Koronavirüs salgını dünya genelinde kötüye giderken, bazı ülkeler diğerlerine göre daha korumacı politikalara yöneldi. Vietnam pirinç ihracatını engelledi. Rusya tahıl ihracatını durdurdu. Kazakistan buğday ve un satışına kota koydu. Bu kararlar kısa vadede bölgesel ve küresel tedarik ile ilgili endişelerin oluşmasına yol açtı.
Koronavirüs ile ilgili global salgına yönelik endişeler artarken; tüm gözler gıda güvenliği ve temel gıda maddelerinin tedarik edilmesine çevrildi. Dünya genelinde gıda stokunun yeterli olmasına ve hasat mevsiminin yaklaşmasına rağmen, önde gelen ihracatçı ülkeler kendi gıda güvenliklerini garanti altına almak adına çeşitli ticaret kısıtlamalarına başvurdu. Özellikle Rusya, Ukrayna ve Kazakistan’ın Nisan-Haziran 2020 dönemi için buğday ihracatını kısıtlaması, kısa vadede bölgesel ve küresel tedarik ile ilgili endişelerin oluşmasına yol açtı.
Bu tür hamleler, tüketicilerin sokağa çıkma yasağı gibi olağanüstü durumlardan endişelenerek temel gıda ürünlerini stoklama eğiliminde oldukları bir dönemde fiyatların artmasına ve gıda enflasyonuna neden olabiliyor. Gıda enflasyonundan en çok etkilenecek ülkeler ise ithalata nispeten daha fazla bağımlı olan Afrika ve Ortadoğu ülkeleri ile Çin, Japonya ve Güney Kore.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nden (FAO) yapılan açıklamada, “En savunmasız olanların korunması, küresel tedarik zincirlerinin kopmaması ve salgınının gıda sistemindeki etkilerinin azaltılması için gereken önlemlerin hızla alınmaması durumunda ufukta bizi bir gıda krizi bekliyor.” uyarısı yapıldı. FAO, mayıs ayında gıda arzında sıkıntılar yaşanabileceğini belirtti.
FAO’ya göre insan ve mal dolaşımının kısıtlanması ve çiftçilerin isteksizliği tarım faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Tarım ürünlerinin büyük bölümünü işleyen fabrikaların da çalışmaları engellenebilir. Gıda ürünlerinin nakliyesinde yaşanan sorunlar, hayvan yemlerine erişimin zorlaşması, lojistik sorunlar ve işçi yetersizliği gibi durumlar sonucunda mezbahaların kapasitelerini kullanamaması gibi sonuçlar şimdiden ortaya çıkmaya başladı.
Koronavirüsün yayılmasından dolayı gıda ve tarım ürünlerin için ticaret kısıtlamaları uygulayan ülkelerden bazılarını aşağıda sıraladık:
RUSYA
Dünyanın en çok buğday ihraç eden ülkesi olan Rusya, Avrasya Ekonomik Topluluğu ülkeler dışındaki yerlere yapılacak buğday, mısır, arpa ve yulaf ihracatının Haziran 2020’ye kadar 7 milyon ton ile sınırlı tutulmasına karar verdi. Ancak bu kotanın tamamının 26 Nisan itibariyle kullanıldığını duyuran Rusya Tarım Bakanlığı, birçok tahıl ürünü için ihracat işlemlerini 1 Temmuz tarihine kadar askıya aldığını açıkladı.
KAZAKİSTAN
Kazakistan önce buğday unu ihracatını yasakladı ancak daha sonra bu kararı kısa süre içinde iptal etti ve bunun yerine aylık ihracat kotası getirdi. Kazakistan, ihracatı aylık 250 bin ton buğday ve 150 bin ton buğday unu ile sınırlandırdı.
Denize kıyısı olmayan Kazakistan; daha çok Özbekistan, Afganistan ve Tacikistan gibi bölge ülkelerine buğday ve buğday unu ihraç ediyor. Söz konusu ülkeler, Kazak buğdayına bağımlı durumda. Kazak hükümetinin kota kararının söz konusu ülkelerde arz sıkıntısına neden olabileceği belirtiliyor. Bu ülkelerin alternatifleri arasında un için Türkiye, buğday için ise Avrupa Birliği yer alıyor.
