Türkiye, buğday unu için ekstra vergi uygulamasını sürdürme kararı alan Filipinler’in ticaret anlaşmasına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle Dünya Ticaret Örgütü nezdinde girişimde bulundu.
Filipinler, Türkiye menşeli buğday ununa uyguladığı anti-damping vergilerini üç yıllığına daha uzatma kararı almıştı. Konuyu
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) toplantısında gündeme getiren Türkiye, Manila yönetiminden bu kararı gözden geçirmesini istedi ve söz konusu uygulamanın taraf olunan ticaret anlaşmasına aykırı olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin görüşü, DTÖ’nün
Antidamping Anlaşması’nda özellikle 5.8 no’lu maddenin ihlal edildiği yönünde. Bu maddeye göre, dampinge ya da yerel sektörün zarar gördüğüne dair bir kanıt olmaması halinde anti-damping uygulamalarına son verilmesi gerekiyor.
Damping miktarının ya da düşük fiyatla yapılan ithalatın çok düşük olduğu durumlarda da anti-damping uygulamalarının sonlandırılması öngörülüyor.
Damping oranı ürünün ihraç fiyatının yüzde 2’sinin altında kalıyorsa damping önemsiz olarak görülüyor.
Cenevre’deki DTÖ yetkilileri, Türkiye’nin talebini Filipinler’deki karar alıcılarla paylaşacaklarını bildirdi. Konuyu yakından takip eden bir yetkili, “Türkiye, Filipinler’den konuyu gözden geçirmesini talep etti. Filipinler de Türkiye’nin açıklamasının başkentte değerlendirileceğini bildirdi.” dedi.
Filipinler’de Tarife Komisyonu, yerel un üreticilerinin Türkiye menşeli
buğday ununa uygulanan anti-damping vergilerinin devam etmesine yönelik dilekçesini Eylül ayında kabul etmişti. Komisyon, uygulamanın sona erdirilmesi halinde Türkiye’den gelen düşük fiyatlı unun piyasaya hakim olacağına karar verdi.
Ayrıca damping oranının da yüzde 3’lük eşiği aştığını bildirdi. İncelemenin yapıldığı Mayıs 2018-Nisan 2019 döneminde Filipinler’e ithal edilen unun yüzde 16’sını Türk menşeli ürünlerin oluşturduğu belirlendi.
Anti-damping vergisine rağmen, Filipinler pazarına en çok
buğday unu sağlayan ülke Türkiye. Örneğin geçtiğimiz yıl Türkiye’den bu ülkeye yaklaşık 24 bin ton un ihraç edildi ve Filipinler’in ithal ettiği un miktarının yüzde 44’ünü Türkiye menşeli ürünler oluşturdu.
Komisyon, yerli üreticileri korumak için 16 Türk ihracatçısına yüzde 30’a varan oranlarda
anti-damping vergisi uygulamaya başladı. 2014 yılında verilen benzer bir kararda ise 13 Türk ihracatçısına yüzde 16’ya varan oranlarda ek vergi konulmasına karar verilmişti.
Dünya Ticaret Örgütü, dampingi bir tür fiyat ayrımcılığı olarak tanımlıyor. Bir ürün, ihraç edildiği ülkede kaynak ülkeye göre daha düşük fiyatlarla satılıyorsa, buna damping deniyor.