“Kazakistan, Kanada, Avustralya ve Arjantin haricinde, üretimdeki düşüş ve hasattaki gecikme buğday fiyatlarını artırma yönünde bir etki yapıyor. Bir diğer önemli faktör ise devlete ait şirketlerin faaliyetleri: dalga dalga gelen ihaleler ve nispeten güçlü yerel para birimlerine sahip Karadeniz ülkelerinden satın alma talepleri, tansiyonu daha da artırıyor.”
Elena Faige Neroba
Kıdemli Ekonomist
İş Geliştirme Müdürü, Maxigrain
Ukrayna, neredeyse ekim işlemlerini tamamladı: üreticilerin verdiği bilgiye göre; 6,2 ila 6,3 milyon hektarlık bir alana buğday ekilmesinin planlandığı ülkede, şimdiden 6 milyon hektara ekim yapıldı. 1,1 milyon hektarlık bir alana da planlandığı üzere arpa ekimi gerçekleştirildi. Yine 1,1 milyon hektarlık alana kolza ekildi. Ancak çok kurak şartlar altında yapılan bu işlemin ardından bazı bitkilerin yavaş geliştikleri belirtiliyor. Büyük ihtimalle, kolza alanlarının bir kısmına bahar aylarında yeniden ekim yapılması gerekecek. Kolza konusunda benzer sorunlar Romanya’da da görüldü. AB içerisinden gelen talepler doğrultusunda kolza ekim alanlarını artırmayı hedefleyen Romanya, kuraklık sebebiyle bu alanları yarıya düşürmek zorunda kaldı. Bu gelişmeler, yeni mahsullerin fiyatının daha da artmasına yol açacak.
Yerel analistlerin verdikleri bilgiye göre; Rusya’da 18 milyon hektarlık alana kış buğdayı ekildi ve çalışmalar devam ediyor. Kış buğdayının ekildiği alanlar, şimdiden geçtiğimiz yılki seviyeyi aştı ve üretim alanlarındaki bitkilerin durumunun iyi olduğu belirtiliyor. Karadeniz bölgesine ulaşmayan yağmurlar, Kuzeydoğu Avrupa’da ise hem hasat hem ekim işlemlerini sekteye uğrattı. Örneğin Fransa’da buğday ekiminde önemli, arpada ise hafif bir gecikme söz konusu.
Bir diğer önemli buğday üreticisi ABD’ye bakacak olursak, Amerikalı çiftçiler son yüzyılda en düşük buğday ekim alanı için plan yaptılar. 3 Kasım tarihi itibariyle, buğday üreten 18 eyalette bu ürün için ayrılan arazilerin %89’una ekim işlemi yapıldı. Genel olarak ABD ve Rusya; hava şartları sebebiyle Ukrayna ve AB’ye göre daha hızlı hareket ediyor.
Arjantin’de ise hava şartları ve piyasalar dışında çiftçileri ilgilendiren başka bir gelişme söz konusu. Arjantinli çiftçiler, devlet başkanlığına seçilen Fernandez’in uygulayacağı politikaların işlerini nasıl etkileyeceği konusunda endişeli. Arjantin’in orta ve kuzey kesimlerinde hava şartları bir miktar olumlu seyretse de güney ve batı bölgelerinde kuraklık sürüyor. Hava tahminleri, yakın dönemde bu durumda olumlu bir gelişme olmayacağı yönünde. Bu yüzden de kuraklığın söz konusu bölgelerde devam etmesi muhtemel. Ülkede mısır ekiminin ilk safhası tamamlanmak üzere. Şimdiden ekimin %40’ı tamamlandı ve ikinci safhaya aralık ayında başlanacak. Erken ekilen mısırın %5,5’i ‘zayıf’ veya ‘çok zayıf’ olarak nitelendirilirken, %43,5’ ‘iyi’ ya da ‘mükemmel’ olarak sınıflandırıldı. Bu durum, ürünün geçtiğimiz yıla göre daha iyi olduğunu gösteriyor. Erken ekilen mısır için topraktaki nem oranı, tarım arazilerinin %22,9’u için kurak ya da çok kurak, %26,7’si için ise optimum ya da yüksek nemli olarak ölçüldü. Bu parametre de geçtiğimiz yıla göre daha iyi bir düzeyde.
Dünyanın önemli tahıl üreticilerinden Brezilya’da ise özellikle güney ve orta kesimlerde eylül ve ekim aylarında normalden daha kurak olarak gerçekleşen hava şartları sebebiyle, ekim işlemlerinde düzensiz bir dağılım söz konusu oldu. Hava şartları iyiye gidiyor, ancak Brezilya’da soya fasulyesi ekiminde bazı yerlerde bir ay ya da daha uzun süreli gecikmeler var. Brezilya genelinde soya fasulyesi ekiminin bu yıl henüz %46’sı gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu oran %60 civarındaydı. Aynı dönemde son yılların ortalaması ise %45.
ARZ-TALEP
Buğday üretimini artıran İran, buna rağmen buğday ithalatı yapacak. Tedarikçi ise büyük ihtimalle Rusya ya da Türkiye olacak. Kazakistan’ın, buğday mahsulünün önemli bir kısmını kaybetmiş olması da fiyatları destekleyen bir faktör.
