Rusya, Ukrayna'nın
doğusundaki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk'ın bağımsızlığını tanımasının ardından
24 Şubat’ta Ukrayna’ya yönelik saldırılara başladı. Dünya buğday ihracatının
dörtte birinden fazlasını karşılayan iki ülke arasındaki çatışmalar, Karadeniz’den
tahıl sevkiyatını etkilerken, Chicago
borsasında buğday fiyatları 2008 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
Moskova ile Ukrayna arasındaki gerilim, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ı bağımsız ülkeler olarak tanıyarak askerî operasyon emri vermesinin ardından daha da tırmandı. Dünyanın iki tahıl devi arasında yükselen tansiyonun, zaten son 10 yılın en yüksek seviyesinde olan gıda fiyatlarını daha da yukarı çekmesinden endişe ediliyor. Uzmanlar, artan gerilimin, buğday, mısır ve ayçiçek yağı ithalatçısı ülkeleri alternatif menşelere yönlendireceğini söylüyor.
Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı iki bölgenin bağımsızlığını tanımasının ardından, 24 Şubat’ta Chicago buğday vadeli işlemleri %2'den fazla yükseldi, mısır yedi ayın zirvesine çıktı. Brent ham petrolünün fiyatı da son yedi yılın en yüksek seviyesi olan 98 dolara ulaştı, küresel borsalar düşüşe geçti.
Uzmanlar, Rusya ve Ukrayna’daki tahılın uluslararası piyasalara ulaşamaması halinde buğday fiyatlarının ton başına 400 dolara kadar çıkabileceği uyarısında bulunuyor. Küresel gıda fiyatlarının halihazırda zaten yüksek olduğu bu dönemde, Karadeniz’deki gerilimle beraber fiyatların daha da artmasından, dünyanın bir gıda kriziyle karşı karşıya kalmasından endişe ediliyor.
Rusya ve Ukrayna’nın birlikte küresel buğday ihracatının yaklaşık %29'unu, dünya mısır arzının %19'unu ve dünya ayçiçek yağı ihracatının da %80'ini oluşturduğuna dikkat çeken uzmanlar, çatışmalar sebebiyle Karadeniz’den tahıl sevkiyatının uzun süre etkilenebileceğini söylüyor. Bundan dolayı da Rus ve Ukrayna tahılını alan ithalatçı ülkelerin, yeni tedarik destinasyonları bulmak için yarışa girebileceği kaydediliyor.
Reuters’a konuşan National Australia Bank tarım ekonomisi uzmanı Phin Ziebell, “Karadeniz bölgesi tahıl arzındaki aksamalar genel küresel tahıl bulunabilirliğini etkileyecektir. Ortadoğu ve Afrika'daki alıcılar alternatif kaynaklar arayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu. Dünya buğday ihracat lideri Rusya, 2021'de buğdayının yaklaşık %70'ini Ortadoğu ve Afrika'daki ülkelere gönderdi.
İTHALATÇI ÜLKELER
BUĞDAY İÇİN ALTERNATİF TEDARİKÇİ ARIYOR
Tüccarlar, artan gerilimin, bazı alıcıların herhangi bir savaşın patlak vermesinin uzun lojistik gecikmelerine yol açacağı endişesiyle gemileri şimdiden başka tedarikçi ülkelere yönlendirmesine neden olduğunu söylüyor. Reuters, Singapur merkezli bir tahıl tüccarının, “Gemiler, savaş riski nedeniyle Karadeniz'e girmekten kaçınıyor. Karadeniz’den tedarik aksamaları zaten yaşanıyor.” dediğini aktardı. Karadeniz bölgesinden gelen arzın sekteye uğraması da Amerika Birleşik Devletleri Kanada ve Avustralya buğdayına talebi artırabilir.
