BLOG

Çin’in Kazak buğday ihracatındaki payı 5 yılda % 20’ye ulaşacak

10 Şubat 20205 dk okuma

Nurlan Ospanov, Kazak Tahıl Birliği: “Kazakistan buğdayı için ana pazarlar Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Afganistan ve aynı zamanda Rusya’nın sınır bölgeleridir. Çin de bizim için çok cazip bir pazar. Çünkü büyük ve mali bakımdan güçlü bir pazar. Coğrafi yakınlığa bağlı olarak lojistik maliyeti de görece düşük. Bugün Çin’e tedarik etiğimiz buğdayın, toplam buğday ihracatımızdaki payı yaklaşık %5,5. Tahminlerimize göre, önümüzdeki 5 yıl içinde bu oran %15-20’ye ulaşacak.”

Röportaj: Namık Kemal Parlak Kazakistan, hayvancılık ve tahılın önemli yer tuttuğu büyük bir tarım sektörüne sahip. Geniş ve verimli toprakları ile ülke, tarımda büyük bir potansiyeli elinde tutuyor. Tahıl ve un pazarında önde gelen oyunculardan biri. 70’ten fazla ülkeye tahıl ihracatı yapan Kazakistan, dünyanın ilk 10 tahıl ihracatçısı arasında yer alıyor. Orta Asya ülkesi, buğday ihracatını artırmaya ve bunun için de yeni pazarlar bulmaya çalışıyor. Bu bağlamda İstanbul’u ziyaret eden Kazak Tahıl Birliği Başkanı Nurlan Ospanov ile Kazakistan’ın tahıl politikası, tahıl sektörünün dinamikleri ve karşılaştıkları zorluklar üzerine bir röportaj yaptık.

Sayın Ospanov, öncelikle Kazak Tahıl Birliği hakkında bize kısaca bilgi verebilir misiniz? Kazak Tahıl Birliği, 2 Kasım 1995’te kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kuruldu. Birliğin amacı, faaliyetlerini koordine etmek üzere tahıl piyasası işletmelerini ve organizasyonlarını birleştirmek, ortak çıkarlarını temsil etmek ve korumaktır. Birliğin hedefi, Kazakistan hububat pazarının sürdürülebilir gelişimi için elverişli koşulları oluşturmaktır.

Birliğimiz, şu anda Kazakistan’ın hububat pazarında tahıl üretimi, depolaması ve ihracatı, bitki koruma ürünleri ve tarım makineleri temini, nakliye ve lojistik hizmetleri sunan 105 öncü işletmeden oluşmaktadır.

İstanbul’da uluslararası tahıl konferansı düzenlediniz. Kazakistan ve birçok ülkeden sektör temsilcileri, ‘KazakhGrainExport 2019’ konferansında tahıl piyasasını tartıştı. Konferans sizin açınızdan nasıl geçti? Kazak Tahıl Birliği, her yıl düzenlenen KAZGRAIN ve KAZOIL konferanslarına katılmaktadır. Bu etkinliklerin temel amacı Kazak tahıl, baklagil ve yağlı tohum ürünlerinin dünya pazarlarına tanıtımını sağlamaktır. Daha önce bu tür etkinlikleri Kazakistan’da düzenledik. Ancak bu kez İstanbul’da bir konferans düzenlemeye karar verdik. Etkinliğimizin yürütülmesine ve katılımına verdiği destek için Kazakistan’ın Türkiye Büyükelçisi’ne ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal’a şükranlarımı sunmak istiyorum. Konferansta, küresel ve yerel pazarlardaki güncel eğilimleri ve aynı zamanda Kazak tahıl ürünlerinin ticaret hacmine dair beklentileri tartıştık.

Kazak şirketlerine Türkiye, İtalya, Rusya ve diğer ülkelerden mevcut ortaklarıyla bir araya gelme ve potansiyel iş ortaklarının etki alanını genişletmek için yeni firmalarla tanışma fırsatı sunmak istedik. Bunu başardık. Konferans sırasında Kazakistan’dan makarnalık buğday ve mercimek temini anlaşmaları yapıldı.