Hava şartları, Arjantin’de buğdayın sadece miktarını değil, kalitesini de olumsuz etkiledi. Bunun yanında, siyasi gelişmeleri de dikkate almak gerekiyor: Arjantin’deki seçimlerin ardından, ülkenin ihracat politikaları önemli ölçüde değişebilir ve ihraç edilen ürünlere vergi konabilir. Enflasyon oranının %50’nin üzerinde ve faizlerin %80’i aşmış durumda olduğu ülkenin, IMF’ye büyük borçları var ve Arjantin pesosu Macri döneminde %85 civarında değer kaybetti. Macri’nin temsilcileri, yeni yönetimin gelirleri artırmak için tarım ürünleri ihracatından alınan vergileri artırmasını bekliyor. Arjantin’de tarım ürünü ihracatından elde edilen gümrük vergisi gelirleri, daha önce toplam gelirlerin %11-12’sine kadar yükselmişti. Ancak Başkan Macri, ihracattan alınan gümrük vergilerini kısmen ya da tamamen kaldırmıştı.
Genel olarak bakıldığında; yukarıda bahsedilen Kazakistan, Kanada, Avustralya ve Arjantin haricinde, üretimdeki düşüş ve hasattaki gecikme buğday fiyatlarını artıran bir etki yapıyor. İkinci önemli faktör ise devlete ait şirketlerin faaliyetleri: dalga dalga gelen ihaleler ve nispeten güçlü yerel para birimlerine sahip Karadeniz ülkelerinden satın alma talepleri, tansiyonu daha da artırıyor.
Ukrayna, Karadeniz bölgesindeki en ucuz ülkelerden biri olmaya devam ediyor ve limanlarında yüksek sevkiyat oranına sahip. 5 Kasım itibariyle, 19-20 milyon tonluk buğday ihracatı potansiyelinden 12 milyon tonluk bölümü satılmış durumda. Başlıca alıcılar ise Türkiye, Endonezya ve Çin. Mısır ihracatında ise Avrupa Birliği pazarı aktif olmaya devam ediyor.
Mısır ise şu ana kadar baskı altında. Kuzey Yarımküre’deki hasat işlemleri tam hızla devam ediyor. ABD’de hasat oranlarında gecikme söz konusu olmasına ve Ukrayna’da verim geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre düşük olmasına rağmen, ABD’deki üretimin düşmesine yönelik beklentiyle uyumlu hareket eden piyasalar, yaz aylarındaki gibi yüksek fiyatlama eğiliminden uzaklaşmaya başladı. Brezilya, 2019’un başından bu yana 30 milyon ton ve bu yılın eylül ayına kadar son 12 ay içinde 40 milyon ton mısır ihraç etti. Brezilya, ihracatta düşme ihtimaline karşı da hazırlıklı. Mısır işleyen 6 etanol tesisinin bulunduğu Mato Grosso eyaletinde önümüzdeki 2 yıl için de 5 tesis daha açılacak. Resmî rakamlara göre iki tesisin gelecek yıl sonunda Sorriso ve Campo Novo do Parecis şehirlerinde faaliyete geçmesi planlanıyor. Söz konusu eyalette mısır etanolü üretimi son bir yılda %66 oranında arttı. 2019 yılında, 1,1 milyar litre etanol üretilen eyalette, bu miktarın 2020’de 2 milyar litreyi aşacağı öngörülüyor. Mato Grosso Tarım Ekonomisi Enstitüsü’nün tahminlerine göre, eyalette 2019/20 döneminde 32 milyon ton mısır üretilecek ve önümüzdeki yıllarda üretim miktarı daha da artacak. Ulusal Mısır Etanolü Birliği, mısır bazlı etanol üretiminin de buna paralel olacak artmasını bekliyor.
Soya fasulyesi fiyatları, Çin’in Amerikan soya fasulyesi ithalatında artış beklentisinin yanı sıra Malezya’da üretimin azaltılması ve Hindistan’ın petrol ithalatını sonlandırması gibi etkenlerle artışta. Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, geçtiğimiz ay Pekin’de Çinli mevkidaşı Xi Jinping ile görüştü ve işlenmiş et, pamuk tohumu küspesi ve yenilenebilir enerji de dahil olmak üzere çoğunluğu tarım ürünleriyle ilgili sekiz yeni ticari mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşmanın imzalanacağı 29 Ekim tarihi önceden açıklanmış olsa da piyasalar temkinliydi. Çünkü daha önce de benzer açıklamalar yapılmış, ancak anlaşmalar ertelenmişti. Diğer bir sorun ise Çin ile ABD’nin anlaşması halinde Çin-Arjantin ve Çin-Brezilya anlaşmalarının akıbetinin ne olacağı.
Genel olarak bakıldığında tahıl piyasalarında Cadılar Bayramı öncesinde korkulacak bir şey yok gibi görünüyordu. Ancak bir hafta içinde enteresan gelişmeler meydana geldi. ABD ile Çin arasında ticaret anlaşmasının imzalanmasının beklendiği 17 Kasım tarihinden önce Çin’in attığı adımlar, Pekin yönetiminin Washington ile gerçekten anlaşmak zorunda olup olmadığı sorusunu akıllara getirdi. Brezilya’nın Çin’e yaptığı soya fasulyesi ihracatı 9,67 milyon tonla rekor kırarken ve ABD’nin Çin’e ihracatı ise 1 milyon tonun altında kalırken, Çinlilerin ABD menşeli soya fasulyesine niçin ihtiyacı olsun ki? Özellikle de hâlâ aktif olan Afrika domuz gribi hastalığı, üretimi etkilemeye devam ederken…
Devlet ihalelerinden dolayı artan buğday fiyatları, geçtiğimiz hafta biraz gevşedi. Rusya’nın elinde hâlâ satılmayı bekleyen buğday var. Arjantin buğdayı da piyasaya girmeye hazırlanıyor. Ancak buğdaya uzun dönem için bakıldığında, dünya genelinde ekim alanları azaldığı için (fiyat konusunda) iyimser olunabilir. Öyleyse, önümüzdeki sezon kolza ticaretine ağırlık verelim: Ne de olsa daha makul ve anlaşılabilir bir piyasa!