M. Nuri ÖZŞAHİN, Genel Değirmen Makine, Genel Müdür Yardımcısı: “Değirmen makinaları imalatı sektöründe ayakta kalmak için teknolojiye ayak uydurmak gerekiyor. zirvede olmak için sürekli yenilik yapmak gerekiyor. Firmamız kurulduğu günden beri müşterilerine daima bu anlayışla hizmet veriyor. Yeni makinalarımız müşteri talepleri doğrultusunda onların ihtiyaçlarına uygun üretiliyor. Bu yüzden Ar-Ge ekibimiz sürekli yeni tasarım ve ürünler geliştiriyor.”
Genel Değirmen Makine (GDM), komple tesis kurulumunun yanı sıra değirmen makineleri üretim ve yedek parça hizmeti veriyor. Kurucusu İbrahim Özşahin’in sektördeki 30 yıllık deneyimiyle yurt içinde ve yurt dışında yoluna emin adımlarla ilerleyen şirket bugüne kadar 30’dan fazla ülkede anahtar teslim projeye imza attı. Değirmenci Dergisi’nin sorularını cevaplayan Genel Değirmen Makine Genel Müdür Yardımcısı M. Nuri Özşahin, Endüstri 4.0 teknolojisini sistemlerine entegre ederek imalat yaptıklarını söyledi.
Sektörde çok fazla değirmen makinası üreticisi olduğunu ifade eden Özşahin, bunun büyük rekabete yol açarak kârlılığı düşürdüğünü kaydetti. Bunun özellikle Ar-Ge yatırımlarını olumsuz etkilediğini vurgulayan Özşahin “Önümüzdeki dönemde Ar-Ge’ye yatırım yapmayan, kendini geliştiremeyen ve yenilik yapmayan firmalar sektörün gerisinde kalacaktır.” uyarısında bulundu.
İşte Genel Değirmen Makine Genel Müdür Yardımcısı M. Nuri Özşahin’in sorularımıza verdiği cevaplar:
Bize şirketinizi ve bugünlere nasıl geldiğinizi anlatır mısınız?
GDM olarak 8 yılı aşkın süredir sektöre hizmet veriyoruz. Firma olarak komple tesis kurulumunun yanı sıra tam otomatik vals, irmik sasörü, çöp sasörü, buğday fırçası, radyal tarar, taş ayırıcı, triyor sınıflandırıcı, pnömatik fanlar, vibro besleyici gibi birçok ürünü imal ediyor ve yedek parça hizmeti veriyoruz. Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Özşahin bu sektörde 30 yılı aşkın bir tecrübesi ve bilgi birikimi olan, hem yurt içinde hem de yurt dışında yüzlerce projeye imza atmış deneyimli bir profesyonel. Onun engin tecrübesi ışığında büyümeye devam ediyoruz.
Üretim tesisleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Konya Organize sanayi bölgesinde 16 bin metrekare kapalı alanda komple anahtar teslim projeler başta olmak üzere makine imalatı yapıyoruz. Yüzün üzerinde tecrübeli bir kadromuz var.
Tesisimizde son teknolojiyi kullanarak, çağımıza uygun, şu an dünyanın yeni geçtiği endüstri 4.0 teknolojisini entegre ederek üretim yapıyoruz.
Anahtar teslimi tesisler kuruyorsunuz. Hangi kapasitelerde ve ne tür tesisler kurduğunuzu aktarır mısınız?
Anahtar teslim projelerimizi 80 ton/24saat kapasiteden 1000 ton/24 saat kapasiteye kadar, hem durum buğdayı hem de yumuşak buğday öğütme tesislerinin yanı sıra, günümüzde talebi artan ve buğday ununun yerini alacağını düşündüğümüz mısır unu ve irmiği tesisleri de kurmaktayız. ‘Anahtar teslim’ derken müşteri talebi doğrultusunda, ‘tailor-made’ diye tabir edilen müşterinin isteklerine özel olarak tasarlanan projeler yapmaktayız. Binasından, cephesine, cephesinden kapılarına pencerelerine varıncaya kadar tüm ihtiyaçları karşılamaktayız.
İHRACAT AĞIRLIKLI ÇALIŞAN BİR FİRMAYIZ
Şirketiniz, Türkiye değirmencilik endüstrisinde nasıl bir yere ve role sahip?