Toparlamak gerekirse, konferansın katılımcılarına etkinliğimize değer verdikleri için ve konuşmacılara ise yaptıkları ilgi çekici sunumlar için teşekkür etmek istiyorum. Konferansımızın gelecekte de İstanbul’da yapılacağını umuyorum.

Kazakistan buğday ekim alanlarında azalma yaşanıyor. Buğdayın yerini hangi ürünler alıyor? Son yıllarda tahıl endüstrisinde ne gibi değişiklikler yaşadınız? Bildiğiniz gibi, Kazakistan’da uzun yıllar sadece buğday, arpa ve ayçiçeği üretildi. Ancak son birkaç yılda bu durum önemli ölçüde değişti. Bu nedenle, buğday ekimindeki azalma nedeniyle, keten, kolza tohum, arpa ve mercimek gibi ürünlerin üretimi önemli ölçüde arttı. Örneğin, keten tohumu ekilen alan 2014’te 556 bin hektar iken 2019 yılında 1 milyon 287 bin hektara yükseldi. Bu 2 kattan fazla bir artış demektir. Böylece, Kazakistan büyük bir keten tohumu üreticisi ve ihracatçısı konumuna gelmiştir. Kazak keteninin 2018/19 sezonundaki üretim ve ihracat hacmi, küresel üretim ve ihracatının sırasıyla %25 ve %35’ini teşkil etmiştir.

Kazak mercimeğinin küresel üretimdeki payı %2,2’dir. Bu gösterge ile Kazakistan dünyanın en büyük 10 mercimek üreticisi arasına girmiştir. Aynı zamanda, Kazakistan’daki mercimek hâlen ihracata yönelik ana ürünlerden biri olarak değil, ürün rotasyonunda kullanılan bir ürün olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, istikrarlı talep ve adil fiyatların olması durumunda, Kazak üreticileri mercimek üretimini ve -Türkiye dâhil olmak üzere- ihracatını önemli ölçüde artırabilir. Genel olarak, Kazakistan’ın küresel pazarlarda rağbet gören ürünleri üretmek ve tüketicilere teslimat yollarını aramak ve optimize etmek için çok fazla çalışma yürüttüğünü belirtmek isterim.

Çin, Kazak üreticileri için devasa bir potansiyel pazar. Kazakistan’dan Çin’e olan tahıl arzı üç yıldır artış gösteriyor. Kazak-Çin tahıl ticareti nasıl gelişecek? Bu konudaki beklentileriniz neler? Evet, Çin pazarı bizim için çok cazip. Çünkü büyük ve mali bakımdan güçlü bir pazar ve coğrafi yakınlığa bağlı olarak lojistik maliyeti de görece düşük. Bugün Çin’e tedarik edilen buğday, Kazakistan buğdayının toplam ihracatının yaklaşık %5,5’i kadardır. Tahminlerimize göre, önümüzdeki 5 yıl içinde Çin’e yapılan buğday ihracatının payı, Kazakistan buğdayının toplam ihracatının %15-20’sine ulaşacak. Buğdayımız için ana pazarlar Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Afganistan ve aynı zamanda Rusya’nın sınır bölgeleridir. Yüksek protein içeriğine sahip buğdayımız için Rusya, Türkiye, Çin ve Avrupa ülkelerni potansiyel pazarlar olarak görüyoruz.

Lojistik sorunları Kazakistan’ın tahıl ticaretini sınırlıyor. Bize bu lojistik sorunları çözmek için yapılan son yatırım planı ve projelerini anlatır mısınız? Lojistik sorunlar, Kazak ürünlerinin Türkiye ve Çin’e teslim edilmesi yönünde çözülecek. Örneğin, Karadeniz ve Azak Denizi limanlarındaki mevcut güzergâhlara ek olarak, Azerbaycan ve Gürcistan topraklarından geçerek Kars’a giden güzergâh boyunca multi-model teslimatlar geliştirmeyi planlıyoruz. Burada modern bir tahıl aktarma altyapısı oluşturmak ve makul transit demir yolu gümrük vergileri üzerinde anlaşmak gerekiyor.