Tansiyonun yükseldiği iki Rusya ve Ukrayna, dünya buğday ihracatının dörtte birinden fazlasını karşılıyor. Rusya, uluslararası buğday ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini tek başına sağlıyor. Rusya ve Ukrayna buğdayının en büyük alıcıları Mısır ve Türkiye. Türkiye, 2019 yılında ithal ettiği buğdayın yüze 74’ünü bu iki ülkeden alarak 1.6 milyar dolar para ödedi. Türkiye, 2021-2022 sezonunda da 31 Aralık tarihine kadar Rusya’dan 4.5 milyon ton buğday satın aldı. Mısır da aynı dönemde 3.2 milyon ton Rus buğdayı aldı. Dünyanın beşinci en büyük buğday ihracatçısı olan Ukrayna da, küresel buğday ihracatının yüzde 7’sini karşılıyor.
Değirmenci dergisine Karadeniz’deki gerilimin tahıl piyasalarına etkisine dair açıklamalarda bulunan Rus tahıl ticareti kaynakları, “İmkan olduğu sürece Rus ihracatçıları tahıl tedarik etmeyi sürdürecek.” dedi. İsmimin açıklanmasını istemeyen bir Rus yetkili, Rusya’nın dünya gıda pazarına entegre olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu: “2022'nin başından bu yana, jeopolitik riskler nedeniyle Rus tahılına olan talep zaten baskı altında. Bunu anlıyoruz. Mevcut ve gelecekteki sözleşme yükümlülüklerimizi yerine getirmek için her türlü çabayı göstermeye de hazırız. Yeterli tahılımız, kapasitemiz ve irademiz var. İmkanımız olduğu sürece Rus ihracatçıları insani misyonlarına devam edecek ve ihtiyacı olan ülkelere tahıl tedarik edecek.
Gerçekten de Rus tahılının arzı ve ödemesine ilişkin herhangi bir kısıtlama, öncelikle ihtiyacı olan tüm ülkeleri vuracak ve bir gıda krizine yol açabilecektir. Rus tahıl ihracatçıları, sevkiyatları tek taraflı olarak durdurmayarak insanî misyonlarını yerine getirecektir. Rusya dünya gıda pazarına entegre bir ülke. Rusya'dan gelen tahıl arzının herhangi bir nedenle kesintiye uğraması, küresel gıda güvencesi ve dünyadaki açlıkla mücadelede sorunlara neden olabilir.”
Rus yetkili, “Son gerilimin ardından Rusya’nın Ortadoğu'daki pazar payını kaybetme riski var mı?” sorusunda da, “Siyasî veya ticarî anlaşmalara değil, tahılımızın kalitesine ve rekabetçiliğine güvenerek her zaman oldukça rekabetçi bir ortamda çalıştık. Tahıl ithalatçısı ülkelerdeki müşterilerimizin sadakati geleneksel olarak minimum düzeydedir, farklı kaynaklardan tahıl alarak tedariklerini çeşitlendirirler. Bunu iyi anlıyor ve pazar avantajlarımıza odaklanıyoruz. İtiraf etmeliyim ki kısa vadede, tam olarak ifade etmek gerekirse birkaç ay içinde, jeopolitik riskler nedeniyle ihracata yönelik satışlarda bazı sorunlar yaşayabileceğimizi kabul ediyorum. Ama kesinlikle piyasadan ayrılmayacağız. Rus tahılı, dünya arzında göz ardı edilemeyecek derecede önemli bir paya sahip.” karşılığını verdi.
Rusya'nın 2022/23 sezonu için tahıl üretimi beklentilerine dair de konuşan aynı kaynak, “Şimdiye kadar yeni tahıl hasadına ilişkin tahminler oldukça iyimser...125-130 milyon ton aralığında. Ancak bu aşamada herhangi bir tahminin pek de güvenilir olabileceğini söyleyemem. Ana hububat üreten bölgelerde tam ölçekli bahar tarla çalışmalarının başlamasını bekleyelim. O zaman daha güvenilir rakamları konuşabiliriz.” ifadelerini kullandı.