Az önce de belirttiğim gibi şirketimizin yönetim kurulu başkanı sayın İbrahim Özşahin sektöre 30 yılı aşkın süredir hizmet veriyor. Türkiye’de ilk defa havalı vals imalatını yapan kişi. Türkiye’de vals konusunda en tecrübeli isimlerin başında geliyor.
Ürettiğiniz teknoloji kadar önemli olan bir diğer konu da hizmet. Müşterilere sunduğunuz teknik hizmet, yedek parça, servis desteği ve eğitim gibi çalışmalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Hizmet konusuna bir yük olarak değil, rekabet avantajı, müşteri memnuniyeti, uzun dönemli ilişki tesisi ve yeni ürün geliştirilmesinde etkin rol oynayan bir faktör olarak bakıyoruz. Bununla birlikte satış öncesi ve satış sonrası hizmetlerin ve desteğin; kârlılık, büyümenin hızlanması, müşteri sadakatinin oluşturulması, ürün ve hizmet açısından farklılık yaratılmasında ilk basamak olduğunun da bilincindeyiz. Satış öncesi müşteri ihtiyacının tam olarak belirlenmesi ile ihtiyaca en uygun projeyi tasarlayarak müşterilerimizi gereksiz masraf ve zaman kaybından koruyoruz. Satış anında müşterimizi hazırlık için yönlendirerek olası yanlışlıkların önüne geçiyoruz. Satış sonrasında ise bütün kurulum sürecini yönetip, kurulum esnasında her türlü eğitim ve bilgilendirme desteği ile müşterimizin değirmenine tam hâkim olmasını sağlıyoruz. Proje tesliminden sonra periyodik bakım ve onarım hizmeti ve sorunsuz garanti hizmeti ile müşterilerimizin verimliliğini korumasını sağlıyoruz. Ayrıca iyileştirme hizmetiyle değirmenin güncelliğini koruyoruz.
Yurt dışı operasyonlarınız hakkında da bize bilgi verebilir misiniz? Kaç ülkeye satış yaptınız?
‘Şirketimizin kuruluş felsefesi ihracat üzerinedir’ diyebilirim. Bu sebeple tüm dünyada var olmak, hizmet vermek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Özellikle bir bölgeye odaklanmak yerine farklı coğrafyalara hizmet ve teknoloji götürmek için çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Özellikle İtalya pazarında çalıştığımız müşterilerimiz, şirketimize çok fazla katma değer sağlamıştır diyebilirim. İtalyan bir değirmen makinesi imalatçısı ile yaptığımız ortaklıkla hem makine kalitemizi artırdık hem de çok daha büyük bir pazara hitabet etme şansı yakaladık.
Gelecek vaat eden yurt dışı piyasaları olarak hangi bölgeler sizi heyecanlandırıyor?
Tahıllar birçok gıdanın temel maddesi olduğu için dünyanın her köşesini pazar ve potansiyel müşteri olarak görüyoruz. Globalleşen dünyada artık tek bir bölgeye odaklanmayıp ihracatta çeşitliliği artırmak gerektiğini düşünüyorum. Bundan sonra önemli olan şey, müşteri memnuniyeti sağlayarak üst düzey kaliteye sahip makine imalatı yapmak asıl ve en önemli konudur.
Nuri Bey firma olarak Ar-Ge ve inovasyon konusuna yaklaşımınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Müşterilerin ihtiyaç ve tercihlerinde yaşanan önemli değişim ve farklılaşma; üretim, hız ve fiyat konularında çok hızlı ve değişken gelişmelere sebep olmakta. Bundan dolayı işletmelerin sektörde var olabilmek için farklılaşmaya gitmeleri artık zorunluluk. Dünyada rekabetin kızışmasıyla işletmelerin yeteneklerini ve kaynaklarını esnek ve gelişmeye açık bir sürece adapte etmeleri esas bir hâl almıştır. Genel Değirmen Makine olarak biz de planlı ve sistematik olarak Ar-Ge faaliyetine kuruluşumuzdan itibaren önem gösteriyoruz. Amacımız; çağın teknolojisine ayak uydururken aynı zamanda rekabet gücümüzü korumak, üretim maliyetlerimizi ve üretim sürecini kaliteden ödün vermeden düşürmek. Aynı zamanda insan kaynaklı hata ihtimalini sıfıra indirerek mükemmeli yakalamayı hedefliyoruz. Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık verirken en önemli kaynağın insan olduğu bilincindeyiz. Bu bilinçle sadece fiziksel olarak değil bütün çalışma arkadaşlarımız ile zihniyet olarak da gelişim ve yeniliği tasarımlarımıza yansıtmaya çalışıyoruz.