Çin yönünde ise Kazakistan ve Çin sınırında yer alan Uluslararası Sınır Ticaret Merkezi’nin geliştirilmesi projesi, Çin ile tarımsal ürün ticareti yapmak için büyük bir potansiyel taşıyor.

Kazak tahıl ihracatçılarının yaşadığı diğer zorluklar nelerdir? Kazakistanlı ihracatçılar, tüketicilere ürün tedarik için sürekli olarak pazar ve optimum rota arayışı içinde. Ülkemizin coğrafi konumu göz önüne alındığında, bu hiç de kolay bir iş değil. Ayrıca ihraç edilen ürünlerin kalitesini artırmak ve ürünlerimiz için adil bir fiyat oluşturmak için de gayret gösteriyoruz. Ortaklarımızın kalitede istikrar ve ürünlerin planına ve teslimat süresine uygunluğuna önem verdiklerini biliyoruz. Bu nedenle bizim için en önemli görev, ortaklarımızın gereksinimlerine uymamızı sağlayacak şekilde mevcut sorunları çözmek.

Sizce Kazak buğdayının kalite sorunu var mı? Kazak buğdayının kalite sorunu birkaç açıdan ele alınabilir. Örneğin, küçük çiftlikler her zaman modern buğday çeşitlerini veya yüksek kaliteli buğday tohumlarını kullanma imkanına sahip değil. Ancak, hem küçük çiftçilerden hem de büyük buğday üreticilerinden buğday satın alan profesyonel tahıl tüccarları, her zaman ithalatçıların gereksinimlerini karşılayan bir ihracat paketi oluşturabilir. Bu nedenle, bu sorun ortaklar arasında profesyonel bir tahıl tüccarı bulundurulmasıyla çözülebilir.

Başka bir sorun, bazen ithalatçının gereksinimlerini karşılamayan buğday ihraç edebilen deneyimsiz veya ilkesiz tahıl tüccarlarıdır. Bu sorunu çözmek için ithalatçıların, çoğu Kazak Tahıl Birliği üyesi olan profesyonel tahıl tüccarları ile alış veriş yapmalarını öneririz.

Kalite standartları ile ilgili olarak da Kazakistan’ın buğday için ulusal bir kalite standardına sahip olduğunu belirtmek isterim. Kaliteyi belirleme yöntemleri ve bazı göstergeler uluslararası standartlardan farklıdır. Aynı zamanda, bireysel kalite göstergeleri hakkındaki Kazak standartları, uluslararası standartlardan daha katıdır. Kazak Tahıl Birliği, Devlet Teknik Düzenleme Komitesi’nin ulusal ve uluslararası standartların uyumlaştırılması konusundaki çalışmalarında aktif rol almaktadır. Bu çalışmanın bir sonucu olarak, ulusal standarttaki kalite göstergelerinin bir kısmı artık ISO tarafından belirlenen yöntemlerle belirlenmektedir.

Röportaj Kategorisindeki Yazılar
09 Ekim 20139 dk okuma

Yem sektörünün önündeki engel: “HAMMADDE İTHALATI”

TÜRKİYEM-BİR, M. Ülkü KARAKUŞ: “İthal hammadde fiyatlarındaki artışlar, yem fiyatlarını da artırmak...

16 Haziran 20152 dk okuma

Ocrim 70. yılında sektörü yeni valsli değirmeniyle tanıştırdı

Değirmen teknolojilerinde dünyanın önde gelen firmaları arasında yer alan Ocrim, 70. yılında müşter...

08 Nisan 20145 dk okuma

Vitali Kopytov:“Rusya, dünyanın gıda güvenliği teminatçısı olabilir”

“Rusya; iç talebin un ihtiyacını karşılayıp, yabancı ülkelere nihai ürün ihracatının gerçekleştiril...