Editör/ Namık Kemal PARLAK

Koronavirüs salgını 180’den fazla ülkeye yayıldı ve neredeyse tüm dünyayı rehin aldı. On binlerce insanın ölümüne sebep olan salgın, sağlık sistemlerinin yanı sıra global gıda tedariki zincirleri üzerinde de inanılmaz bir baskı oluşturdu. Tahıl piyasalarında arz-talep dengesi aniden bozulurken, hükümetler de tahıl ihracatının yasaklanması gibi önlemler aldı. Birçok ülke gıda güvenliğini sağlamak adına yurt dışına buğday, pirinç ve un satışlarını engellendi. Sonuç olarak, sağlık krizi olarak başlayan bu salgın sürecinin bir gıda krizine dönüşebileceğine dair endişeler ortaya çıktı.

COVID-19 salgınının ortaya çıkardığı belirsizliklere rağmen, 2020/21 döneminde tahıl ürünleriyle ilgili arz-talep dengesinde sıkıntılı bir durum öngörülmüyor. İlk tahminler 2020 yılında global tahıl üretiminin, geçtiğimiz yıla göre yüzde 2,6 artışla yeni bir rekor kıracağı yönünde. BM Gıda ve Tarım Örgütü tarafından yayınlanan 2020 Gıda Görünümü Raporu’na göre, 2020’de global buğday üretiminde geçtiğimiz yıla göre hafif bir düşüş söz konusu olacak. Bununla birlikte, COVID-19 salgını sebebiyle talepteki azalmanın global stokları artırabileceği belirtiliyor. Ancak ihracat süreçlerinin daha sıkı hale gelmesinden dolayı buğday fiyatlarında artış görülebilir. Dünya pirinç üretiminde ise 2020 yılında toparlanma bekleniyor. Böylece pirinç tüketiminin ve bir sonraki döneme devredilen stokların yüksek düzeylerde seyredeceği tahmin ediliyor. Uluslararası pirinç ticareti, ekonomik kısıtlamalar ve yüksek fiyatlardan dolayı 2020’de düşük kalsa bile önümüzdeki yıl daha güçlü bir ticaret hacmi öngörülüyor.

Dünya tahıl ticaretinin 2020/21 döneminde, bir önceki döneme göre yüzde 2,2 artışla 433 milyon tona yükselmesi ve yeni bir rekor kırması bekleniyor. FAO raporunda, “Gıda piyasaları için COVID-19 salgınıyla ilgili belirsizlikler aylarca devam edecek. Ancak diğer alanların aksine tarım-gıda sektörünün krize karşı daha iyi direnç göstereceği anlaşılıyor.” ifadelerine yer verildi.