SEKTÖRDE KIYASIYA REKABET VAR
Türkiye’de çok sayıda değirmen makinesi üreticisi var. GDM, kıyasıya rekabetin olduğu bu sektörde un sanayicilerine ne vaat ediyor?
Kıyasıya bu rekabet koşullarında Genel Değirmen müşterilerine daha önce de söylediğim gibi memnuniyet ve üst düzey kalitede hizmet vermeyi taahhüt etmektedir. Firmamızın asıl amacı müşteri merkezli proje ve hizmet vermektir.
Önümüzdeki süreçte piyasaya sunmaya hazırlandığınız yenilikler var mı?
Bu sektörde ayakta kalmak için teknolojiye ayak uydurmak gerekiyor. Zirvede olmak için sürekli yenilik yapmak gerekiyor. Firmamız kurulduğu günden beri müşterilerine daima bu anlayışla hizmet veriyor. Bu yüzden Ar-Ge ekibimiz sürekli yeni tasarım ve ürünler geliştiriyor.
Sektör olarak şu an karşılaştığı en büyük zorluklar neler?
Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye’de çok fazla değirmen makine imalatçısı mevcut. Bu da ister-istemez kıyasıya rekabete sebebiyet veriyor. Bunun neticesinde firmalar yeterli kazanç sağlayamadığı için Ar-Ge’ye fazla bütçe ayıramıyorlar. Belki ilerleyen süreçte Ar-Ge’ye yatırım yapmayan, kendini geliştiremeyen ve yenilik yapmayan firmalar sektörün gerisinde kalacaklardır. Bu sektör için Ar-Ge ve inovasyon olmazsa olmazlarımızdandır.
UN SANAYİCİLERİ YERLİ FİRMALARA GÜVENSİN
Un sanayicileriyle yakın temas halindesiniz. Müşterilerin, teknoloji çıtasını artıran değirmen makinecilerden ne gibi beklentileri var ve sizin onlardan beklentileriniz neler?
Biz yerli imalatçıların en büyük rakiplerinden biri geçtiğimiz dönemlerde yurt içinde farklı yerlere büyük kapasiteli değirmenler kurdu. Tahmin ediyorum ki un sanayicileri de biz yerli imalatçıların o rakip firmadan geri kalmadığımızı, hatta projelendirme ve yardımcı ekipmanlar konusunda ondan daha iyi olduğumuzu biliyorlardır. Biz değirmen makineleri üreticileri olarak ileri teknolojiyi yakaladık ve hatta Avrupa firmalarını geri bıraktık diye düşünüyorum. Türk un sanayicilerinden beklentimiz, Avrupa menşeili firmalar yerine yerli imalatçılara güvenmeleri.
Yakın zamanda üretim tesisinizin çatısına güneş panelleri yerleştirerek çevre dostu enerji kullanımına geçtiniz? Bize bu konuda bilgi verir misiniz?
Türkiye’de ve hatta dünyada sektörde bu yatırımı yapan ilk firma olmanın gururunu yaşamaktayız. Böyle bir yatırım yapmamızdaki en büyük etken Türkiye’ye kazanç ve değer kazandırmaktır. Doğa dostu bu proje ile hem çevre kirliliğinin önüne geçilerek gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma konusunda örnek olmak hem de enerji sarfiyatı maliyetini ciddi oranda düşürmeyi hedefliyoruz. Kurmuş olduğumuz sistem bizim ihtiyacımızı karşıladığı gibi ihtiyaç fazlası enerjiyi de organize sanayiye vererek Konya sanayisine katkı sağlıyoruz. Böyle bir sistem 5 yıl gibi kısa bir zaman zarfında yatırım masraflarını çıkartıyor. Daha sonraki dönemde de şirketimize enerji verimliliği sağlayacağından dolayı üretim maliyetlerin düşürülerek rekabetçi olmamızda konusunda firmamıza faydası olacaktır.