri. Bu kimyasalın fiyatının enerji fiyatı ile güçlü bir ilişkisi var.

Grafik 5, Ağustos 2006'dan bu yana ABD doğal gazı ile glifosatın maliyet endeksini gösteriyor. Şu anda, glifosat henüz 2008'in yüksek fiyatlarına ulaşmış değil. Ancak önümüzdeki iki ila üç ay içinde küresel pazarda mevcut glifosat hacminin azalabileceği iddia ediliyor. 

Tahıl yetiştiricilerinin karşılaştığı artan ancak ölçülmesi daha zor olan son girdi ise emek. Avustralyalı çiftçiler düzenli olarak sırt çantalı işçi (backpacker labour) çalıştırıyor; bunlar ülkeye tatile gelen ancak seyahatlerini finanse etmek için çalışan gençler. Fakat buğday üretimi için ihtiyaç duyulan bu sırt çantalı gezgin sayısı şu an yetersiz durumda.


Covid, insanların hareketlerini ciddi şekilde kısıtladı. Dünyanın geri kalanından gelmeyi boşver, Avustralyalılar bile Batı Avustralya’ya ulaşamadı. Seyahat kısıtlamaları, sırt çantalı turist gençlerin vize başvurularının sayısında keskin bir düşüşe neden oldu. Grafik 6, yıllara göre sırt çantalı gezginlere verilen vize sayısını gösteriyor. Son on yılda ortalama vize sayısı yılda 205.000 civarındaydı. 2020 yılında ise bu sayı 31.200 olarak gerçekleşti. Bu rakam, geçen yıl da aralık ayına kadar 17.500’tü.  Bu, büyük bir düşüşe işaret ediyor. Ancak bu durum, kimsenin sınırımızdan içeri geçemediğini düşünürsek şaşırtıcı değil.

Bu noktada önemli olduğunu düşündüğüm bir diğer husus ise ikinci yıl için vize başvurularının olmaması. Genel olarak başvuru sahiplerinin %20'sinden biraz daha azı ikinci yıl da yine vizeye başvurur. Geçen yıl 2000'den az birinci yıl vizesi sahibi olduğu için ikinci yıl vizesi sahipleri burada olmayacak. Yeni turist gençleri çekmenin yanı sıra, ikinci yıl sırt çantalı gezginlerdeki boşluğun doldurulması gerekecek. Bundan dolayı da yeni başvuru sahiplerine ve üçüncü yıl için vize başvurusunda bulunacaklara bel bağlanacak. Ortalama sırt çantalı vize sayısının sadece %8'i, kabaca yılın yarısında veriliyor. Öyle görünüyor ki tahıl tarlasında çalışacak işçi eksikliği yakın zamanda ortadan kalkmayacak.

Sonuç olarak, Avustralya, yine büyük bir buğday rekoltesi elde etme yolunda ilerliyor. Ancak ülkedeki çiftçiler, artan girdi fiyatları nedeniyle maliyet-fiyat sıkışıklığıyla karşı karşıya. Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali, bu girdilerin çoğunun maliyetini daha da karmaşıklaştırabilir ve şişirebilir.

*Bu makale, Melbourne merkezli Thomas Elder Markets Direktörü Andrew Whitelaw tarafından Değirmenci Dergisi için kaleme alınmıştır.


Ülke Profili Kategorisindeki Yazılar