UKRAYNA
Tahıl ve yemeklik sıvı yağ ihracatında önemli ülkelerden Ukrayna da bu dönemde buğday ihracatını 20,2 milyon ton ile sınırlandırdı. Ukrayna, yaklaşık 18 milyon tonluk buğday sevkiyatını zaten tamamlamıştı.
Ukrayna ve Kazakistan’ın ilan ettiği kotalara rağmen, Amerikan Tarım Bakanlığı’nın (USDA) bu ülkeler için tahmin ettiği ihracat rakamları son çeyrek için değişmiş değil. Zira her iki ülke de ilk 3 çeyrekte buğday ihracatını beklenenden daha hızlı yapmıştı. USDA, Rusya’nın ise dördüncü çeyrekte yapması beklenen buğday ticareti beklentisini aşağı yönlü revize etti.
Bu trendin aksine, arz fazlasının söz konusu olduğu AB buğdayı fiyat bakımından rekabetçi bir görünüme kavuştu. Avrupa Birliği’nden son çeyrekte yapılacak buğday ihracatının Rusya’yı yakalaması bekleniyor. 3 yıldır devam eden kuraklıktan çıkan Avustralya’nın da stoklarını kullanarak beklentilerin üzerinde ihracat yapacağına dair iyimserlik söz konusu.
Endonezya, Mısır ve Bangladeş ile birlikte fiyatlara karşı hassas pazarlar arasında yer alan Türkiye için başlıca buğday ihracatçıları Rusya ve Ukrayna. Dünyanın en büyük ikinci buğday ithalatçısı Endonezya, Avustralya gibi alternatif kaynaklara kolaylıkla yönelebilecek avantaja sahip. En büyük ithalatçı olan Mısır da rekabetçi fiyatlar söz konusu olduğunda Avrupa Birliği’ne yönelebiliyor. Bangladeş’in alternatifleri arasında ise ABD ve Kanada yer alıyor. Türkiye ise ilk 3 çeyrekte yaptığı hızlı ithalat operasyonu sayesinde stoklarını doldurdu ve un ihracatı için avantaja sahip.
VİETNAM
Dünyanın en büyük üçüncü pirinç ihracatçısı Vietnam, sektörden gelen taleplere rağmen ihracatı yasakladı. Sektör, ithalatın engellenmesi sonucunda iç piyasada fiyatların düşmesinden ve pirinç ekiminin cazip olmaktan çıkmasından endişe ediyor.
TAYLAND
İkinci büyük pirinç ihracatçısı Tayland’da bu yıl yaşanan kuraklıkta dolayı 2020 ihracat rakamlarının hafif şekilde düşmesi bekleniyordu. Tayland herhangi bir ihracat kısıtlaması getirmedi. Ancak Tayland pirincinin fiyatı, diğer Güneydoğu Asya ülkelerindeki yasaklar nedeniyle son 7 yılın en yüksek düzeyinde seyrediyor.
KAMBOÇYA
Kamboçya da çeltik ve pirinç ihracatına yasak getirdi. Ancak jasmine pirinci ihracatına izin veriliyor. Kamboçya’nın çeltik ihracatı, daha çok komşu Vietnam ve Tayland’a yapılıyordu. Jasmine ve beyaz pirincin önde gelen alıcıları arasında ise Çin ve Avrupa Birliği yer alıyor.
MYANMAR
Yedinci büyük pirinç ihracatçısı Myanmar, ihracatı resmen yasaklamadı ancak yeni ihracat izinlerini askıya aldı. Ayrıca, aylık 100 bin tonluk kota getirdi. Böylece, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracat miktarında %50’yi aşan bir kesinti söz konusu olacak.
Güneydoğu Asya’daki ticaret kısıtlamaları, pirinç satışına devam eden ülkeler için daha yüksek fiyatlarla anlaşmalar yapmalarına imkan tanıyor. Dünya genelinde üretilen pirincin sadece yüzde 9’unun uluslararası piyasalarda satışa sunulmasından dolayı kaynak ülkelerin sayısının azalması ihracatçıları az sayıda ülkeye bağımlı kılıyor ve bu durum da fiyatları anında etkiliyor. Bunun sonucunda da Sahraaltı Afrika başta olmak üzere, fiyatlar bakımından hassas bölgelerden yapılan ithalat miktarının azalacağı tahmin ediliyor.